Yazar "Babaoğlu, Ozan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Fokal solid karaciğer lezyonlarını değerlendirmede ultrason eşliğinde subkostal ölçüm tekniği ile shearwave elastografinin rolü(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2015) Babaoğlu, Ozan; Keskin, SuatDokuların elastikiyet farklılıkları, fokal solid lezyonların tanı ve ayırıcı tanısında bize önemli ipuçları verebilmektedir. Bu noktada, yeni geliştirilen shearwave elastografi (SWE) yöntemi ile karaciğerin fokal solid lezyonlarının benign-malign ayırımı ve karakterizasyonunun mümkün olup olmadığı araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı ultrasonografi birimine, Ocak 2014 - Haziran 2015 tarihleri arasında, sonografik değerlendirme için, diğer birimlerden gönderilen ve inceleme esnasında karaciğerinde kitle tespit edilen 42'ü erkek ve 50'i kadın olmak üzere toplam 94 hastaya, prospektif olarak subkostal teknik ile shearwave elastografi incelemesi uygulandı. İşlem için Philips marka ultrasonografi cihazı (iU22; Philips Healthcare, Andover, Mass) ve SWE incelemesine uygun 2,5 Mhz bant genişliğinde konveks prob kullanıldı (Trancducer C5-1, B0M2J6). Bulgular: Lezyon karakteri ile lezyon elastikiyet değerleri arasında anlamlı farklılık saptandı. Malign lezyonların ortalama elastikiyet değerleri benign lezyonlara göre gözle görülür düzeyde artış gösterse de, cut-off değeri esas alındığında, SWE yönteminin, karaciğer fokal solid lezyonlarının primer tanısını koymada ve benign-malign ayırımının yapılması hususunda bu aşamada düşük sensitivite ve spesifite değerlerine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç: SWE yöntemi, karacier fokal solid lezyonlarının, primer tanısının konulması ya da benign-malign lezyonlarının ayırımında güvenilir bu aşamada düşük spesifite ve sensitivite değerlerine sahip olsada, lezyonların karakterizasyonunda, özellikle ayırıcı tanıda güçlük çekilen durumlarda, sağladığı önemli ipuçları vermesi nedeni ile tanı algoritmasında kullanılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Fokal solid karaciğer lezyonları, USG, shearwave elastografiÖğe Girişimsel İşlemler İçin Sakral Kanal ve Hiatusun Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi ile Morfometrik Analizi(2015) Kılıçaslan, Alper; Keskin, Fatih; Babaoğlu, Ozan; Gök, Funda; Erdi, Mehmet Fatih; Kaya, Bülent; Özbiner, Hüseyin; Özbek, Orhan; Koç, Osman; Kaçıra, Burkay KutluhanAmAÇ: Yakın zamanda sakral kanal, omurga hastalıklarının minimal invaziv tanı ve tedavi işlemleri için "bir koridor olarak" sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Çalışmanın amacı sakral kanalın, hiatusun ve çevre yapıların farklı yaş gurupları ve cinsiyete göre morfometrik analizlerinin çok kesitli bilgisayarlı tomografi yöntemiyle incelenmesidir. yÖNTem ve GeReÇLeR: Üç farklı yaş grubuna (20-80 yaş arasında) ayrılan 300 yetişkin (150 kadın ve 150 erkek; 20-80 yaş) hastanın multiplanar rekonstrüksiyon görüntüleri kaydedildi ve geriye dönük olarak incelendi. Sakral hiatus ve çevre yapılar ile sakral kanala ait çeşitli anatomik ölçümler yapıldı. Sakral kurvatür açısı ve lumbosakral lordotik açı kaydedildi. BuLGuLAR: Bazı olgularda hiatus yokluğu (%0,3), komplet agenezis (%1) ve kemik septum (%2,6) gibi kemik anomalilerine rastlandı. Anteroposterior (AP) Hiatus çapı olguların %5'sinde 2 mm nin altındaydı. Tüm yaş gruplarında, hiatus AP çapı ve hiatus alan ve "sakral kanal AP çapının en kısa mesafesinin" ortalaması, 60-80 yaş grubunda, 20-40 yaş grubuna göre daha kısaydı (p0,01). Sakral kanal AP çapın en küçük olduğu lokalizasyon, en çok olguların %59,2'unda S2 ve %33,9'unda S3 seviyesinde idi. Maksimum kurvatür seviyesi olguların %63,3'ün de S3 ve %26,7'sin de S2 seviyesinde idi. Sakral kürvatur açı ve lumbosakral lordotik açı sırayla 164 and 134 olarak ölçüldü. soNuÇ: Sakral yapılarda anatomik varyasyonlar sık görünür. Anatominin ayrıntılı analizi, girişimsel işlemlerin başarısını ve güvenilirliğini artırabilir.