İslam İktisadı (Disiplinlerarası) Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Satın alma hiyerarşisinin İslam iktisadındaki yansıması: Harcamada israfı azaltmanın bir yöntemi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Nas, Emine Müberra; Buluş, Abdulkadir
    Tüketim insanoğlunun varoluşundan beri hayatını devam ettirebilmek için gerçekleştirdiği eylemlerden biridir. İlk başlarda yeme-içme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçları karşılamak için tüketen birey, zaman içerisinde gelişen imkânlarla ihtiyaçları bunlarla sınırlı kalmamış, psikolojik ve sosyo-kültürel amaçlarla da tüketim yapmaya başlamıştır. Bu gelişmeler toplumda aşırı tüketim atmosferi oluşturarak bireyleri sınırsız ve sorumsuz tüketime yönlendirmiştir. Son dönemlerde tüketim bağımlılığını azaltarak tüketimi sınırlandırmak ve bireylere sakin tüketim alışkanlıkları kazandırmak için çeşitli savlar ve yöntemler oluşturulmuştur. "The Buyerarchy of Needs" grafiği de Sarah Lazarovic tarafından bireylerin satın alma davranışı sergilemeden önce başka alternatiflere yönelebileceğini hatırlatmak amacıyla oluşturulmuştur. Türkçe literatürde Satın Alma Hiyerarşisi olarak kendine yer bulan grafik, bireylerin ihtiyaç duydukları şeyi satın almadan önce sırasıyla sahip olduklarını kullanma, ödünç alma, takas yapma, ikinci el ürünlere yönelme ve kendin yapma seçeneklerini sunmaktadır. İslam dini inananlara dengeli davranmalarını tavsiye etmiş, hayatlarının her anında itidali elden bırakmamalarını öğütlemiş ve bu doğrultuda israfı yasaklamıştır. Nitekim İslam iktisadının temel ilke ve prensiplerinden sayılan toplumda sosyal adalet, yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanması israfın bertaraf edilmesi ile gerçekleşecektir. Bu çalışmada tüketim ve israfın kavramsal çerçevesi oluşturulmuş, İslam iktisadında tüketim, ihtiyaç ve israf olguları incelenmiş ve İslam iktisadının bu prensibi doğrultusunda harcamada israfı azaltmanın alternatif bir yöntemi olarak kabul edilebilen Satın Alma Hiyerarşisi incelenmiş ve İslam iktisadındaki yansıması aktarılmıştır. Bu çalışmanın ortaya çıkmasındaki motivasyon bireylerin sınırsız ve sorumsuz tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesine yardım etme ümididir. Bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazanılmasına imkân sağlayarak toplumsal ve kültürel değerleri bozan ve ekolojik ve ekonomik dengeleri etkileyen israfın azaltılmasına katkıda bulunmak hedeflenmiştir.
  • Öğe
    Türkiye’de Bankacılık Sektörünün Yapılanması ve Basel Kriterleri Açısından Katılım Bankacılığının Değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Yılmaz, Mustafa Serhat; Buluş, Abdulkadir
    Yaşadığımız yüzyıl içeresinde bankalar; fon arz edenlerle fon talep edenleri bir araya getiren önemli finansal kuruluşlar arasında yer almaktadır. Aynı zaman da küreselleşmesinin artmasıyla birlikte özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomik istikrarı sürdürmesinin giderek zorlaşması ile birlikte ülkelerin üretim kapasitesini ve ekonomik büyümesini artırmasında önemli rol üstlenen bankacılık sektöründe reformlar yapmasına neden olmuştur. Söz konusu reformlar içerisinde ele alınması gereken önemli hususlardan bir tanesi de bankacılık riski ve yönetimi kavramı olarak görülmektedir. Dünyanın gelişen ve gelişmekte olan ekonomilerinde yaşanan finansal ve ekonomik istikrarsızlıklar, sınırsız sermaye hareketliliği çerçevesinde ele alındığında risk yönetimine duyulan ihtiyacı da gözler önüne serildiği görülmüştür. Bu doğrultuda tüm dünyada uluslararası alanda kabul görmüş uzlaşıları belirlenmiştir. Ortak düzenlemeleri merkeze alarak riski minimuma indiren bu uzlaşılar vadeli mevdauat sistemin Basel Komitesinin oluşumunda Katılım bankacılığı sisteminde ise IFS da etkin bir rol oynamıştır. Bu kapsamda yapılan çalışma doğrultusunda bankacılık sistemi açısından belirlenen risklere karşı alınan önlemler doğrultusunda belirlenen Basel Kriterleri ve IFS değerlendirmeleri incelenerek Mevduat Bankacılığı ve Katılım Bankacılığının risk karşılaştırılması yapılarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye’de Basel Kriterleri doğrultusunda alınan kararlar sonucunda gereken düzenlemelerin yapılmasıyla, katılım bankacılığında kullanılan ürünler hem çarpık işlemleri hem de finansal balon oluşmasını engellemektedir. Getiri taahhüt etmeyen katılım bankaları gerçek ticaretle çalışarak ekonomik krizlere neden olmamakla beraber kriz durumlarında para kaynakları net olduğu için hızlı toplarlanabilmektedirler. Sonuç olarak Mevduat bankacılığı sisteminde yayınlanan Basel Kritleri kapsamında belirtilen banka riskleri olarak belirtilen, sermaye yeterliliği, operasyonel risk, kredi riski ve piyasa riski açısından katılım bankalarının mevduat banklarına göre daha sağlam bir yapıya sahip olarak düşük risk taşıdığı ifade edilebilmektedir.
  • Öğe
    İslam İktisadında Karz-ı Hasen Müessesesinin Gelişimi, İşlevleri ve Bir Model Önerisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Cavga, Mehmet Zahid; Çeker, Orhan
    Borçlanma, insan hayatında sıkça karşılaşılan bir olgudur. Günümüz finansal araçlarının borçlanma davranışlarını karmaşıklaştırması, insanların faize düşme riskini artırmaktadır. Faizin neden olacağı sosyal, iktisâdî ve mânevî zararları temelinden önleyebilmek için İslam toplumunun kendine has çözüm yöntemleri ile hareket etmesi gerekmektedir. Bu çalışma ile İslam toplumunun borçlanma ve infak konusundaki en özgün ve önemli aracı olan “karz-ı hasen” üzerinde durularak bu güzel davranışın yaygınlaştırılmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu sayede, çok yönlü faydalar barındıran İslam iktisadı araçlarından biri kullanılarak faiz gibi çok yönlü zararlar içeren bir olgu ile nasıl mücadele edilebileceğine ve sosyal adaletin tesisine nasıl katkı sağlanabileceğine dair örnekler sunulmaya çalışılacaktır. Betimsel bir analiz yöntemi kullanılan çalışmada, öncelikle, karz-ı hasen sürecinin Kur’an ve Sünnet ekseninde sağlıklı bir şekilde yönetilebilmesi için dikkat edilmesi gereken konulara ve karz-ı hasenin ilişkili olduğu iktisâdî kavramlara değinilecektir. Karz-ı hasenin dar ve geniş anlamları çerçevesinde asr-ı saadetten günümüze kadar hayata geçirilmiş karz-ı hasen müessesesi örneklerine yer verilecek ve bunların sağladığı faydalardan bahsedilecektir. Anadolu’daki sadaka taşı uygulamasından hareketle yapılacak model önerisi üzerinden karz-ı hasen müesseselerinin işletilmesinde karşılaşılacak riskler ve çözüm önerileri tartışılacaktır. İslam iktisadı ilkelerine uygun olarak mikro düzeyde hayata geçirilecek başarılı örneklerin, yapılacak mevzuat düzenlemeleri ile daha büyük ölçekte işletilebilmesinin mümkün olacağı ve bu müesseselerin faizle mücadelede önemli bir görev üstleneceği düşünülmektedir.