Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 58
  • Öğe
    Uzaktan eğitim modelinde hata türü ve etkileri analizinin (HTEA) uygulanması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Gebel, Abbas Sefa; Aktan, Mehmet
    Son yıllarda kaydedilen teknolojik gelişmeler eğitim alanında da etkilerini göstermektedir. Uzaktan eğitim modeli birçok eğitim kurumunda çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Covid-19 pandemi döneminde uzaktan eğitim modeli, eğitim kurumları için bir seçenek olmaktan çıkmış ve bir zorunluluk haline dönüşmüştür. Önceleri kurumsal olarak sadece üniversitelerin bazı bölüm ve derslerinde kullanılan bu yöntem, pandemi sürecinde ilkokul düzeyine kadar uygulanmıştır. Yalnızca eğitim kurumları değil, özel ve devlet kurumlarındaki bütün kademelerde kurum içi eğitimlerde bu model tercih edilmektedir. Bu tercihte uzaktan eğitimin avantajlarından olan, zaman ve mekândan bağımsızlık, erişim kolaylığı ve işlevsellik benzeri nedenler etkili olmuştur. Henüz tam manasıyla olgunlaşmamış olan uzaktan eğitim modeli, bir anda çok çeşitli ve geniş çaplı bir kullanım alanına kavuşmuştur. Dolayısıyla birçok eksiklikler ve hatalar ile karşılaşılmıştır. Özellikle uzaktan eğitim sistemlerindeki hata ve eksiklikler, erişim sorunları, eğitime devam edememe gibi ciddi sonuçları ortaya çıkartmaktadır. İlgili sorunları ortadan kaldırmak ve sistem erişimini verimli hale getirebilmek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Sistemlerin yapısını incelemek ve çözüm üretmek için kullanılan yöntemlerden olan Hata Türü ve Etkileri Analizi (HTEA), sorunların tespiti, öncelik sıralamasının belirlenmesi ve hatanın önlenmesi için tercih edilen yaygın teknikler arasında yer almaktadır. Bu çalışmada uzaktan eğitim modelindeki karşılaşılan hatalar incelenerek, Hata Türleri ve Etkileri Analizi yapılıp risk öncelik katsayıları hesaplanacaktır. Hesaplanan risk öncelik katsayı değerlerine göre çeşitli önlemler ve sistemsel müdahaleler gerçekleştirilip, ilgili modelin risk öncelik katsayıları azaltılacaktır.
  • Öğe
    Yalın hizmet operasyonlarının belediyede uygulanması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Ayrancı, Mevlüt; Efe, Burak
    Yalın yönetim müşterilerin talep ve beklentilerine daha iyi bir şekilde cevap verebilmek için organizasyon yapısının sadeleştirilmesini, gereksiz ve katma değer sağlamayan proseslerin ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir. Yalın yönetimin amacı organizasyonun tüm kaynakları ile verimli bir hale dönüştürülmesini sağlamak, organizasyon içinde gerekli iyileştirmeleri yaparak yalın yaklaşımda en önemli unsur olan israflardan işletmeyi kurtarmaktır. İsrafı değere dönüştürmeye yönelik bütünleşik bir düşünce sistemi olan yalın yönetim bu yönüyle verimlilik ve kalitenin geliştirilmesi için etkili bir yöntemdir. Bu durum, kısıtlı kamu kaynağı kullanan ve vatandaşlarına kaliteli hizmet sunmak için çaba gösteren belediyeler için yalın yönetim yaklaşımını etkili bir araç haline getirmektedir. Hizmet sunumunun iyileştirilmesi, israfın azaltılması yoluyla mevcut kaynaklar ile daha fazla hizmet verilmesi, kamu kaynağının verimli kullanılması, vatandaş ve çalışan memnuniyetinin artırılması açısından yalın yönetim uygulamaları önem arz etmektedir. Bu çalışmada yerel yönetim birimlerinden olan belediyeler tarafından sağlanan hizmetlerdeki israf kaynaklarının tespit edilmesi ve bunların azaltılması amaçlanmıştır. Yalın yönetim araçlarından, bir süreçteki bütün adımları belgeleyen bir akış şeması kullanan, Değer Akış Haritalama (DAH) yöntemi kullanılmıştır. Belirlenen israflar ve bunlara yönelik önerilen iyileştirmeler çok kriterli karar verme tekniklerinden Entropi ve MABAC yöntemi ile değerlendirilerek uygulanması gereken iyileştirmeler belirlenmiştir. Entropi yöntemi ile kriter ağırlıkları hesaplanmış ve MABAC yöntemiyle ise Değer Akış Haritalamadaki israfların sıralaması yapılmıştır. ARENA Simülasyon yazılımı kullanılarak mevcut durum ve gelecek durum benzetim çalışması yapılmıştır.
  • Öğe
    Aralık değerli q seviyeli bulanık küme temelli MAIRCA yöntemini kullanarak insansız hava aracı seçimi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Yelbey, Burak; Efe, Burak
    İnsansız hava araçları (İHA) üzerine yapılan çalışmaların çoğalması ile birlikte günümüz dünyasında son derece önemli bir yer edinmiştir. Yapılan bu çalışmalar ile birlikte İHA'ların kazanımları ve avantajları göz önünde bulundurulduğunda İHA sistemleri geliştirilmiş ve bu gelişim günümüzde halen devam etmektedir. Bu çalışmalar doğrultusunda hava sistemleri açısından maliyetler düşürülmüş ve teknoloji daha kolay ulaşılabilir hale getirilmiştir. Maliyetlerin yanı sıra insan hayatının önemi mukayese edilmeksizin insansız hava araçları ile personel hayatı riske edilmeden görevlerin ifa edilmesi en önemli etken olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca ülke sınırlarının korunması, terör faaliyetlerine müdahale edilmesi, istihbarat toplanması vb. birçok faaliyeti başarı ile gerçekleştiren İHA sistemleri daha da kritik bir hal almaktadır. Tüm bu avantajlar ile beraber kullanılacak İHA'ların seçiminin bilimsel metotlarla yapılması son derece önem arz etmektedir. Bu tez çalışmasında İHA'ların tanımları, terihçesi ve sınıflandırması konularına değinilmiştir. 4 İHA alternatifini 10 kriter temelinde değerlendirmek için aralık değerli q seviyeli bulanık küme temelli MAIRCA yöntemi önerilmiştir.
  • Öğe
    Akıllı tedarikçi seçimi için bulanık mantık temelli bir model önerisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Özensel, Hatice Kübra; Efe, Burak
    Son yıllarda teknolojinin hızlı gelişimi ile insanlık her alanda bu yeni teknolojilere daha hızlı ayak uydurmaya başlamıştır. Bu hızlı teknoloji gelişimi dünyanın daha küçük bir yer haline gelmesine sebep olmuş ve bir küreselleşme meydana getirmiştir. Bu küreselleşme, her alanda var olmaya devam edebilmek için mevcut işleyen sistemlerin de daha hızlı ve entegre olması mecburiyetini doğurmuştur. Bu durumda işletmeler de içinde bulundukları pazardaki rekabet güçlerini arttırmak için mevcut sistemlerini bu gelişim ve yeni teknolojilere entegre etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Tedarik zinciri yönetim sistemleri işletmeler için en önemli ve doğru yönetilmesi gereken sistemlerden biridir. Bu çalışmada tedarik zincirlerinin yönetimlerinde en önemli halkalardan biri olan tedarikçi seçimi ekonomik, sosyal, çevresel ve akıllı kriterleri altında incelenmiştir. Bu tez çalışmasında bir otomotiv yan sanayi işletmesinin akıllı tedarikçi seçimi için aralık değerli q-seviyeli bulanık sayı temelli MAIRCA (Multi Attributive Ideal-Real Comparative Analysis) yöntemi önerilmiştir. 4 kişilik uzmandan oluşan bir ekibin tecrübeleri ve geniş literatür taraması ile 4 ana kriterin altında yer alan 18 kriter belirlenmiştir. Uzmanların görüşleri aralık değerli q seviyeli bulanık sayı (ADqSBS) ile değerlendirilmiştir. Çalışmada MAIRCA yöntemi için literatürdeki çalışmalar gibi bulanık sayı önerilmiştir ancak literatürden farklı olarak aralık değerli q seviyeli bulanık sayı MAIRCA yöntemine uygulanmıştır. Sezgisel bulanık sayı ve pisagor bulanık sayının geliştirilmesiyle elde edilen q seviyeli bulanık sayının genişletmesi olan aralık değerli q seviyeli sayının uzman görüşlerini değerlendirmede avantaj sağladığı görülmüştür.
  • Öğe
    Çok dönemli, çok ürünlü imalat sistemlerinde optimal sipariş kabul/ret ve stok kararları için matematiksel bir model ve uygulama
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Özaydın, Ali; Ervural, Bilal
    Günümüzde, üreticiler genellikle istikrarsız piyasa talebine dayalı satış ve üretim kararları almak zorundadır. Bu üretim ortamında, şirketler sınırlı kaynaklar altında hangi müşteri siparişlerini yerine getireceklerini veya hangi ürünleri stoklayacaklarını belirlemek zorunda kalabilmektedirler. Bu amaçla çalışmada, çok dönemli ve çok ürünlü hibrit siparişe üretim - stoka üretim sistemlerinde optimal sipariş kabul/ret ve stok kararlarını belirlemek amacıyla bir karma tamsayılı matematiksel programlama modeli önerilmiştir. Modelde stok maliyetleri, üretim maliyetleri, stok bulundurmama maliyetleri, bütçe, üretim süresi, işgücü kısıtları ve her bir sipariş için maliyetler dikkate alınmaktadır. Her bir dönem için model, stok için üretim veya sipariş kabul/ret kararı verirken kaynak kullanımını, üretim teslim sürelerini, stok maliyetlerini ve stoksuz kalma maliyetlerini dikkate alır. Ayrıca, model stok için üretim, sipariş için üretim ve güvenlik stok seviyelerinin miktarlarını belirlemekte ve tüm bunları nihai kâr hedefine göre optimize etmektedir. Çalışmada üretim stratejileri, stok maliyetleri ve stok türleri kapsamlı bir şekilde tartışılmaktadır. Çalışmada önerilen matematiksel modelin doğruluğunu test etmek amacıyla bir dizi çalışma gerçekleştirilmiştir. Öncelikle, bir kimya işletmesinden elde edilen veriler kullanılarak gerçek hayat uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ele alınan problem farklı senaryolar altında araştırılarak modelin duyarlılığı ve yetenekleri test edilmiştir. Ayrıca, problem boyutunun arttığı durumlarda matematiksel modelin sınırlılıklarını analiz etmek amacıyla bir deneysel çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla farklı boyutlarda test problemleri geliştirilerek önerilen matematiksel modelin etkinliği ölçülmüştür.
  • Öğe
    İnsansız hava araçlarında elektro-optik sistem seçimi için bütünleşik kaba küme tabanlı BWM-COPRAS yaklaşımı
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Özlek, Atakan; Ervural, Bilal
    Günümüzde insansız hava araçlarına duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır. Oldukça geniş bir kullanım alanına sahip olan insansız hava araçları, çeşitli faydaları sayesinde gittikçe daha çok kullanılan bir teknoloji haline gelmiştir. Fakat insansız hava araçlarında ağırlık önemli bir sorundur. Taşınabilecek yük miktarı sınırlı olduğu için insansız hava araçlarına takılabilecek faydalı yükler de bu sınırlara tabidir. Bu nedenle takılacak faydalı yükler, ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak özenle seçilmelidir. Elektro-optik sistemler, insansız hava araçlarında bulunan en önemli faydalı yüklerden biridir. Eş zamanlı görüntü aktarma gibi kritik özelliklere sahip olan elektro-optik sistemler özellikle askeri alanlarda istihbarat, keşif, gözetleme ve hedefleme yapılmasına olanak sağlamaktadır. Günümüzde elektro-optik sistemlerin çok fazla modeli mevcuttur. Bu nedenle insansız hava araçlarında hangi modelin kullanılması gerektiği, cevaplanması gereken bir soru haline gelmiştir. Elektro-optik sistemlerde hangi kriterlerin daha önemli olduğu ve hangi kriterlerin geliştirilmesi gerektiği üretici firmaların odaklanması gereken alanlar haline gelmiştir. Bu tez çalışmasında MALE (Orta İrtifa Uzun Havada Kalış - Medium-Altitude Long-Endurance) sınıfı insansız hava araçlarına elektro-optik sistem seçimi problemi bütünleşik bir kaba küme yaklaşımı kullanılarak çözülmüştür. Öncelikle literatürden yararlanılarak ve alanında uzman kişilerden görüş alınarak kriter ve alternatifler belirlenmiştir. Kriterlerin ağırlıklandırması için bulanık en iyi en kötü yöntemi (BWM) kullanılmıştır. Ardından aralık değerli kaba küme tabanlı COPRAS (Complex Proportional Assessment Method) yöntemi kullanılarak alternatiflerin sıralaması yapılmıştır. Kriterlerin önem seviyelerinin belirlenmesi ve alternatiflerin değerlendirilmesi için teknik dokümanlardan ve uzman görüşlerinden yararlanılmıştır. Sonuç olarak MALE sınıfı insansız hava araçlarına takılabilecek en uygun elektro-optik sistemin seçimi için hangi kriterlerin daha önemli olabileceği tespit edilmiştir. Çalışmanın en sonunda MALE sınıfı insansız hava araçlarına uygun olan alternatiflerin öncelik sıralaması belirlenmiştir.
  • Öğe
    İnsan Kaynakları Yönetimi, İş Analizinin Önemi ve Örnek Bir İş Analizi Uygulaması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Özerden, Sevgi; Aktan, Mehmet
    Her alanda olduğu gibi kurumlarda da iyileştirme yapabilmek için öncelikle yapılması gereken unsur ölçümlerdir. Doğru bir ölçümle saptanan eksiklikler giderilebilir. İş analizi yöntemi sayesinde bu bilgilere en doğru şekilde erişilebilmektedir. Analize geçmeden önce ilk bölümde İKY’nin tanımı, tarihçe, amaç ve önemi, fonksiyonları, iş süreçleri ilkelerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde İKY, iş analizi arasındaki ilişkiyle iş analizinin kavramsal analizi, amaç ve önemi, tarihsel gelişimi, uygulamada dikkat edilmesi gerekenler, prensipleri, yöntem seçimi, analiz süreci, analiz edilecek işlerin tespiti, ekibin oluşturulması gibi konulardan oluşmaktadır. Kurumlar, rekabet üstünlüğü sağlarken aynı zamanda personelini de memnun ve motive edebilmelidir. Bu ise, İKY fonksiyonlarının uygulanabilirliğiyle ilişkilidir. Eğer bir personel adalet algısını hissediyor, gelişim fırsatları yakalıyorsa, huzurluysa aidiyet algısı yüksek olacaktır. Bu nedenle, kurumsal başarı insan faktöründen yararlanılacaktır. Aksaklıkların tespitiyse, iş analizi verileriyle sağlanır. İş analizi, taşıdığı kritik önemden dolayı çalışmaya konu olmuştur. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın preshane bölümünden gerekli veriler mülakat ve gözlem yöntemiyle önceden hazırlanmış sorularla toplanmış, analiz edilmiştir. Elde edilen veriler sayesinde eğitim talepleri, çevresel koşulların iyileştirilmesi, daha güvenli çalışma ortamı talebi, güncel makine ve ekipman kullanımı talebi gibi İKY fonksiyonlarının iyileştirilmesine katkı sağlayacak eksiklikler saptanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde araştırmanın yöntemi, yeri, zamanı belirtilmiştir. İş analizi uygulaması yapılmıştır ve mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik öneriler sunulmuştur. Bu tez çalışmasıyla, İKY fonksiyonları, önemi ve amaçları üzerinde durulmuş, kurumların mevcudiyetlerini sürdürebilmeleri için İKY fonksiyonlarından nasıl faydalanmaları gerektiği açıklanmıştır. Örnek uygulamayla analizin önemi ortaya konulmuştur. Bu çalışmadan, İKY fonksiyonlarını uygulayan ve iş analizi faaliyetlerini yürütecek olan tüm işletmelerin faydalanması amaçlanmaktadır.
  • Öğe
    Güneş Pv Enerji Santrali Yer Seçimi İçin Cbs’ye Dayalı Hibrit Bir Yaklaşım
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Öztaş, Ömer; Ervural, Bilal
    Günümüzde nüfus artışıyla birlikte üretimin artması sonucu enerjiye olan talep artmaktadır. Bu talebi karşılayabilmek için yeni enerji kaynakları araştırılmaktadır. Bu kaynaklar arasından fosil yakıtların sınırlı olması ve çevreye olan etkileri nedeniyle tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim artmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde süreklilik ve miktar açısından ön plana çıkan kaynak güneş enerjisidir. Güneş enerjisinden maksimum düzeyde enerji elde edebilmek için güneş enerji santralinin kuruluş yerinin iyi seçilmesi önemlidir. Bu yüzden güneş enerji santrali yer seçimi problemlerinde en uygun çözümü verebilecek metotlardan çok kriterli karar verme yöntemleri ve coğrafi bilgi sistemleri kullanılmaktadır. Yapılacak olan çalışmada güneş enerji santrali kurulabilecek alanlar belirlenecektir. Bu alanlar arasından en uygun olanı tespit etmek için cografi bilgi sistemleri ve çok kriterli karar verme yöntemleri kullanılacaktır. Öncelikle çalışma alanı olarak güneş enerjisi potansiyeli yüksek olan Konya İli belirlenmiştir. Literatür taraması sonucunda elde ettiğimiz kriterlerin Konya İli haritaları CBS programında oluşturulmuştur. Kriter haritaları için puanlama yapılarak yeniden sınıflandırma haritaları elde edilmiştir. Kriter ağırlıklarını bulmak için klasik en iyi en kötü yöntemi (BWM) ve Bulanık BWM yöntemleriyle ayrı ayrı kriter ağırlıkları tespit edilmiştir. BWM ve Bulanık BWM kriter ağırlıkları kullanılarak her iki yöntem için CBS programında analiz yapılarak uygunluk sonuç haritaları oluşturulmuştur. Duyarlılık analizi yapılarak belirlenen senaryolara göre sonuç haritalarının puan alan değerleri karşılaştırılıp faktörlerin önemi incelenmiştir. Konya’da bulunan mevcut santrallerin BWM ve Bulanık BWM sonuç haritalarına göre uygunluk sonuçları tespit edilerek çalışmanın tutarlılığı kontrol edilmiştir. Sonuç olarak Konya İlinde güneş enerji santrali yer seçimi için kesinlikle kullanılamaz alanlardan tamamen uygun alanlara kadar kategorize edilmiş haritalar CBS yardımıyla elde edilmiştir.
  • Öğe
    Kestirimci Bakım Planlaması İçin Zaman Serisi Modellerine Dayalı Arıza Zamanı Tahmini
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Kaynak, Gamze; Ervural, Bilal
    Arıza tahmini, arızaların tespit edilmesi ve bakım programı oluşturulması için işletmelerde önemli rol oynayan konulardan bir tanesidir. İşletmeler müşteri memnuniyetini sağlamak ve rakipleri ile rekabet edebilmek için sistemdeki plansız duruşları ve buna neden olan öngörülemeyen sebepleri ortadan kaldırması gerekmektedir. Bakım planlama sistemin sürekli olarak çalışır durumda olmasını sağlamak amacı ile yapılan faaliyetlerin planlanmasıdır. Bu çalışmada bir gıda firmasının kurutma hattındaki plansız duruşları ortadan kaldırmak ve kestirimci bakım planı oluşturmak için makine arıza tahmini çalışması yapılmıştır. ARIMA modeli doğrusal modeller için Yapay Sinir Ağları doğrusal olmayan modeller için iyi sonuçlar vermektedirler. Fakat gerçek hayat verilerinde hem doğrusal hem de doğrusal olmayan veriler bulunabilmektedirler. Bu nedenle hibrit modeller daha iyi sonuçlar verebilmektedirler. Çalışmada ARIMA, Yapay Sinir Ağları (YSA) ve Hibrit ARIMA-YSA modelleri kullanılmıştır. Veri seti ARIMA, Yapay Sinir Ağları (YSA) ve Hibrit ARIMA-YSA modelleri ile ayrı ayrı modellenmiştir. 3 aylık makine arızası veri seti ile çalışılmıştır. Her bir model için 3 aylık makine arıza zamanı tahmin değerleri oluşturulmuştur. Oluşturulan tahmin değerleri Ortalama Mutlak Hata (MAE), Ortalama Karesel Hata (MSE), Ortalama Mutlak Hata Yüzdesi (MAPE) ve Karekök Ortalama Mutlak Hata (RMSE) performans metrikleri ile istatistiksel olarak incelenmiştir. Hibrit modelin ARIMA ve YSA modellerine göre daha iyi sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Süpermarketlerin Çevrimiçi Siparişlerinin Teslimatına Yönelik Zaman Pencereleri ile Araç Rotalama Problemi Yaklaşımı
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Altan, Mehmet; Alaykıran, Kemal
    Bu çalışmada, günümüzde giderek artan bir şekilde gerçekleşen son müşteriye ürün teslimatıyla ilgili bir problem ele alınmıştır. Çalışma, özellikle market alışverişlerinde, müşterilerin seçtikleri zaman aralıklarında hizmet almasına yönelik dağıtım problemi üzerine yapılmıştır. Bu konuda gerçek hayata oldukça yakın bir problem seçilerek, günümüz dağıtım problemlerine bir çözüm önermek ve gelecekte bu alanda yapılacak çalışmalara katkıda bulunabilmek amaçlanmıştır. Problem, müşterilerin taleplerini, tek depodan çıkacak, birden fazla sefer yapacak, eşit kapasiteli araçlar ve araçların yetişemediği yerlerde kurye destekli bir şekilde karşılanmasının sağlanmasıdır. Bu plana göre hazırlanan model ile toplam yol maliyetini en az indirmek amaçlanmıştır. Yazılan modelin kodlaması yapıldıktan sonra müşteri sayısı ve araç sayısı parametrelerinde değişiklikler yapılarak 54 adet varyasyon için testler gerçekleştirilmiştir. Problem boyutu kademeli olarak arttırılarak çözüm zorluğu test edilmiştir. Yapılan testler sonucu problem boyutu arttıkça çözüm süresinin arttığı doğrulanmıştır. Bunun yanında optimal çözüme yaklaşma oranı da azalmaktadır. Gelecekte yapılacak çalışmalarda modelin sezgisel veya meta sezgisel yöntemler ile de test edilip karşılaştırılması yerinde olacaktır.
  • Öğe
    Iso 9001 Kalite Yönetim Sistemine Sahip Olan İşletmelerde Sürekli İyileştirmenin Üretim Performansı ve İşletme Performansına Etkisi: Konya Organize Sanayi Bölgesinde Bir Araştırma
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Güldoğan, Ayşenur; Karakuş, Güzide
    İşletmeler değişen ve gelişen rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmek adına örgüt yapılarına uygun bir yönetim sistemine ihtiyaç duymaktadır. Farklı sektörlerde, farklı büyüklük ve yapıdaki işletmeler karlılık ve verimliliklerini arttırmak, süreçlerini iyileştirmek, müşteri istek ve beklentilerini karşılamak, rekabet baskısı veya işletme imajını iyileştirmek gibi nedenler ile sertifikalandırılmış bir kalite yönetim sistemi kurmaktadırlar. Küresel anlamda en fazla uygulama alanına sahip olan ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi (KYS) standardı işletmelere hedeflerini gerçekleştirmek için rehberlik sağlar niteliktedir. Ancak yaygın kullanımına rağmen ISO 9001 sistemi birçok uygulayıcı tarafından tam anlaşılamamaktadır. Bazı işletmeler, ISO 9001 KYS’ni sadece bir akreditasyon belgesi olarak görürken bazıları performanslarını geliştirmek konusunda bir araç olarak değerlendirmektedirler. Gerçekleştirilen literatür araştırmasında kalite, toplam kalite yönetimi, üretim performansı, işletme performansı ve ISO 9001 kavramları hakkında çeşitli araştırmalar yapıldığı görülmektedir. Ancak KYS’nin temelini oluşturan sürekli iyileştirme anlayışının üretim ve işletme performansına etkisine yönelik sınırlı araştırma yapıldığı görülmektedir. Müşteri odaklılık, Ar-Ge, inovasyon, dijitalleşme gibi kavramların giderek daha önemli hale geldiği günümüz şartlarında sürekli iyileştirme anlayışı da önemini giderek arttırmakta olup bu durum bu çalışmanın ana motivasyon kaynağı olmuştur. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı, Konya Organize Sanayi Bölgesinde, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi belgesine sahip imalat yapan işletmelerde sürekli iyileştirme uygulamalarının, işletme performansı ve üretim performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu çerçevede 3 adet hipotez doğrultusunda bir araştırma modeli geliştirilmiştir. Hipotezler doğrultusunda literatürden faydalanılarak oluşturulan anket çalışması Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Etik Kurulu’ndan alınan onaydan sonra uygulanmıştır. Elde edilen veriler, SPSS paket programı aracılığı ile analiz edilmiş, bulgular doğrultusunda sonuç ve öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    İnsansız Hava Araçlarının Rotalama Probleminin Metasezgisel Yöntemlerle Çözümü: Bir E-Ticaret Firmasında Uygulanması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Papağan, Okan Rıdvan; Efe, Burak
    İnsansız hava araçları (İHA), havacılık alanındaki gelişmeler ile birlikte hem askeri alanda hem sivil alanda daha fazla kullanılır hale gelmiştir. Havacılık sektöründeki bu teknolojik gelişmeler, üretim maliyetlerini azaltmıştır ve İHA’ların satın alınması kolay hale getirmiştir. İnsansız hava araçları (İHA), askeri alandan farklı olarak fotoğraf ve video çekimi, yangın izleme, ilk yardım, trafik kontrolü, tarımsal ilaçlamada vb. birçok alanda kullanılmaya başlamıştır. İHA ile lojistik alanında yeni adımlar atılmaya başlanmış ve İHA ile kargo taşımacılığı, şirketlerin son yıllarda entegre etmeye çalıştıkları bir alan olmaya başlamıştır. Mobil sistemlerdeki e-ticaret uygulamalarının fazlalaşması, ürünlerin kolay ulaşılabilir olmasını sağlamakta ve daha fazla teslimat problemini ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda geçtiğimiz yıllarda yaşanan covid-19 salgını ile birlikte teslimat ile ilgili birçok problem meydana gelmiştir. Bu sorun, son adım teslimatı ile alakalı şirketleri yeni yöntemler geliştirmeye zorlamaktadır. Bu tez kapsamında, bir e-ticaret firmasına gelen siparişlerin müşterilere teslimatının motosiklet yerine, drone ile yapılması planlanmıştır. Yapılan çalışmada, metasezgisel yöntemler ile sonuç bulunmaya çalışılmıştır. Genetik algoritma, tavlama benzetimi, mutasyon operatörlü tavlama benzetimi ve mutasyon operatörlü parçacık sürü optimizasyonu algoritması uygulanmıştır. Sonuçlar işlem süresi ve mesafe olarak karşılaştırılmıştır.
  • Öğe
    Kamu Kurumlarında İnovasyon Kültürünün Oluşturulması ve Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimine Katkısı
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Oğur, Bahar; Aktan, Mehmet
    Günümüzde hızla değişen dünyada kurumların ayakta kalıp ilerleyebilmesinde inovasyonun önemli bir etken olduğu görülmektedir. Bu önemin farkında olan özel kurumların inovasyon kültürünü örgütlerine benimsetmiş olduğu, bu sebeple kaynaklarını etkili ve verimli bir şekilde kullanabildikleri görülmektedir. Kamu kurumlarının geleneksel hiyerarşik yönetim sebebiyle inovasyonu kültüre dönüştüremediği ve bu sebeple kaynaklarını doğru kullanamadığı yapılan alan çalışmaları incelendiğinde anlaşılmaktadır. Özellikle ülkemizdeki kamu işleyişinde inovasyonu kurum kültürüne dönüştürmek adına stratejik insan kaynakları yönetiminin ne kadar önemli olduğunun farkına varılmadığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın amacı Kamu Kurumlarında İnovasyon Kültürünün nasıl oluşturulacağı, kurulan inovasyon kültürünün kurumsallaşıp sürdürülebilmesi için neler yapılması gerektiği ve bu kültürün Stratejik İnsan Kaynakları yönetiminde ne gibi avantajlar doğuracağı tespit edilmeye çalışılmıştır. İnovasyon kültürünün oluşması sadece birtakım teknik bilgilerin öğrenilmesi ve öğretilmesinden ibaret olmadığı, bir süreç işi olduğu ve ancak zamanla kurumsallaşarak yaygınlık kazanacağı bir durumdur. İnovasyon kültürünün kamuda yerleşebilmesi için, insan kaynaklarının etkili ve doğru yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda neler yapılabileceği ile ilgili; stratejik insan kaynakları yönetiminde kullanılacak inovatif yöntemler tespit edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca kamu kurumlarında inovasyon kültürünün etkisi incelenerek insan kaynaklarında kullanılan inovatif uygulamaların örneklendirilmesiyle literatürü somutlaştırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın sonucunda örnek uygulamalar göz önünde bulundurularak Türkiye’de kamu alanında inovasyon kültürünün oluşturulmasına ve inovatif uygulamaların stratejik insan kaynakları yönetimine katkısına yönelik bazı öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    İşletmelerde Kurumsal Dönüşüm Odaklı Proseslerde Yalınlaştırma ve Verimlilik Artırma Projesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Şaka, Merve; Aktan, Mehmet
    Bu çalışmada kobi tarzında üretim yapan bir yay firmasının kurumsallaşma çalışmaları ele alınmıştır. Kurumsallaşmaya dair önemli olan aşamalar teknik konuları ve uygulama faaliyetleriyle birlikte verilmiştir. Çalışmadan anlaşılacağı üzere kurumsallaşma sadece teknik konuların işlenmesi değil, çalışan inisiyatiflerini ve dış gözlemcileri de önemseyerek işlerin özgün bir biçimde yapılmasını sağlayan çalışmaların tümünü kapsamaktadır.
  • Öğe
    Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri ile Akademik Personel Seçim Kriterlerinin Değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Bayrakçı Arslan, Merve; Alaykıran, Kemal
    Araştırma görevlisi seçimi, üniversiteler için önem taşıyan bir süreçtir. Üniversiteler, eğitim düzeyinin son aşaması olup, bilim ve teknoloji faaliyetlerini toplumun yararına kullanarak, akademik anlamda başarılarıyla özgün ve lider bir kurum olmayı amaçlarlar. Bu amaca ulaşmakta doğru akademik personeli seçmekle mümkündür. Her üniversite için genel ölçütler olan ALES,YDS sınavları ve transkript notu ile belirli bir sıralamadan sonra eleme sürecinden geçen adaylar mülakata alınmaktadırlar. Bu aşamada ise ilgili pozisyon için başvuruda bulunan adaylar ile alakalı dikkat edilmesi gereken bazı kriterler yer almaktadır. Bu durumda bir araştırma görevlisi seçimi yapılırken akademik, kişisel ve idari olmak üzere üç ana kriter ve bunlara bağlı olarak alt kriterler belirlenmiştir. Bu çalışmada, akademik personel seçim sürecinde kullanılan bu kriterleri çok kriterli karar verme yöntemlerinden En İyi En Kötü Yöntem ( Best Worst Method ) ve Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ile değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye'deki İllerin İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Etkinliklerinin Veri Zarflama Analizi ile Değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Gürel, İbrahim Umut; Aktan, Mehmet
    Ekonomik ve sosyal ihtiyaçların günde güne arttığı günümüzde, dünyadaki kaynaklar ise hızla azalmaktadır. Dünyanın sahip olduğu kaynaklar, her ülkede eşit olarak dağıtılamadığından ülkeler farklı gelişmişlik seviyelerine sahip olmakta, hatta ülkenin kendi içerisinde de bölgeler veya iller arasında gelişmişlik farkları oluşmaktadır. Söz konusu gelişmişlik farklılıkları beraberinde birçok sorunu meydana getirmektedir. Ülkeler, bu gelişmişlik farklarını azaltmak için önemli kaynaklar ayırmakta, bu nedenle bu kaynakların etkin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Bu noktada da illerin ve bölgelerin mevcut kaynaklarını yeterince etkin kullanıp kullanmadıkları konusu gündeme gelmektedir. Literatürde de bu konu ilgi gören konulardan birisi olmuş, performans ölçüm yöntemleri kullanılarak çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu yöntemlerden birisi karar verme birimlerinin göreli etkinliklerini çoklu girdi ve çıktıyı işleyerek ölçebilen veri zarflama analizidir. Bu tez çalışmasında Türkiye’deki illerin tarım, imalat sanayi ve hizmetler olmak üzere 3 iktisadi faaliyet kolunda etkinlikleri veri zarflama analizi tekniği ile değerlendirilmiştir. Karar verme birimi olarak belirlenen 81 il için benzer çalışmalarda kullanılan değişkenler göz önünde bulundurularak, çalışmanın kapsamı doğrultusunda tarım, imalat sanayi ve hizmetler faaliyet kollarına yönelik girdi ve çıktı değişkenleri belirlenmiştir. Çıktı yönlü BCC (Banker, Charnes ve Cooper) modeline göre her üç iktisadi faaliyet kolu bazında görece etkin olan iller belirlenmiş, etkin olmayan iller için referans değerler tespit edilmiştir. Buna göre tarımda 22 il, imalat sanayide 20 il, hizmetler faaliyet kolunda 6 il etkin olarak bulunmuştur.
  • Öğe
    Personel Yeterlilik ve Memnuniyetini Dikkate Alan Çağrı Merkezi Çalışanı Çizelgeleme Problemi Çözümü
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Keskinkılınç, Betül; Botsalı, Ahmet Reha
    Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber müşteri memnuniyeti ve devamlılığını önemseyen şirketler çağrı merkezlerinin hizmetlerinden yararlanarak verimlilik ve sürdürülebilirliği en yüksek seviyeye çıkarmayı hedeflemektedirler. Verimli bir iş gücü yönetimi, bir çağrı merkezinde karlılık elde etmek için oldukça önemli ancak karmaşık bir süreçtir. Yapılan çalışma, ortaya çıkan elektrik-su arızalarının giderilmesi amacıyla sadece gelen çağrıları cevaplayacak olan bir çağrı merkezinde vardiyalara atanacak kişilerin çizelgelenmesi tasarımıdır. Bu tez çalışmasında personel çizelgeleme problemi için, çalışma kalitesinin ve verimliliğinin arttırılması adına çalışanın memnuniyeti göz önüne alınarak izin günlerini ayarlayabilme esnekliği, çalışabileceği yeterlilikteki departmana atanabilmesi ve toplam haftalık çalışma saatini geçmeyecek şekilde adil bir atama yapılması sağlanması amacıyla öncelikle matematiksel model oluşturulmuş ve sonrasında IBM ILOG OPL Optimization Studio yazılımı kullanılarak çözülmüştür.
  • Öğe
    Lojistik Köyü Yer Seçimi ve Türkiye'de Örnek Bir Uygulama
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Türkmen, Berfu; Botsalı, Ahmet Reha
    Lojistik köylerin etkili bir şekilde kullanılabilmesi için en önemli aşama kuruluş yerinin doğru tespit edilmesidir. Maksimum fayda beklenen bir lojistik köyün faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi ve hizmet sunabilmesi için ulaşım türlerine yakın mesafede kurulmuş olmaları gerekmektedir. Yer seçiminin doğru yapılması hem etkinliği hem de verimliliği doğrudan etkilemektedir. Bu noktada yapılan bir hata pek çok olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu çalışmada 5 farklı aday yer arasında belirlenen 5 kritere göre en uygun kurulabilecek lojistik köy yer seçimi problemi ele alınacaktır. Lojistik köy yer seçimi problemi için kullanılacak yöntemler AHP, ELECTRE ve TOPSIS olarak belirlenmiş ve çıkan sonuçların karşılaştırması yapılarak en uygun aday yer seçilmiştir.
  • Öğe
    Yapay Zeka Yöntemleriyle Üstyapı Performans Tahmini
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Siper, Merve; Tümer, Abdullah Erdal
    Bu yüzden yol ağlarının güvenliği ve konforu sağlaması zorunludur. Güvenliği ve sürüş konforunu sağlayan temel unsur karayolu üstyapısıdır. Artan araç sayısına bağlı olarak karayolu ihtiyacının planlanması, mevcut karayollarının hizmet kabiliyetini koruyabilmesi ve bakım onarımının yapılabilmesi için üstyapı yönetim sistemi kullanılması zorunlu hale gelmektedir. Karayolu Üstyapı Yönetim Sisteminden tam anlamıyla yararlanabilmek için, karayolları ağının geleceği hakkında güvenilir ve doğru tahminler yapması beklenmektedir. Üstyapı Yönetim Sisteminin kurulmasında en önemli ve bir o kadar da zor olan kısım, mevcut üstyapı performansının belirlenmesidir. Üstyapı performansını, yüzey bozulmaları, deformasyonlar ve düzgünsüzlük gibi özellikler belirlemektedir. Bu özelliklerin doğru tahmini kısıtlı kaynakların optimize edilmesini ve mevcut bütçeyle yapılacak yatırımların belirlenmesi noktasında büyük önem arz etmektedir. Herhangi istenmeyen bir durumla karşılaşılmadan zamanında müdahale edilmesi mümkündür. Teknoloji çağıyla birlikte yapay zeka uygulama alanları her alanda gelişme gösterdiği gibi karayolu üstyapı konusunda da yapılan çalışmalar vardır ve devam etmektedir. Genellikle tahmin ve sınıflandırma yapan birçok makine öğrenimine dayalı uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalarda veri ön işleme, regresyon, sınıflandırma, gruplandırma, özellik seçimi gibi işlemler yapılabilmektedir. İşlemler için gerekli kütüphanelere açık kaynak olarak kolaylıkla erişilebilmektedir. Üstyapı performans değerlemelerini bu uygulamalar ve ilgili kütüphanelerle yapmak/geliştirmek mümkündür. Bu çalışma ile üstyapı yönetim sistemi için makine öğrenim teknikleri kullanılmıştır. Üstyapı performans modelleri geliştirilmiştir. Modellere girdi olarak, üzerinde araştırma yapılan yollardaki bozulmalara sebep olan etkenler seçilmiştir. Bu etkenler, trafik ve iklim verileri, üstyapı kalınlığı gibi parametrelerdir. Üstyapı performansına etki eden bu verilerin korelasyon matrisi ile birbirleri ile olan ilişkisi araştırılmıştır. Üstyapı düzgünsüzlük değeri tüm dünyada standart haline getirilmesi için adı “Uluslararası Düzgünsüzlük İndeksi (IRI- International Roughness Index)” olarak tanımlanmaktadır. Performans göstergesi olan IRI değişkeninin bozulmaya etki eden değişkenlerden hangisiyle daha yakından ilişkili olduğu korelasyon katsayısına bakılarak ortaya çıkarılmıştır. Bunun için uluslararası düzgünsüzlük indeksinin (IRI) verilerinden yararlanılmıştır. Weka ve MATLAB programları kullanılarak veriler analiz edilmiştir. Düzgünsüzlük değeri olan IRI değerinin tahmini için regresyon analizi, yapay sinir ağları ve sınıflandırma yöntemlerinden olan karar ağaçları kullanılarak üstyapı performans tahmin modelleri geliştirilmiştir. Oluşturulan modellerin çıktı değeri olan IRI değeri gerçek değerlerle kıyaslanıp yakın sonuçlar elde edilmiştir.
  • Öğe
    Bir Tekstil Firmasının Boyahane Bölümünde Paralel Makine Çizelgeleme Problemi İçin Bir Matematiksel Model Önerisi ve Farklı Çizelgeleme Kurallarının Karşılaştırılması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Kılıç, Merve; Alaykıran, Kemal
    Özellikle son yıllarda üretim ve hizmet sektörü için önemli bir karar verme tekniği haline gelen çizelgeleme, işletme verimliliğini ve makinelerin etkin kullanımını direkt olarak etkilemektedir. Tez çalışmasında, tekstil sektöründe faaliyet gösteren kurumsal bir firmanın boyahane bölümünde yer alan sıra bağımlı hazırlık süreli paralel makineli çizelgeleme problemine yer verilmiştir. Çalışmada boyanacak olan her bir kumaşın teslim zamanlarına, kumaş cinsi ve rengine bağlı olarak değişen işlem sürelerine ve renk değişiminden kaynaklı meydana gelen hazırlık sürelerine yer verilmiştir. Bu veriler göz önünde bulundurularak en uygun sıralamanın oluşturulması hedeflenmiştir. Çalışma için toplam gecikme süresini dolayısıyla gerçekleşenle planlanan üretim farklarını en aza indirgemeyi amaçlayan bir matematiksel model geliştirilmiştir. Bu model, matematiksel programlama ve optimizasyon problemleri için sıkça kullanılan GAMS dili ve NP-zor yapıda olan büyük boyutlu problemlerin çözümünde kullanılan LEKİN aracılığıyla çözülmüştür. Bu bilgisayar destekli programda, literatürde çokça kullanılan SPT (En Kısa İşlem Süresi), LPT (En Uzun İşlem Süresi) ve EDD (En Erken Teslim Süresi) kurallarına başvurulmuştur. Bu çizelgeleme kuralları iş sıralamasında istenilen özelliklere göre fizibil sonuçlar elde edilmesini sağlamakla birlikte Gantt şemalarını da görebilmemize olanak sağlamaktadır.