Yazar "Altunbaş, Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effect of termination of the left anterior descending coronary artery (wrapped or non-wrapped property) on tissue Doppler echocardiography findings in patients with anterior myocardial infarction: An observational study(2012) Sönmez, Osman; Vatankulu, Mehmet Akif; Kayrak, Mehmet; Karaarslan, Şükrü; Altunbaş, Gökhan; Özdemir, Kurtuluş; Gök, HasanAmaç: Primer perkütan koroner girişim ile başarılı tedavi edilen anteriyor miyokart enfarktüs (AME) hastalarında sol ön inen koroner arter (LAD) sonlanımının doku Doppler ekokardiyografi(DDE) bulgularına etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntemler: Çalışma enine kesitli gözlemsel prospektif olarak planlandı. Seksen dört hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara ilk üç gün içinde ekokardiyografik değerlendirme yapıldı. Klasik DDE parametreleri sağ ventrikül (RV) lateral duvar ve sol ventriküle (LV) ait dört duvardan alındı. DDE parametreleri olarak; sistolik fonsiyonların değerlendirilmesinde - DDE mitral annüler sistolik hız değeri - Sm, diyastolik fonksiyonların - DDE mitral annüler erken ve E/A değerleri, kombine sistolik ve diyastolik fonksiyonların değerlendirilmesinde - miyokart performans indeksi (MPI) değeri kullanıldı. LAD sonlanım özelliğine göre iki gruba (sarılı olan ve olmayan LAD) ayrıldı. İstatistiksel analizde Student-t, Mann-Whitney U ve Ki-kare testleri, Pearson ve Spearman bivaryasyon korelasyon analizleri kullanıldı. Bulgular: Hastaların demografik verileri ve bazal ekokardiyografik ölçümleri benzerdi. RV ve LV için 4 duvardan alınan anüler DDE parametrelerinden sadece anteriyor Sm değerinde (Ant Sm) istatistikî anlamlılık ortaya çıkarken, Em, Am ve MPI değerlerinde anlamlı değişiklik tespit edilmemiştir. LAD koroner arterin LV apikalde sonlanan, diyafragmatik yüze (sarılı olmayan) geçiş göstermeyen olgularda anteriyor duvarın Sm değeri LAD koroner arterin LV apikalde sonlanmayan, diyafragmatik yüze geçiş gösterdiği (sarılı olan) olgulara göre daha fazla etkilendiği ortaya çıkmıştır. Anteriyor Sm değeri ile LAD uzunluğu arasında korelasyon tespit edildi. Sonuç: LAD sonlanımı primer perkütan koroner girişim ile başarılı tedavi edilen AME hastalarında, erken dönemde anteriyor duvarın sistolik fonksiyonları için önemli bir parametredir.Öğe Kardiyorenal sendrom hastalarında kreatinin klirensine göre ilaç seçimi ve doz ayarlanmasının önemine dair farkındalığın retrospektif incelenmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2011) Altunbaş, Gökhan; Yazıcı, MehmetKardiyorenal sendrom hastalarında kreatinin klirensine göre ilaç seçimi ve doz ayarlanmasının önemine dair farkındalığın retrospektif incelenmesiAmaç : Kardiyorenal sendrom hastalarında klirense göre doz ayarı gereken ilaçlarda yanlış doz verilme düzeyinin belirlenmesiGereç ve Yöntem : Çalışmamız retrospektif olarak tasarlandı. Kliniğimize kalp yetmezliği tanısı ile yatırılan , EKO ile LVEF < %40 olan hastalar belirlendi. Bu hastaların çıkış gününe ait kreatinin değeri, yaş ve cinsiyet bilgileri kullanılarak Amerikan Ulusal Böbrek Kuruluşu'nun (National Kidney Foundation) resmi sitesinde kullanıma sunulan (http://www.kidney.org/professionals/kdoqi/gfr_calculator.cfm) hesaplama aracı yardımıyla MDRD yöntemi ile hastaların tahmini kreatinin klirensleri belirlendi. Kreatinin klirensi 50 mL/dk olan toplam 388 hasta çalışmaya dahil edildi. Kardiyorenal sendromlu bu hastaların çıkış epikrizinde hastaya reçete edilen ilaçlar kaydedildi. Bu ilaçların itrah yolu ve böbrek yetmezliğinde kullanımına ve doz ayarına ait bilgiler a)Drug Prescribing in Renal Failure : Dosing Guidelines for Adults and Children 5th Edition, b)British National Formulary , c) Physicians' Desk Reference ve d) DrDrugs; Drug Guide for Physcians isimli kaynaklar taranarak kaydedildi.Bulgular : Çalışmaya 130 kadın (%33.5) , 258 erkek (%66.4) toplam 388 kardiyorenal sendrom hastası dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 70,25 ± 8,87 olarak hesaplandı. Erkeklerde ortalama yaş 70,44±8,89 iken kadın hastalarda ortalama yaş 69,88 ± 8,85 olduğu görüldü. Hastaların ortalama EF'si %29,52 ± 5,84 , ortalama kreatinin klirensleri ise 35,69 ± 10,89 idi. Ortalama yatış süresi ise 6,97 ± 5,57 olarak hesaplandı. Hastaların kullandığı ortalama ilaç sayısı 7,23±2,33 , bu ilaçlardan ise 3,57 ± 1,34 tanesinin renal yolla itrah edildiği ve klirense göre doz ayarı gereksinimi olduğu saptandı.ß-blokör grubu ilaç kullanımına bakıldığında tüm hasta populasyonu içinde 52 hastanın ß-blokör almadığı, geriye kalan hastalardan ise 72 hastanın renal itrahı olmayan ve bu nedenle klirense göre doz ayarlanması gerekmeyen ß-blokör kullandığı belirlendi. Renal itrahı olan ve doz ayarlanması gereken ß-blokör kullanan 254 hastanın (%75,5) doğru dozda aldığı, 10 hastanın (%2,9) ise yanlış dozda kullandığı belirlendi.ACEİ ilaçlarda 182 hastanın (%46,9) bu grup ilaç almadığı , alan 206 hastadan ise 32'sinin klirense göre doz ayarı gerekmeyen ACEİ kullandığı saptandı. Doz ayarı gereken ACEİ reçete edilen toplam 132 hastaya (%64) doğru dozda, 42'sine ise (%20,3) yanlış dozda kullandığı belirlendi. ARB ilaçlarda ise hastaların sadece 71'ine (%18.2) bu ilaçlardan reçete edildiği belirlendi. ARB kullanan 71 hastanın 69'unun klirense göre doz ayarı gerektirmeyen ARB'lerden kullandığı, sadece iki hastanın doz ayarı gerektiren ARB kullandığı ve bu iki hastanın da doğru dozda kullandığı görüldü.Spironolakton kullanımı %60,5 (235 hasta) olarak belirlenirken 10 hastaya (%4.2) yanlış dozda reçete edildiği saptandı. Digoksin kullanımı ise %36.3 (141 hasta) oranında olup 8 hastaya (%5.6) yanlış dozda verildiği görüldü.Çalışmamızda en dikkat çekici veri ise kalp yetmezliğine eşlik eden komorbiditelerin başında gelen diyabetin tedavisine yönelik yapılan yanlışlardı. Hasta populasyonumuzun %41'i (159 hasta) diyabet tanılı ve tedavi görmekte idi. Metformin kullanımı %4,3 olarak bulunurken metformin kullanan 17 hastanın 15'ine (%88,2) yanlış dozda reçete edildiği saptandı. Metformin dışı oral anti diyabetik kullanan 23 hastanın 12'sine (%52.1) yanlış dozda reçete edildiği görüldü.Sonuç : Kalp yetmezliği hastalarında renal fonksiyonlar sadece plazma kreatinin düzeyine bakılmadan, kreatinin klirensi hesaplanarak belirlenmeli ve kardiyorenal sendrom hastalarında ilaç seçimi ve doz ayarlamasında bu faktör göz önünde bulundurulmalıdır.Anahtar kelimeler : kardiyorenal sendrom, kalp yetmezliği, kreatinin klirensiÖğe Successful percutaneous balloon mitral valvuloplasty in patients with left atrial appendage thrombus(2013) Akıllı, Hakan; Arıbaş, Alpay; Altunbaş, Gökhan; Özdemir, KurtuluşIntroduction: Percutaneous balloon mitral valvuloplasty (PBMV) has become the treatment of choice for patients with symptomatic mitral stenosis since its successful use by Inoue et al. (1) in 1984. One of contraindications to this technique is the presence of thrombus in the left atrium (LA) or left atrial appendage (LAA). Nevertheless, there are some publications indicating that Inoue technique can be safely performed in patients with LAA thrombus (2). In this report, we describe two patients with rheumatic mitral stenosis referred for PMBV and were found to have LAA thrombus. Despite the presence of LAA thrombus, successful PMBV, with the help of transthoracic echocardiography (TTE), was undertaken without complications.