Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Primipar ve Multipar Gebelerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışlarının İncelenmesi: Karşılaştırmalı Bir Çalışma
    (Hacettepe Üniversitsi, 2023) Akkaş, Melike Beyza; Ege, Emel
    Amaç: Gebelik dönemindeki bütün uygulamaların anne ve bebek sağlığı üzerinde etkileri vardır. Bundan dolayı bu dönemdeki sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve uygulamaları normalde olduğundan daha büyük öneme sahiptir. Bu çalışma ile gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını incelemek primipar ve multipar gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma karşılaştırmalı-tanımlayıcı türde yapılmıştır. Çalışma Karaman’da bir kamu hastanesinin kadın doğum polikliniklerine başvuran 140 primipar ve 140 multipar toplam 280 gebe ile gerçekleştirilmiştir. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan 26 soruluk anket formu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeği (SYBDÖ) II formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler bilgisayar ortamında SPSS (Statistical Package for Social Sciences) programı ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Primipar ve multipar gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının karşılaştırıldığı bu çalışmada primipar gebelerin SYBDÖ toplam puan ortalaması (138.58±16.72 sd:278) sağlık sorumluluğu, fiziksel aktivite, beslenme, manevi gelişim, kişilerarası ilişkiler ve stres yönetimi alt boyut puan ortalamaları, multipar gebelerin puan ortalamalarına (123.51±19.04) göre yüksek ve aradaki fark ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<.001). Sonuç: Sonuç olarak primipar gebelerin multipar gebelere göre daha sağlıklı davranışlar sergiledikleri görülmüştür. Ayrıca sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının gebelerin eşlerinin eğitim düzeyi, maddi durum algısı gibi bazı sosyodemografik değişkenlerinden etkilendiği saptanmıştır. Tüm bu değişkenler dikkate alınarak gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile ilgili konularda bilgilendirilmesi ve deneyimli olmaları nedeniyle multipar gebelerin göz ardı edilmemesi önerilebilir.
  • Öğe
    Kadın işçilerin kanser bilgi yükü ile sağlıklı yaşam biçimi davranışları ilişkisinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Öztoprak, Fatma Sultan; Ege, Emel
    Kanser organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz bölünüp çoğalmasıyla oluşan anormal hücrelerden oluşur ve vücudun her bölümünü etkileyebilir. Kanser olgularının erken tespit edilmesi ile ölüm oranları azalmaktadır. Bu çalışma kadın işçilerin kanser bilgi yükü ile sağlıklı yaşam biçimi davranışları ilişkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma tanımlayıcı ve ilişki arayıcı türde yapılmıştır. Araştırma Karaman il merkezinde bulunan iki fabrikada çalışan 380 kadın işçi ile yapılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanan Anket Formu, Kanser Bilgi Yükü Ölçeği ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları II Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin tanımlayıcı istatistik analizinde, sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma kullanılmıştır. Sayısal verilerin normal dağılıma uygunluğu Skewness ve Kurtosis ile değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda veri analizinde Pearson korelasyon analizi, t testi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Kadınların kanser bilgi yükü ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları puanları üzerine primer analizlerde etkisi bulunan bağımsız değişkenler çoklu regresyon (bacward yöntemi) analizi ile değerlendirilmiştir. Önemlilik düzeyi p<,05 olarak kabul edilmiştir. Kadın işçilerin %70,6'sı 31 yaş ve üzerinde olup % 51,3'ü okuryazar/ilköğretim düzeyinde eğitim almıştır. %53,4'ü 6 yıl ve üzeri fabrikada çalışan kadın işçilerin Kanser Bilgi Yükü Ölçeği puan ortalaması 19,32±5,38, (Kanser Bilgi Yükü Ölçeğinden alınabilecek puan en az 8, en fazla 32'dir.) Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği puan ortalaması 119,14±22,29'dur (Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeğinden alınabilecek en yüksek puan 208'dir.). Kadın işçilerin kanser bilgi yükü ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları orta düzeydedir. Kadın işçilerin Kanser Bilgi Yükü Ölçeği puanları ile Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeğinin beslenme, manevi gelişim ve kişiler arası ilişkiler alt boyut puanları arasında zayıf düzeyde ve pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<,05). Kadın işçilerin kanser bilgi yüküne yaş, manevi gelişim alt boyut puanı, kanser tarama testlerini duyma ve kendi kendine meme muayenesi yapmanın anlamlı düzeyde etkisinin olduğu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarına çalışma süresi, eğitim düzeyi, mamografi yaptırma, kendi kendine meme muayenesi yapma ve gelir durumunun anlamlı düzeyde etkisinin olduğu tespit edilmiştir (p<,05). Sonuç olarak toplumda yaygın olarak görülen kanser hastalığında ölümlerin azaltılması için erken teşhis ve tarama önemlidir. Ancak kanser bilgi yükü arttıkça kişiler kansere yönelik bilgilerden kaçmakta ve kansere ilişkin koruyucu, önleyici davranışlar azalmaktadır. Bu nedenle kanser erken tanı ve tedavi programlarının etkinliğinin arttırılması amacıyla sağlık çalışanlarının eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini arttırmaları önerilebilir.
  • Öğe
    Gebelerde doğum korkusu ve prenatal bağlanma arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Kaya, Atike; Altuntuğ, Kamile
    Doğum Korkusu, gebeliğin ilk ve son aylarında anne adayının yaşadığı zıt duyguların ortaya çıkardığı stres ve anksiyeteye bağlı olarak yaşanılan, ölüm korkusunu da içinde barındıran bir kaygıdır. Bu kaygı; gebenin anneliğe hazırlandığı, bebek ve anne arasında başlayan sağlıklı ve duygusal ilişkinin temellerinin atıldığı Prenatal Bağlanma sürecini de olumsuz etkileyebilir. Bu çalışma, gebelerin yaşadıkları doğum korkusu ve prenatal bağlanma düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipte yapılan çalışmamızın evrenini, Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Gebe izlem Polikliniğine başvuran 18 yaş ve üzeri gebe kadınların tamamı oluşturmaktadır. Araştırmaya alınma kriterlerini taşıyan 485 gebe çalışmaya dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında, literatür incelemesi sonucunda, araştırmacı tarafından oluşturulan anket formu, Prenatal Bağlanma Envanteri ve Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği (A Versiyonu) kullanılmıştır. Veriler, araştırmacı tarafından, 01.01.2020-01.03.2020 tarihleri arasında, yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma, Skewness, Kurtosis, t testi, Mann whitney U testi, tek yönlü varyans analizi (ileri analizi Tukey HSD), Pearson korelasyon analizi, çoklu regresyon (backward yöntemi) analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda, gebelerin Prenatal Bağlanma Ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 62,44±10,65; Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi (A Versiyonu) Ölçeğinden aldığı puan ortalaması 59,45±23,81 olarak bulunmuştur. Gebelerin %47,2’ sinin düşük düzeyde, %38,7’sinin orta düzeyde, %14,1’ inin ise yüksek düzeyde doğum korkusu yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır. Gebelerin Prenatal Bağlanma Ölçeği puanları ile Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği puanları arasında negatif yönde ve zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<.05). Sonuç olarak anne bebek bağlanmasının sağlıklı bir şekilde kurulması, arttırılması ve doğum sonrası sürdürülmesi; doğuma hazır oluşluklarını arttırmak ve doğum korkularını azaltmak açısından prenatal bakım hizmeti önem taşımaktadır. Sağlık profesyonelleri, bakım hizmeti verirken, gebelerin bağlanma durumlarını değerlendirmeli; doğum öncesi hazırlık eğitimlerinde gebelik, doğum, yeni doğan bakımı yanında prenatal ve erken postpartum dönem maternal psikososyal sağlıkla ilgili bakıma ağırlık vermeli ayrıca annelerin doğum korkusu düzeylerini göz ardı etmemelidir