Bayrakcı, ErdalOluç, Şerife2025-10-022025-10-0220252025Oluç, Ş. (2025). Türkiye'de Ak Parti hükümetleri dönemlerinde askeri vesayet ve sivilleşme. (Yayımlanmamış doktora tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Konya.https://hdl.handle.net/20.500.12452/19834Doktora TeziTürkiye’de demokrasinin kurumsallaşma süreci, tekrarlanan askeri darbeler, muhtıralar ve darbe girişimleri nedeniyle defalarca kesintiye uğramıştır. Cumhuriyeti kuran kadroların asker kökenli olması, aynı zamanda askerin ‘koruyuculuk’ rolünü üstlendiği bir yönetim anlayışını doğurmuştur. Rejimin koruyuculuğu misyonunu üstlenen bu kadroların devleti “tehlikede” gördükleri her an devreye girip müdahalede bulunma istekleri Türk demokrasisinin 1960 yılından itibaren ortalama on yılda bir askeri müdahalelere maruz kalmasına neden olmuştur. Sivil-asker ilişkilerindeki bu sorunlu yapı, askeri vesayetin siyasal sistem üzerindeki etkisinin kurumsal bir nitelik kazanmasına ve ordunun devlet yönetimi üzerindeki belirleyici rolünün pekişmesine neden olmuştur. Türk siyasetinde askerin sivil otorite üzerindeki baskısı 2000’li yıllardan sonra azalmaya başlamıştır. AB adaylık süreci ile başlayan demokratik reformlar sivil-asker ilişkilerinin de demokratik zemine taşınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. 2002 yılında tek başına iktidara gelen Ak Parti’nin politik alanı genişletmeye yönelik istekli ve kararlı yaklaşımı sivilleşmede yaşanan dönüşüm sürecini daha da hızlandırmıştır. Asıl kırılma ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanmış askeri vesayetin sivil siyaset üzerindeki etkisi güçlü reformlarla sona erdirilmiş ve ordu, sivil alandaki güçlü konumunu yitirmiştir. Bu çalışmada, 2002 yılından itibaren iktidarda olan AK Parti’nin askeri vesayetle mücadele ve sivilleşme konularında gerçekleştirdiği reformlar ile bu reformların sivil-asker ilişkilerine yansıması incelenerek, gelinen noktanın yeterliliği değerlendirilmiştir.The process of institutionalizing democracy in Turkey has been interrupted many times due to repeated military coups, memorandums, and coup attempts. The fact that the founders of the Republic were military personnel gave rise to a system of government in which the military assumed a “protective” role. The desire of these cadres, who assumed the mission of protecting the regime, to intervene whenever they perceived the state to be “in danger” has resulted in Turkish democracy being subjected to military interventions approximately every ten years since 1960. This problematic structure in civil-military relations has led to the institutionalization of the military's influence on the political system and the consolidation of the army's decisive role in state governance. The military's pressure on civilian authority in Turkish politics began to decline after the 2000s. The democratic reforms that began with the EU candidacy process revealed the need to bring civil-military relations onto a democratic footing. The AK Party, which came to power alone in 2002, accelerated the process of democratization with its eager and determined approach to expanding the political arena. The real turning point came after the July 15 coup attempt, when the influence of military tutelage on civilian politics was ended with strong reforms, and the army lost its powerful position in the civilian sphere. This study examines the reforms implemented by the AK Party, which has been in power since 2002, in the areas of combating military tutelage and civilianization, as well as the impact of these reforms on civil-military relations, and evaluates the adequacy of the current situation.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessAk PartiOrduSivilleşmeSivil-Asker İlişkileriVesayetAK PartyMilitaryCivilianizationCivil-Military RelationsTutelageTürkiye'de Ak Parti hükümetleri dönemlerinde askeri vesayet ve sivilleşmeMilitary tutelage and civilianization during the AK Party government periods in TurkeyDoctoral Thesis