Yazar "Kaya, Şerife Didem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ayaktan Hasta Memnuniyeti Ölçeği Geliştirme Çalışması(2018) Kaya, Şerife Didem; Maimaiti, NamaitijiangBu çalışmanın amacı, poliklinik hizmeti almak için ayaktan hastaneye başvuran hastalarınmemnuniyet düzeylerini belirleyebilmek amacıyla veri elde edilmesini sağlayacak ölçme aracınıgeliştirmek, geçerlilik ve güvenirliliğini test etmektir. Metodolojik tipteki araştırmada üç faz ve onadımdan oluşan ölçek geliştirme modeli kullanılmıştır. Örneklem, 531 katılımcıdan oluşmaktadır.Verilerin analizinde SPSS ve Lisrel programları kullanılmıştır. Veriler; Kapsam Geçerlilik İndeksi,ortalama, standart sapma, Pearson Momentler Çarpımı, Cronbach’s Alpha, t-testi, tek yönlü ANOVA,Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ile değerlendirilmiştir. KaiserMeyer-Olkin(KMO) örneklem yeterliliği testi sonucu değer 0,95 dir. Bartlett’s Testi analizi sonucu kikare değeri (X2)8019,90; serbestlik derecesi (sd)528 (p0,05) bulunmuştur. AFA sonucunda 29maddelik 5 faktörlü bir yapı elde edilmiştir. 5 faktörlü yapı; randevu, etkin muayene, bekleme süresive danışmanlık, çalışanların tutumu ve genel memnuniyet şeklinde isimlendirilmiştir. Ölçeğin toplamortalama puanı 3,55, standart sapması 0,76, test tekrar test katsayısı r0,96 (p0,01), Cronbach’sAlpha değeri 0,95, yarıya bölme katsayısı r 0,94 (p0,01) bulunmuştur. DFA sonucu elde edilenp0,00; X2891,17, sd367; X2/sd sonucu 2,43 dür. RMSEA0,09, GFI0,75, AGFI0,70,NNFI0,85, CFI0,86, SRMR0,06 şeklindedir. DFA sonucunda ölçeğin iyi uyum ölçütlerine sahipolduğu ve kabul edilebilir değerler arasında olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, Ayaktan HastaMemnuniyeti Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu tespit edilmiştir.Öğe Ebe ve Hemşire Öğrencilerinde Tükenmişlik Düzeyi Ve Etkileyen Faktörler(2014) Kaya, Şerife Didem; Arıöz Düzgün, AytenBu araştırma, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik ve Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin tükenmişlik düzeylerini ve bu düzeyleri etkileyen faktörleri saptamak amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı tipteki bu çalışmanın verileri NisanMayıs 2012 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmaya toplam 627 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve araştırmacılar tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Kişisel bilgi formunda yer alan cinsiyet, medeni durum, öğrenim gördükleri bölüm, bölüm tercihinden memnun olup olmama durumu, sosyal etkinliklere katılım, not ortalamaları, sınıf düzeyleri, ailelerinin ikamet ettiği yer gibi değişkenlerle öğrencilerin tükenmişlik düzeyleri karşılaştırılmıştır. Maslach Tükenmişlik ölçeği ise duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissi olmak üzere üç boyuttan oluşmaktadır. Araştırmanın istatistiksel analizleri SPSS 16,0 paket programında normal dağılım gösterip göstermemelerine göre Oneway ANOVA testi, Tukey HSD testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis ve student t testi kullanılarak yapılmıştır. Not ortalaması ile tükenmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında ise korelasyon analizi kullanılmıştır. Sonuçlar % 95'lik güven aralığında, anlamlılık p0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda hemşire ve ebe öğrencilerinin tükenmişlik düzeyleri ile bazı değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Öğrencilerin öğrenim gördükleri bölüme göre tükenmişlik düzeyi incelendiğinde iki grup arasında fark bulunmuştur (p0,05). Bu fark incelendiğinde hemşire öğrencilerinin duygusal tükenmişlik ve duyarsızlaşma puanlarının ebe öğrencilerine göre daha yüksek olduğu, kişisel başarı puanlarının ise daha düşük olduğu görülmektedir. Duygusal tükenme ile öğrencilerin sınıf düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmaktadır (p0,05). Sınıf düzeyi arttıkça duygusal tükenmişlik düzeyi de artmaktadır. Öğrencilerin cinsiyete göre tükenmişlik düzeyleri incelendiğinde duygusal tükenmişlik düzeyi ile aralarında bir farklılık bulunmamıştır (p0,05). Öğrencilerin medeni durumları, ekonomik durumları ve öğrencilerin doğup büyüdüğü yer incelendiğinde ise tükenmişlik düzeyleri arasında bir fark bulunmamıştır (p0,05). Bulgular ebelik ve hemşirelik eğitiminin tükenmişlik sendromu açısından önemine vurgu yapmaktadır. Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hasta bakım kalitesinin arttırılması için sağlık sektörünün temel yapı taşı olan hemşire ve ebe öğrencilerinin eğitimine önem verilmeli ve sosyal olarak desteklenmelidirÖğe İletişim/Araştırma-İletişime Gönüllülük Ölçeği Güvenilirlik ve Geçerlilik Çalışması(2016) Karadağ, Şule; Kaya, Şerife Didem; Uludağ, Ayhanİletişim, bireylerin sosyal yaşamına etki eden, toplum içindeki yerini bir anlamda şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Ancak bu durum bireylerin iletişime gönüllü olmaları ile paralellik göstermektedir. Sosyal hayat içinde iletişime açık ve gönüllü olan bireyler ile daha kısıtlı ve kapalı bir iletişime sahip insanlar arasında farklılıklar gözlemlenebilmektedir. Bu çalışmada, McCroskey (1992) tarafından geliştirilmiş olan "Willingness to Communicate" ölçeğinin Türkçe'ye geçerlilikgüvenilirlik çalışmasının yapılması amaçlanmıştır.Türkiye'de bireylerin iletişime gönüllülüğünü ölçecek bir ölçme aracı bulunmadığından bu çalışma ile Türkiye'de yapılacak kişilerarası iletişim araştırmalarında kullanılabilecek bir ölçek olarak yerini alması amaçlanmıştır. Evren ve örneklem, okuma- yazma bilen ve iletişim kurmada herhangi bir engeli olmayan bireyler arasından seçilmiştir. Çalışma farklı meslek gruplarından oluşan 204 örneklem üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bireysel anlamda iletişim kurma düzeylerinde etkili olabileceği düşünülerek ölçek 90 kadın ve 114 erkekten oluşan dört farklı meslek grubu (serbest çalışan, eğitim alanında çalışanlar, sağlık alanında çalışanlar ve ofis çalışanları) çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışma için Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler etik kurulundan gerekli izinler alınmıştır. Katılımcılardan ise sözel onam alınmıştır. Veriler 15 Şubat-1 Haziran 2016 tarihleri arasında toplanmıştır. Ölçek 12 asıl 8 dolgu niteliğinde 20 sorudan oluşmaktadır. Verilerin analizinde, Ortalama, Standart Sapma, Pearson Momentler çarpımı, Cronbach Alfa ve Açımlayıcı Faktör analizi uygulanmıştır. McCroskesy (1992) tarafından geliştirilen ölçek 7 alt faktörden oluşmaktadır, ancak yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçek, 12 temel madde odaklı 3 faktörlü bir yapıya dönüşmüştür. Bu alt faktörler ise; tanıdık ve arkadaş gruplarına sunum yapmak (.79, .77, .74, .67, .54) , yabancılarla konuşmak (.82, .80, .75), tanıdık ve arkadaşlarla konuşmak (.81, .78, .55) şeklinde isimlendirilmiştir. Alt grupların maddeleri incelendiğinde faktörlerin madde yapılarıyla uygun bir şekilde dağılım gösterdiği görülmüştür. Tanıdık ve arkadaş gruplarına sunum yapmak alt faktörü; madde 19,15, 20, 14, 11, yabancılarla konuşmak alt faktörü; madde 3, 17, 8, 12, tanıdık ve arkadaşlarla konuşmak alt faktörü; madde 9, 4, 6 oluşmaktadır. Ölçeğin Cronbach alfa değeri .88 olarak ölçülmüştür. Çıkan sonuçlara göre ölçeğin geçerli ve güvenilir ölçüm oranlarına sahip olduğu görülmektedir.Öğe Root Cause Analysis: Examples of Scenario(2017) Kaya, Şerife DidemRoot cause analysis covers the studies directed on the precautions to be taken in determination of what the mainsprings are in starting points of the faults occur and in not repetition of these errors. In this study, root cause analysis and the process is evaluated and it is tried to be shown how it is applied in health institutions. A scenario about incidents and faults was developed within the scope of patient and employee safety in health institution for understanding of the issue. Root cause analysis was carried out to identify errors preventing strategies related to the scenario fictionalized. The issues threatening patient safety are detected and prevention strategies related to the issue are determined. Prevention strategies can be named as inadequate orientation and training, not carrying out patient identity verification, inadequate communication, and the deficiencies on the issue of exercising routine controls of the personnel and usage of protective equipment. Development of preventing strategies in consequence of root cause analysis related to the issues threatening patient and personnel safety has a significant role in preventing and decreasing unexpected incidence. Examples of the incidence to be done about the precautions to be taken within the direction of these strategies, new technical applications and personnel safety and patient care and treatment are presented.