Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
İzmir Ahmet Piriştina Kent Arşiv ve Müzesinde bulunan 16. ve 17. yüzyıl el yazması eserlerin tezyini açıdan incelenmesi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Yöndem, Şafak; Önkol Ertunç, Çiğdem
Geleneksel sanatlar, eski çağlardan günümüze medeniyetlerin bilgi ve birikimiyle şekillenmiş; hat, minyatür ve tezhip gibi alanlarda tarih boyunca özgün ve zarif örnekler ortaya konmuştur. Kadim sanat anlayışı, geçmişin izlerini günümüze taşıyarak kültürel sürekliliği sağlamış ve her dönemde sanat ile bilime yeni açılımlar sunmuştur. Bu bağlamda, döneme ait süslemeler ve nadide yazma eserler, kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük önem taşımaktadır. İslam coğrafyasındaki el yazması kitapların korunarak günümüze ulaşması, geleneksel sanatların gelişimi için yeni keşif yollarını beraberinde getirecektir. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan İzmir Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi hem resmi bir arşiv kurumu hem de kamusal hizmet sunan bir kültür yapısı olarak işlev görmektedir. Koleksiyonunda yer alan kıymetli yazma eserler, bu çalışmanın temel inceleme alanını oluşturmaktadır. Tezhip sanatı odağında şekillenen bu çalışmanın birinci bölümünde, konuya dair tanımlama, amacı, kapsamı ve yöntemsel çerçeve sunulmuştur. İkinci bölümde Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müze tarihi hakkında bilgiler aktarılmış; üçüncü bölümde ise müzede bulunan yazmaların kataloglar halinde tezyinat özellikleri analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, örneklerin ait olduğu dönemsel ve teknik özellikler belirlenmiş; değerlendirme ve sonuç bölümünde genel bir senteze ulaşılmıştır.
Türkiye'deki veganların kurban ibadetine bakışları üzerine nitel bir araştırma
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Demirlek, Sümeyra; Erten, Hayri
Bu araştırmanın amacı, veganların İslam dinindeki kurban ibadeti ilgili görüşlerinin incelenmesidir. Nitel olarak yapılan bu çalışmada, veganların İslam dinindeki kurban ibadetine bakış açıları araştırılmıştır. Tez konusuyla ilgili Türkçe ve yabancı dildeki kitaplar, makaleler, sosyal medya paylaşımları, online vb. kaynaklar incelenerek literatür taraması yapılmıştır. Araştırma kapsamında Türkiye’de (İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Eskişehir, Antalya) yaşayan 4 erkek ve 11 kadın olmak üzere 15 yetişkin birey ile amaçlı kartopu örnekleme yöntemi kullanılarak görüşülmüştür. Yapılan mülakat görüşmelerinde en az bir yıldır vegan olarak yaşayan bireylerin müslümanlığa ve İslam dinindeki kurban ibadetine bakış açıları derinlemesine irdelenmiştir. Araştırma sonucunda; Veganların, kişinin hem vegan hem müslüman olabileceği düşüncesinde oldukları, İslam dinindeki kurban ibadetinin ise maddi yardım şeklinde yapılmasının doğru olduğu fikrini savundukları tespit edilmiştir. Sonuçların araştırmacılara ve konuyla ilgili taraflara katkı sunması beklenmektedir.
206 numaralı Üsküdar Şer'iyye Sicili transkripsiyonu ve değerlendirilmesi (H. 1058-1059)/(M. 1648-1649)
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Taş, Fatma Nur; Kıvrım, İsmail
Osmanlı Devleti, 1299 yılında Osman Bey tarafından kurulmuş ve 1922'ye kadar varlığını sürdürmüştür. 600 yılı aşkın sürede üç kıtada geniş bir coğrafyada hüküm süren Osmanlı Devleti, siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan etkili olmuş; Türk – İslam geleneği üzerine hüküm anlayışı benimsemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun önemi, stratejik merkezi konumundan ve Batı Avrupa ile Asya arasında bir köprü rolü oynamasından kaynaklanmaktadır. Hem Doğu hem de Batı medeniyetlerinden etkilenmiş ve etkilenmiştir. Osmanlı Şer’iye defterleri sadece hukuk tarihi açısından değil aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel tarihi açısından da son derece önemli bir bilgi kaynağıdır. Bu çalışmada 206 numaralı Üsküdar Kadı Sicili incelenerek, Osmanlı Devleti'nin idari ve hukuk sistemini özellikle Üsküdar Kadı sicilleri üzerinden inceleyerek, dönemin ekonomik ve sosyal yapısının anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin ekonomik kalkınmasında hükümet politikalarının rolü: 1644-2024
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Çakarlı, Abdulkabiz; Öcal, Fatih Mehmet
Çin Halk Cumhuriyeti ekonomisi son yıllarda ekonomik açıdan şaşırtıcı derecede hızlı büyüme performansı kaydetmiştir. 1949 yılında yeni kurulduğunda fakir ve geri kalmış bir ülke iken aradan geçen 75 yılda dev bir ekonomiye dönüşmüştür. Bu dereceye yükselmesinde hükümet politikaları önemlidir. Çin’in uyguladığı ekonomi politikasının kökeni de geçmişine dayanmaktadır. Çin’in en son hanedanlığı olan Qing hanedanlığı döneminden itibaren ekonomik olaylar ve politikalar sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştır. Özellikle Birinci ve İkinci Afyon Savaşları ekonomi temelli savaşlardır. 1911 yılında bu hanedanlığın yıkılmasının da ekonomik nedenlerle sıkı ilişkisi bulunmaktadır. Akabinde kurulan Çin Cumhuriyeti de ekonomik sorunlarla baş edememiştir. 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti ise başlangıçta SSCB modeli merkezi planlama ekonomi modelini benimsemişken 1978 yılında merkezi planlama modelinden vazgeçerek piyasa ekonomik modeline geçiş yapmıştır. Bu dönüşüm Çin’in günümüzdeki dev ekonomiye dönüşmesinde kritik rol oynamıştır. Daha sonra DTÖ’ye üye olmasıyla Çin’in daha da gelişebilmesinin önü açılmıştır ve 2013 yılında “bir kuşak-bir yol” projesi ile dünya gündeminde ilk sıralarda yer almıştır. 2018 yılında ABD ile girişilen ticaret savaşı ve 2019 yılında ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle ekonomik büyümesi yavaşlama eğilimi gösterse de, günümüzde hızlı gelişiminin devam ettiği söylenmektedir.
Kargo işletmeleri bağlamında seslilik davranışı: Kişilik ve işletme-müşteri özdeşleşmesi özelinde bir uygulama
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Bah, Boubacar; Başaran Alagöz, Selda; Ekici Özcan, Nezahat
Günümüzde müşteri beklentilerinin giderek çeşitlenmesi ve rekabetin yoğunlaşması, hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin müşteri geri bildirimlerine daha fazla önem vermesini zorunlu kılmıştır. Özellikle kargo sektöründe yaşanan yoğun rekabet ortamı, müşterilerin deneyimlerini işletmeyle paylaşma davranışını daha da değerli hâle getirmiştir. Bu bağlamda, seslilik davranışı; müşterilerin memnuniyetsizliklerini, önerilerini ya da beklentilerini işletmeye doğrudan iletmeleri olarak tanımlanabilir. Müşterilerin yaşadıkları deneyimlere ilişkin düşüncelerini doğrudan işletmeyle paylaşmaları olarak tanımlanan müşteri sesliliği, hizmet kalitesinin artırılması, sorunların erken tespiti ve müşteri bağlılığının güçlendirilmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışma, Türkiye'deki kargo işletmeleri özelinde hizmet kalitesinin müşteri sesliliği üzerindeki etkisi ve bu etkide müşteri-işletme özdeşleşmesinin aracılık rolünü kişilik bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Veri analizi çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmış olan 351 geçerli katılımcının verisi üzerinden, SmartPLS v3 aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Kümeleme analizi yardımıyla kişilik tiplerine göre “Rasyonel geri bildirimciler” ve “Duygusal tepkiciler” olarak adlandırılan iki farklı gruba ayrılan örneklem özelinde önerilen araştırma modeli Yapısal Eşitlik Modellemesi kapsamında test edilmiştir. iv Elde edilen bulgular, hizmet kalitesinin hem müşteri sesliliği davranışı hem de müşteri-işletme özdeşleşmesi üzerinde pozitif ve anlamlı etkileri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, müşteri-işletme özdeşleşmesinin müşteri sesliliği üzerinde olumlu ve anlamlı bir etkisi bulunmuş, bu değişkenin aynı zamanda hizmet kalitesi ile müşteri sesliliği arasındaki ilişkide aracılık rolü üstlendiği belirlenmiştir. Farklı kişiliklere sahip katılımcı grupları olarak hem rasyonel geri bildirimciler hem de duygusal tepkiciler için hizmet kalitesi ile müşteri sesliliği arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Hizmet kalitesi algısının müşteri sesliliği üzerindeki toplam etkisi duygusal tepkiciler grubunda rasyonel geri bildirimciler grubuna kıyasla daha güçlüdür. Benzer şekilde, müşteri-işletme özdeşleşmesi de her iki grupta müşteri sesliliğini anlamlı ve olumlu yönde etkilemektedir. Ancak, hizmet kalitesinin müşteri sesliliği üzerindeki etkisi gruplar arasında farklılık gösterirken; müşteri-işletme özdeşleşmesinin etkisi gruplar arasında anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Duygusal tepkiciler grubunda, hizmet kalitesi algısındaki artış seslilik davranışını daha güçlü şekilde tetiklemekte; rasyonel geri bildirimciler grubunda ise özdeşleşme düzeyi arttıkça sesliliğin de anlamlı biçimde yükseldiği görülmektedir. Elde edilen bulgu ve çıkarımların kargo işletmelerine içgörü sağlaması beklenmektedir.