Yazar "Koyuncu, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Av tutkusunun mutfağı(2014) Koyuncu, Ahmetİnsanoğlunun yeryüzündeki tarihi kadar eski olan av tutkusunun en vazgeçilmez unsuru av aletleridir. Sanayi devrimiyle birlikte av aletleri de farklılaşmış ve av tüfeklerinin kullanımı gittikçe yaygınlaşmıştır. 1875'te İngiliz Anson ile Deeley tarafından şimdiki modellere en yakın yivsiz av tüfeği icat edilmiş, 20. yüzyıla girerken Browning, Remington, Winchester vb. firmalar yivsiz av tüfekleri üretmeye başlamıştır. Dünya genelinde 10 milyar dolarlık bir pazara sahip olan hafif silah sektöründe av tüfeği üretimi de önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye'de ise 1914 yılında temelleri atılan ve 1962 yılından beri av tüfeği üreten Huğlu Kasabası sektörün öncülüğünü üstlenmiştir. Bugün av tüfeği üretiminde en geniş ürün yelpazesine sahip dünyadaki ilk on firma arasına giren Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi'nin de bulunduğu sektörün ürettiği tüfekler, birçok ülkeden avcılar tarafından tercih edilmektedir. Başta Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere tüm dünyaya av tüfeği ihracatı yapan bölgede, sektörün gelişmesi ve ihracat yapılıyor olması hem bölge insanına istihdam sağlamakta böylece bölgeden göçlerin önüne geçmekte hem de bölgenin refah seviyesinin ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaktadır. Sektör her geçen gün büyüme potansiyelini geliştirmesine karşın sektörün varlığını sürdürebilmesi, yenilikleri takip edebilmesi, rekabet gücü ve ihracatını artırabilmesi önünde bazı engeller mevcuttur. Bu noktadan hareketle, çalışmada, Huğlu Kasabası'nda hali hazırda faaliyet gösteren 11 üreticiden 10'u ile mülakatlar gerçekleştirilmiş ve üreticilerin sektörde yaşadıkları sorunlara incelenmiştir. Kalifiye eleman yetersizliği, yüksek vergi oranları, kayıt dışı üretim ve istihdam, AR-GE yatırımlarının olmayışı, yasal düzenlemeler, teşvikler, markalaşma, tanıtım ve pazarlama, hedef pazar(lar) vb. sektör için çözüme kavuşturulması gereken konular olarak ön plana çıkmıştır. Daha önce hiçbir akademik çalışmaya konu olmaması sebebiyle çalışma tümüyle özgündür.Öğe Bir yapısalcılık eleştirisi: Derrida ve yapısöküm(2012) Koyuncu, AhmetBu çalışmada değişmez olanın yavda değişmez öğelerin araştırılmasından hareketle "kolektif' olayların bilinçsiz niteliğini arayan yapısalcılık'ın temel tezlerini yine aynı vasattan yola çıkan Derrida'nın nasıl ve niçin yapısöküme tabi tuttuğu ele alınmıştır. Bu bağlamda, yöntem olarak Derrida'nın yapısalcılığa yönelik eleştirilerini temellendirdiği kavramlar ele alınmış ardından yapısökümün özgün terimleri ışığında, yapısalcılığının tezlerini temel lendirdiği dil ve söz temelinde varolan dizgenin konumu, gerçeklikle ve anlamla olan ilişkisi ile söz konusu izgelerin üstüne yapılandıkları tanımlama amaçlı ikiliklerde dile gelen karşıtlıkların geçerlilikleri ile ilgili Derrida'nın getirdiği eleştirilere yer verilmiştir Ayrıca yapısökümün özgün terimlerine ilişkin alternatif bir okumanın imkanına ilişkin naçizane bir katkı sunulmaya çalışılmıştır.Öğe Economic Opportunity in Social Acceptance Syrian Entrepreneurs in Konya(Ilem, 2020) Koyuncu, Ahmet[Abstract Not Availabe]Öğe Economic Opportunity in Social Acceptance: Syrian Entrepreneurs in Konya(Ilem, 2020) Koyuncu, AhmetIn this study, the reason why Syrian entrepreneurs who have been subjected to forced migration and found their own businesses to hold on to the city preferred to be tradesmen, whether they have established an economic relationship with local people and neighboring Turkish tradesmen through shopping, and this relation or unrelatedness reflections are discussed. A qualitative research was carried out with 72 Syrian entrepreneurs in Konya between May-December 2018. In the interviews where the snowball sampling technique is preferred, the semi-structured interview technique was used as a data collection tool. The data obtained from the research, entrepreneurship motivation and sector preference, local public relations, artisan culture and relations with neighboring Turkish artisans, the possibility of the economy in social acceptance, bureaucratic obstacles and the future, and were subjected to analytical analysis on the themes of expectations. It has been observed that Syrian entrepreneurs create an opportunity and a potential rather than a burden on the economy. However, it has been concluded that bureaucratic obstacles affect the relations with neighboring local tradesmen negatively, the social capital of Syrian entrepreneurs is insufficient, but the economic activity will facilitate social acceptance and cohesion as trust-based relationships are established over time.Öğe Economic Opportunity in Social Acceptance: Syrian Entrepreneurs in Konya(Ilem, 2020) Koyuncu, AhmetIn this study, the reason why Syrian entrepreneurs who have been subjected to forced migration and found their own businesses to hold on to the city preferred to be tradesmen, whether they have established an economic relationship with local people and neighboring Turkish tradesmen through shopping, and this relation or unrelatedness reflections are discussed. A qualitative research was carried out with 72 Syrian entrepreneurs in Konya between May-December 2018. In the interviews where the snowball sampling technique is preferred, the semi-structured interview technique was used as a data collection tool. The data obtained from the research, entrepreneurship motivation and sector preference, local public relations, artisan culture and relations with neighboring Turkish artisans, the possibility of the economy in social acceptance, bureaucratic obstacles and the future, and were subjected to analytical analysis on the themes of expectations. It has been observed that Syrian entrepreneurs create an opportunity and a potential rather than a burden on the economy. However, it has been concluded that bureaucratic obstacles affect the relations with neighboring local tradesmen negatively, the social capital of Syrian entrepreneurs is insufficient, but the economic activity will facilitate social acceptance and cohesion as trust-based relationships are established over time.Öğe Kimliğin İnşasında Kent: Konya Örneği(2013) Koyuncu, AhmetModernite ve küreselleşmenin yarattığı yeni değerler skalası ile sadece kentlerin işlevi değil aynı zamanda kent ve kentli kimliği de dönüşüme uğratmaktadır. Bu anlamda kentler, geçmişte olduğu gibi kendilerine özgü farklılıkların değil, çoğalma ve çeşitlenmeyle aynılaşan kimliklerin mekanı olarak arz-ı endam etmektedir. Bu süreç ilk olarak kent fiziksel mekanında görünürlük kazanmakta, başta tüketim kalıpları olmak üzere bir bütün olarak yaşam tarzları üzerinde etkili olmaktadır. Bu çalışmada da kent kimliğinin belirlenmesinde temel parametrelerden olan kent fiziksel mekanında ve başta tüketim olmak üzere gündelik hayatın rutinlerinde meydana gelen değişim ve dönüşümlerden hareketle, sürecin Konya’da nasıl işlediği ve nasıl bir ge- lenekle buluşup ne tür bir hayat tarzı ürettiği, kent mekanındaki değişimin kent kimliğine yansımaları irdelenmiş ve Konya’nın zaman zaman sosyolojik teoriyi zorlayan farklılıklarına yer verilmiştir.Öğe Transnational Migration and The Role of Religious Education in Social Adaptation: Example of Ahiska Turks in Erzincan Uzumlu(Selcuk Univ, Fac Letters, 2020) Koyuncu, Ahmet; Simsek, Uzman Sosyolog RukiyeThe sinister fate of Ahiska Turks started with the 1829 Treaty of Edirne. They have been exiled many times since the Stalin era and subjected to oppression and persecution both in their homeland and in their exile areas. Finally, in 2015, after the internal turmoil and conflicts in Ukraine, Ahiskals were placed in Erzincan Uzumlu district. Even though they are Turkish nobles and Muslims, difficulty arose during the adaptation process of Ahiska people to Uzumlu as in any immigration. In this study, the role of religion and, more specifically, religious education in the social cohesion process was discussed through the example of Ahiskals in Uzumlu. Based on the cultural and social cohesion indicators of Castles, the data obtained by using qualitative method and semi- structured interview and participant observation techniques were analyzed by discourse analysis method. Castles' research shows that religious unity and especially the environment in which religious education is studied play an important role in the cultural cohesion process of two different societies. The social adaptation and integration of the Ahiska people as they establish their belonging to the Turkish society and to Uzumlu in particular, has revealed the importance of religion and religious education. Similarly, the negative thoughts of the local people towards the people of Ahiska, such as access to opportunities, inequality of opportunity, have changed positively through religious education. Finally, the fact that the role of religious education in social cohesion has not been addressed in any study before reveals the original value of the study.