Yazar "Kara, İnci" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Farklı deksmedetomidin infüzyon hızlarının desfluran anestezisi altında BIS monitorizasyonu rehberliğinde karşılaştırılması(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2006) Kara, İnci; Öğün, Cemile ÖztinBu çalışmamızda, sedatif ve analjezik etkinliği sebebiyle dexmedetomidinin, bispektral indeks (BIS) rehberliğinde optimum hemodinamik ve humoral stabilitenin sağlanmasında en uygun infüzyon hızım araştırmayı amaçladık. Bu çalışmaya ASA I-II grubu, Total Abdominal Histerektomi-Bilateral Salpingo Ooferektomi planlanan ve yaşlan 18-65 arasında değişen 71 hasta alındı. Hastalar rastgele üç gruba ayrılarak operasyondan önceki gece premedikasyon uygulandı. BIS, ortalama arter basıncı (O AB), kalp atım hızı (KAH) ve Sp02 kontrol değerleri kaydedildi. Sedasyon skorları Ramsay sedasyon skorlaması ile değerlendirildi. Stres hormon (glikoz, kortizol, insulin, ACTH) analizi için üç ayrı zamanda kan örnekleri alındı. Anestezi indüksiyonundan önce her üç gruba deksmetedomidin lugr/kg dozunda 10 dakika içinde uygulandı. İndüksiyonla birlikte her bir grup için farklı konsantrasyonda dexmedetomidin infüzyonu uygulanmaya başlandı ve tüm cerrahi süresince devam edildi. Anestezi indüksiyonunda lugr/kg, fentanilin uygulanmasını müteakip BIS rehberliğinde yeterli anestezi derinliği oluşuncaya kadar propofol ve kas gevşemesi için atrakuryum uygulandı. İdamede desfluran kullanıldı. Hemodinamik parametrelere ait ölçümler dexmedetomidin yüklemesi sırasında, entübasyon ve cerrahi insizyondan birer dakika sonra,cerrahi süre boyunca onar dakika ara ile ve ekstübasyon döneminde tekrarlandı, Extubasyonun 1. ve 15. dakikalarında hastalar Aldrete derlenme skoruyla değerlendirildi. Hasta kontrollü analjezi tekniği ve visüel analog skoru (VAS) kullanılarak ameliyat sonrası analjezik gereksinimi ve yan etkileri açısından değerlendirildi. Verilerin istatistiksel analizi varyans analizi, kikare ve pearson korelasyon testi ile yapıldı. Anlamlılık seviyesi p<0.05olarak alındı. Gruplarda yaş, kilo, operasyon süresi, operasyon öncesi BIS değerleri ve hemodinamik parametrelerin ortalaması benzerdi (P>0.05). Gaz kesme, göz açma, ad söyleme ve komutlara uyma zamanı değerleri ortalaması benzerdi (P>0.05). Olguların hemodinamik ve solunumsal parametrelerinin indüksiyona kadarki ölçüm değerleri gruplar arasında anlamlı bir farklılık göstermedi (P>0.05). İndüksiyondan itibaren operasyon sonuna kadarki dönem değerlendirildiğinde; OAB 40, 60, 80, 90, 100 ve 110. dakikalarda gruplar arasında anlamlı farklılık tespit edildi (P<0.05). Hemodinamik parametrelerin kontrol değerine göre ölçüm zamanlarında ki yüzde değişimleri gruplar arasında karşılaştırıldığında OAB 20,40, 90, 100 ve 110. dakikalarda anlamlı farklılık tespit edildi. 49 KH ise kontrol ölçümünden itibaren operasyon sonuna kadar ki dönemde her bir ölçüm zamanında yüzde değişimi farklılık göstermedi. Saturasyon değerleri indüksiyon dönemi öncesinde ki ölçümlerde kontrol değerine göre yüzde değişim ortalamaları arasında fark tespit edildi (PO.05). Hemodinamik parametrelerin kontrol değerlerine göre değişimleri araştırıldığında üç grupta da değişik ölçüm zamanlarında anlamlı düşüşler tespit edildi (P<0.05). Cerrahi strese endokrin yanıtın karşılaştırmasında kontrol, insİzyon ve ekstübasyon ölçüm değerleri birbirine benzer bulundu (P>0.05). Glikozun zaman içindeki değişimleri grupların tamamında anlamlı artış gösterdi (PO.05). Kortizolde ekstübasyon değeri kontrol değerine göre anlamlı farklılık gösterdi (PO.05). İnsülin değerleri ise önce düşüş gösterip daha sonra ekstübasyonda en üst ortalama değerleri aldı. Grup II ve III de anlamlı değişiklik tespit edildi (PO.05). ACTH ortalama değerlerinin üç grupta da zaman içinde arttığı tespit edildi (PO.05). Operasyon sonrası yan etki oranlan benzerdi. Sedasyon 30. dakika ve 1. saat ölçümlerinde farklılık gösterdi. Çalışma gruplarının derlenme skorlarında benzerdi (P>0.05). Deksmedetomidinin aynı yükleme dozlarında laringoskopi, endotrekeal entübasyon, cilt insizyonu ve ekstübasyon periyodlannda gelişen hemodinamik yanıtı etkili bir şekilde baskılamada idame infüzyon hızlan arasında bir fark tespit edilememiştir. Bu anlamda anestezi idamesi için BIS rehberliği eşliğinde kullanıldığı takdirde seçilecek infüzyon hızının düşük ve orta miktarda olması önerilebilir.Öğe Palyatif bakım servislerinde çalışan sağlık çalışanlarının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına bakışı(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Kara, İnci; Küçükkendirci, HasanHasta ve ailesi için en üst düzeyde yaşam kalitesi sağlamayı amaçlayan palyatif bakım, ilk zamanlarda kanser hastaları için yaşam sonu bakımına odaklanmıştı. Günümüzde ise kanser hastalarının yanı sıra demans, son dönem böbrek hastalığı, kalp yetmezliği ve diğer kronik hastalıklar gibi diğer sağlık sorunları olan hastaları da desteklemektedir. İlerlemiş hastalığı olan bireylerde görülen semptomları (ağrı, depresyon gibi) gidermede palyatif bakım servisinde görev yapan sağlık personellerinin zorlandığı bildirilmektedir. Bu semptomların azaltılması veya giderilmesinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları kullanılan bir yöntemdir. Bu çalışma; palyatif bakım servislerinde çalışan sağlık çalışanlarının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına bakışını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Kesitsel tipte yapılan bu çalışma25.03.2021-25.03.2022 tarihleri arasında palyatif bakım servislerinde çalışan 200 sağlık personeli ile yapılmıştır. Veriler Google Docs üzerinden; araştırmacılar tarafından oluşturulan Veri Toplama Formu ve Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için etik kuruldan ve kurumlardan gerekli izinler alınmıştır. Veriler SPSS 23 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Kategorik veriler sayı ve yüzde olarak gösterilmiştir. Normal dağılıma sahip olmayan iki bağımsız verinin karşılaştırılmasında "Mann-Whitney U testi" kullanılmıştır. Normal dağılıma sahip olmayan üç ve üzeri bağımsız verinin karşılaştırılmasında "Kruskal Wallis-H testi" kullanılmıştır. İstatistiksel olarak anlamlılık değeri p<0.05 olarak kabul edilmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların yarısının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını bildiği, en fazla bilenen yöntemlerin kupa ve hacamat yöntemi olduğu bulunmuştur. Katılımcıların büyük çoğunluğunun bu alandaki yönetmelik hakkında bilgi sahibi olmadığı tespit edilmiştir. Sağlık çalışanlarından doktorların geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına yönelik tutumlarının en düşük olduğu, bu alanda sertifikaları olması ve yönetmelik hakkında bilgi sahibi olmalarının tutumlarını etkilemediği saptanmıştır. Katılımcıların geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına yönelik olumlu tutuma sahip olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda önerilerimiz; sağlık çalışanlarının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına ilişkin kurs-sertifika programlarına katılmalarının desteklenmesi ve bu alanda özellikle hastane yüküne ilişkin çalışmaların yapılması önerilmektedir.