Türkan, AhmetKandemir, Keziban2025-09-232025-09-2320252025Kandemir, K. (2025). Çin'de Katolik misyonunun gelişimi ve günümüzdeki durumu. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Konya.https://hdl.handle.net/20.500.12452/19776Yüksek Lisans TeziBu tez, Katolikliğin Çin'deki tarihsel serüvenini, sosyo-politik etkilerini ve günümüzdeki konumunu çok yönlü bir yaklaşımla ele almaktadır. Katoliklik, Çin’e ilk olarak Tang Hanedanı (618-907) döneminde dolaylı yollardan giriş yapmış olsa da asıl etkili ve kurumsal yayılımı 16. yüzyılda Cizvit misyonerlerinin faaliyetleriyle başlamıştır. Matteo Ricci gibi öncü misyonerler aracılığıyla hem entelektüel hem de kültürel etkileşim kurulmuş, bu da Katolikliğin Çin elitleri arasında sınırlı da olsa kabul görmesini sağlamıştır. Ancak bu süreçte dinî ve kültürel farklılıklar, özellikle geleneksel Çin ritüelleriyle Katolik inancı arasındaki çatışmalar, zaman zaman ciddi gerilimlere ve yasaklamalara neden olmuştur. Qing Hanedanı (1644-1911) dönemindeki yasaklamalar, 19. yüzyıldaki Batı emperyalizmiyle birlikte Katolikliğin tekrar ivme kazanması ve 20. yüzyıl başlarında misyoner faaliyetlerinin yeniden artması, Çin’de Katolikliğin inişli çıkışlı bir gelişim süreci yaşadığını göstermektedir. III 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte Katolik Kilisesi ciddi baskılarla karşı karşıya kalmıştır. Yeni rejimin laik ve komünist ideolojisi doğrultusunda dinî kurumlar devlet kontrolü altına alınmış, Vatikan ile diplomatik ilişkiler kesilmiş ve Katolikliğin yalnızca "Çin'e özgü" bir versiyonu olan Çin Katolik Vatansever Derneği (Chinese Catholic Patriotic Association-CCPA) aracılığıyla faaliyet göstermesine izin verilmiştir. Bu durum, Vatikan’a bağlı kalmaya devam eden "yeraltı kiliseleri" ile devlet destekli resmi kiliseler arasında bir ikilik yaratmıştır. Günümüzde ise Çin ile Vatikan arasındaki ilişkilerde yumuşama sinyalleri görülmektedir. 2018 yılında yapılan piskopos atamaları anlaşması, bu sürecin önemli bir dönüm noktasıdır. Her ne kadar bu anlaşma, bazı çevrelerde Katolikliğin özünden taviz verdiği şeklinde yorumlansa da Çin’deki Katoliklerin meşru dini liderlere ulaşabilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, devletin din üzerindeki kontrol mekanizmaları hâlâ oldukça güçlüdür ve dijital gözetim, sosyal kredi sistemleri gibi uygulamalarla dini ifade alanları kısıtlanabilmektedir. Sonuç olarak, Katoliklik Çin’de hem tarihsel mirası hem de güncel gelişmeleriyle karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu çalışma, Katolikliğin Çin toplumundaki çok katmanlı yapısını anlamaya çalışırken, aynı zamanda din-devlet ilişkileri, dini kimlik, kültürel etkileşim ve uluslararası diplomasi gibi daha geniş çerçevelerde de değerlendirme yapmaktadır. Çalışmamız Çin’de Katolikliğin tarihsel arka planı detaylandırarak, Çin'in modernleşme süreçlerinde dinin nasıl konumlandığını ve Batılı inanç sistemlerinin Çin toplumuna nasıl entegre edilmeye çalışıldığını analiz etmektedir. Bu tezde ayrıca Çin'deki Katolik gençliğin dini kimliklerini nasıl şekillendirdiği, dini inancın kentleşme, eğitim ve teknolojiyle nasıl yeniden tanımlandığı da irdelenmiştir. Çin'de dinin sadece bireysel bir inanç sistemi değil, aynı zamanda kültürel, politik ve uluslararası bir mesele haline geldiği vurgulanmaktadır.This thesis approaches the historical trajectory, socio-political impacts, and current status of Catholicism in China from a multifaceted perspective. Although Catholicism first entered China indirectly during the Tang Dynasty (618-907), its effective and institutional expansion began in the 16th century with the activities of Jesuit missionaries. Through pioneering missionaries such as Matteo Ricci, both intellectual and cultural interactions were established, which led to the limited acceptance of Catholicism among Chinese elites. However, during this process, religious and cultural differences—especially the conflicts between traditional Chinese rituals and Catholic beliefs—occasionally led to serious tensions and prohibitions. The bans during the Qing Dynasty (1644-1911) the resurgence of Catholicism with Western imperialism in the 19th century, and the renewed missionary activities V in the early 20th century demonstrate that the development of Catholicism in China has been marked by ups and downs. With the founding of the People's Republic of China in 1949, the Catholic Church faced significant pressures. In line with the secular and communist ideology of the new regime, religious institutions were brought under state control, diplomatic relations with the Vatican were severed, and Catholicism was only allowed to operate through a "China-specific" version known as the Chinese Catholic Patriotic Association (CCPA). This situation created a dichotomy between "underground churches" that remained loyal to the Vatican and the state-sanctioned official churches. Today, signs of a thaw in relations between China and the Vatican can be observed. The 2018 agreement on the appointment of bishops marks an important turning point in this process. Although some circles interpret this agreement as a compromise on the essence of Catholicism, it is seen as a significant step in enabling Chinese Catholics to access legitimate religious leaders. Nevertheless, state control over religion remains strong, and practices such as digital surveillance and social credit systems continue to restrict spaces for religious expression. In conclusion, Catholicism in China possesses a complex structure due to both its historical legacy and contemporary developments. While seeking to understand the multi-layered nature of Catholicism within Chinese society, this study also evaluates broader contexts such as state-religion relations, religious identity, cultural interaction, and international diplomacy. By detailing the historical background of Catholicism in China, this study analyzes how religion has been positioned during China's modernization processes and how Western belief systems have been attempted to be integrated into Chinese society. This thesis also examines how Catholic youth in China shape their religious identities and how religious belief is redefined through urbanization, education, and technology. It is emphasized that religion in China has become not only a personal belief system but also a cultural, political, and international issue.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessÇinDin ÖzgürlüğüKatoliklikMatteo RicciVatikan-Çin İlişkileriChinaReligious FreedomCatholicismVatican-China RelationsÇin'de Katolik misyonunun gelişimi ve günümüzdeki durumuDevelopment and current situation of the Catholic mission in ChinaMaster Thesis