Yazar "Gül, Zühal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alt konka hipertrofisi tedavisinde radyofrekans termal ablasyon ve mikrodebrider tekniğinin etkinliğini visuel analog skala, rinomanometri ve manyetik rezonans görüntülemesi ile karşılaştırılması(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2016) Gül, Zühal; Ülkü, Çağatay HanBu çalışmanın amacı kronik nazal obstrüksiyonun izole alt konka hipertrofisine bağlı olduğu belirlenen olgularda RFTA ve mikrodebrider tekniğinin etkinliğini visuel analog skala (VAS), rinomanometri ve MR görüntülemesi ile incelemek ve bu iki tekniği karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Mayıs 2014-Aralık 2015 tarihleri arasında Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı kliniğine kronik nazal tıkanıklık şikayeti ile başvuran ve izole alt konka hipertrofisi tespit edilen 40 erişkin hasta dahil edildi. Hastalar eşit sayıda iki gruba ayrıldı. Grubun birine RFTA uygulandı.Hastaların alt konkalarına bilateral üç noktaya 350'şer joule enerji verilerek, hedef sıcaklık 75° C,12W ve toplam 1050 joule enerji verildi. Mikrodebrider uygulanan hasta alt konkalarına on beş numaralı bistüri kullanarak alt konka kaudal ucuna vertikal bir insizyon yapıldı. Bu insizyon yerinden mikrodebrider (Xomed mikrodebrider düz uç 2 mm) ile girildi ve kemik konka üzerinden submukozal dokular debride edildi. Konkaların objektif değerlendirilmesi preoperatif dönem ve postoperatif 2.ayda çekilen manyetik rezonans görüntüleri, preoperatif ve postoperatif (1. Hafta, 2. Ay) rinomanometri ölçümleri karşılaştırılarak yapıldı. Ayrıca başka bir hekim konka boyutlarını VAS ile değerlendirildi. Hastalar tarafından, nazal obstrüksiyonun VAS değerlendirmesi yapıldı. Nazal mukosiliyer klirens ölçümü sakkarin klirensi testi ile yapıldı. Bulgular: Hastaların yaşları 19 ile 62 yaşları arasında (RFTA grubu ortalama 32,56 , mikrodebrider grubu ortalama 33,80) değişmekte idi. Aksiyel ve koronal plan manyetik rezonans ile iki grupta da konkaların postoperatif 2. ayda küçüldüğü saptandı (p<0,05). Gruplar karşılaştırıldığında ise mikrodebrider uygulanan grubun MR sonuçları RFTA uygulanan gruba göre anlamlı derecede fark bulundu (P<0,05). Yapılan rinomanometri ölçümlerinde RFTA ve microdebrider tekniği uygulanan grupların ikisinde de istatiksel anlamlı derecede toplam dirençte azalma saptandı. Gruplar karşılaştırıldığında microdebrider tekniği uygulanan grupta erken dönem ve 2. Ay kontrolde daha fazla direnç azalması olduğu saptanmıştır (p<0.05). Başka bir hekim tarafından kaydedilen VAS'da, iki grupta da konkalarda küçülme olduğu görüldü (p<0,05). Postoperatif kontrollerde hastaların nazal tıkanıklık şikayetlerinde anlamlı derecede azalma saptandı (p<0,05). iki hasta grubunda da preoperative ve postoperative (1. Hafta, 2. Ay) sakkarin klirensi ölçümlerinde anlamlı bir fark bulunamamıştır(p>0.05) Sonuç: Alt konka hipertrofilerine bağlı olarak gelişen nazal obstrüksiyonun tedavisinde, radyofrekans ile termal ablasyon tedavisi ve mikrodebrider tekniği etkin, ciddi komplikasyonlara yol açmayan, mukosiliyer klirensi bozmayan güvenli yöntemlerdir. Sonuçlarımız değerlendirildiğinde mikrodebrider tekniğinin RFTA tekniğine göre daha etkin ve daha erken dönemde sonuç verdiği kanaatine varılmıştır.