İmmünoloji Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    CD19 Eksikliğinde Foxp3 Ekspresyonunun Akan Ölçerde Değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Koş, Hatice İrem; Reisli, İsmail
    CD19 eksikliği, B lenfosit defekti olarak tanımlanmıştır ve CD19’un mutasyonu olan hastalarda otoimmüniteye (sistemik lupus eritematozus, IgA nefropatisi) sebep olduğu gösterilmiştir. Fakat otoimmünite ilişkili transkripsiyon faktörü Foxp3 ekspresyonu hastalarda analiz edilmemiştir. Bu çalışma ile; CD19 eksikliğinde gelişen otoimmünite durumu ile Regülatör T hücre (Treg) leri arasında bir ilişki olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, akan hücre ölçer ve genetik analizle CD19 eksikliği tanısı almış olan 3 hasta, bu hastalarla akrabalık ilişkisi bulunan ve genetik olarak doğrulanmış 11 taşıyıcı ve bu hastalarla akrabalığı olmayan 10 sağlıklı kontrol alınmıştır. Hasta, taşıyıcı ve kontrollerden alınan tam kan örneklerinden periferik kan mononükleer hücreler (PBMC) izole edilmiştir. İzole edilen PBMC’lerden CD3, CD4, CD25 ve CD127 ekspresyonlarını değerlendirmek amacıyla yüzey boyama işlemi, Foxp3 ekspresyonunun değerlendirilmesi için hücre içi boyama yöntemi gerçekleştirilmiştir. Boyama sonrası FACSCanto II akan hücre ölçerde yardımcı T lenfositlerin ve Treg hücrelerin yüzey belirteçlerinin ekspresyon yüzdeleri ve ortalama floresan yoğunlukları (MFI) ile ve intrasitoplazmik Foxp3’ün yüzde ve MFI değerleri belirlenmiştir. Hasta, taşıyıcı ve kontrol grubunun CD4+ T lenfosit ve Treg hücre belirteçlerinin ekspresyon yüzdeleri ve mean floresan yoğunluğu (MFI) değerleri karşılaştırıldı. CD4+ T lenfosit yüzdeleri ve Treg hücrelerin belirteçlerinin yüzde değerleri yönünden gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05). Hasta grubu, taşıyıcı grubu ve kontrol grubunun CD4+ T lenfosit MFI değeri ve Treg hücrelerin belirteçlerinin (CD4+ CD25+ CD127- , CD4+ FOXP3 ve CD4+ CD25+) MFI değerleri yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p=0,001). Kontrol grubunun CD4+ T lenfosit MFI değeri, taşıyıcı grup (p=0,003) ve hasta grubundan (p=0,033) istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksektir. Benzer şekilde kontrol grubunun Treg hücre belirteçlerinin (CD4+CD25+CD127-, CD4+ FOXP3, CD4+CD25+) MFI değerleri de taşıyıcı ve hasta gruplarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksektir. Bu çalışma ile CD19 eksikliği olan hastalarda ve taşıyıcılarda yardımcı T lenfosit ve Treg lenfositlerin belirteçlerinin MFI değerlerinin kontrole kıyasla düşük olduğu gösterilmiştir. Bu bulgumuz, CD19 eksikliği olan veya taşıyıcı olan bireylerde yardımcı T lenfositlerin etkilenmiş olabileceğini ve bozulmuş baskılayıcı fonksiyon sebebiyle T hücre aracılı otoimmünitenin gelişimi ile ilişkili olabileceğini düşündürmüştür.
  • Öğe
    Artemis Eksikliğinde Naif ve Bellek T Lenfosit Alt Gruplarının Akımsitometrik Analizi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) İtez, Gülüzar Gülnur; Keleş, Sevgi
    Edinsel immün sistem elemanları T ve B hücreler antijenleri algılama ve algıladıkları antijenlere özgü yanıtlar verme yeteneğine sahiptir. T ve B hücrenin antijen tanıma yeteneği ‘’antijen reseptörü’’ adı verilen yapılar sayesinde mümkün olmaktadır. Bu reseptörler protein yapılardır ve antijenle temas eden bölgelerinin çeşitliliği, bireyin edinsel immün sisteminin tanıyabileceği antijen çeşitliliğini belirlemektedir. Bu çeşitliliği arttıran mekanizma V(D)J rekombinasyonu olarak adlandırılır. Artemis, VDJ rekombinasyonu sürecinde önemli bir protein olup, eksikliğinde ciddi klinik tablolar ortaya çıkar ve belirgin T ve B hücre düşüklükleri görülür. Hastalar enfeksiyonlara yatkın hale gelirler ve kök hücre nakli yapılmazsa yaşamın erken dönemlerinde kaybedilebilirler. T hücrelerikemik iliğinde üretilir, naif hücreler olarak perifere çıkar. İkincil lenfoid organlarda efektör hücrelere dönüşür. Efektör hücrelerin, antijenik tehdit ortadan kalktıktan sonra büyük kısmı apoptoza uğrar. Bir kısım ise bellek hücreye dönüşür. Bellek hücreler ilerleyen yaşla birlikte vücuttaki en baskın hücre kümesi haline gelir. Artemis eksikliğinde hafıza hücrelerinin dağılımı ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Literatürde gerek ağır kombine immün yetmezlik (AKİY) gerekse atipik AKİY tablosuna yol açan Artemis eksikliğinin moleküler mekanizması, klinik profili, Artemis ve DNA tamir yolakları ile ilişkisi konusunda çok sayıda çalışma olmasına karşın, özellikle atipik AKİY tablosuna yol açan Artemis eksikliğinde nakil öncesi ve sonrası efektör, merkezi bellek, TEMRA gibi T hücre alt grupları dağılımı ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır. Biz bu çalışmada DCLRE1C c.194C>T p.T65I mutasyonu taşıyan 5 hastada naif, efektör bellek, TEMRA ve merkezi bellek hücrelerinin dağılımını ve nakil olanlarda bu dağılımın nasıl değiştiğini araştırmayı amaçladık. Artemis eksikliği ile olan 5 hasta ve 12 kontrol çalışmaya dahil edildi. T hücre altgrupları kök hücre nakil öncesi ve nakilden 1 yıl sonra değerlendirildi ve kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Hastalarda KHN öncesibelirgin lenfopeni, CD4+ ve CD8+ naif hücrelerinde düşüklük, CD4 efektör bellek hücre oranında yükseklik olduğu, nakil sonrasında ise bu düşük tabloların normale geldiğini saptadık. Çalışmamız atipik Artemis eksikliği olan hastalarda naif T ve T hafıza hücre dağılımının bozuk olduğunu ve nakil ile bu bozukluğun düzeldiğini göstermektedir.