Yazar "Atik, Hikmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Karacaoğlan’ın şiirlerinde dinî ve tasavvûfî kavramlar(2016) Atik, HikmetXVII. yüzyılın önemli saz şairlerinden Karacaoğlan; hakkında yapılan birçok araştırma, bilimsel yayın bulunmasına ve söylemiş olduğu şiirleri türkü olarak dilden dile dolaşmasına rağmen hayatı ile ilgili kesin bilgilere sahip olamadığımız bir şairdir. Araştırmacılar, şairin Toroslar ve Güney Anadolu'da, özellikle Adana, Maraş, Antep dolaylarında yaşadığını söylemekle beraber, Kırşehir, Kilis ve Rumeli'de de yaşamış olabileceğini söyler. Karacaoğlan 500 civarında olan şiirleriyle halk şairleri arasında çok büyük bir şöhrete sahiptir. Şiirlerinde sade bir dil ile söyleyiş ve mahallî unsurları ustalıkla kullanma özelliği de öne çıkmaktadır. Karacaoğlan'ın şiirlerdeki hâkim özellik şairin tabiata, dış dünyaya ve özellikle gittiği her yerde âşık olduğu sevgilisinin güzelliğini büyük bir samimiyetle dile getirmesidir. Karacaoğlan'da pek çok halk şairinin ulaşamadığı bir seviyede âşık edebiyatının en belirgin özelliklerinden biri olan irticali söyleyiş yeteneği bulunmaktadır. Onda yine sade bir dil ile söyleyiş ve mahalli unsurları ustalıkla kullanma özelliği de öne çıkmaktadır. Şiirlerinde dinî motiflere çok az yer vermiş olduğu iddia edilse de, yaptığımız bu çalışmada onun birçok dinî kelime, kavram ve motifi samimi bir söyleyişle kullandığını gördük. Karacaoğlan, mutasavvıf şairler kadar olmasa da şiirlerinde, Allah, melek, kitap, Kur'an, peygamber, âhiret, ölüm, cennet, cehennem ve sırât gibi kelime ve kavramları işlemiştir. Çalışmamızda Karacaoğlan'ın şiirlerini tek tek ele alıp incelemek suretiyle bu dini kavramları nasıl kullandığı ele alınıp anlatılacaktır.Öğe Şanlıurfa Ulu Cami Haziresi mezar taşlarında bulunan şiirler(2018) Atik, HikmetTarih boyunca her toplumun sahip olduğu farklı dini inançları vardır. Buinançlar o toplum üzerinde çok önemli etkilere sahiptir. Ölü defnetme ve mezargeleneği de bu inançların şekillendirdiği davranış şekillerinden oluşmaktadır.Türklerin İslâmiyet’i kabulü ile ölü defnetme ve mezar geleneği çok önemliaşamalar göstererek günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı dönemine aitmezarlıklar ve mezar taşları da Anadolu için bir tapu niteliği taşımakla berabergerek mimarisi gerekse sanatsal yönü ile araştırmacıların ilgisini çekmektedir.Bu mezar taşlarındaki kitâbeler hem ihtiva ettiği yazı hem de yapıları itibariylede sanat ve estetiğin konusu olmuşlardır. Sahip oldukları çok ince taş işçiliği,farklı formlarda olan başlıkları, taşıdıkları edebî ifadeler, üzerlerinde bulunanher biri Divan Edebiyatı için de önem arz eden şiirler ve yazı sanatının çok güzelörnekleri bu taşları değerli kılmaktadır. Türk Edebiyatı sahasında Nâbî’yiyetiştiren Sanlıurfa, onun kadar şairliği güçlü olmayan ama dîvân tertib edecekkadar şiirleri bulunan Abdî, Şevket, Mihrî ve Kıratoğlu Emîn gibi birçok şairyetişmiştir. Bu şairler tarafından kaleme alınan şiirler mezar taşlarınaişlenmiştir. Bu makale, Divan edebiyatı için değerli olduğunu düşündüğümüzmezar taşlarına işlenmiş şiirleri günümüz araştırmacıları ile paylaşılmakamacıyla hazırlanmıştır.