Yazar "Çopur, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Yenidoğan yoğun bakım ünitesinden solunum destek cihazları ile taburcu edilen hastaların değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2022) Çopur, Ahmet; Altunhan, HüseyinYenidoğan dönemi doğumu izleyen 4 haftalık süreyi içerir. Yenidoğan bebeklerde ortaya çıkan en yaygın sorunlardan biri solunum sıkıntısıdır.Solunum sıkıntısı, bir bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabulünün en yaygın nedenlerinden biridir. Çalışmamızın amacı farklı etyolojik nedenlerle yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabul edilen ancak solunum sıkıntısının geçmemesi sebebiyle solunum destek cihazları ile taburcu edilen hastaların yenidoğan dönemi özelliklerini, yatış ve taburculuk tanılarını, hastanede yatış sürelerini, taburculukta verilen solunum destek cihazı tiplerini, mortalite oranını ve taburculuk sonrası seyrini belirlemekti. Çalışmamızda yenidoğan yoğun bakım ünitemizden 2011–2021 yılları arasında solunum destek cihazları ile taburcu edilen hastalar geriye dönük incelendi. Yenidoğanların cinsiyeti, doğum haftası, doğum ağırlıkları, doğum haftasına göre ağırlıkları, apgar puanları, yoğun bakıma yatış tanıları, yoğun bakımda kaldıkları süre, yoğun bakım yatışı sırasında verilen solunum desteği ve süresi, taburculuk tanıları, taburcu edilirken verilen solunum destek cihazı tipleri, sağkalım durumu ve ortalama yaşam süresi değerlendirildi. İstatistiksel analizler için SPSS 22.0 programı kullanıldı. p <0,05 olması anlamlı kabul edildi.Çalışmaya, yenidoğan yoğun bakım ünitemizden 2011–2021 yılları arasında solunum destek cihazları ile taburcu edilmiş 89 hasta dahil edildi. Cinsiyet dağılımları incelendiğinde %55,1’i (n=49) erkek, %44,9’u (n=40) kız cinsiyetteydi.Yoğun bakıma yatış nedeniolarak en yüksek oran %61,8(n=55) ile prematüriteydi. Prematüriteden sonra en sık yoğun bakım yatışı gerektiren sorun solunum sıkıntısıydı. Solunum sıkıntısı alt tanı gruplarına ayrılarak incelendiğinde yenidoğanların yatış anında %42,7’sinde (n=38) respiratuar distres sendromu,%6,7’sinde (n=6) pnömotoraks,%2,2’sinde (n=2) yenidoğanın geçici takipnesi, %2,2’sinde (n=2) pnömoni, %3,4’ünde (n=3) mekonyum aspirasyon sendromutanısı bulunmaktaydı. Diğer önemli yatış sebepleri arasında % 29,2 (n=26) ileSSS hastalığı, %22,5 (n=20) ile konjenital kalp hastalığı bulunuyordu. Yoğun bakım yatış günü ortalaması 98,3±63,9 gün olarak saptandı. Yenidoğan yoğun bakım yatış süresi ile doğum ağırlığı arasında anlamlı ilişki vardı (p<0,001). Doğum v ağırlığı azaldıkça yoğun bakımda yatış süresi uzamakta idi. Yenidoğanların %14,6’sı (n=13) geç preterm, %11,2’si (n=10) orta derecede preterm, %13,5’i (n=12) ileri derecede preterm, %22,5’i (n=20) aşırı derecede preterm, %31,5’i (n=28) erken term, %5,6’sı (n=5) term ve %1,1’i (n=1)geç termdi. Doğum haftası ile yoğun bakım yatış günü arasında anlamlı negatif yönlü orta düzey bir ilişki vardı(p<0,001, r=-0,537). Doğum haftası azaldıkça yoğun bakım yatış günü artmakta idi. Yoğun bakım yatışı boyunca yenidoğanların %69,7’si (n=62) non-invaziv mekanik ventilatör, %85,4’ü (n=76) invaziv mekanik ventilatör desteği almıştır. Yenidoğanların % 64’ü (n=57) hem non-invaziv mekanik ventilatör hem invaziv mekanik ventilatör desteğini birlikte almıştır. Yalnız non-invaziv mekanik ventilatör desteği alan hastalar %5,6 (n=5), yalnız invaziv mekanik ventilatör desteği alan hastalar %21,3 (n=19) olarak saptandı. Noninvaziv mekanik ventilatör ve/veya invaziv mekanik ventilatör desteğine ihtiyaç duymayan, yalnızca oksijen desteği alan hastalar %9 (n=8)’du. Taburculukta en sık tanılar %53,9 (n=48) ilebronkopulmoner displazive %38,2 (n=34) ile kronik akciğer hastalığı olarak saptandı. Taburculukta yenidoğanların %74,2’si (n=66) yalnız oksijen konsantratörü, %23,6’sı (n=21) trakeostomi ve ev tipi invaziv mekanik ventilatör , %2,2’si (n=2) ev tipi non-invaziv mekanik ventilatör ile taburcu edildi. Taburculuk sonrası hastaların %30,3’ü (n=27) vefat etmişti.Vefat eden hastaların ortalama yaşam süresi 16,1±18,5 aydı. Non-invaziv mekanik ventilatör ile taburcu edilenlerin %50’si (n=1), trakeostomi/ev tipi invaziv mekanik ventilatör ile taburcu edilenlerin %42,9’u (n=9) vefat etmişti.Non-invaziv mekanik ventilatör ve trakeostomi/ev tipi invaziv mekanik ventilatör ile taburcu edilme ve ölüm arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuç olarak solunum sıkıntısı yenidoğan döneminde önemli bir sağlık sorunudur. Farklı etyolojik tanılarla yoğun bakıma kabul edilen hastaların bir kısmında yatış nedenleri tedavi edilse ve çözüme kavuşsa dahi, oksijen ve basınç desteği gereksinimi devam etmekte ve hastaların bazıları solunum destek cihazları ile taburcu edilmektedir. Son yıllarda tıbbi teknoloji ve neonatoloji alanındaki gelişmeler sayesinde çok düşük gebelik haftasına ve çok düşük doğum ağırlığına sahip yenidoğanların sağ kalım oranı giderek artmaktadır. Bu durum evde solunum destek cihazları ile takip edilen hasta sayısını katlayarak artırmaktadır ve bir başka sağlık sorununu doğurmaktadır. Bu artan ihtiyacın karşılanması içinmaddi kaynakların ekonomik kullanımına, gelecek planlamasına ve bu sorunun azaltılması için ileri araştırmalara gerek duyulmaktadır.