İslam borçlar hukukunda ıskat tasarrufları

Abstract

İslam hukukunda Iskat kavramı, bir hakkın ya da mülkiyetin, hak sahibine intikalinin söz konusu olmadan düşürülmesini ifade etmektedir. Iskat tasarrufunun konusuna baktığımızda, genel olarak hakların teşkil ettiğini görmekteyiz. Fakat İslam hukukçuları arasında hangi tür hakların ıskat kabul ettiği konusu tartışmalıdır. Genel kural olarak zimmette sabit olan deynin ıskatı caiz kabul edilirken, ayn üzerindeki mülkiyetin ise genel olarak ıskatı kabul edilmemektedir. Bununla birlikte ayn üzerindeki mülkiyetin başkasına nakledilmesi söz konusu olmaktadır. Bu ise temlik olarak değerlendirilmektedir. Iskat tasarrufunun hükmüne baktığımızda, bir kimsenin kendi hukuki alanını ilgilendiren bir işlem olması sebebiyle kural olarak, caiz ve mubah kabul edilmektedir. Fakat ıskat tasarrufunda bulunacak kişi için sırf zarar içeren bir işlem olmasından dolayı, tasarrufta bulunacak kişi için bazı şartlarda aramaktadır.

The concept of Iskat in Islamic law refers to the reduction of a right or property without transferring it to the right owner. When we look at the subject of disposition, we see that it generally constitutes rights. However, the issue of what kinds of rights are denied among Islamic jurists is controversial. As a general rule, while it is permissible to renounce the dey which is fixed in the dhimma, the loss of the property on the same is generally not accepted. However, it is possible to transfer the property on the same to someone else. This is considered as an assignment. When we look at the provision of redemption, it is considered permissible and permissible as a rule, since it is a transaction that concerns one's own legal field. However, since it is a process that involves only harm for the person who will save the redemption, it seeks under some conditions for the person who will make the savings.