Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 166
  • Öğe
    Çenber usulü ve Zaharya'nın Çenber murabbalarının usul-aruz vezni ile Türk müziği eğitiminde kullanım durumlarının incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Çelik Tokgöz, Halime Esra; Algı, Soner
    Bu araştırma, Türk müziği eğitiminde Çenber usûlü ve Zaharya’nın Çenber murabbalarının usûl-arûz vezni yönünden incelenmesine yönelik yapılan tespitleri içermektedir. Zaharya'nın günümüze ulaşan 19 bestesinin 13'ü beste formunda, bunlardan 8'i ise Çenber usûlündedir. Araştırmada, Çenber usûlünün tanımı, ölçüsü ve uygulanışından bahsedilerek öncelikle güftelerinin doğru yazılışlarına ulaşılmış, murabbaların vezinleri tespit edilmiş ve güftelerin Türkçe açıklamaları yapılmıştır. Daha sonra Zaharya’nın Çenber usûlündeki murabbaları usûl ve arûz vezni yönünden incelenmiştir. Güftelerin yer aldıkları güfte mecmuaları ve bulundukları sayfalar, el yazması ve matbu divandaki yerleri de dipnotlarda gösterilmiştir. Murabbaların çeşitli arşiv ve kaynaklardan ulaşılabilmiş olan tüm nota nüshaları toplanmış, araştırmaya kaynak teşkil edecek nüshalar belirlenmiştir. Daha sonra nüshalar birbirleriyle karşılaştırılarak güfte hecelerinin yerleşimindeki farklılıklar tespit edilmiştir. Bu farklılıklar her nüsha için ayrı ayrı yazılmıştır. Bu aşamadan sonra esas alınan nüshadaki hecelerin usûl-arûz veznine göre hazırlanan şekillere yerleşimi ve nüshaların karşılaştırılması sonucu hecelerin olması gerektiği düşünülen yerler, şekil üzerinde gösterilip yorumlanmıştır. Zaharya’nın Çenber usûlünü bestelerinde çokça tercih ettiği görülmüştür. Zaharya’nın Çenber murabbalarının biçim özellikleri bakımından ortak özelliklerinin ve murabbaların terennümlerinin işleniş biçimlerinde dikkat çeken unsurların ortaya çıkarılması araştırmanın dikkat çeken bir başka yönünü oluşturmaktadır. Araştırma, bütün bu hususlar ve bestekârın Çenber murabbalarının günümüze gelebilmiş nota nüshalarında güfte hecelerinin yerleşimleri bakımından gösterdiği farklılıkların da ortaya çıkarılması gayesiyle hazırlanmıştır. Araştırmada Zaharya’nın Çenber usûlündeki murabbalarında güfte hecelerinin nota altındaki yerleşiminde günümüze gelene kadar herhangi bir değişikliğin olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmış, eserlerin araştırmada esas alınan nota nüshası ve incelenen diğer nüshaları karşılaştırma yapılarak değerlendirilmiş, bütün bunlar doğrultusunda hecelerin yerleşimi düzenlenerek 8 Çenber murabbanın notası yeniden yazılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kapsamında görüşme tekniği uygulanmış ve elde edilen veriler doküman analizi ve betimsel analiz ile yorumlanmıştır. Örneklem grubunu oluşturan sözlü eserlerin usûl-arûz vezni ilişkisi incelemelerinin Türk müziği eğitiminde kullanılabilirliğine dâir, uzman Türk müziği eğitimcilerine dört adet yarı yapılandırılmış görüşme sorusu yöneltilmiştir. Elde edilen bulgular betimsel olarak analiz edilip teze eklenmiştir. Araştırma sonucunda Zaharya’nın aynı vezindeki Çenber murabbalarında güftelerin usûle bağlı hece dağılımlarının büyük ölçüde aynı şekilde olduğu görülmüştür. .Murabbaların muteber kabul edilen nota nüshalarında meşk sürecinde meydana gelmiş olabileceği tahmin edilen hece kaymalarının fazla sayıda olmadığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Kabak kemane eğitiminde açış çalışmalarının kullanım durumlarının incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Erden, Mehmet Onur; Algı, Soner
    Yaylı bir Türk çalgısı olması bakımından kabak kemane THM icralarında önemli bir yere sahiptir. Geçmiş yıllarda sadece teke yöresinin türkülerine eşlik edilen bir renk saz olarak görülen kabak kemane, günümüzde teklonojik imkanların artması ve icraclarınn çoğalması sebebiyle yaygınlaşmakla beraber kullanım alanları da artmış, THM‟nin her yöresinden eserler seslendirilmeye başlanmıştır. Kabak kemanenin her geçen gün daha fazla tanınması ve toplumda yaygınlaşmasıyla bu alanda eğitim veren kurumların sayısında artış görülmektedir. Kabak kemanede çalgı eğitimi ülkemizde bulunan konservatuvar ve güzel sanatlar liselerinde uygulanmaktadır. Bu çalışma Türkiye‟de bulunan lisans düzeyindeki konservatuvarlarda kabak kemane açış eğitiminin kullanım durumlarını inceleyerek ortaya koymayı, varsa eksik yönlerini bularak kabak kemane eğitimi ve icrasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Araştırmada konu çerçevesinde daha önce yapılmış çalışmalar literatürden taranmıştır. Türkiye‟de lisans düzeyindeki konservatuvarlarda kabak kemane eğitimi veren alanında uzman öğretim elemanlarıyla -ulaşabildiğimiz düzeyde- yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Buradan elde edilen sonuçlar tüm yönleriyle incelenmiş ve yorumlanmıştır. Elde edilen bulgu ve sonuçlar ışığında; açış eğitiminin usta-çırak ilişkisi temelinde ilerlediği saptanmıştır. Kabak kemanede açış yapabilmek için icracının ezgi dağarcığının geniş olması, yöre ve eser bilgisinin üst düzeyde olması, makam bilgisinin olması ve kabak kemaneye teknik açıdan hakim olması gibi üst düzey kazanımlar gerektiği düşünülmektedir. Buna bağlı olarak açış yaparken kullanılan vibrato, gilissando gibi süsleme tekniklerini icra etmek için sağ ve sol el ince kaslarının gelişmiş olması gerektiği düşünülmektedir. Bu bakımdan başlangıç aşaması için açış eğitiminin uzmanlarca uygun görülmediği sonucuna varılmıştır. Açış eğitiminin her Konservatuvarda farklı ilerlediği görülmüş, ortak bir ölçme değerlendirme şablonu olmadığı saptanmıştır. Kabak kemanede açış eğitimiyle ilgili literatürde herhangi bir çalışmaya rastlanılmamış ve konu üzerinde kaynakların kısıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu çalışma gibi konu üzerinde yapılacak her çalışmanın kabak kemane eğitimi ve icrasına yönelik literatüre ve alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Görsel sanatlar öğretim programında estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma sürecinin öğretmen görüşleri temelinde değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Göktaş, İpek; Özalp Hamarta, Hatice Kübra
    Sanat eğitimi bireylerin çevresini daha iyi görmelerini, toplumla ve dış dünyayla bağ kurmalarını, çevreye olan duyarlılıklarını estetik açıdan değerlendirmelerini sağlayan alanlardan biridir. Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı'nda yer alan estetik duyarlılık alan becerisini ele alan bir çalışmaya literatürde rastlanılmamış olması bu çalışmayı gerekli kılmıştır. Bu bağlamda araştırmanın problemi "Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı'nda bulunan estetik duyarlılık alan becerisi hakkında öğretmenlerin görüşleri nedir?" olarak belirlenmiştir. Araştırmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı 2018 Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı'nda estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma sürecini öğretmen görüşleri temelinde değerlendirmektir. Alan araştırmasında konu ile ilgili kaynakların çeşitlilik gösterdiği görülmüş, görsel sanatlar dersi programında yer alan öğrenme alanlarında yer alan becerilerin uygulanması ve bu beceri alanlarının hayatımızdaki yeri ve önemi ile ilgili başka araştırmalara rastlanmıştır. Bu araştırmada ise; Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı'nın içinde yer alan estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma süreci üzerinden yola çıkılmıştır. Veri toplama aracı olan 'Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu' uzman görüşlerine sunulmuştur. Görüşme formunun geliştirilmesinde 2018 MEB Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı'ndan yararlanılmıştır. Resim-İş Eğitimi ve Eğitim Bilimleri alanındaki uzmanlara danışılarak soruların anlaşılır olması ve araştırma kapsamına uygunluğu açısından verilen tavsiyeler ışığında düzeltmeler yapılarak 5 açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu pilot uygulamalar yapıldıktan sonra çalışma grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini MEB'e bağlı olarak görev yapmakta olan öğretmenler, çalışma grubunu ise 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Konya ilinde MEB'e bağlı ortaokullarda görev yapan 15 görsel sanatlar dersi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma sürecinde zorluk yaşandığı belirlenmiştir. Öğretmenlerin estetik duyarlılık becerisinin programda yeterince dikkat çekmediği sonucu ortaya çıkmıştır. Böylelikle estetik duyarlılık alan becerisine programda daha ayrıntılı yer verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma sürecinde hem geleneksel hem çağdaş materyallerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Estetik duyarlılık alan becerisinin kazandırılma sürecinde sanat eleştirisine yönelik etkinlikler kategorisinde bulunan sanat eseri analizi ve dijital ortamda yapılan etkinlikler kategorisinde bulunan sanal müze gezisi yapıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Araştırma verileri ışığına değerlendirmeler yapılmış olup bundan sonraki yapılması planlanan araştırmalara temel niteliği taşımaktadır.
  • Öğe
    Temel tasarım dersinde 'Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yöntemi'nin uygulanması üzerine bir durum çalışması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Temel tasarım dersinde 'Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yöntemi'nin uygulanması üzerine bir durum çalışması) Çeşmeci, Mustafa; Şirin, Nihat
    İş hayatına ve yaşama hazırlanma evrelerinin belirleyici ve sonuncusu üniversite eğitimidir. Bu dönemde alınan alan dersler meslek ve iş hayatında kişilere rehber niteliğindedir. Sanat eğitimi ağırlıklı bölümlerin ana dersi de Temel Tasarım dersidir. Temel Tasarım dersi, öğrencilerin yaratıcılığını geliştirebilme, özgün tasarımlar ortaya koyabilmeleri için temel sanat kurallarının verildiği ve bu kurallarla engin hayal gücünün harmanlanarak beğenilen tasarımların ortaya çıkmasını sağlayan bir basamaktır. Temel Tasarım dersi alan öğrencilere yönelik uygulama ağırlıklı eğitim programı, öğrencilerin sanatsal olarak gelişmesinde yetersiz kalacaktır. Bu, disiplinler arası bir yaklaşım olan Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yönteminin önemini ön plana çıkarmaktadır. Bu araştırma, ön lisans Ayakkabı Tasarımı bölümü öğrencilerinin eğitiminde Çok Alanlı Sanat Eğitimi yönteminin sanatsal algı gelişimine etkileri üzerine bir durum çalışmasıdır. Çalışmada, Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yöntemi ile tasarım öğrencilerinin sanat eserine eleştirel gözle bakma, sanatçıları tanıma, plastik değerleri kavrama, sanat eseri yorumlama becerilerinin üst seviyelere taşınması hedeflenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veriler, yapılandırılmış görüşme tekniği, araştırma öncesi ilk çalışma, Çok Alanlı Sanat Eğitimi yöntemi ile yapılan eğitim ve akabinde son çalışma yaptırılarak elde edilmiştir. İlk çalışma ve son çalışma arasındaki farklılık 10 tane bağımsız uzman tarafından değerlendirilmiştir. Bu çalışma, 2021- 2022 Eğitim Öğretim yılında Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksek Okulu Ayakkabı Tasarım ve Üretim Programı 1. Sınıf Temel Tasarım dersi alan öğrencilerinden oluşan 10 kişilik bir grubuna uygulanmıştır. Çok Alanlı Sanat Eğitimi 4 temel yöntemden oluşmaktadır. Bu yöntemden ilki olan Sanat Tarihi alanında dönemlerine göre ayakkabı modelleri ve ayakkabının gelişim safhaları incelenmiştir. Estetik alanında ayakkabının yapısal beğeni açısından yorumlaması yapılmıştır. Sanat Eleştirisi alanında günümüzde ve tarihsel dönemlerde kullanılan ayakkabı türlerinin öğrenciler tarafından değerlendirme ve yorumlanması gerçekleştirilmiştir. Son olarak Uygulama alanında ise bu kazanımların pratiğe dökülmesi ve ürün çıkarılması istenmiştir. Çalışmanın ilk haftasında öğrencilerden Selçuklu Dönemi temalı sandalet çizmeleri istenmiştir. Aynı gün Roma Dönemi sandalet örnekleri gösterilerek EK 1'deki Roma Sandaleti Örneği Görüşme Soruları üzerinden görüşme yapılmış ve bu görüşmeler kayda alınmıştır. Bu kayıtlara çalışmada yorumsuz olarak yer verilmiştir. Uygulanan dört haftalık eğitim sonrasında, öğrencilerden çizimlerini aynı temayı kullanarak yinelemeleri istenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; aldıkları eğitim sonrası öğrencilerin sanatsal bakış açısı geliştirmiş oldukları gözlenmiştir. Çizdikleri sandalet tasarımlarını değerlendiren uzmanlar, birçoğunun estetik kaygı içeren çalışmalar ortaya koyduğunu belirtmiştir.
  • Öğe
    Muammer Sun'un Türk müzik eğitimindeki yeri ve çocuk şarkılarının incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Çiftçi, Hayriye; Mustul, Önder
    Bu araştırmada, önemli besteci ve eğitimci Muammer Sun'un yaşamına ve Türk müzik eğitimine ne gibi katkılar sunduğuna dair bilgiler toplamak ve bestecinin daha geniş kitlelerce tanınmasını sağlamak amaçlanmıştır. Araştırmanın diğer bir amacını ise Sun'un bestelediği ve popüler olduğu düşünülen 50 çocuk şarkısının teknik açıdan incelenmesi oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır ve araştırma sorularına yönelik veriler doküman analizi yoluyla elde edilmiştir. Bestecinin yaşamını, müzik eğitimi alanında yaptığı çalışmaları ve Türkiye'deki müzik eğitimine olan katkıları kaynak kitaplardan derinlemesine incelenerek analiz edilmiştir. Bestecinin doğumundan itibaren eğitim hayatı ve müzik eğitimine yönelik mesleki çalışmalar kronolojik olarak ele alınmış ve özetlenmiştir. Çalışmada ayrıca Sun'un popüler olduğu düşünülen 50 çocuk şarkısı konusu, formu, ölçü sayısı, ses aralığı, ses sınırlılığı, tonları/karar sesleri yönünden ele alınmış, şarkılar gruplanarak tablo içerisinde gösterilmiş ve her bir şarkı nota ve söz görünümü ile açıklanarak okuyucuya sunulmuştur. Bulgular ışığında Muammer Sun'un eğitimci ve besteci kimliği ile Türk müzik eğitimine çok önemli katkılar sunduğu ve müzik alanına çok sayıda eser kazandırdığı görülmektedir. Çocuk şarkıları incelendiğinde şarkıların tek bölmeli, iki bölmeli, üç bölmeli ve dört bölmeli formlarda yazıldığı tespit edilmiştir. Şarkıların ağırlıklı olarak 2/4'lük ölçü sayısında yazıldığı, şarkılarda çoğunlukla 8'li ses aralığının kullanıldığı ve konu olarak genellikle doğa, dostluk, hayvanlar ve oyunların ele alındığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye'de lisans düzeyinde mesleki müzik eğitimi veren kurumlardaki vurma çalgılar eğitiminin uzman görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Orhan, Yusuf; Özdek, Attila
    Günümüzde Batı ülkelerinde vurma çalgılar üzerine birçok akademik, metot ve egzersize yönelik yayınlar ve araştırmalar olmasına rağmen bu durum geleneksel Türk müziği alanında bakirliğini halen korumaktadır. Vurma çalgıların metodolojik yayınlara ihtiyaç duyulmayacak kadar kolay olduğunun düşünülmesi, akademik camiada Batı müziği vurma çalgılar eğitimine ayrılan yerin Türk müziği vurma çalgılara sağlanamamış olması bu durumun nedenleri arasında sayılabilir. Bu nedenlere ek olarak eski dönemlerde Türk müziğinde vurma çalgıların hanendeler tarafından sadece usûl vurmak gayesiyle kullanılmış olması, geleneksel müziğimizin yakın bir döneme kadar meşk sistemi ile öğretiliyor olması ve akademik çalışmalarda Türk müziği vurma çalgılarla ilgili araştırmalara çok fazla yer verilmemiş olması gösterilebilir. Bu araştırmada Türkiye'de lisans düzeyinde mesleki müzik eğitimi veren kurumlardaki vurma çalgılar eğitiminin uzman görüşleri çerçevesinde incelenmesi, karşılaşmış oldukları çeşitli problemlerin ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesi, aynı zamanda ulaşılacak sonuçlar neticesinde vurma çalgılar eğitiminin daha verimli yürütülmesine yönelik görüşlere ulaşılması hedeflenmiştir. Bu çalışmada geleneksel Türk müziği vurma çalgılarına(GTMVÇ) ilişkin literatür taraması yapılarak random yöntemiyle seçilmiş 18 farklı öğretim elemanına araştırmacı tarafından hazırlanan ve uzman görüşleri doğrultusunda kapsam geçerliği alınan yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmış ve elde edilen veriler bilgisayar ortamında kategorize edilerek analiz gerçekleştirilmiştir. Çalışma neticesinde elde edilen bulgulara göre uzmanların çoğunluğunun erkek olduğu, en çok eğitimi verilen çalgının bendir olduğu, dönemlik ve haftalık ders sürelerinin yetersiz olduğu, melodik bir çalgı eğitiminin ihtiyacının hissedildiği ve bu alanda yeterli metodolojik çalışmanın yapılmadığı gibi sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda da vurma çalgılar eğitiminin mümkün olduğunca erken yaşlarda başlaması, mesleki müzik eğitimi kurumlarında Türk müziği vurma çalgılar anasanat dallarının kurulması, geleneksel eğitim öğretim yöntemlerinin yanında yeni ve yenilikçi yöntemlerden de faydalanılması ve bu alandaki akademik araştırmalar ve metodolojik çalışmaların arttırılması gerektiği vb. önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Piyano eğitiminde öğretim etkinlikleri modelinin öğrencilerin akademik başarılarına etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Şimşek, Ahmet Eren; Babacan, Ezgi
    Bu araştırma Robert Mills Gagné'nin öğretim etkinlikleri modeline göre tasarlanmış piyano eğitiminin öğrencilerin akademik başarı ve piyano çalma davranışlarına etkisinin incelemesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma deneme modellerinden ön test-son test tek gruplu desene göre gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin piyano eğitimi dersine yönelik akademik başarı ve piyano çalma davranışlarını incelemek amacıyla başarı testi ve gözlem formu geliştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılı, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı, Müzik Eğitimi Bilim Dalı lisans I. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışma grubu belirlenirken, piyano eğitimi dersinde legato ve staccato çalış tekniği bilmeyen 6 öğrenci oluşturmuştur. Belirlenen grubun denkliği için nonparametrik testlerden Mann-Whitney U ve Wilcoxon işaretli sıralar testi kullanılmıştır. Ayrıca araştırmanın geçerlilik ve güvenirliliğini arttırmak için, uygulama öncesi ön test ve uygulama sonrası son test sürelerinin yeterliliğine dikkat edilmiştir. Araştırmada kullanılacak konu piyano eğitimi dersi legato ve staccato çalış tekniği olarak belirlenmiş ve öğretim sürecinde kullanılacak etkinlikler uzman görüşü alınarak tasarlanmıştır. Araştırmanın uygulama aşaması piyano dersi yapmaya uygun bir ortamda sürdürülmüştür. Toplam 8 hafta olarak belirlenen çalışmanın birinci haftasında uygulama öncesi ön test için hazırlanan başarı testi ve gözlem formu uygulanmış ve uygulama sürecine geçilmiştir. Araştırma takviminin son haftasında uygulama öncesi ön test için kullanılan ölçme araçları uygulama sonrası son test için kullanılmış ve araştırma tamamlanmıştır. Araştırmanın ön test-son test verileri incelendiğinde Robert Mills Gagné'nin öğretim etkinlikleri modeline göre düzenlenmiş piyano eğitimi dersi uygulama sonrası son test akademik başarı puanı lehine anlamlı bir fark olduğu (p<0,05) tespit edilmiş ve araştırmanın I. Hipotezi doğrulanmıştır. Araştırmanın genel davranış puanı uygulama sonrası son test lehine anlamlı bir fark olduğu (p<0,05) tespit edilmiş ve araştırmanın II. Hipotezi doğrulanmıştır.
  • Öğe
    Müzik öğretmeni adaylarının yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin incelenmesi: Bir karma yöntem çalışması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Gödeneli, İpek; Aksoy, Yakup
    İnsanlık, bilginin hızlı bir şekilde geliştiği ve değiştiği günümüze adapte olmak için mevcut bilgi ve becerilerini sürekli olarak güncellemek zorundadır. Bu güncelleme okul ortamı ve belirli yaş aralığı ile sınırlı kalmayan yaşam boyu öğrenme ile mümkündür. Özellikle de geleceğin bireylerini yetiştirecek öğretmen ve öğretmen adaylarının yaşam boyu öğrenme eğiliminde olması kendi gelişimlerine ve toplumun gelişimine katkı sunacağı gibi öğrencilerine de rol model olacaktır. Bu çalışmanın amacı müzik öğretmeni adaylarının yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin düzeyini, yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin çeşitli değişkenlere göre değişimini ve müzik öğretmeni adaylarının yaşam boyu öğrenmeye ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2022–2023 Eğitim-Öğretim yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi A.K.E.F. Müzik Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğrenim gören 80 müzik öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırmada karma yöntem desenlerinden açıklayıcı desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda tarama yöntemi işe koşularak "Yaşam Boyu Öğrenme Eğilim Ölçeği" 80 müzik öğretmeni adayına uygulanmıştır. Nitel verilerin toplanması aşamasında amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen "Müzik Öğretmeni Adaylarının Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimlerine İlişkin Görüşme Formu" aracılığıyla ölçek uygulanan katılımcılardan 12'si ile 2 odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Nicel verilerin analizinde betimsel istatistikler (aritmetik ortalama, standart sapma), nonparametrik testlerden Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis H testi kullanılmıştır. Nitel veriler ise betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, müzik öğretmeni adaylarının yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin genel ortalamada ve öğrenmeye isteklilik ile gelişime açıklık alt boyutlarında yüksek düzeyde olduğu, yaşam boyu öğrenme eğilimleri düzeyinin cinsiyet ve sınıf değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturmadığı tespit edilmiştir. Yaşam boyu öğrenmenin sürekli olarak, her yaşta ve her yerde, kasıtlı ya da kasıtsız gerçekleşme özelliklerinin olduğu, formal eğitimde eksik kalan eğitimi tamamlama, boş zamanı değerlendirme, bir işte çalışırken gerçekleşebilme, yanlış öğrenilmiş bilgilerin düzeltilmesi, kişisel ve toplumsal gelişme katkı sunma gibi avantajlarının olduğu, öğretmenlerin güncel ve teknolojik gelişmelere adapte olmakla beraber öğrencilerine rol model olduğu için yaşam boyu öğrenmeye başvurması gerektiği, müziğin dinamik ve canlı bir süreç olduğu gerçeğinden hareketle müzik eğitimcilerinin bu dinamik ve canlı sürece uyum sağlamak için yaşam boyu öğrenenler olması gerektiği çalışmanın öne çıkan nitel bulguları arasındadır.
  • Öğe
    Kanun eğitimi başlangıç düzeyi uygulamalarına ilişkin bir eylem araştırması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Dursun, Metin; Kaleli, Yavuz Selim
    Bu araştırma, Türkiye'deki Güzel Sanatlar Liseleri müzik bölümü kanun çalgı eğitimi başlangıç düzeyi öğretimine yönelik bir öğretim modeli tasarlamak, öğretmen ve öğrenci görüşleri alınarak tüm boyutlarıyla irdelenip elde edilen veriler ışığında görüş ve önerilerle GSL kanun eğitimine katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi 9 ve 10. Sınıftan dörder öğrenci olmak üzere, toplam 8 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada iki adet veri toplama aracından faydalanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme ile öğrencilere 5 soru sorularak uygulamadaki davranış değişiklikleri tespit edilmiştir. GSL'de görev yapan alanında uzman 10 adet kanun öğretmeni ile görüşlerini belirlemek amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme tekniği uygulanarak 4'er soru sorulmuştur. Uygulama süreci Eylül 2021'de 10 öğretmenin görüşleriyle başlamış, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı 2. Yarıyılda çalışma grubunu oluşturan öğrencilerle 21-25 Şubat haftasıyla başlayan ve 21-25 Mart haftasına kadar devam eden 5 haftalık bir program uygulama yapılmıştır. Öğrencilerle yapılan derslerde kanun ile icra/solfej/seslendirme için çift porte kullanılmış, üst portede Türk müziği ses sistemi, alt portede ise Türk müziği ses sistemine karşılık gelen tampereman ses sistemine ait etütler yer almıştır. Araştırmamızın ana çıkış noktalarından birisi olan başlangıç perdesi (TM "Fa", BM "Do") üzerinden çalışmalar başlamış ve her ders sonunda öğrencilerin duruş-tutuş-oturuş pozisyonları izlenmiş, ders sonunda öğrencilere sorular sorulmuştur. Derslerde kanun icrası ile birlikte her iki portenin de ayrı ayrı solfejleri yaptırılıp çaldırılmıştır. Bu süreçte ses sınırları kontrol edilip notlar alınmıştır. Geleneksel Türk müziği ses sistemi ile Tampereman ses sisteminin birlikte uygulanmasına ilişkin GSL öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğu, iki ses sistemine birlikte konu edinen bir programın oluşturulmasını belirtmişlerdir. GSL çalgı eğitimi kanun ders kitaplarında uygulanan "do" ( Kaba çargâh) perdesi eksenli başlangıç etütlerinde duruş-tutuş-oturuş pozisyonu açısından problem yaşamadıkları, ancak öğrencilerin, çalarak seslendirmede sorun yaşadıkları saptanmıştır. Problemlere ve kanun eğitiminin geliştirilmesine yardımcı olabilecek görüş ve öneriler ortaya konmuştur. Kanun çalgısı öğrencilerinin büyük çoğunluğunun, geleneksel Türk müziği ses sistemi ve tampereman ses sistemini birlikte uygulayan etkinliklerden sonra, kanun dersi dışındaki derslere uyum, başarı ve motivasyon durumlarının arttığı, tampereman ses sistemini göre hazırlanan egzersizlere zorluk yaşamadıkları, tampereman ses sistemine göre hazırlanan etüt/solfej etkinliklerinde ses aralığı açısından gelişim dönemlerine uygun olduğu, başlangıç pozisyonunu (duruş-tutuş-oturuş ve başlangıç konumu) tampereman ses sistemine göre düzenleyen etkinliklerin kullanım açısından rahatlık sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    2006 yılı Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı (1-8) ile 2018 yılı Görsel Sanatlar Dersi (1-8) Programın karşılaştırılması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Akşahin, Nurdan; Genç, Mehmet Ali
    Bu çalışmanın amacı; 2006 yılında uygulanmaya başlanan Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı ( 1–8. Sınıflar) ile Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı (İlkokul Ve Ortaokul 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) program öğelerini (amaç, içerik, öğrenme ve öğretme süreci, ölçme ve değerlendirme) çeşitli açılardan karşılaştırarak incelemektir. Çalışmada betimsel araştırma kapsamında tarama modelinden yararlanılmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda mevcut kaynaklar taranarak dikkatli bir şekilde incelenip değerlendirme işlemi yapılmıştır. 2006 ve 2018 programları yapılandırmacı eğitim felsefesi ilkeleri doğrultusunda oluşturulmuştur. Hem 2006 hem 2018 öğretim programında öğrenci merkezli yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. 2006 Öğretim Programında yer alan genel amaçlara ve 2018 Öğretim Programında yer alan özel amaçlar açısından incelendiğinde iki öğretim programı arasında farklılık olduğu anlaşılmaktadır. 2006 Öğretim Programında dersin genel amaçları dört grup başlığı altında bireysel ve toplumsal, algısal, estetik ve teknik amaçlar olarak toplam 28 madde şeklinde toplanmışken; 2018 Öğretim Programında dersin özel amaçları başlığı altında 11 madde olarak ifade edilmiştir. 2006 öğretim programında 203 kazanım, 2018 öğretim programında ise 145 kazanım olduğu, her iki öğretim programı 3 öğrenme alanı altında yapılandırılmış olup isimlerinde bazı değişiklikler olduğu belirlenmiştir. 2006 yılı öğretim programında Öğrenme-öğretme süreci ayrı başlık halinde detaylı bir şekilde açıklanırken 2018 yılı öğretim programında 19 maddelik bir açıklamayla yer verilmiştir. Görsel Sanatlar dersi 2018 öğretim programında bulunan becerilerin bazı bölümlerin 2006 öğretim programı temel beceriler kısmından alındığı bazı bölümlerin ise çağın ihtiyaçları doğrultusunda güncellendiği görülmektedir. Ölçme ve değerlendirme açısından 2018 öğretim programında 2006 öğretim programındaki gibi klasik ve alternatif yöntemlerin kullanılmadığı tespit edilmiştir. Bundan dolayı ölçme ve değerlendirme açısından 2006 öğretim programının 2018 öğretim programına göre daha açıklayıcı ve yol gösterici nitelikte olduğu görülmektedir. Her iki yılın öğretim programında ürün ve süreç odaklı ölçme ve değerlendirme anlayışının benimsendiği görülmektedir. Kazanımlar ve içerik açısından bakıldığında 2018 öğretim programının, 2006 Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programına göre önemli bir ölçüde sadeleştirildiği görülmektedir. Bu sadeleşmenin, konuların yetiştirilebilmesi bakımından olumlu olarak değerlendirildiği söylenebilir. Ancak bazı sadeleştirmeler öğretmene yol gösterici nitelikte olmadığından güncellenen 2018 öğretim programının çok fazla bir yenilik getirdiği söylenemez.
  • Öğe
    Uzaktan eğitim sürecinde görsel sanatlar dersinin öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Öztürk, Hacer; Okur, Ayşe
    Küresel bir problem olan Kovid-19 pandemisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitimin tüm kademelerde kısa süreli aksamasına ve uzaktan gerçekleşmesine neden olmuştur. Ülkemizde tüm sınıf düzeyleri ve derslerinde olduğu gibi Görsel Sanatlar dersi de bu süreçte uzaktan eğitim şeklinde gerçekleştirilmiştir. Uzaktan eğitim sürecinin avantajları ve dezavantajları uzaktan eğitimin uygulandığı her derste olduğu gibi Görsel Sanatlar dersinde de olmuştur. Uzaktan eğitim sürecinde Görsel Sanatlar dersinin avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin objektif bir şekilde Görsel Sanatlar dersine yansımaları Görsel Sanatlar öğretmenleriyle yapılan görüşmeler doğrultusunda incelenmektedir. Bu çalışmada uzaktan eğitimin Görsel Sanatlar dersi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri ortaokul Görsel Sanatlar öğretmenlerimizin görüşleri alınarak değerlendirilmiştir. Uzaktan eğitim sürecinde Görsel Sanatlar dersinin Görsel Sanatlar öğretmenlerimizin objektif görüşleri alınarak değerlendirilmesinin ilerleyen süreçte karşılaşılabilecek uzaktan eğitim sürecinin daha kaliteli ve verimli olmasını sağlayacaktır. Günümüzde bir zaruret olan uzaktan eğitim sürecinde Görsel Sanatlar dersinden alınan verimi en mükemmele çıkarmak, ilerleyen yıllarda meydana gelebilecek zaruri veya tercihen uzaktan eğitimin kalitesinde büyük etkileri olacaktır. Çalışma içerisinde yer alan bulgular 2021-2022 eğitim öğretim yılı Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ortaokul bünyesinde yer alan on beş Görsel Sanatlar öğretmenlerimizin görüşlerinden oluşmaktadır. On beş katılımcıdan üç kişi erkek, on iki kişi kadındır. Online gerçekteştirilen görüşmeler kayıt altına alınmış ve yazılı hale getirilmiştir. Görüşme kayıtları yazılı halde bulgular kısmında yer almaktadır. Öğretmenlerimizin bilgileri gizli tutulup isimlendirme numaralandırma şeklinde yapılmıştır. Görüşme sorularına ekler kısmında yer verilmiştir. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre, görüşme yapılan Görsel Sanatlar dersi öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğunun bu süreçte gerçekleştirdikleri ders deneyimlerinden yola çıkarak; Görsel Sanatlar dersinin uzaktan eğitime uygun olmadığını, bazı kazanım ve konuların uzaktan eğitime uyarlanamadığını belirttiklerini görmekteyiz. Görüşme yapılan Görsel Sanatlar öğretmenlerinin bir kısmı ise uzaktan eğitimin Görsel Sanatlar dersi için uygun olduğunu, devam zorunluluğu olmadığı için isteyen, dersi seven öğrencilerin katılım göstermesinin Görsel Sanatlar dersinin verimini arttırdığını fakat bazı konuların uyarlanmasında problem yaşadıklarını belirtmektedirler. Öğretmenlerimizle görüşmede kaydedilen uyarlanması mümkün olan ve olmayan kazanım konular detaylı bir şekilde görüşülmüş kayıt altına alınmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda belirtilen özelliklere göre Görsel Sanatlar dersinin alanında uzman öğretmenlerimiz tarafından kazanım ve konuların tekrar düzenlenip ele alınması ilerleyen zaman için avantaj sağlayacağı düşünülmektedir. Yapılan düzenlemeler ışığında Görsel Sanatlar dersinden alınabilecek verimin maksimum düzeye ulaşacağı amaçlanmaktadır.
  • Öğe
    Keman eğitimcilerinin iki keman için yazılmış eğitim-öğretim materyallerinin işlevselliğine ilişkin görüşleri
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Öğreten, Ayça Merve; Mustul, Önder
    Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılarak, keman eğitimcilerinin, iki keman için yazılmış eğitim-öğretim materyallerinin işlevselliğine ilişkin görüşlerine ulaşmayı konu alan betimsel bir çalışmadır. İki keman için yazılmış eğitim-öğretim materyallerinin hangi açılardan işlevsel olduğunu tespit etmek amacını taşıyan bu araştırmanın sonuçları, ülkemizin çeşitli bölgelerindeki Güzel Sanatlar Liseleri’nde (Adıyaman, Ankara, Antalya, Balıkesir, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kastamonu, Kayseri, Konya, Malatya) mesleğine devam etmekte olan keman eğitimcilerinin görüşleri yoluyla elde edilmiştir. Araştırmada, 11 farklı sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu yoluyla 19 keman eğitimcisinin görüşleri alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre keman eğitimcilerinin; derslerinde iki keman için yazılmış eğitim-öğretim materyallerine yer verdiği ve farklı materyallerden yararlandığı tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca, iki keman için yazılmış eğitim-öğretim materyallerinin kullanımının öğrencilerin, derse yönelik motivasyonunu ve ilgisini artırdığı, işitme becerisini geliştirdiği, keman çalma tekniklerini doğru uygulayabilme ve temiz çalabilme becerisini olumlu yönde etkilediği, öğretmeni ile ilişkisini kuvvetlendirdiği, eğitimcisini rol model olarak görmesini sağladığı gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Ses eğitiminin hedef davranışları doğrultusunda öğretimsel bir araç olarak imajinasyon kavramı
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Asar, Selin; Babacan, Ezgi
    Bu çalışmada, ses eğitimi sürecinde ses eğitimcilerinin kullandığı imajinasyonlara dayalı eğitim yaklaşımını ele alarak yorumlamak ve ses eğitiminin temel öğeleri doğrultusunda imajinasyonlarla hedeflenen davranışları betimlemek amaçlanmıştır. Durum çalışması olarak desenlenen bu araştırmada derinlemesine görüşme yöntemiyle ses eğitmenlerinin mevcut haliyle eğitimlerinde öğretimsel bir araç olarak imajinasyon kullanım durumlarının ortaya çıkarılması sağlanmıştır. Katılımcılar farklı üniversitelerde ses eğitimi veren yedi uzman ses eğitimcisidir. Veri toplama araçları olarak on iki sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Bu form ile eğitimcilerin ses eğitiminin temel hedefleri doğrultusunda eğitim sürecinde kullandıkları imajinasyonlar, örnekler ve egzersizler hakkında sözlü olarak görüşleri alınmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz uygulanmış, elde edilen veriler ses eğitiminin temel öğeleri ve hedef davranışları olarak kategorize edilmiştir. Araştırma sonucunda, ses eğitmenlerinin kullandıkları 121 imajinasyon tespit edilmiştir. Görüşmecilerin bu imajinasyonlara yönelik önerileri ve imajinasyonların hedeflediği davranışları içeren tablolar hazırlanmış ve yorumlanmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda, araştırmaya gönüllü olarak katılan yedi ses eğitimi uzmanının sesi doğru, etkili ve ses eğitiminin temel öğeleri dahilinde hedef davranışların öğretilmesinde bilimsel terimlerin ve somut öğretim metotlarının yanı sıra derslerinde bedensel, zihinsel ve emosyonel farkındalık kazandırma etkinlikleri olarak imajinasyonları sıklıkla kullandığı, yaratıcı ve çözümsel nitelikteki bu uygulamanın öğrencilerinde istedikleri davranış değişikliğini olumlu yönde etkilediğini ancak bazı konularda imajinasyonların yetersiz kalabileceği sebebiyle tüm öğretim yöntemlerinin yanında bazı araçlar ve egzersizler de geliştirdikleri sonucuna varılmıştır. Kullanılan imgeleme temelli tekniklerle öğrencilerde istenen hedef davranışlardan bazılarının; beden, nefes, ideal duruş ve rezonatör bölgelere ilişkin farkındalık yaratma, legato ve sostenuto gibi teknikler, bedenin gerildiği anda odağı değiştirebilme ve rahatlayabilme becerisi olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Özengen keman eğitiminde Otakar Sevcik alıştırmalarının keman çalma becerisine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Oğuz, Tuğba Gözde; Kaleli, Yavuz Selim
    Bu araştırmada, özengen müzik eğitimi kurumlarında keman eğitimi alan öğrencilerin Otakar Sevcik alıştırmaları ile yapılan uygulamalardan sonra, öğrencilerin kemanı doğru tutuş ve duruşu, egzersiz çalışmaya yönelik motivasyonları, eser çalışma becerisi ve müzik türlerine olan bakış açılarını incelemektir. Bu çalışma, nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneme modeli olan tek gruplu öntest-sontest deneme modeli ve nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniğinin bir arada kullanıldığı karma yöntem ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma grubunu MEB’e bağlı 2 özengen müzik eğitimi kurumunda keman eğitimi alan öğrenciler oluşturmaktadır. Bu kurumların 2021-2022 güz döneminde öğrenim gören 9 keman öğrencisi, araştırmanın çalışma grubuna alınmıştır. Araştırmaya göre özengen keman eğitimi veren kurumlarda Otakar Sevcik alıştırmalarının kullanılması ile sağ el ve sol el teknikleri açısından olumlu bir farklılık olduğu saptanmıştır. Bu çalışma sonucunda, Konya ilinde MEB’e bağlı özengen müzik eğitimi veren kurumlarda keman eğitimi alan öğrencilerde kullanılan O. Sevcik alıştırmaları öğrencilerin yayı doğru tutabilme, deşifre yapabilme, sol el pozisyonu doğru konumlandırma, nüans yapabilme, detache, legato tekniklerini doğru uygulayabilme özelliklerinin gelişim gösterdiği ve öğrencilerin keman eğitimi sonrası daha çok klasik müzik çalmayı hedefledikleri sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Güzel Sanatlar Lisesi Müzik bölümlerinde uzaktan eğitim sürecinin öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi: Konya ili örneği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Sermikli, Osman; Güçlü, Onur
    Bu çalışmada COVID 19 salgınıyla mücadele kapsamında belirli bir süre uzaktan eğitim uygulamış olan Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi Müzik bölümünde 2021-2022 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 58 katılımcının uzaktan eğitim ile ilgili görüşlerinin tespit edilmesi ve sorunlara karşı çözüm önerileri getirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacına uygun olarak anket hazırlanmış elde edilen bulguların istatiksel analizi yapılarak yüzde ve frekans hesaplamaları yorumlanmıştır. Bu çalışmada öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde bağlantı kopması, sunucu yoğunluğu, veri hızı, senkronize vb. sorunlar ile karşılaştıkları tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Müzik öğretmeni adaylarının problem çözme becerilerine yönelik algı düzeyinin farklı değişkenler açısından incelenmesi (Konya ili örneği)
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Çarkacı, Şeyda; Yüksel, Gözde
    Bu araştırmada, müzik öğretmeni adaylarının, problem çözme becerilerine yönelik algı düzeyinin belirlenmesi ve algı düzeylerinin cinsiyet, yaş aralığı, mezun olunan lise türü, sınıf düzeyi, çalgısı ve çalgısındaki başarı düzeyi değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediğini tespit etmek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2020–2021 Eğitim-Öğretim yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi A.K.E.F. Müzik Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğrenim gören 94 müzik öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Heppner & Petersen (1982) tarafından geliştirilmiş, Türkçe ’ye Şahin, Şahin & Heppner (1993) tarafından uyarlanan “Problem Çözme Envanteri” ve araştırmacı tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi için SPSS paket programı kullanılarak yüzde, frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, Shapiro-Wilk, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, müzik öğretmeni adaylarının problem çözme becerilerine yönelik algı düzeyinin orta düzeyde olduğu, algı düzeyleri ile cinsiyet, yaş aralığı, mezun olunan lise türü, sınıf düzeyi, çalgı ve algılanan çalgı başarısı değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır.
  • Öğe
    Toplumsal cinsiyet algısının kadın bağlama öğrencilerinin eğitim sürecine etkilerinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Candan, Halil İbrahim; Önder, Vahide Bahar
    Biyolojik cinsiyet, kadın ve erkeğin fiziksel ve biyolojik olarak farklı olmasının yanı sıra toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeğin biyolojik farkının dışında, kalıplaşmış yargılardan kaynaklı cinsiyetler üzerinde bir önyargıya sebebiyet vermektedir. Kadınların üzerindeki toplumsal cinsiyet yargıları ülkemizde müzik alanında da bir sorun olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, Ülkemizde yaygın olarak verilen bağlama eğitiminde, kadın bağlama icracılarının mesleki açıdan yaşadığı problemleri tespit etmek, bu problemlere çözüm önerisi sunmak çalışmanın amacı olarak belirlenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yönteminden faydalanılmış, veri toplama yöntemi olarak kadın bağlama öğrencilerine ve akademisyenlerle birebir görüşmeler yapılmıştır. Çalışmaya 10 akademisyen, 43 kadın bağlama öğrencisi katılmış ve araştırmanın verileri bu çalışmaya katılan akademisyen ve öğrenciler verdiği cevaplar üzerinden toplanmıştır. Analiz sürecinde betimsel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmanın alt problemleri olan Kadın bağlama icracılarının, mesleki açıdan yaşadıkları çevresel problemler nelerdir? Kadın bağlama icracılarının, mesleki açıdan yaşadıkları ailevi problemler nelerdir? Kadın bağlama icracılarının, bağlama eğitimi sürecinde bağlama eğitmeninin cinsiyetinin, eğitim sürecine etkileri nelerdir? Kadın bağlama icracılarının mesleki açıdan rol model olarak aldığı kadın bağlama icracılarının eğitim sürecine etkileri nelerdir? Kadın bağlamacılara yönelik akademisyen görüşleri nelerdir? Sorularına cevap aranmış ve yapılan analizler sonucunda veriler tablolar halinde sunulmuştur. Araştırmanın sonucuna göre çevrenin müziğe başlama döneminde ve süreç içerisindeki görüşlerinin kişiyi olumlu-olumsuz etkilediği, ailede bağlama çalan bir kişinin varlığı kişinin müziğe yönelmesinde destekleyici olmasıyla birlikte müzik bölümüne yöneltmesi açısından çok etkili olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte; toplumun olumsuz yargılarını olumlu hale dönüştürecek çalışmalar yapılması, kültürümüzün mirası olan bağlamayı sevdirecek ve koruma içgüdüsü aşılayacak ayrı çalışmalar yapılması, akademisyenler tarafından öğrencilerin farklı yorumlar dinlemeye teşvik edilip, farklı rol modeller keşfedecek ortamlar sunulması, bağlama dersi veren akademisyenler tarafından çalgı eğitiminde motivasyon kavramını maksimum düzeye taşıyacak yöntem ve teknikler geliştirilip bu alanda çalışmalar yapılması önerilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye'de Özengen Müzik Eğitiminde London College of Music Uluslararası sertifika programı ve sınav aşamalarının işlevselliği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Altundağ, Mustafa; Gökbudak, Zehra Seçkin
    Bu çalışmada, Türkiye’de Özengen Müzik Eğitiminde London College of Music Uluslararası sertifika programı ve sınav aşamalarının işlevselliğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın evreni, Ankara ilinde LCM sertifika programı eğitim veya sınav merkezliği yapmakta olan sanat merkezlerinde bu programa katılan öğrenciler, velileri ve program eğitmenleri olarak belirlenmiştir. Çalışmanın örneklemi ise bu sanat merkezlerinde programa katılan 23 öğrenci, 10 eğitmen ve 10 veliden oluşmaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme kullanılmıştır. Bu amaçla oluşturulmuş Yarı Yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla veriler toplanmıştır. Kullanılan görüşme formları ise betimsel analiz yöntemiyle yapılmış ve elde edilen veriler araştırılan değişkenlere göre listelenerek yüzde-frekans dağılımları ile betimlenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre; LCM sertifika programı hakkında öğrencilerin ve eğitmenlerin çoğunluğunun yeterli bilgiye sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Programın öğrencilerin çalgılarıyla ilgilenmelerine ve benimsemelerine yönelik pozitif etkisi olduğu fakat sertifika kullanım amaçları hakkında bilgi yetersizlikleri olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan sınavların çocuklar için büyük bir hedef ve güdüleyici bir faktör olduğu ve çocukların çalgı gelişimlerini ve öz denetimlerini etkilediği tespit edilmiştir. Sertifika program kitaplarının ilk seviyeleri öğrenciler için olmasına rağmen ileri seviyelerin ise öğrenciler için fazla yoğun olduğu anlaşılmıştır. Eğitmenlerin programa katılamayan öğrencileri için de program kitaplarını kullanması LCM kitaplarının içerik yönünden ne kadar zengin ve işlevsel olduğunu anlaşılır hale getirmiştir. Program eğitmenlerinin programa yönelik dil yönünden yetersiz kaldıkları tespit edilmiştir. Programın özengen müzik eğitimine devamlılığı olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Pandemi dönemi sonrası sertifika programının sınav uygulama yöntemlerinin ise olumsuz ve işlevsiz olduğu anlaşılmıştır.
  • Öğe
    Yurdal Tokcan eserlerinin ud eğitimine yönelik incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Genç, İbrahim; Algı, Soner
    Günümüzün icra anlayışında aranan klasik icranın dışındaki tınılar, geleneksel icra anlayışı ile birlikte denenmeye başlanmış ve teknik anlamda yeni arayışları beraberinde getirmiştir. Sürekli gelişim içerisinde olan icra teknikleri, yeni tınılarla birlikte genç icracıları da etkileyerek modern icra anlayışını oluşturmuştur. Böylelikle icra anlayışı her yeni dönemde kendisini geliştirerek farklı üslup ve teknikler geliştiren icracıları beraberinde getirmiş, yeni teknik ve metotları ortaya çıkarmakla birlikte genç kuşaklar içinde yeni metot ve teknik ihtiyacını oluşturmuştur. Günümüzde geleneksel icra ve kendine has tavrı ile dikkat çeken en önemli icracılardan bir tanesi Yurdal Tokcan’dır. Geçmişten günümüze kadar gelmiş ud icrasında kullanılan farklı çalım teknikleri ile birlikte modern çalım teknikleri ve kendine özgü tavır anlayışıyla günümüz ud icrasını ve icracılarını derinden etkilemiş olan Yurdal Tokcan’ın eserlerinin analizleri yapılarak ortaya çıkan bu çalışmada, hem icra anlayışındaki yeni tınıları ve gerekse besteciliğinde kullandığı özgün melodilerini gelenek ile birleştirmiştir. Araştırmada nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Eser ve literatür taraması ile başlayan çalışma, ilk olarak ud icraları ve teknikleri ile geçmişten günümüze bir ekol haline gelmiş üstatların hayat hikayeleri ve icra özelliklerine yer verilmiştir. Devamında, kendine özgü tavır anlayışı ile genç kuşak için bir ekol olan Yurdal Tokcan’ın besteleri akort düzeni, ses sahası, melodik örgü, melodik ve ritmik yapı bakımından ele alınarak incelenmiştir. Analizleri yapılmış eserler mesleki müzik eğitiminde bulunan ud eğitimcileri ile görüşme formu paylaşılarak, eserlerin ud eğitiminde kullanılması en uygun dönemler belirlenmiştir.
  • Öğe
    Canlı internet bağlantısı yoluyla uzaktan piyano eğitiminin orta seviye piyano eğitimi alan öğrenciler üzerindeki etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Mutaf, Selcan; Önder, Vahide Bahar
    2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgını her alanda olduğu gibi eğitim alanını da etkilemiş yüz yüze eğitime devam edilememiştir. Bu durumda alternatif eğitim modelleri devreye girmiş ve uzaktan eğitim modeline geçilmiştir. Müzik eğitimi veren kurumlarda çalgı eğitimleri farklı platformlardan canlı internet bağlantısı yoluyla devam ettirilmiştir. Bu süreçte daha önce de piyano eğitimi alan orta seviyeli piyano öğrencileri ile yapılan araştırmada gözlem formu ve anket kullanılmıştır. Bu araştırma yüz yüze eğitim yapılamadığı durumlarda uzaktan piyano öğretimi yapılarak öğrencinin piyano eğitiminin aksamaması, öğrenmede daha fazla sorumluluk alarak öğrencilerin sorumluluk duygularının gelişmesi, uzaktan piyano eğitiminin orta seviyeli piyano öğrencileri üzerindeki etkisinin daha önce araştırılmamış olması açısından önemlidir. Bu araştırmada, orta seviye piyano eğitimi alan öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde canlı internet bağlantısı yoluyla piyano dersi yapılarak piyano eğitimlerine ne derece katkı sağladığı araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini Konya ilinde daha önce piyano eğitimi almış ve halen eğitimlerine devam eden orta seviyeli öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise canlı internet bağlantısı yoluyla piyano eğitimi alan orta seviyeli 5 öğrenci oluşturmaktadır. Bu araştırmada karma araştırma yöntemi kullanmıştır. Karma araştırmalarda bulguların hem nicel hem de nitel olarak analiz edilerek yorumlanması ortaya çıkan sonuçların farklı boyutlar açısından incelenmesine imkân sağlar. Araştırmada uzaktan eğitim ile ilgili verilerin toplanmasında kaynak tarama modeli, piyano eğitimi uygulamasında ise betimsel model kullanılmıştır. Araştırmanın ilk bölümünde eğitim, piyano eğitimi, uzaktan eğitim, covid-19 ve pandemi sürecinde eğitim, çalgı eğitimi konularında literatür taraması yapılmıştır. Araştırmanın ikinci bölümünde uzman görüşü alınan 2 piyano öğretmeni tarafından değerlendirilmek üzere gözlem formundan yararlanılmıştır. Öğrencilere ise içerisinde açık uçlu soruların ve demografik bilgilerin de yer aldığı 50 soruluk bir anket uygulanmış, öğrenci velilerinin ise görüşleri alınmak üzere açık uçlu sorulardan yararlanılmıştır. Uygulanan anket, Likert yöntemi ve açık uçlu sorularla oluşturulmuştur. Likert ölçeği: “tamamen katılıyorum, katılıyorum, orta derecede katılıyorum, katılmıyorum, hiç katılmıyorum” şeklinde oluşturulmuştur. Hazırlanan ölçme aracından elde edilen veriler değerlendirme ölçeği kullanılarak değerlendirilerek sayısallaştırılmıştır. Ankette kullanılan açık uçlu soruda ise içerik analizi yapılarak veriler betimlenmiş ve yorumlanmıştır. Anket sonuçları ve tablolar incelendiğinde, öğrencilerin daha önceden çalgılarını biliyor olmaları, orta seviyeli piyano öğrencisi olmaları sebebiyle uzaktan eğitim sürecinde zorlanmadıkları, bu dönemin çok verimli geçtiği, internet bağlantısında ara ara yaşanan kesintilerin olduğu fakat; bu durumun dersin işlenişine engel olmadığı tespit edilmiştir. Öğrenci velilerine yöneltilen açık uçlu sorularda ise uzaktan eğitim sürecinde piyano eğitiminin verimli geçtiği ve oldukça fayda sağladığı görülmüştür. Velilerden bir kısmı yüz yüze eğitime geçilmesine rağmen 1 yıl daha uzaktan eğitime devam ettiklerini belirtmişlerdir. 2 uzman tarafından 8 hafta boyunca haftada 1 saat yapılan piyano dersi kayıtları gözlem formu aracılığıyla değerlendirilmiştir. Genel olarak puanlara bakıldığında öğrencilerin tamamının hedeflenen kazanımları yerine getirdiği tespit edilmiştir. Sonuçların değerlendirilmesiyle birlikte teknik altyapıların, internet bağlantı sorunlarının ve çevrimiçi yapılan derslerde kullanılan programların iyileştirilerek uzaktan piyano eğitimine yönelik uygulamaların geliştirilmesi önerilebilir. Uzaktan eğitim modelinde öğretmen tarafından öğrencilerin motivasyon durumlarını yükseltici çalışmalar veya etkinlikler tasarlanması önerilebilir. Çıkan sonuçlarda orta seviye öğrenciler için uzaktan eğitim modelinin avantaj olduğu fakat; başlangıç seviyesindeki bir öğrencinin çalgı eğitiminde uzaktan öğretim modelinin yeterli olmadığı görülmüştür. Başlangıç seviyesi öğrenciler için yüz yüze ve uzaktan eğitim modeli harmanlanarak hibrit eğitim sistemi önerilebilir.