Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 10 / 10
  • Öğe
    Modernitenin Gölgesinde İktisat Ahlâkı ve Değerlerimiz
    (2016) Küçükşen, Kübra
    Tüm dinlerde olduğu gibi beşeri sistemlerde de, esas alınan zihniyete göre inşa edilen bir insan prototipi eliyle ekonomik faaliyetler yürütülmektedir. Batı düşüncesinde moderniteyle birlikte insan konusunda öne çıkan en önemli yaklaşımlar, onu sadece biyolojik bir varlığa indirgemekte, bireysel ve sosyal yönlerini bütüncül bir yaklaşımla izah edememektedir. Modernitenin en önemli tezahürlerinden olan kapitalist sistemin, sadece menfaat ve kâr peşinde koşan, bireysel çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan bir insan tasavvuru vardır. Homo-economicus olarak tabir edilen bu rasyonel insan, her davranışını menfaatlerinin belirlediği ve tek geçerli değer olarak maddi faydayı kabul eden bir insan modelidir. Bu çalışmanın amacı, literatür taramasıyla, tarihsel süreçte yaşanan değişim ve dönüşümleri dikkate alarak, çağın bunalımının sebeplerini iktisat ahlâkı ve tüketim davranışı temelinde tartışmak, başta okullar olmak üzere toplumun tüm katmanlarında ekonomik davranışın ahlâki değer temeli ve tüketim bilinci eğitimi verilmesi için bir öneri sunmaktır.
  • Öğe
    Sosyal hizmet öğrencilerinin alan uygulamasına yönelik beklentileri ve deneyimleri: Nitel bir araştırma
    (2019) Kırlıoğlu, Mehmet; Başer, Doğa
    Sosyal hizmet eğitiminde alan uygulaması öğrenci gelişiminin ayrılmaz bir parçası ve eğitimin kalitesinin önemli bir belirleyicisi olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada sosyal hizmet eğitiminde öğrencilerinin alan uygulamasından beklentileri ve deneyimleri nitel araştırma yaklaşımlarından fenomenolojik yaklaşımın "tanımlayıcı fenomenoloji" biçimi çerçevesinde anlamlandırılmaya çalışılmıştır. İlk olarak katılımcılara "Sosyal Hizmet Ortamlarında Uygulama dersi kapsamında yapacakları sosyal hizmet uygulaması ile ilgili beklentilerinin neler olduğu", İkinci olarak "sosyal hizmet uygulamasının ilk üç gününde neler deneyimlediklerine" ilişkin soru sorulmuştur. Katılımcılar 2017-2018 Akademik Yılı'nda Sosyal Hizmet Ortamlarında Uygulama dersi kapsamında çeşitli kuruluşlara giden 19 sosyal hizmet bölümü 4. sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Veri analizi sonucunda alan uygulamasından beklentiler boyutunda bilgi, müracaatçı ile temas, sosyal hizmet uzmanı olmaya hazırlık, bürokrasi, teori-pratik, gözlem, kişisel gelişim, kurum danışmanı, meslek dışı kaygılar, müracaatçıya fayda sağlama ve mesleki kaygı temalarına ulaşılmış, alan uygulamasından edinilen deneyimler boyutunda ise müracaatçı ile temas, gözlem, sıcak bir ortam, teori-pratik, kurum danışmanı, heyecan, bürokrasi ve vakalardan etkilenme temalarına ulaşılmıştır. Sonuç ve öneriler bölümünde uygulamada öğrencilerin birebir müracaatçılarla karşılaşıp onların hayatlarına dokunabilecekleri kuruluşların tercih edilmesinin önemine, kuramların-kavramların uygulama ile vakaların da teori ile bütünleştiği bir eğitimin daha bütüncül bir öğrenmeyi oluşturacağına, mesleki kaygıyı azaltacak uygulamaların gerekliliğine, kurum danışmanı seçiminde niteliğin ve motivasyonun dikkate alınmasına ve kuruluş ortamının öğretim elemanları tarafından uygulama öncesinde gözlemlenmesinin yararına değinilmiştir.
  • Öğe
    Sosyal hizmet uzmanlarının korunmaya muhtaç çocuk birimlerinde ihmal ve istismar vakalarına verilen hizmetlerin niteliğine ilişkin görüşleri
    (2019) Kaya Kılıç, Ayten; Tekin, Hasan Hüseyin
    Çocuk ihmal ve istismarı sadece maruz kalan çocuğu ve aileyi değil aynı zamanda yaşadığı toplumu da etkileyen önemli bir sosyal sorundur. Bu açıdan, çocukların her tür ihmal ve istismardan korunmasında önemli görev üstlenen çocuk koruma hizmetlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda hazırlanan çalışmanın amacı, Korunmaya Muhtaç Çocuk (KMÇ) birimlerinde görevli sosyal hizmet uzmanlarının çocuk ihmal ve istismar vakalarına verilen hizmetlere yönelik düşünce ve görüşlerini; çocuk ihmal ve istismar vakalarını değerlendirme sürecindeki mesleki tutum ve yaklaşımlarını, alandaki sorunları ve çözüm önerilerini incelemektir. Nitel araştırma yöntemi ile tasarlanan çalışmada, Konya ilinde KMÇ birimlerinde görevli 12 sosyal hizmet uzmanıyla Nisan-Mayıs 2019 tarihleri arasında derinlemesine görüşmeler yapıldı. Verilerin çözümünde içerik analizi kullanıldı. Çalışmada elde edilen sonuçlarda; çocuk ihmal ve istismarı vakalarının ilk değerlendirme sürecinde ebeveynlerin aşırı tepkili, kaba ve görüşmeyi ret edici davranışlar gösterdikleri, mağdur çocuğa uygulanan baskının ihmal ya da istismarı açıklamasını zorlaştırdığı, sosyal hizmet uzmanlarının cinsel istismar ve ensest vakalarında durumu aile üyelerine açıklanmada güçlük çektikleri ve vakalarının değerlendirilmesinde kararsızlık yaşadıkları belirlendi. KMÇ hizmetlerinde yaşanan sorunlar arasında; nicelik ve nitelik yönünden personel eksikliği yaşandığı ve hizmet içi eğitimin olmadığı belirlendi. Belirtilen önerilerde; personel sayısının artırılması, hizmet içi eğitimlerin verilmesi, çocuğa yönelik cinsel istismar alanında yüksek lisans mezunu meslek elemanlarının çalıştırılması ve süpervizörlük sisteminin getirilmesi yeraldı.
  • Öğe
    Tıbbi Sosyal Hizmet Birimine Bildirilen Çocuk İhmal Ve İstismar Vakalarının Retrospektif İncelenmesi
    (2018) Kaya Kılıç, Ayten; Tekin, Hasan Hüseyin
    Bu çalışmanın amacı, Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi’ne bildirim yapılan çocuk ihmal ve istismar vakalarına yönelik sosyal hizmetuzmanları tarafından yapılan mesleki müdahalelerin belirlenmesidir. Araştırma belge tarama yöntemi ile yapılmıştır. Bukapsamda, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi’nde Ocak 2017 ve Mart 2018 tarihleri arasındakayıtlı olan toplam 46 “çocuk ihmal ve istismarı şüphesi” taşıyan vakaların dosyaları geriye dönük olarak taranmıştır. Bulgulararaştırmacılar tarafından geliştirilen formlar ile elde edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara bakıldığında; sosyal hizmetbirimine bildirimi yapılan vakaların 0-17 yaş aralığında dağılım gösterdiği, çoğunluğunun 15-17 yaş arasında kız çocuklarolduğu, bildirimlerin çoğunluğunun kadın doğum ile çocuk poliklinikleri ve klinikleri tarafından yapıldığı, bildirim nedenlerindeilk sırada adölesan gebelerin yer aldığı, bunu terk bebek ya da çocuk, aile içi ve dışı şiddet mağduru, madde kullanımı, intihargirişimi, davranış sorunu, ilgisiz ebeveyn gibi nedenlerle ihmal edilen çocukların izlediği görülmüştür. Bildirimlere istinadentıbbi sosyal hizmet birimi tarafından yapılan mesleki müdahaleler arasında; vakanın adli kurumlara ve Aile ve Sosyal Politikalarİl Müdürlükleri’ne (ASPİM) bildirimi, aileye yönelik psiko sosyal çalışma ile sosyal ve ekonomik destek sağlanması gibi mikrove mezzo düzeyde çalışmaların bulunduğu belirlenmiştir. Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi’ne bildirimleri yapılan çocuk ihmal veistismar vakaları için gerekli olan psiko-sosyal hizmetlerin zamanında, minimum zarar ve maksimum yarar anlayışıyla hızlı veetkin bir şekilde verilebilmesi sosyal hizmet müdahalesiyle mümkün olacaktır.
  • Öğe
    Güçlendirmenin Özü “Güç”: Sosyal Hizmet Uzmanlarının İş Yerindeki Güçleri/Güçsüzlükleri
    (2019) Kırlıoğlu, Mehmet
    Bu çalışmanın amacı sosyal hizmet uzmanlarının iş yerindeki güç/güçsüzlüklerini Miley ve diğerlerinin (2016)sınıflandırmasında olduğu gibi kişisel, kişilerarası ve sosyo-politik olmak üzere üç düzeyde ele almaktır. Bu üç düzeyidaha iyi açıklayabilmek adına düzeyler altında konu başlıklarına yer verilmiştir. İş yerindeki kişisel düzeydeki güçler,mesleği isteyerek seçme, başka bir kuruma geçme isteği, sosyal hizmet mesleğini bırakma isteği, doğrudan sosyal hizmetuygulaması yapma, alan deneyimine uygun çalışma konularını kapsamaktadır. İş yerindeki kişilerarası düzeydeki güçler,meslektaşlarından destek ve öneri alma, kurumdaki tüm meslek elemanlarının ortak bir amaca sahip olması, amiryönlendirmesi, üstler ile yaşanan sorunları çözüme kavuşturma, yönetimin tutumu, yönetim ile ilişkiler konularınıkapsamaktadır. İş yerindeki sosyo-politik güçler, kadro durumu, işin yapılma şekli konusunda müracaatçılardan veüstlerden gelen baskı, çalışma yoğunluğu, görüşme sayısı, vaka sayısı, çalışma ortamı, otonomi, ilerleme imkânı konularıkapsamaktadır.
  • Öğe
    Ön Yargılar ve Sosyal Hizmet: Sosyal Hizmet Bölümü Öğrencilerinin Kadına Karşı Ön Yargıları
    (2019) Kırlıoğlu, Mehmet
    Bu çalışmanın amacı ileriki yıllarda sosyal hizmet uzmanı/sosyal çalışmacı olarak görev yapacak olan Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerinin kadına karşı ön yargılarını ortaya koymaktır. Çalışmada “Kadın” ile ilgili Türkçe literatür taranarak “Kadın” üst başlığı altında “Boşanan Kadın”, “Hayat Kadını”, “Çalışan Kadın”, “Evlilik Dışı İlişki”, “Ev Hanımı” ve “Flört” başlıkları ele alınmıştır. Araştırmada araştırma yöntemlerinden nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışmaya 20 kız ve 20 erkek olmak üzere toplamda 40 öğrenci katılmıştır. Veriler, araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin toplanmasında mecazlar yolu ile veri toplama tekniğinden de yararlanılmıştır. Daha sonra elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak içerik ve betimsel analize tabi tutulmuştur. Ana temalar literatür doğrultusunda oluşturulmuştur. Ancak alt temalar verilerden elde edilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye’nin Sosyal Transformasyon Sürecinde Y Kuşağının “Toplumsal Cinsiyet Rolü” Tutumları
    (2018) Küçükşen, Kübra; Budak, Hatice
    Bu çalışmada Y kuşağının son üyeleri olan lise öğrencilerinin eşitlikçi ve geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini benimseme düzeylerinin belirlenmesi, toplumsal cinsiyet rollerini belirleyen değerlerde değişimin olup olmadığı, varsa bu farklılaşmanın Y kuşağının özellikleri ve bazı değişkenlerin etkisi bağlamında açıklanması amaçlanmıştır. Araştırma modeli tanımlayıcı-kesitsel olarak tasarlanmış bir çalışmadır. Konya merkez ilçelerde bulunan farklı türde öğretim programı uygulayan beş lisede 410 öğrenciye anket uygulanmıştır. Örneklem seçkisiz örneklem tekniğiyle belirlenmiştir. Anket formu öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile ilgili sorular ile S. Zeyneloğlu ve F. Terzioğlu tarafından hazırlanan ve geçerlilik-güvenirlilik çalışması aynı yazarlar tarafından yapılan "Toplumsal Cinsiyet Rolü Tutum Ölçeği"nden oluşmaktadır. Öğrencilerin "Toplumsal Cinsiyet Rolü Tutum Ölçeği" toplamından aldıkları ortalama puan 3,0623; "eşitlikçi toplumsal cinsiyet rolü" alt boyutundan aldıkları ortalama puan 4,0619, "geleneksel toplumsal cinsiyet rolü" alt boyutundan ise 3,1561'dir. Araştırma sonucuna göre, Y kuşağının son jenerasyonu olan gençlerin eşitlikçi değerleri yüksek ve olumlu düzeyde benimsemekle birlikte, geleneksel değerlerin izlerini de taşımaya devam ettikleri tespit edilmiştir
  • Öğe
    Suriyeli Sığınmacı Kadınlarda Sosyal Dışlanma Algısı Üzerine Nitel Bir Çalışma
    (2017) Küçükşen, Kübra
    Bu çalışmada savaş ve göç olgusunu en derin boyutuyla yaşayan Suriyeli sığınmacı kadınların Türkiye'ye geldikten sonra kendilerine karşı toplumun bakış açısını nasıl algıladıkları, ekonomik, sosyal, kültürel entegrasyon açısından dışlanmaya maruz kalıp kalmadıkları ve bu konuda karşılaştıkları olumsuzlukların araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Konya'da yaşayan on dört Suriyeli sığınmacı kadınla yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, Suriyeli kadınlar, sosyal dışlanmanın sosyal yardım boyutunda, açıktan ayrımcı ve dışlayıcı bir tutuma maruz kalmamakla birlikte gerek kamuoyu, gerekse medya tarafından haklarında "ikinci eş olma, yuva yıkma" gibi negatif bir imgelenme kurgulanması sebebiyle sosyal ilişkiler boyutunda dışlanmaktadırlar. Savaşın uzaması nedeniyle geri dönme umutları gittikçe kaybolmaya yüz tutan kadınlar ileriye dönük ciddi kaygılar taşımakta, yaşadıkları dışlanma, toplumla bütünleşme süreçlerini daha sancılı hale getirmektedir. Suriyeli kadın sığınmacılara karşı, özellikle medyanın, toplumsal muhayyilede iz bırakacak her türlü negatif söylemden uzak durması ve kadınların sosyo-ekonomik gelişimlerinin desteklenerek, topluma uyum süreçlerinin kolaylaştırılması, sorunun "dışlayanlar" açısından da değerlendirilerek uygun politikalar geliştirilmesi gerekmektedir
  • Öğe
    Öğretmenlerin ve ebeveynlerin okul öncesi çağı çocuklarla çevre dostu uygulamalarının incelenmesi
    (2017) Ersoy Quadir, Seher; Temiz, Gülay
    Bu çalışma, anaokulu öğretmenlerinin öğrencilerine, ebeveynlerin de okul öncesi çağdaki çocuklarına geri dönüşümü hangi oranda öğrettiklerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmanın örneklem grubunu 2013 yılında Konya il merkezinde yer alan Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan okul öncesi eğitim kurumlarından küme örneklem yöntemi ile seçilen 102 anaokulu öğretmeni ile 99 öğrenci velisi oluşturmuştur. Çalışma genel tarama modelinde düzenlenmiştir. Araştırma veriler anket yöntemi ile toplanmıştır. Bu çalışmada, belirtilen amaç için iki ölçek kullanılmıştır. Birincisi Buhan (2006) tarafından geliştirilen “Anaokulu Öğretmeninin Öğrencisiyle Uyguladığı Çevre Dostu Etkinlik Ölçeği”dir ve anaokulu öğretmenlerine uygulanmıştır. İkincisi Ersoy Quadir ve Temiz tarafından geliştirilen “Ebeveynin Çocuğuna Yaşattığı Çevre Dostu Deneyim Ölçeği”dir ve ebeveynlere uygulanmıştır. Ayrıca anaokulu öğretmenlerine ve ebeveynlere geri dönüşüm ve çevre dostu satın alma alışkanlıklarını belirlemek amacıyla Ersoy Quadir (2014) tarafından geliştirilen “Geri Dönüşüm Alışkanlıkları Ölçeği” ile “Çevre Dostu Satın Alma Alışkanlıkları Ölçeği” uygulanmıştır. Ebeveynlerin ve anaokulu öğretmenlerinin her bir ölçeğe yönelik puanları ile demografik özellikleri arasında ilişki olup olmadığı, Pearson Korelasyon Katsayısı hesaplanarak irdelenmiştir. Elde edilen verilere göre; anaokulu öğretmenlerinin, ölçekte yer alan çevre dostu etkinlikleri öğrencileriyle birlikte çoğunlukla (% 73.5) uyguladıkları saptanmıştır. Ebeveynlerin de kendilerine yöneltilen ölçekte yer alan çevre dostu deneyimleri çocuklarına genellikle (% 81.8) yaşattıkları belirlenmiştir.
  • Öğe
    Türk vatandaşlarının Suriyeli sığınmacılarla ilgili görüşleri (Konya ili örneği)
    (2018) Ersoy Quadir, Seher; Kabaklı Çimen, Latife
    Bu araştırma, Türk vatandaşlarının Suriyeli sığınmacılarla ilgili tutumlarını incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini 2017 yılında Konya il merkezinde ikamet eden ve tesadüfi örneklem yöntemi ile seçilen 400 Türk vatandaşı oluşturmuştur. Araştırmanın verileri “Suriyeli Sığınmacılarla İlgili Tutum Ölçeği” kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre örneklem grubu Suriyeli sığınmacılar hakkındaki olumsuz düşüncelere katılmamış ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili üretilebilecek ılımlı çözüm ifadelerine katılmıştır. Bununla birlikte örneklem grubu, Suriyeli sığınmacılarla ilgili olumlu fikre sahip olma ve Suriyeli sığınmacılara yardımda bulunma konularında kararsız kalmış;Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve halkın uyguladığı politikayı da onaylamamıştır. Ayrıca katılımcılar arasında yaşça büyük olan, evli, çocuklu ve kadınların Suriyeli sığınmacılara karşı daha duyarlı tutum sergiledikleri saptanmıştır. Ancak hanelerindeki birey sayısı arttıkça sığınmacılara karşı daha olumsuz yaklaştıkları bulunmuştur. Elde edilen veriler doğrultusunda sürece yönelik çözüm odaklı öneriler sunulmuştur.