Yazar "Dursunoğlu, Duygu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Koroner arter baypas cerrahisinde sık kullanılan greft damarlarının baypas öncesi histopatolojik özelliklerinin ve TGF-ß1 ekspresyonlarının değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2008) Dursunoğlu, Duygu; Aktan, MuradKoroner Arter Baypas Greft Cerrahisi (KABG), koroner arter hastalığında, miyokardın revaskülarizasyonu için en etkili ve uzun süreli çözümdür. KABG ile üstün kısa ve orta dönem sonuçlar elde edilir, ancak uzun dönem sonuçlar greft yetmezliği ile etkilenmektedir. İntimal hiperplazi ve/veya ateroskleroz nedeniyle gelişen stenoz ya da oklüzyon greft yetmezliklerinin esas nedenidir. Safen Ven (SV), İnternal Mammarian Arter (İMA) ve Radial Arter (RA), KABG'nde en sık kullanılan greftlerdir. İMA'in uzun dönem açıklık oranları yüksektir. Oysa SV'lerde greft yetmezlikleri sıktır ve uzun dönem açıklık oranları düşüktür. RA'lerde ise SV'lerden daha iyi sonuçlar elde edilmiştirİntimal hiperplazi ve ateroskleroz gelişmesinde, damarların histolojik yapısı, endotelyal ve vasküler düz kas hücre nitelikleri ve onları etkileyen büyüme faktörleri gibi pek çok faktör etkili olabilir. TGF-ß1, intimal hiperplazi ve aterosklerozda rol oynadığı düşünülen büyüme faktörlerinden biridir. Damar duvarında TGF-ß1'in rolü komplekstir ve esas olarak ekstrasellüler matriks sentezini uyararak intimal kalınlaşmaya neden olmaktadırBu çalışmanın amacı, KABG öncesi SV, İMA ve RA'in, histopatolojik özelliklerinin ve TGF-ß1 ekspresyonlarının değerlendirilmesidir. Damarlarda intimal hiperplazi ve ateroskleroz değerlendirilmiş ve birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca damarlarda TGF-ß1 ekspresyonları ile intimal hiperplazi ve ateroskleroz arasındaki ilişki değerlendirilmiştirBu çalışmada, 32 hastadan KABG esnasında alınan toplam 44 damar (19 SV, 18 İMA ve 7 RA) kullanıldı. Damarların morfometrik analizleri yapıldı ve damar grupları arasında karşılaştırıldı. TGF-ß1'e karşı direkt antikorlar kullanılarak, damarların immün boyamaları yapıldı ve TGF-ß1 ekspresyonları değerlendirildiİMA'lerde intimal hiperplazi ve ateroskeroz oranları, SV ve RA'lerden daha düşüktü. Oysa SV ve RA'lerin çoğunda, KABG öncesi intimal hiperplazi ve ateroskleroz mevcuttu. SV'lerin TGF-ß1 ekspresyonu, İMA ve RA'lerden daha yüksekti, İMA ve RA'lerin TGF-ß1 ekspresyonları aynıydı. TGF-ß1 ekspresyonu, İMA'lerde intimal hiperplazi ile ilişkiliydi. TGF-ß1'in intimal hiperplazili İMA'lerde, intimal hiperplazi içermeyenlere göre, daha fazla oranda eksprese edildiği saptandı. Ancak damarlarda TGF-ß1 ekspresyonu ile ateroskleroz arasında herhangi bir ilişki yoktu. TGF-ß1 ekspresyonunun, greft açıklıkoranlarının daha düşük olduğu SV'lerde yüksek olması, buna karşın greft açıklık oranlarının daha yüksek olduğu İMA ve RA'lerde düşük bulunması önemlidirSonuç olarak, TGF-ß1'in, olasılıkla bilinmeyen farklı mekanizmaların da etkisiyle, greft açıklık oranlarında rol oynadığı düşünülebilir. İMA ve RA greftlerinin, düşük TGF-ß1 ekspresyonları nedeniyle KABG'nde üstün seçenekler olduklarını söyleyebilirizAnahtar kelimeler: Koroner arter baypas cerrahisi, internal mammarian arter, safen ven, radial arter, intimal hiperplazi, ateroskleroz, TGF-ß1