Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Dönüştürülmüş dağılımlarda meta-sezgisel yaklaşımlar ile parametre tahmini
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) İbrahim, Shuaib Mursal; Karakoca, Aydın
Olasılık dağılımları, biyoloji, ekonomi, mühendislik, tıp ve çevre bilimleri dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki rastgele olayların modellenmesinde çok önemli bir rol oynar. Ancak mevcut dağılımlar her zaman gerçek dünya verilerine en iyi uyumu sağlayamayabilir. Bu gibi durumlarda, daha iyi bir uyum elde etmek için bazı dönüşümlerin mevcut dağılımlara uygulanması gerekli hale gelir. Bu dönüşümlerden biri de Shaw Buckley (2009) tarafından önerilen karesel dönüşüm yöntemidir. Bu çalışmada karesel dönüşüm yöntemiyle elde edilen dönüştürülmüş üstel, Weibull ve Fréchet dağılımlarının parametre tahmini için meta-sezgisel optimizasyon algoritmaları incelenmiştir. Dönüştürülmüş dağılımların parametrelerini tahmin etmek için Genetik Algoritma (GA), Parçacık Sürü Optimizasyonu (PSO), Yapay Arı Kolonisi (ABC) optimizasyonu ve Diferansiyel Evrim (DE) algoritmaları incelenmiştir. Çalışmada meta sezgisel algoritmalarla elde edilen parametre tahminleri En Çok Olabilirlik (EÇO) tahminlerini elde etmede sıklıkla kullanılan iteratif Newton-Raphson (NR) algoritması ile karşılaştırılmıştır. Bu algoritmaların performansını farklı dönüşüm parametre değerleri ve örneklem büyüklüklerini içeren çeşitli durumlar altında değerlendirmek için kapsamlı bir simülasyon çalışması yapılmıştır. Simülasyon çalışmasında parametre tahmin performansları yan, Mutlak Hata Yüzde Ortalaması (MAPE), Hata Kareler Ortalaması (MSE) ve log-olabilirlik değerleri kullanılarak karşılaştırılmıştır. Dönüştürülmüş dağılımlarının gerçek veri uygulamalarının performansı log olabilirlik, Akaike Bilgi Kriteri (AIC), Bayes Bilgi Kriteri (BIC) ve Kolmogorov-Smirnov (KS) istatistikleri ile değerlendirilmiştir. Simülasyon ve gerçek veri uygulamaları sonucunda meta sezgisel algoritmaların dönüştürülmüş dağılımlarda parametre tahminleri için oldukça başarılı olduğunu göstermiştir.
Öğe
Cyclotrichium origanifolium (Labill.) Manden. & Scheng.'den sentezlenen altın ve gümüş nanopartiküllerin antioksidan aktivitesinin değerlendirilmesi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yılgeç, Mehmet Emin; Güler, Gökalp Özmen
Son zamanlarda nanoteknoloji bilimi ürünü olan nanopartiküllerin eşsiz özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Metal nanopartikül çeşitlerinden olan altın ve gümüş nanopartiküller biyolojik özelliklerinden dolayı oldukça bilinmektedir. Teknolojinin çevreye en az zarar ile gelişmeye devam etmesisürdürülebilirlik açısından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda altın ve gümüş nanopartiküllerin sentezinde çevre için daha az zararlı veya hiç zarar vermeyen solventlerin kullanılması “yeşil sentez” (green synthesis) yaklaşımı ile mümkündür. Bu doğrultuda bu tez çalışmasında Cyclotrichium origanifolium (Labill.) Manden. & Scheng. su ekstraktı ile altın ve gümüş nanopartiküller sentezlenmiştir. Elde edilen altın ve gümüş nanopartiküllerin karakterizasyon işlemleri UV-vis, STEM, SEM-EDX, FTIR, zeta potansiyeli, nanopartikül boyutu ve XRD analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Cyclotrichium origanifolium su ekstraktı ile HAuCl4 çözeltisinin karıştırılması sonucu sentezlenen altın nanopartiküllerinde şarap kırmızısı rengin oluştuğu gözlendi. Altın nanopartiküller 538 nm dalga boyunda ve 26.49 boyut dağılımına sahiptir. Altın nanopartiküllerin fonksiyonel grupları FTIR ile kristal yapıları ise XRD ile ortaya çıkarıldı. Altın nanopartiküllerde zeta potansiyeli -32 mV iken PI değerinin 0.335 olduğu belirlendi. Sentezlenen gümüş nanopartiküllerinde Cyclotrichium origanifolium su ekstraktı ve AgNO3 çözeltisinin karıştırılması sonucu kahverengi rengin oluştuğu gözlendi. Gümüş nanopartiküller 423 nm dalga boyunda ve 26.01 boyut dağılımına sahiptir. Gümüş nanopartiküllerin fonksiyonel grupları FTIR ile kristal yapıları ise XRD ile ortaya çıkarıldı. Gümüş nanopartiküllerin zeta potansiyeli -25.94 mV iken PI değeri 0.243 olarak belirlendi. Karakterizasyon başmaklarının ardından ekstrakt, altın ve gümüş nanopartiküllerin antioksidan aktiviteleri araştırılmıştır. Ekstraktın ABTS, DPPH, CUPRAC, FRAP ve fosfomolibdat aktiviteleri sırasıyla 53.27 mg TE/g, 50.17 mg TE/g, 154.32 mg TE/g, 98.51 mg TE/g ve 1.67 mmol TE/g olarak belirlenmiştir. Altın nanopartiküllerin CUPRAC, FRAP ve fosfomolibdat aktiviteleri sırasıyla 13.88 mg TE/g, 8.68 mg TE/g ve 0.08 mmol TE/g olarak belirlenmiştir. Gümüş nanopartiküllerin ABTS, CUPRAC, FRAP ve fosfomolibdat aktiviteleri sırasıyla 13.27 mg TE/g, 28.46 mg TE/g, 18.86 mg TE/g ve 0.09 mmol TE/g olarak belirlenmiştir. Ekstraktın, altın nanopartiküllerin ve gümüş nanopartiküllerin toplam fenolik içeriği sırasıyla 47.11, 4.59 ve 5.42 mg GAE/g olarak belirlenmiştir. Ekstraktın ve altın nanopartiküllerinin toplam flavonoid içeriği sırasıyla 13.73 mg RE/g ve 0.028 mg RE/g olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak altın ve gümüş nanopartikülleri sentezlenmiş ve bu nanopartiküllerin antioksidan aktiviteleri belirlenmiştir.
Öğe
Metal sektöründe karbon ayak izi ve su ayak izi hesaplaması
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Demirci, Mehmet Onur; Aydın, Senar
Tüm ülkelerin çevre konusunda ana gündem maddesi sera gazı emisyonlarının azaltılması ve su kaynaklarının korunmasıdır. Karbon ayak izinin ve su ayak izinin hesaplanması ve azaltılması küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların çözümünde kritik bir rol oynamaktadır. İklim değişikliğinin sebep olduğu temiz su kaynaklarının azalması da su konusunda tedbirler alınması gerektiğini gösteren unsurlardan bir tanesidir. Bu kapsamda üretim yapan her iş kolunun sera gazları ve su tüketimi tespitlerini yaparak azaltmaya yönelik çalışmalar yapması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın amacı metal sektöründe faaliyet gösteren bir asansör üretim fabrikasından kaynaklı sera gazı salınımlarını ve su tüketimi belirlemektir. Çalışma kapsamında asansör fabrikasının üretiminden kaynaklı sera gazının küresel iklim değişikliğine katkısı ile ortaya çıkacak “karbon ayak izinin hesaplanması” ve üretimi sırasında kullandığı temiz su kaynaklı “su ayak izinin hesaplanması” ve sonuçlarına göre alınabilecek tedbirler önerilmiştir. Fabrikanın faaliyetlerinden kaynaklı karbondioksit emisyon miktarı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından önerilen Tier-1 yöntemine göre hesaplanmıştır. Bu yöntem ile tesisin doğalgaz tüketimi, elektrik enerjisi tüketimi, su tüketimi ve atıksu oluşumu, atık oluşumu, araç kullanımından kaynaklanan karbon ayak izi miktarı hesaplanmıştır. Yapılan hesaplara göre fabrikanın 2023 yılında karbon ayak izi miktarı 363,534 ton CO2/yıl olarak tespit edilmiştir. Toplam karbon ayak izinin %31’ini oluşturmasından dolayı doğalgaz tüketiminin azaltılması amacıyla fabrikada ısı kaybına yönelik tedbirlerin alınması gereklidir. Fabrikada güneş enerjisinden bir elektrik üretimi olsa da karbon ayak izinin %27’sini oluşturan elektrik tüketiminin azaltılması amacıyla elektrik üretiminin tüketimi karşılamadığı dönemlerde elektrik tasarrufuna gidilmesi önerilmektedir. Fosil yakıtlı araçların meydana getirdiği %22’lik karbon ayak izini azaltmak için fabrikaya ait araçların veya personel servislerinin elektrikli araçlar ile değiştirilmesi önerilmektedir. Fabrikanın mevcut politikalarından olan çalışanlarının doğum gününde 3 adet fidan bağışı politikası fabrikanın karbon ayak izini 2023 yılında 3,063 ton/yıl azaltmıştır. Bu bağışlara ek olarak özel gün ve haftalarda toplu fidan bağışı yapılması önemlidir. WFN yöntemine göre su tüketimi ve yağış bilgileri verileri ile fabrikanın mavi ve yeşil su ayak izi hesaplamaları sonucunda su ayak izi 21.981 ton/yıl olarak tespit edilmiştir. Asansör fabrikasında özellikle çalışanların su kullanımı ile ilgili tasarrufta bulunmalarına yönelik periyodik eğitimler düzenlenmesi önemlidir. İleriki yıllarda özellikle AB üye ülkeleri ile iş yapan sanayilerin sıklıkla gündeminde olacağı karbon ayak izi ve su ayak izi hesaplamaları için şimdiden çalışmalara başlanması ve azaltılmalarına yönelik hedeflerin uygulamaya koyulması yaşanabilir bir dünya için atılacak maddi adımlardan en önde geleni olacaktır.
Öğe
Kıtaiçi yerüstü su kaynaklarının kalitesinin değerlendirilmesi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Akça Öztürk, Nur; Aydın, Senar
Su canlı hayatının devamı için olmazsa olmazımızdır. Yaşamsal fonksiyonların yerine getirilebilmesi için kritik öneme sahiptir. Su kaynakları medeniyetin gelişmesinde önemli bir role sahip olmuş ve bu durum sanayinin gelişmesinden sonra artan nüfus ile su kaynaklarına olan talebi arttırmıştır. Eskiden su kaynaklarının yeri ve miktarı önemli iken günümüzde suyun miktarının yanında kalitesi de önem kazanmıştır. Çünkü su kalitesi sorunları önemli çevresel, ekolojik ve toplumsal sorunlara yol açmaktadır. Sanayileşme, kentleşme ve tarımdan kaynaklanan kirlilik baskılarının artmasıyla birlikte suyun kalitesi sürekli olarak bozulmaktadır. Son zamanlarda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünya genelinde su kirliliği yaygın bir problem haline gelmektedir. Su kirliliğinin önlenmesinde, suyun kalitesinin bilinmesi çok önemlidir. Su kalitesini belirlemek amacıyla belirli aralıklarla su kütlesinde izleme yapılır. Su kalitesi belirlenirken suyun biyolojik, kimyasal, fizikokimyasal ve hidromorfolojik özellikleri dikkate alınır. Tez çalışması kapsamında Konya Kapalı Havzasında belirlenen 44 yüzeysel su noktasından 2023 Ocak ve 2024 Mart tarihleri arasında aylık su numuneleri alınmış, fiziko-kimyasal ve ağır metal parametreleri açısından analiz edilmiştir. Sonuçlar Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliğine göre değerlendirilmiş ve Konya Kapalı Havzası yerüstü su kalitesi belirlenmiştir. İzleme sonunda yüzeysel suların biyolojik oksijen ihtiyacı (BOİ), çözünmüş oksijen (ÇO), o-Fosfat ve toplam fosfor parametreleri bakımından I. II. ve III. Sınıf; elektriksel iletkenlik (Eİ), Kjeldahl azotu, toplam azot ve nitrat parametreleri bakımından I. ve II. Sınıf; florür, kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve renk parametreleri açısından I. Sınıf olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonunda demir, alüminyum, kobalt ve bakır metallerinin maksimum çevre standart limitlerini aştığı, antimon, titanyum, çinko, krom, vanadyum, arsenik, kalay ve baryum metallerinin ise maksimum çevre standart limitlerinin altında olduğu tespit edilmiştir. Havzada; bilinçsiz pestisit ve gübre kullanımları, vahşi sulama yöntemleri, arıtılmayan evsel atıksu ve endüstriyel deşarjlar, madencilik faaliyetleri ve deşarjları, iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı en önemli su kirliliğine sebep olan kaynaklar arasında belirlenmiştir. Yüzeysel su kalitesinin değerlendirilmesi suyun hangi amaçla kullanılacağının bilinmesi açısından önemlidir. İzleme ile daha çok çalışma yapılmalı ve izleme alt yapısı geliştirilmeli, su kalitesi izleme ağı oluşturulmalıdır.
Öğe
Maksimumlu bulanık fark denklemleri üzerine bir çalışma
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yıldız, Fatma Zehra; Yalçınkaya, İbrahim
Bu çalışma bir derleme çalışmasıdır ve dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; bulanık kümeler ve bulanık sayılar ile ilgili temel tanım ve teoremler verilmiştir. İkinci bölümde; bulanık fark denklemleri ile ilgili yapılmış bazı çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde; Changyou Wang ile Jiahui Li'nin 2020 yılında yayımlanmış olan "Periodic Solution for a Max-Type Fuzzy Difference Equation" başlıklı makalesi ele alınmıştır. Dördüncü bölümde ise; sonuç ve önerilere yer verilmiştir.