Yazar "Deniz, İdris" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 12 ve 16 kalibrelik av tüfeklerinde yarım ve tam şokun saçma dağılımına etkisi(2009) Deniz, İdris; Demirci, Şerafettinİnsanın silah kullanımı ilk çağlara dek uzanmaktadır. Başlangıçta beslenme gibi temel gereksinimler için kullanılan bir araç olan silah, zamanla insanoğlunun güvenlikle ilgili kaygılarının artması ile ilişkili olarak, bu kaygıların giderilmesi amacıyla kullanılan bir güç sembolüne dönüşmüştür. Ateşli silahlar ile oluşan kaza, cinayet ya da intihar olgularının Adli tıp bilimi içinde önemli bir yeri vardır. Otopsi ve olay yeri incelemesi yapan kişilere savcılık ve mahkemeler tarafından en sık sorulan sorulardan birisi atış mesafesi tayinidir.Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, 12 ve 16 kalibre, 55 ve 71 cm uzunluklarında, silindirik, yarım ve tam şoklu namlular ile 4, 6, 8 nolu saçmalar ve şevrotin içeren fişekler kullanılarak, 100, 150, 200, 300, 500, 1000, 1500 ve 2000 cm mesafelerden yapılan atışların sonuçlarını değerlendirdik.Bulgular: Çalışma sonucunda, av tüfeği ile yapılan atışlarda şok derecesi arttıkça saçma dağılımının azaldığı, saçma tanelerinin çapları küçüldükçe dağılımın arttığı, namlu uzunluğu arttıkça saçma dağılımının azaldığı, namlu iç çapının geniş olduğu silindirik namlularda saçma dağılımının daha fazla olduğunu tespit ettik.Sonuç: Av tüfeklerinin kullanıldığı olaylarda kullanılan silah ve fişekler ile test atışı yapmanın yeterli olmayacağı, olay yerindeki iklim koşullarının ve fişeklerin muhafaza edildiği şartlarında dikkate alınması gerektiği, aynı büyüklükteki farklı markalı fişekler ile farklı saçma dağılımları tespit edildiğinden barut miktarı ve barut özellikleri (nem, ısı vb.) standardize edilmeden ve test atışı yapılmadan saçma dağılımı hakkında hiçbir genelleme yapılamayacağı kanatine vardık.Anahtar Kelimeler: Adli tıp, av tüfeği, saçma dağılımı, atış mesafesiÖğe İnsan fetal kadavralarında ayak morfometrisi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Deniz, İdris; Şeker, MuzafferAyak, vücudun yerle temas eden distal segmentidir. Dik durmada, vücut ağırlığının taşınması, yürüme-koşma gibi normal günlük aktivitelerde önemli fonksiyonel görevleri olan ayağın kemikler, kaslar, eklemler ve bağlardan oluşan oldukça özelleşmiş bir yapısı vardır. Bu çalışmada, insan fetüslerinde ayak ölçümlerinin gestasyonel yaşa ve cinsiyete göre morfometrik olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Bu çalışma Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Mikrodiseksiyon Laboratuvarı'nda yer alan 7 (%23,3)'si üçüncü ve 23 (%76,7)'ü ikinci trimester'e ait toplam 30; 19 (%63,3)'u erkek ve 11 (%36,7)'i dişi abortfetus üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada mikrodiseksiyon aletleri, mikrodiseksiyon mikroskobu (Kaps Sam 62), 0,01 mm hassasiyete sahip kumpas (Stainless hardened) vekamera (Canon D1000) kullanıldı. Acropodian-pternion ölçümü (AP), 2., 3., 4., 5. parmak-pternion ölçümü, Metatarsal tibia-metatarsal fibula ölçümü (MT-MF) ayağın plantar yüzünden, 1.,2.,3.,4.,5. ayak parmağı uzunluğu, malleol genişiliği (MG), proximal metatarsal genişliği (PMG), distal metatarsal genişliği (DMG) dorsal yüzünden ölçümler alındı. Elde edilen veriler SPSS 21.0 programında değerlendirildi. Veriler hem tanımlayıcı (ortalama, standart sapma, maksimum ve minimum değerleri ve yüzdeleri) ve hem de istatistiki açıdan değerlendirildi. Sonuçlar %95 güven aralığı içerisinde değerlendirildi ve istatiksel olarak p değeri p<0.01 önemli olarak kabul edildi. Tüm parametreler için ortalama değerler tespit edildi. Erkek ve dişi fetusların sağ ve sol ayak ölçümleri karşılaştırıldığında parametreler arasında istatiksel olarak anlamlı bir değer bulunamamıştır. Ayrıca birçok parametre arasında korelasyon ilişkisi tespit edilmiştir. İkinci trimestr ölçümlerinde AP-1 uzunluğu ortalama 30,64±6,91 mm, üçüncü trimestr'larda ise AP-1 uzunluğu ortalama 55,57±7,31 mm olarak tespit edilmiştir. Tüm ölçümlerde trimestrlar arası fark anlamlı bulunmuştur. Fetal gelişimde fetüs ile ilgili parametrelerin normal değerlerinin gestasyonel yaşa göre elde edilmesi, her toplumun kendi populasyonu için kendi normal değerlerini belirlemesi ve fetal büyüme eğrilerinin çıkarılması önem arz etmektedir. Özellikle fetal dönemde ayak anatomisinin incelendiği çalışmalar daha kısıtlıdır. Çalışmamızdan elde edilen verilerin bu konu ile ilgili diğer çalışmalara ve fetal ayak gelişiminin incelenmesi açısından fetal ayak anatomisinin bilinmesinin çocuk cerrahlarına faydalı olacağı kanısına varılmıştır.