Bilgisayarlı Tomografi Görüntülerinde Foramen Sphenopalatina’nın Morfometrik ve Klinik Açıdan Değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Epistaksis, KBB uzmanlarının klinikte sık karşılaştıkları bir durumdur. Woodruff pleksusunun yerleştiği alandan kaynaklanan, daha inatçı, şiddetli ve tehlikeli vakalar, posterior epistaksis olarak adlandırılır. Woodruff pleksusu, a. sphenopalatina’nın for. sphenopalatinum (FSP)’dan çıktığı bölgede yer alır. Konservatif tedavilere dirençli olan posterior epistaksis, genellikle a. sphenopalatina ligasyonunu gerektirir. A. sphenoplatina ligasyonuna yönelik en doğru endoskopik yaklaşım yönteminin belirlenmesi, doğrudan FSP üzerindeki daha küçük mukoperiosteal flebin kaldırılması ve a. sphenopalatina’nın diğer yapılardan daha kolay ayırt edilebilmesi FSP'nin lokalizasyonunun doğru tanımlanmasıyla mümkündür. Çalışmamızın amacı; belirlenen sabit anatomik landmarklar yardımıyla FSP'nin lokalizasyonunun tespit edilmesi ve elde edilen ölçüm değerleriyle FSP varyasyonları arasındaki ilişkinin analiz edilmesidir. Çalışmada; Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji A.D arşivinde bulunan 2019-2021 yılları arasında çekilmiş MDBT temporal kemik görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Parametreler 153 hastada sağ-sol taraf için ayrı ayrı ölçülerek kaydedildi. Elde edilen verilerle varyasyon bilgileri cinsiyet, lateralizasyon ve yaş gruplarına göre değerlendirilerek sonuçlar tablolarla özetlendi. Morfometrik verilerin çoğunda sağ-sol arasında anlamlı fark bulunmazken, cinsiyete göre FSP-SNAaçı dışındaki verilerin erkeklerde anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu. Belirli yaş gruplarına ayırarak yapılan istatistiki analizde, morfometrik verilerin yarısında yaş grupları arasında anlamlı bir fark bulunmazken FSP-SNAsaguzaklık dışında diğer morfometrik veriler 1. yaş grubunda (18-34 Y) anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptandı. FSP’nın şekil, sayı ve konum varyasyonlarıyla birlikte pnömatizasyon ve septum deviasyonu varyasyonlarının cinsiyet, lateralizasyon ve yaş gruplarına göre dağılımı tablolarda gösterildi. CNM’de pnömatizasyon varlığı durumunda tüm morfometrik uzaklık değerlerinin daha küçük olduğu ve FSP-BTveruzaklık, FSP-CAsaguzaklık, FSP-MLsaguzaklık, FSP-SNAuzaklık ve FSP-SNAsaguzaklık değerlerinin istatistiki açıdan anlamlı ölçüde daha küçük olduğu, FSP-SNAaçı değerinin ise büyük olduğu tespit edildi. FSP’nin CNM’nin tutunma noktasının konumuna göre lokalizasyonu ve septum deviasyonuna göre oluşturulan tipler arasında morfometrik ölçüm değerlerinin istatistiki açıdan anlamlı bir farklılık göstermediği bulundu. Literatürde farklı ırklarda kemik yapıdaki sabit anatomik landmarklarla FSP lokalizasyonunu belirlemeyi amaçlayan birkaç çalışma mevcuttur. FSP şekil ve varyasyonları ligasyon işlemi sırasında FSP'nin yerini belirlemeyi zorlaştırabilir. Özellikle %7,9 çift ve %1 üç delik şeklinde bulunan aksesuar FSP varlığı ligasyon işleminin yetersiz olmasına neden olabilir. Türk popülasyonunda yeterli çalışma bulunmayan bu konudaki çalışmamızda elde ettiğimiz verilerin, epistaksisin tanı ve tedavisinde, özellikle endoskopik FSP yaklaşımlarında, bu bölgenin karmaşık anatomisini daha iyi anlamada yardımcı olacağı kanaatindeyiz.
severe and dangerous cases originating from the area where Woodruff's plexus is located are called posterior epistaxis. Woodruff's plexus is located in the region where the sphenopalatine artery emerges from the foramen sphenopalatinum (FSP). Posterior epistaxis resistant to conservative treatments usually requires ligation of the sphenopalatine artery. Determining the most accurate endoscopic approach method for sphenoplatinum artery ligation is possible by raising the smaller mucoperiosteal flap directly over the FSP and distinguishing the sphenopalatine artery from other structures more easily by accurately defining the localization of the FSP. The aim of our study is to determine the localization of FSP with the help of fixed anatomical landmarks and to analyze the relationship between the obtained measurement values and FSP variations. In the study; MDCT temporal bone images taken between 2019-2021 in the archive of Necmettin Erbakan University Meram Faculty of Medicine, Department of Radiology were retrospectively analyzed. Parameters were measured and recorded separately for the right and left sides in 153 patients. With the obtained data, variation information was evaluated according to gender, lateralization and age groups, and the results were summarized in tables. While there was no significant difference between right and left in most of the morphometric data, the data other than the FSP-SNAaçı were found to be significantly higher in males. In the statistical analysis performed by dividing them into certain age groups, no significant difference was found between the age groups in half of the morphometric data, while the other morphometric data were found to be significantly higher in the 1st age group (18-34 Y), except for FSP-SNAsaguzaklık. The distribution of pneumatization and septum deviation variations according to gender, lateralization and age groups along with the shape, number and position variations of FSP are shown in the tables. In the presence of pneumatization in CNM, all morphometric distance values are smaller and the values of FSP-BTveruzaklık, FSP-CAsaguzaklık, FSP-MLsaguzaklık, FSP-SNAuzaklık and FSP-SNAsaguzaklık are statistically significantly smaller, while the FSP-SNAaçı value is high. was done. It was found that the morphometric measurement values did not show a statistically significant difference between the types created according to the localization of the FSP according to the location of the attachment point of the CNM and the deviation of the septum. In the literature, there are several studies aiming to determine the localization of FSP with fixed anatomical landmarks in bone structure in different races. FSP shape and variations can make it difficult to locate the FSP during the ligation procedure. The presence of accessory FSP, especially in the form of 7.9% double and 1% triple holes, may cause insufficient ligation. We believe that the data we obtained in our study on this subject, which does not have sufficient studies in the Turkish population, will help to better understand the complex anatomy of this region, especially in the diagnosis and treatment of epistaxis, especially in endoscopic FSP approaches.

Açıklama

Yüksek Lisans Tezi

Anahtar Kelimeler

A. sphenopalatina, epistaksis, for. sphenopalatinum, MDBT, morfometri, varyasyon, Sphenopalatine artery, epistaxis, sphenopalatine foramen, MDCT, morphometry, variation

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Şeker, B. (2021). Bilgisayarlı tomografi görüntülerinde foramen sphenopalatina’nın morfometrik ve klinik açıdan değerlendirilmesi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Anatomi Anabilim Dalı, Konya.