İslam Hukuku ve Uluslararası Hukukta Ölüm Cezası Verilen Suçlar ve Gerekçelerinin İncelenmesi
Citation
Nakaza, A. E. (2022). İslam hukuku ve uluslararası hukukta ölüm cezası verilen suçlar ve gerekçelerinin incelenmesi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Konya.Abstract
İslam hukuku ilke olarak vahye dayalı bir hukuk sistemi olduğundan aynı
zamanda merhamet ve hoşgörüye dayalı da bir hukuk sistemidir. Bu sebeple
dünyanın her yerinde emniyet ve güvenliğin sağlanmasında aslında tüm hukuk
sistemlerine örneklik teşkil edecek nitelikler taşır. Yüce Allah insanların gerek
bireysel ve gerekse toplumsal olarak sosyal yaşamlarını şekillendirmek ve ayrıca bu
kişilerin hem maddî hem de manevi yönden mutlu bir hayat sürmesi için
düzenlemeler ve kanunlar koymuştur. İnsan hayatının diğer canlıların hayatlarına
nazaran daha fazla kutsallığı ve yüceliği sebebiyle, İslami Dini insan hayatını yok
etmeye yönelik her türlü saldırıyı yasakladığı gibi saldırıdan vazgeçmeyi hedefleyen
veya büyük ölçüde sınırlayan etkili yasaklar koyar. Bunun yanında bir insanın hangi
durumlarda öldürülebileceğine dair özel hükümler de getirir. Yüce Allah yaşama
hakkının yüceliğinden bahisle, bazı haller dışında haddi aşarak insanları öldürenler
hakkında kısası emretmiştir.
Çünkü kısas, yaşama hakkını garanti altına alan özel bir hayat türüdür. Buna
göre bir katil, cinayet suçunu işledikten sonra yaptığının cezasız kalmayacağını ve
kendisinin de aynı şekilde cezalandırılacağını bilmesi, aslında onu ve toplumu bu tür suçlardan uzak tutar ve toplum da bu suçlardan kurtulur. Vahiyden uzak şekilde
hazırlanan uluslararası hukuk metinlerinde de tür cezalar ve uygulamaların
bulunması, İslam hukukuna olan inançlarından ve kabullerinden değil, insan ırkının
yeryüzünde hayatta kalması konusundaki çabalarından dolayı olabilir.
İslam hukukunda kısas her zaman ya da mutlak şekilde îfa edilmesi gereken
bir uygulama değildir. Bunların arasında ihmal ve tedbirsizlik ve failinin dikkat
etmemesi sonucu oluşan kasıtsız bir suç olması durumunda İslam Hukuku ve pozitif
hukuk, insanları daha dikkatli olmaya ve davranışlarına itina göstermeye teşvik
etmek maksadıyla daha düşük cezalar düzenlemiştir.
Bu çalışmada, gücümüz nisbetinde cinayet suçuna ilişkin İslam Hukuku ile
uluslararası hukuk arasında bir karşılaştırma yapılarak çeşitli sonuçlar elde
edilmeye gayret edilmiştir.
İslam hukukunun cezalandırmada temel hedeflerinden biri suç işleyeni ıslah
etmek, ona doğruyu göstererek topluma yeniden kazandırmak, aksi halde toplumun
refahını öncelemektir.
İşte İslâm hukukunda kanun koyucusunun gayesi; ortaya çıkması arzu edilen
bir fiile insanları teşvik ve ona gayret göstermeleri ve onun meşakkatini ve yükünü
yüklemek olursa, o fiili yapmaya mükâfat ve o fiili sevmelerine bir iyi fırsat ortamı
oluşturulmuş olur. Buna karşılık aykırı fiil, toplumun emniyetini ve topluluk
düzenini ihlâl eden düşmanca suçlar kabilinden olursa, verilecek ceza da, aykırı bu
fiilin gerektirdiği fiili yapmaktan caydıran, daha ağır bir ceza ile ıslah eden bir ceza
olması gerekir.
Öte yandan uluslararası hukukta da toplumda huzursuzluk çıkaranlar için
farklı ülkelerde birbirine benzer cezaların uygulandığına şahit olunur. Özellikle
insan neslini yavaş yavaş öldürmeyi ve yok etmeyi hedefleyen uyuşturucu veya
uyarıcı madde temini ile bunları elde edebilmek için yağmalama, talan, hırsızlık vb.
suçlar toplumdaki huzursuzluğu artırdığından yol kesme suçuna benzemektedir. Bunun sonucu olarak da uyuşturucu kullanımı ve buna aracılık yapılan her türlü
fiile çeşitli oranlarda ceza verilmektedir. Hatta ilerleyen durumlarda bu suça ölüm
cezası dahi uygulanmaktadır.
Uluslararası arenada da bazı halkı Müslüman ülkelerde uygulanan ve İslam
hukuku kaynaklı ölüm cezaları sürekli gündemde tutularak sanki ölüm cezası sadece
İslam hukukunda varmış gibi algılarla İslam hukuku aleyhinde kampanyalar
düzenlenmektedir. Bu çalışmada ele alınan konu, İslam hukuku ve uluslararası
hukukta ölüm cezası verilen suç çeşitleri ve gerekçelerinin incelenerek İslam hukuku
ile pozitif hukuk arasındaki irtibata dikkatler çekilerek, İslam hukuku hakkındaki
olumsuz kampanyaların azaltılmasına bir nevi katkıda bulunmak olacaktır. Since Islamic law is a legal system based on revelation, it is also a legal system
based on compassion and tolerance. For this reason, it has qualities that will set an
example for all legal systems in ensuring safety and security all over the world.
Almighty Allah has set regulations and laws in order to shape people's individual and
social lives and also for these people to lead a happy life both materially and
spiritually. Due to the greater sanctity of human life compared to the lives of other
living things, the Islamic Religion prohibits all kinds of attacks aimed at destroying
human life, as well as imposes effective prohibitions aimed at or largely limiting the
renunciation of attack. In addition to this, special provisions have been made
regarding the circumstances under which a person can be killed. Speaking of the
greatness of the right to live, Almighty Allah has ordered the death penalty for those
who kill people by going beyond the limits, except in some cases.
Because qisas, that is, the death penalty, is a special type of life that guarantees
the right to live. Accordingly, knowing that a murderer will not go unpunished after
committing the crime of murder and that he will be punished in the same way keeps
him and the society away from such crimes, and the society gets rid of these crimes. The existence of such punishments and practices in international law texts
prepared without revelation may be due to their efforts for the survival of the human
race on earth, not their belief in and acceptance of Islamic law.
In Islamic law, the death penalty is not a practice that must be performed all
the time or absolutely. Among them, in case of an unintentional crime as a result of
negligence and carelessness and negligence of the perpetrator, Islamic Law and
positive law have arranged lower penalties in order to encourage people to be more
careful and pay attention to their behavior.
In this study, it has been tried to obtain various results by making a
comparison between Islamic Law and international law regarding the crime of killing
to the extent of our strength. One of the main objectives of Islamic law in punishment
is to rehabilitate the perpetrator, to reintegrate him into the society by showing the
truth, otherwise, to prioritize the welfare of the society.
Here is the purpose of the legislator in Islamic law; is to encourage people to
do good works and to make them strive for it. On the other hand, if the violation is in
the form of hostile crimes that violate the security and order of the community, the
punishment to be imposed must be a punishment that deters the action required by
this illegal act and rehabilitates it with a heavier penalty.
On the other hand, in international law, it is witnessed that similar penalties
are applied in different countries for those who cause unrest in the society.
In particular, the supply of drugs or stimulants aimed at slowly killing and
destroying the human generation, and looting, pillage, theft, etc. to obtain them. Since
crimes increase the unrest in the society, it is similar to the crime of blocking the
road. As a result of this, drug use and all kinds of acts mediated by it are punished at
various rates. In later cases, even the death penalty is applied to this crime.
In the international arena, the death penalty imposed by some people in
Muslim countries and originating from Islamic law is constantly kept on the agenda,
and campaigns are organized against Islamic law with the perception that the death
penalty exists only in Islamic law. The subject discussed in this study will be to
contribute to the reduction of negative campaigns about Islamic law by drawing
attention to the contact between Islamic law and positive law by examining the types
of crimes and their justifications in Islamic law and international law.