Temel Eğitim Anabilim Dalı koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 19 / 19
  • Öğe
    Sosyal Bilgiler dersinde finansal okuryazarlığın geliştirilmesinde drama yönteminin kullanılması: Bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) İçil (Şimşek), Aydan; Çiftçi, Sabahattin
    Bu araştırmanın amacı 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersi öğretim programında yer alan finansal okuryazarlık becerisinin geliştirilmesine yönelik eylem planları hazırlayıp öğrencilerin finansal okuryazarlık becerisinin gelişimini sağlamasına yardımcı olmaktır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden eylem araştırması deseni ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim ve öğretim yılının ikinci döneminde Konya ilinin Altınekin ilçesinde bulunan bir devlet okulunun 4. sınıfında öğrenim gören 20 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmacı eylem araştırması kapsamı nedeniyle öğrencileri yakından tanımak için 2021-2022 eğitim öğretim yılının birinci döneminde sınıf içi gözlemlerde bulunmuş ve sınıf öğretmeni ile öğrenciler hakkında bilgi almak için görüşmeler gerçekleştirmiştir. Araştırmanın problem cümlesi: “Öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersi öğretim programında yer alan finansal okuryazarlık becerisinin geliştirilmesi amacıyla hazırlanan eylem planlarının (drama yönteminin) öğrencilerin finansal okuryazarlık becerisi edinimlerine katkısı nasıldır?” şeklinde belirlenmiştir ve üç alt problem dâhilinde veriler toplanmıştır. Araştırmada ilk olarak öğrencilerin mevcut durumlarını belirlemek için akademik başarı testi uygulanmıştır. Daha sonra araştırmacı tarafından beş eylem planı tasarlanmıştır. Drama yöntemi içeren ders planları şeklinde hazırlanan eylem planları çalışma grubuna 28 Şubat-3 Haziran 2022 tarihleri arasında Sosyal Bilgiler ders saatleri süresinde uygulanmıştır. Bu süreçte video kayıtları, araştırmacı ve öğretmen günlüğü, geçerlik komitesi toplantı incelemeleri, çalışma yaprakları, öğrenci ürünleri ile veriler elde edilmiştir. Verilerin toplanması ve analizi eylem araştırmasının doğası gereği eş zamanlı gerçekleştirilmiştir. Uygulama kısmı bittikten sonra öğrencilere akademik başarı testi tekrar uygulanmıştır ve bağımlı örneklemler t-Testi sonucuna göre finansal okuryazarlık becerisinin gelişiminde drama yönteminin etkisi üzerinde çalışma grubu öğrencilerinin puan ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte öğrencilerle gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler neticesinde öğrenciler drama uygulamaları ile başarı sağladıklarını belirtmişlerdir. Bu çalışma ile finansal okuryazarlık becerisinin gelişimi için ilkokul öğrencileri ile yapılan drama uygulamaları içeren eylem araştırmasının alanyazındaki boşluğa önemli katkı sağlayacağı sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin üstbilişsel farkındalıklarının akademik başarılarını yordama düzeyi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Demirtaş, Esra Nur; Kormaz, İsa
    Bu çalışma, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin üstbilişsel farkındalık becerilerinin akademik başarıyı yordama düzeyini açıklamak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada nicel veri toplama yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubu basit tesadüfi örneklemeye göre seçilmiştir. 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Niğde ilinde yer alan Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı beş farklı ilkokulda öğrenim gören 526 dördüncü sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracı olarak “Çocuklar için Üstbilişsel Farkındalık Ölçeği (ÜBFÖ-Ç) A formu, kişisel bilgi formu ve akademik başarı testi (Türkçe, matematik, fen ve teknoloji ve sosyal bilgiler)” kullanılmıştır. Üstbilişsel farkındalık ölçeğinde yapı geçerliliğine bakılmış ve açımlayıcı faktör analizi(AFA) yapılmıştır. Çalışma değişkenler açısından incelendiğinde nicel veri analizi olarak SPSS 25 kullanılmıştır. Araştırmada; cinsiyet, okul öncesi eğitim alma durumu değişkenleri için Mann Whitney U testi, anne-baba eğitim durumları, ekonomik durum ve kardeş sayısı değişkenleri için Kruskall Wallis testi kullanılmıştır. Araştırmanın değişkenler açısından üstbilişsel farkındalık düzeyinin cinsiyet, okulöncesi eğitim alma durumu, anne ve baba eğitim durumu, ailenin ekonomik durumu ve kardeş sayısı arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Akademik başarı modelini test etmek için bir Yapısal Eşitlik Modeli(YEM) oluşturulmuş ve IBM AMOS 23 programında analizler yapılmıştır. Nihai model, üst bilişselliğin akademik başarıyı yordama da etkisini %35‟ini açıklamıştır. Araştırmanın bulgularına göre üstbilişsel farkındalık ölçeğinin akademik başarı üzerinde orta düzeyde, olumlu ve doğrudan etkisi bulunmuştur.
  • Öğe
    İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin duygusal okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesine yönelik bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Ersu, Sude Zeynep; Saban, Ahmet
    Bu araştırmada, ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin “üzüntü”, “korku”, “öfke” ve “endişe” olmak üzere dört olumsuz duyguya ilişkin duygusal okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın genel amacı doğrultusunda şu dört soruya cevap aranmıştır: (1) İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin duygusal okuryazarlık beceri düzeyleri nasıldır? (2) İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin duygusal okuryazarlık becerileri nasıl geliştirilebilir? (3) İlkokul birinci sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan ve uygulanan öğretim etkinliklerinin öğrencilerin duygusal okuryazarlık becerilerine katkısı nasıl olmuştur? (4) İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin ve velilerin öğretim etkinliklerinin katkısına ilişkin görüşleri nasıldır? Araştırma, nitel araştırma desenlerinden biri olan eylem araştırması deseni kapsamında 2021-2022 öğretim yılı bahar yarıyılında Ankara ili Yenimahalle ilçesinde bulunan bir özel ilkokuldaki 16 birinci sınıf öğrencisiyle yürütülmüştür. Araştırmada, öncelikle öğrencilerin duygusal okuryazarlık beceri düzeyleri “Duygu Düzenleme Becerileri Ölçeği” kullanılarak ön ölçümlerle belirlenmiştir. Daha sonra, duygusal okuryazarlığın üç bileşenine (duyguları tanıma, ifade etme ve düzenlemeye) yönelik toplam 62 öğretim etkinliğinden oluşan 14 eylem planı geliştirilerek 14 hafta boyunca uygulanmıştır. Öğretim etkinlikleri “Lili ve Zozo” adlı oyuncak bebeklerin “Duygular Galaksisine Yolculuk” temasıyla bir bütünlük oluşturacak biçimde ve uygun içeriklerle tasarlanmıştır. Uygulama sürecinde nitel veriler kamera kayıtları, araştırmacı (öğretmen) günlüğü, katılımcı gözlemler, öğrenci ve velilerle gerçekleştirilen görüşmeler aracılığıyla elde edilmiştir. Ayrıca, uygulama sonunda öğrencilerin duygusal okuryazarlık düzeylerine ilişkin “Duygu Düzenleme Becerileri Ölçeği” yeniden uygulanarak son ölçümler yapılmıştır. Araştırmada elde edilen nitel veriler, içerik analizi tekniği ile analiz edilip yorumlanmıştır. Verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması, uygulama süreciyle eş zamanlı olarak yürütülmüştür. Nicel verilerin (ön ve son ölçümlerin) analiz edilmesi ve yorumlanması ise kullanılan ölçme aracındaki yönlendirmeler ışığında gerçekleştirilmiştir. Bulgulara göre, öğrencilerin duyguları tanıma, ifade etme ve düzenleme becerilerinde önemli gelişmeler gözlenmiştir. Öğrencilerin duyguları tanıma becerisine ilişkin ön ve son ölçüm sonuçları karşılaştırıldığında, üzüntü ve endişe duygularında birer öğrenci ve korku duygusunda da iki öğrenci hariç olmak üzere, öğrencilerin tamamı dört duyguyu da tanıma becerisini edinmiştir. Öğrencilerin duyguları ifade etme becerisine ilişkin ön ve son ölçüm sonuçları karşılaştırıldığında, en fazla gelişme korku ve endişe duygularında yaşanmıştır. Ön ölçümde sadece beş öğrenci korku duygusunu ifade edebilirken, son ölçümde bu sayı 15’e yükselmiştir. Benzer şekilde, ön ölçümde sadece bir öğrenci endişe duygusunu ifade edebilirken, son ölçümde bu sayı 11’e yükselmiştir. Öğrencilerin duyguları düzenleme becerisine ilişkin ön ve son ölçüm puanları karşılaştırıldığında ise tüm duyguları düzenleyebilme becerisinde tam bir gelişme olduğu görülmüştür. Öğrencilerin tamamı dört duyguyu da düzenleme becerisini edinmiştir. Ayrıca, eylem planlarında farklı öğretim etkinliklerinden ve stratejilerinden yararlanılması, öğrencilerin etkinliklere daha fazla odaklanmalarını sağlamış, uygulamalara yönelik ilgilerini arttırmış, öğrenme ortamını daha zevkli/eğlenceli hale getirmiş ve öğrencilerin duygusal okuryazarlık becerilerinin gelimine olumlu katkıda bulunmuştur. Bu araştırmada elde edilen deneyimler ışığında bazı önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Danimarka, Finlandiya, İsveç, Norveç ve Türkiye eğitim sisteminde ilkokul öğretim programları ile eğitim-öğretim uygulamalarının girişimcilik becerisi açısından karşılaştırılması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Ataseven, Uğur; Mentiş Taş, Ayşe
    Bu çalışmada, Danimarka, Finlandiya, İsveç, Norveç ve Türkiye'nin ilkokul eğitim sistemi içerisinde öğretim programlarında ve derslerde girişimcilikle ilgili kazanımlar, içerikler, öğrenme – öğretme yaklaşımları, ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarının yanında ders dışı etkinliklerle (ulusal projeler, kulüp çalışmaları, küçük okul şirketleri, eğitsel kollar vb) öğrencilere girişimcilik becerisini kazandırabilmek adına yapılan uygulamaların karşılaştırmalı olarak ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma, nitel araştırma olarak yürütülmüş; veriler, doküman inceleme yoluyla elde edilmiş; toplanan bilgi ve veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. Söz konusu ülkelerde girişimcilik eğitiminin farklı boyutları, derinlemesine bilgi elde edebilmek amacıyla inceleneceğinden çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma kapsamında yer alan ülkelerin, öğretim programları, ders saatleri çizelgeleri, derslerin müfredatları, girişimcilik eğitimi politika belgeleri belirlenmiştir. Yapılan karşılaştırmalara temel teşkil etmesi nedeniyle, küresel izleme raporları, Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği ile Nordik ülkeleri ortaklığı resmi belge ve raporları araştırma sürecine dâhil edilmiştir. Veriler, ilgili ülkelerin resmi web sayfaları üzerinden alınmıştır. Araştırmada elde edilen bulguların karşılaştırılmasında tanımlayıcı ve yatay yaklaşım kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; Türkiye dışındaki ülkelerin bir girişimcilik eğitimi stratejisi uyguladıkları; bütün ülkelerde ilkokulun bütün sınıflarında girişimcilik eğitimiyle ilgili konuların yer aldığı derslerin olduğu; Danimarka'da girişimcilik eğitimi ile ilgili konuların Zanaat ve Tasarım dersinde; Finlandiya'da Sosyal Bilgiler ve El Sanatları derslerinde; İsveç'te Yurttaşlık Bilgisi, El İşleri, Yenilik ve Yapılandırma derslerinde; Norveç'te Sanat ve El Sanatları derslerinde; Türkiye'de Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilgiler derslerinde verildiği; girişimcilik eğitiminin Danimarka'da seçmeli derslerde; Finlandiya'da, İsveç'te ve Türkiye'de zorunlu derslerde; Norveç'te zorunlu ve seçmeli derslerde verildiği; girişimcilik eğitiminin araştırma kapsamındaki bütün ülkelerde disiplinlerarası konular ve ortak becerilerle ilişkilendirildiği; araştırma kapsamına giren ülkelerden İsveç ve Türkiye'nin öğretim programlarında girişimcilik eğitiminde kullanılabilecek yöntem ve tekniklere yer verilmediği; ders dışı etkinliklerin en çok çeşitlendiği ülkenin Danimarka; en az çeşitlendiği ülkelerin ise İsveç ve Türkiye olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgulardan hareketle; Türkiye'nin okullarda uygulanabilecek bir girişimcilik eğitimi stratejisine ihtiyacı olduğu; girişimcilik eğitiminin bütün eğitim-öğretim kademelerinde bir ders olarak verilmesi gerektiği; ders dışı girişimcilik eğitimi etkinliklerinin artırılması, çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler derslerinde iş birlikli öğretim tekniklerinin kullanımına yönelik bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Arı, Sinan; Çiftçi, Sabahattin
    Bu araştırma ile ilkokul 4. sınıf sosyal bilgiler derslerinde iş birlikli öğretim tekniklerinin kullanılıp kullanılmadığını saptamak, teorik bilgilerle uygulama arasında bir köprü kurarak eğitim-öğretim sürecini ve uygulamalarını geliştirmek hedeflenmiştir. Bununla birlikte bir taraftan öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sunmak diğer taraftan iş birlikli öğrenme anlayışı ile işlenen sosyal bilgiler dersleri ile oluşan sınıf iklimini ve öğrencilere yansımalarını görmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda ilkokul sosyal bilgiler derslerinde iş birlikli öğretim tekniklerinin etkin kullanılmaması, yarışmacı sınıf ortamı, iş birlikli öğrenme anlayışındaki eksik ve yanlış bilgiler gibi durumlar araştırma kapsamında problem olarak ele alınmıştır. Ayrıca bu araştırma ile bireylerin bilgi ve becerileri doğrultusunda bir araya gelerek dayanışma temelinde beraber öğrenmenin daha etkili olabileceği vurgulanmak istenmiştir. Araştırma nitel araştırma desenlerinden biri olan eylem araştırması deseninde yürütülmüştür. 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Yozgat ili Sarıkaya ilçesinde taşıma merkezli bir köy okulunda öğrenim gören 4. sınıf öğrencileri ve öğretmeni ile yürütülen bu araştırmada öncelikle uygulama öncesi on ders saati boyunca gözlem yapılmış, yarı yapılandırılmış görüşmeler ve gözlemlerle mevcut durum anlaşılmaya çalışılmıştır. Daha sonra eylem planları hazırlanarak otuz iki saatlik uygulama gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması sürecinde tüm katılımcılar süreç hakkında önceden bilgilendirilmiş, uygulamadan önce gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Araştırma boyunca veri toplama araçları olarak; araştırmacı günlüğü, katılımcı gözlem, öğrenci-öğretmen kişisel bilgi formları, eylem planlarında yer alan çalışma ve etkinlik yaprakları, kamera kayıtları, gözlemci notları, yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmış, uygulama öncesi ve sonrası elde edilen veriler, karşılaştırmalar yapılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre iş birlikli öğretim tekniklerinin sosyal bilgiler dersinde işe koşulması ile rekabetçi sınıf ikliminin kırıldığı, öğrencilerde görülen bazı olumsuz davranışların azaldığı, derse olan ilginin arttığı ve sınıf öğretmeninin mesleki gelişimine katkı sağladığı tespit edilmiştir. Bunların yanı sıra sorumluluk, yardımseverlik gibi değerlerin kazanımında iş birlikli öğretim tekniklerinin etkili olduğu, iletişim, iş birliği, sosyal katılım gibi temel becerilerin gelişimine katkısı olduğu görülmüştür. Araştırmanın 2023 Eğitim Vizyonu'nda belirtildiği üzere bilgi toplumu adına rekabeti kutsayan, teknoloji adına tüketimi körükleyen, insanlık denilince herkesi dışlayan bir uygarlık anlayışının reddedilerek çağın ve geleceğin gereksinimlerine göre donanmış, bu donanımı insanlık yararına kullanan, duyarlı, nitelikli, ahlaklı bireyler yetiştirme hedefine ulaşma doğrultusunda eğitim-öğretim sürecine iş birliği anlayışının yansıtılması ile katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma, eylem araştırması ile edinilen deneyimlerin alanyazına aktarılması ile gelecek araştırmalara ışık tutacaktır.
  • Öğe
    Okuma sürecinde prozodik ve anlam üniteleri ile okuma etkinliklerinin akıcı okuma ve anlama becerilerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Akyol, Mustafa; Korkmaz, İsa
    Bu araştırmada, okuma sürecinde prozodik ve anlam üniteleri ile okuma etkinliklerinin akıcı okuma ve anlama becerilerine olan etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma yarı deneysel bir çalışmadır. Araştırmada yarı deneysel modellerden eşitlenmemiş ön test-son test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2018-2019 eğitim öğretim yılında Adana ili Yüreğir merkez ilçesine bağlı bir okulda öğrenim gören birinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde zaman ve maliyet kaybını önlemek için kolayda örnekleme yoluna gidilmiştir. Prozodik ve anlam üniteleri ile okuma etkinlikleri okulda bulunan birinci sınıf şubelerinden biri rastgele belirlenerek bu şube ile gerçekleştirilmiştir. Bir diğer şubede yine rastgele belirlenerek kontrol grubu olarak seçilmiştir. Deney ve kontrol gruplarında bulunan kaynaştırma öğrencileri grupların dışında tutularak deney grubu (n=20) ve kontrol grubu (n=20) olarak belirlenmiştir. Araştırmada öğrencilere prozodik modelleme sesli kitaplarla sağlanmıştır. İlk olarak sesli kitaplarda bulunan hikâyeler yazıya aktarılarak çalışma metinleri oluşturulmuştur. Hazırlanan sesli hikâyedeki prozodik unsurlara dikkat edilerek anlam ünitelerine ayrılmıştır. Hikâyelerin sesli olarak dinlenmesi sırasında öğrencilerin anlam ünitelerine dikkat etmeleri sağlanmıştır. Sesli hikâyeler ilk olarak cümle cümle dinlenilmiş daha sonrada bütün halinde dinlenerek öğrencilerin çalışma kâğıtlarından model okumayı takip etmeleri sağlanmıştır. Uygulamalarda bütün öğrencilerin dinledikleri prozodik modellemeye ve belirlenen anlam ünitelerine uygun okuma yapmaları sağlanıncaya kadar çalışmalar sürdürülmüştür. İlerleyen çalışmalarda öğrencilerin dinledikleri okumaya göre anlam ünitelerini kendilerinin bularak okuma yapmaları sağlanmıştır. Araştırmada öğrencilerin akıcı okuma becerilerinin ön test ve son test ölçümleri video kayıt cihazı ile kaydedilmiş ve değerlendirme çalışmaları bu kayıtlar izlenerek yapılmıştır. Ön test ve son test ölçümlerinde öğrencilerin bir dakikada okudukları doğru kelime sayısı okuma hızı, okunan doğru kelime sayısının toplam okunan kelimeye oranı doğru okuma yüzdesi olarak hesaplanmıştır. Öğrencilerin prozodik okuma becerileri ise prozodik okuma ölçeği kullanılarak ölçülmüştür. Anlama becerilerinin ölçülmesinde ise basit ve derin anlamayı ölçmeyi amaçlayan açık uçlu sorular kullanılmıştır. Araştırmada iki bağımsız grubun karşılaştırılmasında Bağımsız Gruplar T-testi, her grubun ön test ve son test ölçümlerinin karşılaştırılmasında ise Eşli Gruplar T-testi kullanılmıştır. Ayrıca grupların ölçümlerden aldıkları değerlerin normal dağılım gösterip göstermediğini kontrol etmek için Skewness ve Kurtosis değerlerine bakılmıştır. Araştırma verileri analiz edildiğinde prozodik modelleme ve anlam üniteleri ile okuma etkinliklerinin okumayı öğrenme sürecinde olan birinci sınıf öğrencilerinin doğru okuma, okuma hızı, prozodik okuma ve okuduğunu anlama becerilerini geliştirmede etkili olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    İlkokul düzeyinde bütünleşik STEM / STEAM etkinliklerinin uygulanması: Sınıf öğretmenleriyle bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Uştu, Hasan; Mentiş Taş, Ayşe
    Bütünleşik STEM / STEAM eğitimi Türkiye'de özellikle ilkokul kademesi için yeni bir alandır. Sınıf öğretmenleri STEM eğitimiyle ilgili yeterince deneyimleri olmadığından sınıflarında bütünleşik STEM / STEAM etkinliklerini uygulamak istediklerinde birçok problemle karşı karşıya kalabilmektedir. Bu nedenle bu araştırmanın amacı ilkokul dördüncü sınıf düzeyinde katılımcı sınıf öğretmenleriyle birlikte bütünleşik STEM / STEAM etkinliklerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesidir. Araştırma, katılımcı araştırmacı ve beş katılımcı öğretmenin döngüsel bir süreç boyunca gerçekleştirdikleri bütünleşik STEM / STEAM etkinliklerini planlama, uygulama ve mesleki gelişim faaliyetlerini içermektedir. Araştırma nitel araştırma geleneğinde yer alan eylem araştırması desenlerinden katılımcı eylem araştırması türünde yürütülmüştür. Katılımcı eylem araştırması, katılımcı araştırmacı olarak araştırmacı ve beş ilkokul dördüncü sınıf öğretmeni olmak üzere toplam altı öğretmen tarafından gerçekleştirilmiştir. Katılımcı öğretmenlerin tümü sınıf öğretmenidir. Ayrıca iki adet değerlendirici öğretmen de katılımcı öğretmenlerin uygulamalarını gözlemlemek ve değerlendirmek üzere süreçte konumlanmıştır. Araştırma öğretmenlerin Osmaniye Merkez ilçesinde yer alan sınıflarında 2017-2018 eğitim-öğretim yılı ikinci döneminde gerçekleştirilmiştir. Eylem araştırması sürecinde genel olarak tüm katılımcı öğretmenler etkinliklerin planlanması ve uygulamasında teknoloji ve mühendislik boyutunda problem yaşadıkları fakat fen, matematik ve sanat boyutunda herhangi bir problem yaşamadıkları tespit edilmiştir. Bu nedenle süreçte etkinliklerin teknoloji ve mühendislik boyutlarına odaklanılarak bu boyutlara müdahaleler ve mesleki gelişim faaliyetleri gerçekleştirilmiş, süreçte işlevsel müdahaleler belirlenmiştir. Ayrıca ilkokullarda STEM disiplinlerine beşinci bir disiplin olarak sanat boyutunun da bütünleştirilmesi (STEAM) gerektiği ve sanat bütünleştirilmesinin etkinliğe bazı katkılarının olduğu ortaya çıkarak süreçte odaklanılan diğer bir boyut olmuştur. Süreçte etkinliklerin planlanmasında ve uygulanmasında belirli bir akışın olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin etkinliklerin planlanmasında kullandıkları TA>SM>EA ve uygulanmasında E>TA>SM>EA modelleri faydalı ve işlevsel bir yöntem olarak eylem araştırması sürecindeki gerçekleştirdikleri uygulamalar sonucunda elde edilmiştir. Öğretmenlerin sınıf öğretmeni olmaları sebebiyle etkinlikleri öğrencilerinin seviyesine uyarlamada kendilerine özgü stratejilerin olduğu deneyimlenmiştir. Öğretmenler katılımcı eylem araştırması sürecindeki deneyimlerini ifade etmeleri sonucunda ise ilkokul kademesinde bütünleşik STEM / STEAM etkinliklerinin planlanıp uygulanmasıyla ilgili ne tür zorluklar tecrübe ettiklerini ve nelere gereksinim duyduklarını belirlenmiştir. Bununla birlikte öğretmenler katılımcı eylem araştırmasının bir yürütücüsü olarak, sürecin kendi bütünleşik STEM / STEAM eğitimiyle ilgili mesleki gelişimlerine ilişkin katkısını da ifade etmişlerdir. Araştırma sürecinde öğretmenlerin gerçekleştirdikleri ilkokul düzeyine uyarlanmış beş bütünleşik STEAM etkinliği planı elde edilmiş ve diğer sınıf öğretmenlerinin de yararlanabilmesi amacıyla ekte sunulmuştur. Araştırma sonucunda ilkokul kademesinde teoriyle uygulama sürecinin birleştirileceği daha birçok çalışmanın yapılması gerekliliğini doğurmuştur. Bu bulgular ışığında araştırmacılara ve uygulayıcılara yönelik öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Üçüncü sınıf öğrencilerinin akıcı okuma becerilerinin geliştirilmesine yönelik bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Aşıkcan, Mehmet; Saban, Ahmet
    Bu araştırmada, ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin Türkçe dersi kapsamında akıcı okuma becerilerinin akıcı okuma yöntemlerine/stratejilerine dayalı olarak hazırlanan/uygulanan öğretim etkinlikleri aracılığıyla geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden biri olan katılımlı eylem araştırması deseninde yürütülmüştür. Araştırma 2016-2017 öğretim yılı bahar yarıyılında Konya ili Selçuklu ilçesinde bulunan bir ilkokuldaki 27 üçüncü sınıf öğrencisiyle yürütülmüştür. Araştırmada, öncelikle öğrencilerin mevcut akıcı okuma ve okuduğunu anlama durumları/düzeyleri belirlenmiştir. Daha sonra, akıcı okumanın üç bileşenine (doğru okuma, okuma hızı/otomatiklik ve prozodi) yönelik dokuz öğretim etkinliğinden oluşan dört eylem planı geliştirilerek uygulanmıştır. Bu süreçte kamera kayıtları, yansıtıcı günlükler (araştırmacı günlüğü, öğretmen günlüğü ve yönlendirilmiş öğrenci günlükleri), katılımcı gözlemler, sınıf öğretmeni, öğrenciler ve velilerle gerçekleştirilen görüşmeler vasıtasıyla uygulamaya ilişkin geribildirimler alınmıştır. Bulgulara göre, öğrencilerin bütün metin türlerinde okuma hatalarının azaldığı, okuma hızlarının arttığı, okuma prozodilerinin geliştiği ve okuduğunu anlama durumlarının iyileştiği tespit edilmiştir. Öğretim etkinliklerinde çeşitli teknolojik araç-gereçlerden, bilgisayar yazılımlarından ve farklı öğretim yöntemlerinden/stratejilerinden yararlanılması, öğrencilerin etkinliklere daha fazla odaklanmalarını sağlamış, uygulamalara yönelik ilgilerini arttırmış, öğrenme ortamını daha zevkli/eğlenceli hale getirmiş ve öğrencilerin hem "akıcı okuma" hem de "okuduğunu anlama" becerilerini geliştirmiştir. Ayrıca, okuma korosu ve okuma tiyatrosu gibi grupla çalışmaya dayalı etkinlikler, öğrencilerin motivasyonlarına ve başarılarına önemli katkı sağlamıştır. Bu araştırmada elde edilen deneyimler ışığında, eylem araştırmasının kuram ve uygulama bakımından alanyazına önemli bir katkı sunma potansiyeli bulunduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    İlkokul dördüncü sınıfta felsefe temelli çocuk kitapları yoluyla değerler eğitimine ilişkin bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Akdemir, Sultan; Saban, Ahmet
    Bu araştırmada, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerine "Çıtır Çıtır Felsefe" kitap serisinden seçilen sekiz kitap aracılığıyla bir derse veya öğretim programına bağlı kalınmadan hazırlanmış öğretim etkinlikleriyle değerler kazandırmak ve bu süreçte etkili olan unsurları incelemek amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden biri olan katılımlı eylem araştırması deseninde yürütülmüştür ve 2016-2017 öğretim yılı bahar yarıyılında Konya ili Karatay ilçesinde bulunan bir devlet ilkokulundaki 22 dördüncü sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 10 eylem planı uygulanmıştır. İlk eylem planında öğrencilerin değerler hakkındaki ön düşünceleri/algıları ve değerlerle ilgili fikirleri sorgulanmıştır. Daha sonraki sekiz eylem planında "Çıtır Çıtır Felsefe" serisinden seçilen kitaplara yer verilmiştir. Son eylem planında ise drama ve film izleme etkinliklerine yer verilmiştir. Araştırma sürecinde kamera kayıtları, yansıtıcı günlükler (araştırmacı günlüğü, öğretmen günlüğü ve öğrenci günlükleri), katılımcı gözlemler, sınıf öğretmeni ve öğrencilerle gerçekleştirilen görüşmeler ve sınıf içi diyaloglar ile uygulamaya ilişkin veriler toplanmıştır. Bulgular incelendiğinde; öğrencilerin ön-düşünceleri ve algılarında "saygı", "sevgi", "adalet", "hoşgörü" ve "empati" değerlerine, "Haklar ve Ödevler" kitabına ilişkin verilerde "haklar" ve "sorumluluklar" değerlerine, "Doğa ve Kirlilik" kitabına ilişkin verilerde "doğaya saygı", "sorumluluk" ve "bilimsellik" değerlerine, "Şiddet ve Şiddetsizlik" kitabına ilişkin verilerde "farklılıklara saygı", "empati" ve "duyarlılık" değerlerine, "İyi ve Kötü" kitabına ilişkin verilerde "empati", "saygı", "duyarlılık" ve "yardımseverlik" değerlerine, "Ben ve Başkaları" kitabına ilişkin verilerde "empati", "öz farkındalık", "farklılıklara saygı" ve "duyarlılık" değerlerine, "Başarı ve Başarısızlık" kitabına ilişkin verilerde "sorumluluk", "çalışkanlık", "sabır" ve "dürüstlük" değerlerine, "Olmak ve Sahip Olmak" kitabına ilişkin verilerde "tasarruf", "sorumluluk", "paylaşma" ve "sabır" değerlerine, "Güzellik ve Çirkinlik" kitabına ilişkin verilerde "estetik", "duyarlılık", "saygı" ve "sevgi" değerlerine ve son olarak drama ve film izleme etkinliklerinde "duyarlılık", "dostluk", "güven", "merhamet", "paylaşma", "sabır", "saygı", "sevgi", "sorumluluk", "vefa" ve "yardımseverlik" değerlerine vurgu yapılmıştır. Eylem araştırması deseninin değerler eğitimiyle ilgili tecrübelerin alanyazına yansıtılmasında önemli bir katkısı olduğu düşünülmektedir.
  • Öğe
    Matematik öğrenme güçlüğü risk grubu olan bir dördüncü sınıf öğrencisi için destek eğitim programı geliştirilmesine yönelik bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Uygun, Neşe; Koçbeker Eid, Beyhan Nazlı
    Bu araştırmanın amacı; matematik öğrenme güçlüğü risk grubu olan bir dördüncü sınıf öğrencisi için "sayılar öğrenme alanı"na yönelik bir destek eğitim programı geliştirilip uygulanması yoluyla öğrencinin tanı almaksızın akranlarıyla genel eğitim sınıfına dahil edilmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması benimsenmiştir. Araştırma, ilkokul dördüncü sınıfa devam eden matematik öğrenme güçlüğü risk grubunda olan tek bir katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sürecinde nitel ve nicel veri toplama araçları olarak aile, öğrenci, sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen görüşme formları, gözlem notları, öğrenci defterleri, araştırmacı ve öğrenci günlükleri, Destek Eğitim Programı: Öğrenci ve Öğretmen Kitapçıklarındaki gözlem ve performans kayıtları, WISC-R zeka testi, Raven Standart Progresif Matrisler testi, Matematik Başarı Testi, Hesaplama Performans Testi, Öğrenme Güçlüğü Belirti Tarama Listesi, Özgül Öğrenme Güçlüğü Bataryası ve ilgili testler kullanılmıştır. Katılımcı için hazırlanan destek eğitim programı; öğrencinin okulunda bir odada, birebir öğretim şeklinde ve öğrencinin hızına göre haftada üç gün beş saat olarak uygulanmıştır. Uygulama toplam; 12 hafta ve 60 ders saati sürmüştür. Toplanan nicel veriler betimsel istatistiklerle, nitel veriler ise sistematik analitik analiz yaklaşımı ile analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda; matematik öğrenme güçlüğü risk grubu olan öğrenci için destek eğitim programında; öğrenme alanı sayılar, alt öğrenme alanları doğal sayılar, doğal sayılarla dört işlem becerileri, kesirler ve işlemleri, ondalık gösterim ve bu öğrenme alanlarına ait kazanım sayısı 21 olarak belirlenmiş ve uygulanmıştır. Uygulama sonucunda; katılımcının kazanımlarda %82,5 oranında başarı göstererek kendi sınıf düzeyine yaklaştığı ortaya konulmuştur. Araştırmanın öğrenci, öğretmen ve aile açısından doğurgularına göre katılımcıya tanı almadan destek eğitim programı aracılığıyla eğitim alma fırsatı verilmesi gerekliliğine, derse katılımın ve ilginin artmasına, farklı öğretim yöntemlerinin kullanılmasına ve özgüvenin artmasına ilişkin sonuçlara ulaşılmıştır. Matematik öğrenme güçlüğü risk grubu olan bir öğrenciye yönelik sayılar öğrenme alanında tasarlanan bu destek eğitim programı ilkokul dördüncü sınıf düzeyinde sınıf öğretmenleri tarafından kullanılabilir. Destek eğitim programından etkili bir şekilde faydalanmak ve bu süreci başarıyla sonuçlandırmak için aile, sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve öğrenci gibi tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi çok önemlidir.
  • Öğe
    Sorgulamaya dayalı öğrenme yönteminin 4. sınıf matematik dersinde kullanılmasına ilişkin öğretmen görüşleri ve öğrencilerin problem çözme ile problem kurma becerilerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Divrik, Ramazan; Mentiş Taş, Ayşe; Pilten, Pusat
    Bu araştırmanın amacı, ilkokul 1-4. sınıf matematik ders ve çalışma kitaplarında yer alan problem çözme ve problem kurma etkinliklerinin ders kitaplarında bulunma durumlarının değerlendirilmesi; öğretmen görüşleri, öğretim programı ve literatür yönlendirmeleriyle 4. sınıf öğrencilerinin problem çözme ve problem kurma becerilerinin gelişimine katkı sağlayacağı ortaya koyulan üstbilişsel stratejilerle desteklenmiş sorgulamaya dayalı öğrenme yönteminin etkililiğinin değerlendirilmesidir. Araştırma karma araştırma yöntemlerinden biri olan keşfedici sıralı desen kullanılarak üç aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci ve ikinci aşamada durum çalışması deseni, üçüncü aşamada ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Birinci aşamada öğretmen görüşleri de alınarak ders kitaplarında yer alan problem çözme ve problem kurma etkinlikleri incelenmiştir. İkinci aşamada problem çözme ve problem kurma becerilerinin öğrencilere kazandırılmasında etkili olabilecek yöntemler belirlenmiştir. Üçüncü aşamada ise, 2017-2018 eğitim öğretim yılında ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören toplam 63 öğrencinin katılımıyla 9 haftalık bir uygulama gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın birinci ve ikinci aşamasına ait veriler 1-4. sınıf matematik ders kitaplarının, matematik dersi öğretim programının, ilgili literatürün incelenmesi ve 12 sınıf öğretmeniyle yapılan görüşmelerle toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi, betimsel analiz ve Lawshe teknikleri kullanılmıştır. Üçüncü aşamasına ait veriler Problem Çözme Becerileri Testi ve Problem Kurma Becerileri Testi ile toplanmış, testlerin puanlanmasında Katrancı (2014) tarafından geliştirilen Problem Çözmeyi Değerlendirme Rubriği ve Problem Oluşturmayı Değerlendirme Rubriği kullanılmıştır. Veriler analiz edilirken, ilişkisiz ölçümlerin analizinde Mann-Whitney U testi, ilişkili ölçümlerin analizinde ise Wilcoxon İşaretli Sıralar testi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda; ders kitaplarında problem çözme etkinliklerinin yeterli sayıda olduğu ve ders kitabı içindeki bölümlere göre dengeli bir dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Problem kurma etkinliklerinin sınırlı sayıda yer aldığı ve ders kitabı içindeki bölümlere göre dengeli bir dağılım göstermediği tespit edilmiştir. Ayrıca farklı problem kurma türlerinin yer aldığı hiçbir ders kitabının olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler ise; ders kitaplarında yer alan problem çözme etkinliklerinin sayısını yeterli bulmalarına rağmen etkinliklerin daha nitelikli hazırlanması gerektiğini belirtmişlerdir. Farklı problem kurma stratejilerinin yer aldığı problem kurma etkinlik sayısının da oldukça az olduğunu ifade etmişlerdir. Problem çözme ve problem kurma becerilerinin öğretiminde öğrenci merkezli yaklaşımların tercih edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu yaklaşımlar içerisinde Sorgulamaya Dayalı Öğrenme, Problem Çözme Yöntemi, İşbirliğine Dayalı Öğrenme, Aktif Öğrenme, Ekiple Öğretim ve Grupla Çalışma Yöntemi etkili yöntemler olarak değerlendirilmiştir. Tasarlanan yöntemler öğrencilerin problem çözme ve problem kurma becerilerinin geliştirilmesinde etkili olmuştur. Ayrıca uygulanan yöntemlerin kontrol grubuna göre öğrencilerin problem çözme becerilerinin ve alt boyutlardan yapılandırılmış problem kurma becerilerinin geliştirilmesinde daha etkili olduğu; problem kurma becerilerinin ve alt boyutlardan yarı yapılandırılmış ve serbest problem kurma becerilerinin geliştirilmesinde etkili olmadığı sonucu elde edilmiştir.
  • Öğe
    Öğrencilerin hata analizi bulgularına göre okuma durumlarının değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Tolğay, Nalan; Akandere, Osman
    Bu çalışmanın amacı, ilkokul öğrencilerinin sözlü okuma düzeylerinin ve üç dil ipucu sistemlerinin kullanımlarının hata analizi yoluyla tespit edilmesidir. Araştırmanın amacı doğrultusunda ilkokul öğrencilerinin okuma hataları ve bu hataların olası nedenleri Hata Analizi Envanteri adlı bir okuma performansı değerlendirme aracı kullanılarak niteliksel bir araştırma temelinde incelenmiş ve tartışılmıştır. Veriler, 2016-2017 öğretim yılında Konya, Altınekin'de bir devlet ilkokulunda 3. sınıf öğrencileri arasından seçilen 10 öğrenciden elde edilmiştir. Bu çalışmada çalışma grubunu belirlemek için ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışmadaki veriler öğrencilerin okuma kayıtları, yanlış analiz envanteri ve hata analizi envanteri, görüşme formu ve öğretmen notlarından (araştırmacı notları) elde edilmiştir. İlk olarak öğrencilerin sözlü okuma düzeyleri Yanlış analizi kullanılarak belirlenmiş, daha sonra öğrencilerin okuma ve kendi okumaları hakkındaki görüşlerini öğrenmek için Burke Görüşme Formu doldurulmuştur. Ardından okuma kayıtları Hata analiziyle analiz edilmiştir. Öğrencilerin okuma yanlışlarını ve okuduğunu anlama düzeylerini saptamak için ilk 2 hafta, 1 öyküleyici ve 1 bilgilendirici metin okutularak ses kayıtları yanlış analiz envanteri ile analiz edilmiştir. Görüşme formundan sonra öğrencilere 1 öyküleyici ve 1bilgilendirici olmak üzere 2 metin okutulmuştur. Ses kayıtları en az 3 kez dinlenmiş ve derinlemesine analiz formuna hatalar not edilmiştir. Hataların analizi, ortalama ve ortalamanın üstünde olan okuyucuların semantik ve sözdizimsel ipuçlarını, ortalamanın altında olan okuyuculardan daha yüksek yüzdelerde kullandığını ortaya koymuştur. Ayrıca zayıf okuyucuların çoğunlukla grafofonik ipuçları kullandığı görülmüştür. Sözlü okuma sırasında yapılan hata türleri incelendiğinde, öğrencilerin en çok kelime atlama, yanlış okuma ve ekleme hataları yaptıkları gözlemlenmiştir. Ayrıca, çalışmanın bulguları, yapılan hataların sayısı ile okunan metin türü arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Öğrenciler ilginç ve gerçek hayatla ilgili öyküleyici metinleri daha kısa sürede ve daha az yanlışla okurken, öğretim amaçlı bilgilendirici metinleri daha uzun sürede ve daha fazla hata ile okumuşlardır. Araştırmanın bulgularına göre öğrencilerin okuma düzeylerinin ve okuma hatalarının öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre değiştiği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Diskalkulik öğrencilere toplama ve çıkarma öğretimine yönelik bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2018) Koç, Beyza; Korkmaz, İsa
    Bu çalışmada ilkokul 3. sınıfa devam eden diskalkulik öğrencilere toplama çıkarma işlemlerini öğretmek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 3. sınıfa devam eden matematik öğrenme güçlüğü raporu olan 2 öğrenci oluşturmaktadır. Öncelikle hazırlanan program dâhilinde her iki öğrenci ayrı ayrı birer ön sınava tabi tutulmuş ve bilgileri ölçülmüştür. Öğrenciler toplama ve çıkarma işlemleri, basamak kavramı, sayıların okunuşu ve yazılışı, sayılarda büyüklük küçüklük kavramını bilmemeleri önkoşul becerilerine göre seçilmişlerdir. Öğretim okulda bir odada, her bir öğrenci ile birebir öğretim şeklinde, günlük 40 dakika zaman aralığında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca çalışmalar, araştırmacı tarafından geliştirilen senaryo kitapçığı, somut materyaller, bilgisayar oyunları, ödüller, ödevlerle desteklenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması benimsenmiştir. Veriler betimsel analiz tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırmacı tarafından geliştirilen bir senaryo yardımıyla toplama işlemi yapma yöntemi öğretildikten sonra her iki öğrencinin de eldeli ve eldesiz toplama işlemlerinde, bozdurmasız ve onluk-yüzlük bozdurmalı çıkarma işlemlerinde %90 üstü başarı gösterdikleri tespit edilmiştir. Kazanımlar, matematik öğrenme güçlüğü olan katılımcı öğrencilerle 63 saatte %90 üstünde başarı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın güçlü ya da zayıf yanları ve öğrencilerde meydana gelen değişimi belirlemek için gözlem ve görüşmeler yoluyla sosyal geçerlik verileri toplanmıştır. Yapılan çalışmaların sonucunda öğrencilerin başarabilme duygularını tadarak özgüven kazandıkları tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Deneylerle fen öğretimi ve argümantasyona dayalı fen öğretiminin bazı değişkenler üzerindeki etkilerinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2018) Kalemkuş, Jale; Çiftçi, Sabahattin; Bayraktar, Şule
    Bu araştırmanın amacı, deneylerle fen öğretimi ve argümantasyona dayalı fen öğretiminin ilkokul 4'üncü sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri, üstbilişsel farkındalık düzeyleri ve bilime yönelik tutumları üzerine etkisini incelemektir. Bu araştırma deneysel bir araştırma niteliğinde olup, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel model kullanılarak, 2016-2017 öğretim yılında üç farklı şubede öğrenim gören toplam 98 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verilerini elde etmek için "Bilimsel Süreç Becerileri Testi", "Bilim ve Fen Hakkında Gerçekten Ne Düşünüyorum? Ölçeği" ve "Üstbilişsel Farkındalık Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerden veri toplama araçları aracılığıyla elde edilen verilerin tümü SPSS 18.0 for Windows paket programı ile analize tabii tutulmuştur. Öğrencilerin demografik özelliklerini belirlemek amacı ile frekans ve yüzdeleri hesaplanmıştır. Değişkenlerin ortalamalarını karşılaştırmak amacıyla ilişkili örneklemler için t testi, ilişkisiz örneklemler için tek yönlü varyans (ANOVA), Scheffe Testi, ANCOVA ve Bonferroni testi kullanılmış olup; veriler 0,05 anlamlılık düzeyinde analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin analizi sonucunda; 4'üncü sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerilerinin yalnızca deneylerle fen öğretimi ve argümantasyona dayalı fen öğretimi açısından anlamlı düzeyde gelişme gösterdiği, üstbilişsel farkındalık düzeyleri ve bilime yönelik tutumlarının ise üç grupta da geliştiği belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, bu gelişmenin deneylerle fen öğretiminin ve argümantasyona dayalı fen öğretiminin yapıldığı gruplarda kontrol grubuna göre anlamlı derecede farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bilime yönelik tutumların belirlenmesi için uygulanan ölçeğin alt boyut analizleri sonucunda fene yönelik istek ve sosyal bağlam alt boyutlarında yalnızca deneylerle fen öğretimi ve argümantasyona dayalı fen öğretimi açısından anlamlı düzeyde gelişme görülürken, zor bir konu olarak fen alt boyutunda her üç grubunda gelişme gösterdiği belirlenmiştir.
  • Öğe
    İlkokul sosyal bilgiler öğretiminde Başarılı Zeka Kuramına dayalı etkinliklerin düşünme becerilerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2015) Yıldız, Nihal; Mentiş Taş, Ayşe
    Araştırmanın amacını, ilkokul 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde başarılı zekâ kuramına dayalı olarak oluşturulan etkinliklerin, öğrencilerin düşünme becerilerine etkisini incelemek oluşturmaktadır. Araştırmada, gerçek deneme modellerinden öntest-sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubunu, seçkisiz olmayan amaçsal seçim ile belirlenen iki 4. sınıf şubesi oluşturmuştur. Kontrol grubuna programa dayalı eğitim uygulanırken deney grubuna başarılı zekâ kuramına dayalı etkinlikler, seçilen ünite ile ilişkili olarak sınıf ve müze ortamında uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, eleştirel düşünme becerisi ölçekleri, Torrance yaratıcı düşünme testi, çocuklar için problem çözme envanteri kullanılmıştır. Veriler SPSS ortamına aktarılarak analiz edilmiştir. Sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: • Eleştirel düşünmede, deney grubunda araştırmaya katılan öğrencilerin uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark vardır. Kontrol grubunda ise uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark yoktur. Deney ve kontrol grubu karşılaştırıldığında ise ölçek puanlarında deney grubu lehine farklılık vardır. • Yaratıcı düşünmede, deney grubunda araştırmaya katılan öğrencilerin uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark vardır. Kontrol grubunda ise uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark yoktur. Deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında deney grubu lehine anlamlı fark vardır. • Problem çözme becerilerinde, deney grubunda ölçeğin uygulama öncesi ve sonrası puanlar arasında fark yoktur. Kontrol grubunda ise ölçeğin uygulama öncesi ve sonrası puanlarda sontest lehine anlamlı farklılık vardır. Sonuçlar doğrultusunda şu öneriler getirilmiştir: başarılı zekâ kuramının düşünme becerilerini geliştirmesinden dolayı, öğretmenlere bu konuda hizmet içi eğitim verilebilir, öğretmenler, düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik etkinlikler planlayabilir.
  • Öğe
    Matematiksel modelleme etkinliklerinin ilkokul 4. sınıfta sayılar öğrenme alanına ilişkin zorluk algısı ve başarıya etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2016) Işık, Necip; Pilten, Pusat
    Bu araştırmanın amacı, ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin sayılar öğrenme alanına ilişkin zor olarak algıladıkları konularda matematiksel modelleme etkinliklerinin zorluk algısı ve başarıya etkisini incelemektir. Araştırma nicel araştırma yöntemleriyle iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşama, 2013 - 2014 Eğitim - Öğretim Yılı'nın ikinci yarıyılında Konya İli Selçuklu İlçesi Eşrefoğlu İlkokulu ve Mustafa Bülbül Ortaokulu'nda bulunan toplam 207 öğrenci ile tarama modelinde yürütülmüştür. İkinci aşama ise yine aynı dönemde Eşrefoğlu İlkokulu'nda toplam 61 öğrencinin yer aldığı birbirine denk iki sınıf ile ön test-son test kontrol gruplu deneme modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın birinci aşamasında, sayılar öğrenme alanına ilişkin zor olarak algılanan konuların tespitinde 'Sayılar Öğrenme Alanı Başarı ve Zorluk Ölçeği (SABZÖ) Form A ve Form B' kullanılmış, uygulama 4 ders saatinde tamamlanmış ve elde edilen veriler, Durmuş (2004a)' un araştırmasında kullandığı zorluk algısı indeksi formülü ve aritmetik ortalamalar ile çözümlenmiştir. İkinci aşamada, zor olarak algılanan konularda (çarpma işlemi, bölme işlemi ve kesirler) matematiksel modelleme etkinlikleri ile müfredatta yer alan problem çözme etkinliklerinin zorluk algısı ve başarıya etkisi karşılaştırılmıştır. Bu amaçla matematiksel modelleme etkinliklerinin uygulandığı sınıf deney grubu, problem çözme etkinliklerinin uygulandığı sınıf kontrol grubu olarak atanmıştır. Deneysel uygulama dokuz hafta (27 ders saati) boyunca sürdürülmüş, bu süre içinde öğrencilerin 9 matematiksel modelleme etkinliğiyle çalışması sağlanmıştır. Deneysel uygulamada SABZÖ Form A ve Form B, öğrencilere ön test ve son test olarak uygulanmış, elde edilen verilerin çözümlenmesinde bağımsız örneklem t-testi ve ilişkili örneklemler t- testi kullanılmıştır. Araştırmanın alt problemlerine ilişkin elde edilen verilerin analizi sonucunda; birinci aşamada, ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin sayılar öğrenme alanı konuları içinde "çarpma işlemi, bölme işlemi ve kesirler" konularını daha zor olarak algıladıkları, konulara ilişkin boyutların işlem bilgisi ve kavram-işlem ilişkisi boyutlarında daha çok zorlandıkları tespit edilmiştir. İkinci aşamada ise, matematiksel modelleme etkinliklerinin, geleneksel problem çözme etkinliklerine göre konuların işlem bilgisi ve kavram- işlem ilişkisi boyutlarında daha etkili olduğu, matematiğe karşı olumlu tutum geliştirdiği, kavram-işlem ilişkisini kurmada gerekli üst bilişsel becerilere katkıda bulunduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Çocuk programları ve dergileriyle dördüncü sınıf öğrencilerinin proje tabanlı öğrenme becerilerinin geliştirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2018) Büyüktokatlı, Nida; Çınar, Derya
    Bu araştırmanın amacı fen eğitiminde öğrencilerin proje üretme ve geliştirme becerisini arttırmaya yönelik Proje Tabanlı Öğrenme yaklaşımıyla uygulanan bilimsel içerikli çocuk programı ve çocuk dergilerinin etkisini incelemektir. Araştırma nitel araştırma metodolojisinde olup, eylem araştırması deseni kullanılmıştır. Araştırma, 2015-2016 Eğitim Öğretim yılı Aksaray ili Bağlı İlkokulu'nda okuyan dördüncü sınıf öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verilerini elde etmek için gözlem, görüşme, anket formu ve günlükler kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz kullanılarak analiz edilmiştir. Öğrencilerin yaptıkları projeler araştırmacı tarafından geliştirilen Proje Değerlendirme Derecelendirme Ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler analiz edildiğinde, öğrencilerin projeye ilişkin kavramsal bilgilerinin proje tabanlı öğrenme yöntemi ile geliştirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrenciler proje tabanlı öğrenme yönteminin kullanıldığı etkinlikler süresince edindikleri birçok bilginin yanı sıra araştırma yapmayı da öğrenmişlerdir. Proje tabanlı öğrenme yöntemi kullanılarak öğrencilerin fikir üretme becerilerinin geliştiği görülmüştür. Öğrenciler proje tabanlı öğrenme yönteminin kullanıldığı fen derslerinin daha eğlenceli olduğunu ifade etmişlerdir. Proje tabanlı öğrenme yönteminin kullanıldığı etkinliklerde öğrencilerin malzeme eksikliği, estetik olmasına uğraşılması, proje fikri geliştirememe gibi durumlardan dolayı zorlandıkları ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra proje yapım sürecinde öğrencilerin aile büyüklerinden yardım aldıkları bulgusuna da ulaşılmıştır. Proje değerlendirmelerinde kullanılan Derecelendirme Ölçeği sonuçlarına göre; bilimsel süreç becerileri, özgün ürün geliştirme, ürünlerini günlük hayat ile ilişkilendirme gibi yönlerden öğrencilerin gelişim gösterdiği ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak proje tabanlı öğrenme yöntemi ile gerçekleştirilen etkinliklerde çocuk programı ve çocuk dergisi kullanımının proje üretme ve geliştirme becerilerini arttırması adına etkili bir yol olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    İşbirliğine dayalı ortamlarda gerçekleştirilen üstbilişsel sorgulama temelli öğretimin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin problem çözme becerilerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2014) Serin, Mehmet Koray; Korkmaz, İsa
    Bu araştırmanın amacı, işbirliğine dayalı ortamlarda gerçekleştirilen üstbilişsel sorgulama temelli öğretim uygulamalarının ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin problem çözme becerilerine etkisini belirlemek ve öğrencilerin problem çözme süreçlerinde ortaya koydukları bilişsel-üstbilişsel davranışları incelemektir. Araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın deneysel bölümü ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel modele göre tasarlanmıştır. Söz konusu deneysel çalışmanın ardından öğrencilerin problem çözme süreçleri klinik mülakatlar aracılığıyla incelenip aynı zamanda nitel veriler elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2013-2014 öğretim yılında Kastamonu il merkezindeki Orhan Şaik Gökyay İlkokulunun 4. sınıflarında okuyan toplam 94 öğrenci oluşturmaktadır. Dersler deney-1 grubunda (n=33) işbirliğine dayalı ortamlarda gerçekleştirilen üstbilişsel sorgulama temelli öğretim yöntemiyle, deney-2 grubunda (n=31) ise üstbilişsel strateji desteği olmaksızın sadece işbirliğine dayalı öğrenme yöntemiyle işlenmiştir. Kontrol grubunda (n=30) ise var olan normal sürecin devam etmesi sağlanmıştır. Araştırmanın deneysel bölümüne yönelik verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen Problem Çözme Becerileri Değerlendirme Testi, nitel bölümüne yönelik verileri ise öğrencilerle problem çözme süreçlerinde ve sonrasında gerçekleştirilen klinik mülakatlar aracılığıyla elde edilmiştir. Problem çözme becerileri değerlendirme testi; problemi anlama, plan/strateji geliştirme, planı uygulama, kontrol ve değerlendirme ile problem kurma boyutlarından oluşmaktadır. Bulgulara göre, deneysel uygulamalar sonrasında, deney-1 grubundaki öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik puanlarının problemi anlama ile kontrol ve değerlendirme boyutlarında hem deney-2 grubu hem de kontrol grubundaki öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülürken; plan/strateji geliştirme, planı uygulama ve problem kurma alt boyutlarında kontrol grubundaki öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, deney-2 grubu öğrencilerinin problem çözme becerileri puan ortalamalarının kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin problem çözme süreçlerinde sergiledikleri davranışların analiz edilmesiyle elde edilen sonuçlarda ise problem çözme süreçlerinde daha başarılı olan öğrencilerin üstbilişsel davranışları diğer öğrencilere göre daha fazla işe koştukları sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Yeniden düzenlenmiş direkt okuma ve düşünme etkinliği (DR-TA) stratejisinin okumada üst düzey düşünme becerisinin gelişimine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2014) Kenanlar, Selva; Pİlten, Gülhiz
    Üst düzey düşünme, olguların veya bilginin ezberlenmesinin ötesinde düşünme yeteneğidir. Üst düzey düşünme becerisi aracılığıyla öğrenci mevcut bilgileriyle öğrendiği yeni bilgileri bir araya getirebilir, bir konu hakkında farklı çözüm yolları kullanabilir. Bu araştırmanın amacı üstbilişsel stratejiler göz önüne alınarak yeniden düzenlenmiş direk okuma ve düşünme etkinliği stratejisinin (DR-TA), ilköğretim 4. sınıf öğrencilerinin okumada üst düzey düşünme becerilerine gelişimine etkisinin incelenmesidir. Araştırma ön test son test kontrol gruplu deneysel bir çalışma olarak düzenlenmiş olup öğrencilere araştırmacılar tarafından geliştirilen okumada üst düzey düşünme becerileri ölçeği ön test son test olarak uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kontrol (28 öğrenci), Deney 1 (30 öğrenci) ve Deney 2 (28 öğrenci) grubunda yer alan toplam 86 ilkokul 4. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Deney I grubuna DR-TA stratejisi, Deney II grubuna ise üst biliş stratejilerine göre yeniden düzenlenmiş DR-TA stratejisi uygulanmıştır. Araştırmanın verileri tek yönlü varyans (ANOVA) ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular şu şekildedir:Üst düzey düşünme becerilerinin alt boyutlarından olan analiz boyutunda uygulama sonunda Kontrol ve Deney grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Ölçekte yer alan analiz basamağı sorularında tüm gruplar süreç sonunda gelişim göstermişlerdir. Dolayısıyla araştırmacı tarafından uygulanan okuduğunu anlama stratejileri deney gruplarında bir farklılık yaratmamıştır. Sentez boyutunda da analiz boyutunda olduğu gibi kontrol ve deney grupları arasında uygulama süreci sonunda anlamlı farklılık görülmemiştir. Dolayısıyla uygulama sürecinde uygulanan DR-TA stratejisi ile yeniden düzenlenmiş DR-TA stratejisinin sentez boyutunda herhangi bir farkı yaratmadığı söylenebilir. Değerlendirme boyutunda kontrol ve deney grupları arasında deney grupları lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Çıkan bu farklılığın deney grupları arasında da olup olmadığını kontrol etmek amacıyla yapılan analizlerde Deney II grubu öğrencilerinin uygulama sonunda Deney I grubu öğrencilerine göre değerlendirme basamağında daha başarılı oldukları görülmüştür. Yorumlama boyutunda kontrol ve deney grupları arasında anlamlı farklılık görülmüştür. Deney grupları arasında yapılan karşılaştırmalar sonucunda ise Deney II grubundaki öğrencilerin Deney I grubu öğrencilerine göre yorumlama becerisinde daha başarılı oldukları görülmüştür. Üst düzey düşünme becerileri toplam puanlarına göre kontrol ve deney grupları karşılaştırıldığında anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Daha sonra deney grupları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde değerlendirme ve yorumlama boyutlarında olduğu gibi genel düzeyde de Deney II grubunun Deney I grubuna göre daha başarılı olduğu ortaya çıkmıştır.