Yazar "Khiavi, Parisa Ebrahimzadeh" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Plasenta dekolmanı olan hastaların bir sonraki gebeliklerinde prognoz değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2024) Khiavi, Parisa Ebrahimzadeh; Acar, AliAmaç: Plasenta dekolmanı maternal ve fetal mortaliteyi arttıran aynı zamanda öngörülemeyen bir gebelik komplikasyonu olarak kabul ediliyor. Araştırmamızda, kliniğimize plasenta dekolmanı nedeni ile acil sezeryan yapılan gebelerde,bir sonraki gebeliklerinde maternal ve fetal prognoz değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde 2013-2023 yılları arasında plasenta dekolmanı ön tanısı ile sezaryen doğuma alınan ve dekolman plasenta tanısı operasyonda doğrulanan 54 gebelik dahil edilmiştir. Klinik ve sonografik olarak dekolman plasenta şüphesi ile doğuma alınan 186 gebenin 9 tanesi makroskopik ve histolojik olarak tanı almadığı için, 5 tanesi de vajinal doğum sonrası dekolman olarak tanı aldığı, 7 tanesinin dekolman yüzdesi %30 ın altına olması, 3 tanesi dış merkezden sezeryan sonrası sevk ile tarafımıza başvurduğu, 60 tanesi son gebelik olması, 11 tanesi bilateral tubal ligasyon olması, 32 tanesine ulaşılamadığı için çalışmaya dahil edilmemiştir. Araştırmaya dekolma plasenta tanısı alan, 20.gestasyon haftadan daha büyük gebe hastalar dahil edilmiştir. Dekolman plasenta tanısı, spesifik klinik ultrasonografi görüntüsü ile birlikte plasentanın makroskopik olarak incelemesi sonucu dekolman plasenta gözlenmesi ile konulmuştur. Araştırma verileri retrospektif olarak hastaların arşiv dosyaları ve elektronik bilgi sistemi üzerinden elde edilmiştir. Aynı zamanda tüm hastalar, hastane sistemi üzerinden telefon bilgilerine ulaşılarak arandı .Hastaların hastane sistemi üzerinden, ameliyat notu, epikrizleri ve poliklinik kayıtları incelendi. Bulgular: Bu çalışma, 54 dekolman plasenta öyküsüne sahip kadınları ve dekolman öyküsü bulunmayan ancak sezaryen ile doğum yapmış olan 100 gebe kadını içermektedir. Toplamda 154 gebe kadın ile bu araştırma tamamlanmıştır. dekolman ve kontrol grubunun sosyodemografik ve klinik özelliklerinin ve tekrar dekolman olma riskini etkileyebilecek parametrelerin karşılaştırılması hedeflenmiştir. Önceki gebelikteki yaşı için her bir yaş artışı için dekolman riski yaklaşık olarak %6 artmaktadır; ancak bu artış istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.090). Sonraki gebelikteki yaşı için yaşta her bir yıl azalması ile dekolman riskinde %2 azalma gözlenmiş, ancak bu azalma da istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.52).BMI'da her bir birim azalması ile dekolman riskinde %3 azalma gözlenmiştir, bu da istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.32). Gebelik sayısındaki her bir artış dekolman riskini %1 oranında arttırmaktadır, bu değişiklik istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.91).Doğum sayısındaki her bir artış dekolman riskini %33 oranında arttırmaktadır, ancak bu istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.16).GDM varlığı dekolman riskinde bir artışa yol açsa da, bu artış istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.74). Gestasyonel hipertansiyon varlığı dekolman riskinde bir azalmaya yol açsa da, bu azalma istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.49). Trombosit sayısındaki değişiklikler dekolman riskini etkilememektedir (p=0.79). Bu değişkenler, tekrar dekolman olma riskini etkilemediği görülmektedir. Diğer taraftan, tekrar dekolman olma riskini anlamlı şekilde etkileyen değişkenler şunlardır: Tedavi ile desteklenen gebeliklerde dekolman riski 3.17 kat artmaktadır (p=0.045).Sezaryen sayısındaki her bir artış dekolman riskini %54 oranında arttırmaktadır (p=0.025).Önceki gebelikteki hafta için gebelik haftasındaki her bir haftalık azalma dekolman riskini %53 oranında azaltmaktadır (p=0.001). Sonraki gebelikteki hafta için gebelik haftasındaki her bir haftalık azalma dekolman riskini %41 oranında azaltmaktadır (p=0.001).Abortus sayısındaki her bir artış dekolman riskini %58 oranında azaltmaktadır (p=0.002).Küretaj sayısındaki her bir artış dekolman riskini %44 oranında azaltmaktadır (p=0.023).Erken membranrüptürü olması dekolman riskini 19.5 kat arttırmaktadır (p=0.001).Fetal gelişme geriliği olan gebeliklerde dekolman riski 3.45 kat artmaktadır (p=0.007).Preeklemsi varlığı dekolman riskini 8.1 kat arttırmaktadır (p=0.001).Proteinüri varlığı dekolman riskini 14.1 kat arttırmaktadır (p=0.001).HELLP sendromu varlığı dekolman riskini yaklaşık 18 kat arttırmaktadır, ancak bu artışın p-değeri sınırda anlamlıdır (p=0.055).Antihipertansif ilaç kullanımı dekolman riskini 3.17 kat arttırmaktadır (p=0.045).Hemoglobin değerindeki her bir g/dL azalma dekolman riskini %27 oranında azaltmaktadır (p=0.004).WBC sayısındaki her bir birimlik artış dekolman riskini %33 oranında arttırmaktadır (p=0.001).Kompresyon sütürüuygulanması dekolman riskini yaklaşık 10 kat arttırmaktadır (p=0.001).Plasental anomali varlığı dekolman riskini 7.2 kat arttırmaktadır (p=0.008).Sezaryenler arasındaki sürenin her bir ay kısalması dekolman riskini %28 oranında azaltmaktadır (p=0.001).DMAH kullanımı dekolman riskini 3.89 kat arttırmaktadır (p=0.001).Aspirin kullanımı dekolman riskini 14.1 kat arttırmaktadır (p=0.001).Bu değişkenler, tekrar dekolman olma riskini anlamlı şekilde etkilemektedir. Sonuç: Dekolman plasenta maternal ve fetal mortaliteyi arttıran öngörülemeyen bir gebelik komplikasyonudur ve bunun tekrar edilmesi çok daha katastrofik durumlara sebep olabilir, o yüzden bir sonraki gebelikte tekrar etme riskini araştırdışımız bu çalışmada tedavi gebelik varlığı, sezaryen sayısında artma, erken membran rüptürü, fetal gelişme geriliği, preeklampsi, proteinüri, WBC artışı plasental anomali varlığı, DMAH ve aspirin kullanımı, gebelik haftasında azalma, preoperatif hemoglobin değerinde azalma, sezaryenler arasındaki sürede azalma deolman plasenta riskinin arttığını tespit ettik. Ancak bu konuda çok merkezli prospektif randomize kontrollu çalışmalara ihtiyaç vardır.