Sfinkter koruyucu rektum cerrahisi sonrası low anterior rezeksiyon sendromu gelişimine etki eden faktörlerin araştırılması

Küçük Resim Yok

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Rektum malignitesi sebebi ile sfinkter koruyucu cerrahi yapılan olgularda operasyon sonrası gelişen low anterior rezeksiyon sendromunu(LARS) tespit etmek, vakalarımızdaki oranını belirlemek ve etki eden faktörleri ortaya koymaktır. Materyal ve Metod: Ocak 2014-Ocak 2020 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği’nde rektum kanseri sebebi ile sfinkter koruyucu cerrahi uygulanan olgular incelendi. Çalışmamıza ameliyatın üzerinden en az 12 ay geçmiş ve ileostomisi kapatılmış, nüks veya metastatik hastalığı olmayan, kemoterapi ve radyoterapisi tamamlanmış, daha önceden proktolojik bir rahatsızlığı olmayan hastalar dahil edildi. Bu süre içerisinde kriterlere uygun 103 olgu mevcuttu. Low anterior rezeksiyon sendromu gelişimine etki edebileceği düşünülen değişkenler belirlenerek bir model oluşturuldu ve anket düzenlendi. 2013 yılında Emmertsen ve Laurberg tarafından geliştirilen LARS skoru ve anal manometri kullanılarak LARS semptomu olan olgular tespit edildi ve gelişimine etki eden faktörler incelendi. Bulgular: Çalışmamızda hastaların %51,5'inde LARS semptomlarının olduğu görüldü. Major LARS oranı %35, minör LARS oranı %16,5 ve ortalama LARS skoru 21,5'di. Neoadjuvan kemoradyoterapinin, tümörün anal vergeye olan mesafesinin, mezorektal eksizyon şeklinin, ileostomi açılmasının, rektum cerrahisinden sonra geçen sürenin, tümör boyutunun, çıkarılan lenf nodu sayısının, ileostomi kapatılma süresinin ve anastomoz mesafesinin LARS gelişimi üzerine etkisinin olduğu görüldü. iii Sonuç: Neoadjuvan kemoradyoterapi uygulamasının, tümörün anal vergeye yakın olmasının, total mezorektal eksizyon(TME) yapılmasının, ileostomi açılmasının, rektum cerrahisinden sonra geçen sürenin az olmasının, küçük boyutlu tümörlerin, çıkarılan lenf nodu sayısının az olmasının, ileostominin geç kapatılmasının ve anastomoz mesafesinin anal vergeye yakın olmasının LARS oranını arttırdığı görülmüştür. Literatürde konu ile ilgili tam bir görüş birliği sağlanamamıştır. Daha geniş kapsamlı, çok merkezli ve prospektif çalışmalar yapılarak literatüre kazandırılmalıdır. Hastaların sosyal hayatını ve genel yaşam kalitesini azaltan bu durumun daha iyi aydınlatılması ile LARS oranı azaltılabilir veya tedavisine ışık tutulabilir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Rektum kanseri, Low Anterior Rezeksiyon(LAR), Low Anterior Rezeksiyon Sendromu(LARS), Anal inkontinans, Rectum cancer, Low anterior resection(LAR), Low anterior resection syndrome(LARS), Anal incontinence

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Kişi, Ö. (2021). Sfinkter koruyucu rektum cerrahisi sonrası low anterior rezeksiyon sendromu gelişimine etki eden faktörlerin araştırılması. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim Dalı , Konya.

Koleksiyon