Yazar "Ecer, Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of the readability of informed consent forms used in urology: Is there a difference between open, endoscopic, and laparoscopic surgery?(2018) Sönmez, Mehmet Giray; Öztürk, Ahmet; Özkent, Mehmet Serkan; Ecer, Gökhan; Boğa, Mehmet Salih; Demirelli, Erhan; Kozanhan, BetülObjective: The aim of this study is to evaluate the readability levels of informed consent forms used in Turkey before urological surgery and to compare the readability levels of open, endoscopic, and laparoscopic surgical informed consent forms. Material and Methods: A total of 529 informed consent forms used for urological open, endoscopic, and laparoscopic surgical procedures were collected from different hospitals in Turkey. Evaluating informed consent forms that have exactly the same text only once, a total of 69 consent forms were evaluated. The Gunning Fog Index and Flesch–Kincaid test measuring the general readability level were used to calculate the readability level of informed consent forms in addition to the Ateşman and Bezirci–Yılmaz formulas defined to determine the readability level of Turkish texts. Informed consent forms were evaluated and divided into three groups as open, endoscopic, and laparoscopic surgery forms, depending on their content. Results: Among 69 informed consent forms evaluated, 35 were open, 19 were endoscopic, and 15 were laparoscopicsurgery consent forms. The readability level of all informed consent forms was detected as average according to theAteşman formula, very difficult according to the Flesch–Kincaid test, difficult according to the Gunning Fog Index, and at the high school education level according to the Bezirci–Yılmaz formula. A statistical evaluation of the three groups did not show a significant difference in the readability level. Conclusion: In this study, it was detected that the informed consent form readability levels used for urological surgical procedures in our country were rather low. We think that the cooperation of the concerned institutions is required for the revisionof the consent information texts available and the improvement of the texts according to the strategies recommended.Öğe Retrograd intrarenal cerrahi'de intrapelvik basınç düşürücü üreteral access sheat kullanımının etkinliğinin; Renal hasarı gösteren kim-1 biyobelirteci ile değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2020) Ecer, Gökhan; Balasar, MehmetÜriner sistem taş hastalığı ülkemizde sık görülen ve üroloji pratiğinde her zaman önemini koruyan bir hastalıktır. Zaman içerisinde endoskopik aletlerin gelişimi nedeniyle minimal invaziv tedavi seçenekleri ön plana çıkmıştır. Bu minimal invaziv tedavi seçenekleri içinde en populer yöntemlerden birisi Retrograd Intrarenal Cerrahi (RIRS)'dir. RIRS esnasında intrapelvik basıncı düşürmek için 'Üreteral erişim kılıfı' (UAS) sıklıkla kullanılmaktadır. Çalışmamızda RIRS operasyonu sırasında ve sonrasında; UAS kullanılmayan, standart UAS kullanılan ve çift lümenli intrapelvik basıncı düşüren UAS (DLUAS) kullanılan hastalardaki böbrek hasarlanmasını KİM-1 (Kidney Injury Molecule 1) biyobelirteç değerlerini ölçerek karşılaştırmayı amaçladık. MATERYAL-METOD: Çalışmamızda hastanemiz üroloji kliniğine Temmuz 2019-Aralık 2019 tarihleri arasında başvuran, böbrek taşı tanısı konulup RIRS ile tedavi edilen toplam 60 hasta dahil edilmiştir. Hastalar randomize prospektif olarak UAS kullanılmayan (Grup 1), Standart UAS kullanılan (Grup 2), DLUAS kullanılan (Grup 3) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Her bir grupta 20 hasta olacak şekilde gruplar randomize edilmiştir. Hastalardan preoperatif, postoperatif 4. saat ve postoperatif 14. gün kan ve idrar numuneleri alınarak idrar KİM-1 düzeyleri ölçülmüştür. Daha sonra idrar KİM-1/Cr oranları hesaplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS programı yardımıyla değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmamıza dahil edilen hastaların yaş ortalaması 48,2 iken, Grup 1'de 50,5; Grup 2'de 47,95; Grup 3'de 46,35 olarak bulunmuştur (p=0,68). Tüm hastaların 42'si (%70) erkek, 18'i (%30) kadındır. Ortalama operasyon süresinin 62,8 dk olduğu ve gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark olmadığı bulunmuştur (p=0,55). Ortalama taş boyutu 14.08 mm iken, Grup 1'de 14,95 mm; Grup 2'de 14,65 mm, Grup 3'te 12,65 mm olarak ölçülmüştür (p=0,48). Taş dansiteleri ölçüldüğünde ortalama 950 HU olup, gruplarda sırasıyla 1002, 919, 929 HU olarak ölçülmüştür (p=0,57). 39 hastanın taşı sağ tarafta iken, 21 hastanın taşı sol tarafta olup gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark izlenmemiştir (p=0,41). Hastaların preoperatif KİM-1/Cr düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,57). Hastalardan postoperatif 4. saat alınan idrar KİM-1/Cr düzeylerini incelediğimizde ise Grup 1'de 1,86; Grup 2'de 0,67 ve Grup 3'te 0,63 tespit edilmiş olup Grup 1'de yüksek olduğu izlenmiştir (p=0,021). Ayrıca Grup 1 ile Grup 2'yi ve Grup 1 ile Grup 3'ü karşılaştırdığımızda Grup 1'in istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu izlenmiştir (p=0,002 ve p=0,001). Grup 2 ve Grup 3 arasında ise anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,7). SONUÇ: Çalışmamız sonucunda UAS kullanılan 2 grupta, UAS kullanılmayan gruba göre KİM-1/Cr düzeylerinin belirgin olarak daha düşük olduğunu saptadık. UAS kullanımı RIRS cerrahisi sırasında intrapelvik basıncı düşürerek böbrekteki hasarlanmayı azaltmaktadır. Ancak DLUAS grubunda KİM-1/Cr değerleri standart UAS ile kıyaslandığında daha düşük olmakla birlikte iki grup arasında istatistiksel anlamlılık saptamadık.