Yazar "Peker, Kevser" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The effects of ketamine and lidocaine on free radical production after tourniquet-induced ischemia-reperfusion injury in adults(Turkish Assoc Trauma Emergency Surgery, 2019) Peker, Kevser; Okesli, Selmin; Kiyici, Aysel; Deyisli, CemileBACKGROUND: The primary aim of this study was to compare the effects of a small-dose infusion of 2 antioxidant agents, ketamine and lidocaine, on ischemia-reperfusion injury (IRI) in patients undergoing elective lower limb surgery. Ischemia-modified albumin (IMA), lactate, and blood gas levels were all measured and assessed. METHODS: A total of 100 patients who underwent lower extremity surgery were randomized into 3 groups. After spinal anesthesia, the ketamine group (Group K, n= 33) was given a ketamine infusion, a lidocaine infusion was administered to the lidocaine group (Group L, n= 33), and in the control group (Group C), 0.9% a sodium chloride infusion was performed. Blood samples were obtained for IMA analysis before anesthetic administration (baseline), at 30 minutes of tourniquet inflation (ischemia), and 15 minutes after tourniquet deflation (reperfusion). Arterial blood gas measurements were determined before anesthetic administration and 15 minutes after tourniquet deflation. RESULTS: The lactate and IMA levels at reperfusion were significantly lower in both the ketamine group and the lidocaine group when compared with the control group. CONCLUSION: The administration of both ketamine and lidocaine infusions significantly decreased skeletal muscle IRI-related high lactate and IMA levels. These results suggest the possibility of the clinical application of ketamine or lidocaine infusions in cases of skeletal muscle-related IRI.Öğe Ketamin ve Lidokain'in iskemi reperfüzyon hasarını önlemedeki etkileri(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2011) Peker, Kevser; Ökesli, SelminTurnike uygulaması cerahi açıdan kansız bir saha oluşturması nedeniyle sık kullanılan bir yöntemdir. Ancak İ/R hasarına neden olmaktadır. Farklı anestezik maddeler, bu hasarı azaltmak amacıyla, bu güne kadar araştırılmıştır. Bu çalışmada ketamin ve lidokain kullanılmıştır.Fakülte etik kurul izni ve hasta oluru alındıktan sonra, yaklaşık aynı sürede, spinal anestezi altında, pnömotik turnike eşliğinde, alt ekstremite cerrahisi uygulanan vakalarda, intravenöz infüzyon düşük doz ketamin ve lidokainin iskemi-reperfüzyon hasarını önlemedeki etkileri biyokimyasal parametrelerden iskemi modifiye albumin ve malonildialdehit ile, arteryel kan gazı analizi, hastaların sedasyon düzeyleri, hemodinamik parametreler, postoperatif ilk analjezik ihtiyaç zamanlarını değerlendirilerek karşılaştırıldı.Çalışmaya dahil edilen 100 hasta rastgele 3 gruba ayrıldı; Grup I: Ketamin infüzyon grubu (n=33), Grup II: Lidokain infüzyon grubu (n=33) ve Grup III: Kontrol grubu (n=34). Olguların sistolik arter basıncı (SAB), diyastolik arter basıncı (DAB), ortalama arter basıncı (OAB), periferik oksijen saturasyonu (SpO2), kalp atım hızı (KAH), solunum sayısı monitörize edilerek ölçülen değerler bazal, 5.dk, 10.dk, 20. Dk, 30.dk, 45. Dk, 60.dk, 75. dk tekrarlanarak kaydedildi. Operasyondan önce hastalara 0,03 mg/kg midazolam i.v olarak verildi. Tüm hastalara spinal anestezi uygulanarak 12,5 mg Bupivakain hidroklorür ve 25 µg Fentanil 30 sn. sürede verildi. Spinal anestezi yapıldıktan sonra (T1), turnikenin 30. Dakikasında (T2) ve turnike çözüldükten 15 dakika sonra (T3) hastaların mayi infüzyonu gitmeyen kollarından kan örnekleri malonildialdehit (MDA), iskemi modifiye albumin (İMA) ölçümü için ve AKG örnekleri alındı. Bir gruba 0,5 mg/kg ketamin bolus dozunun ardından 0,5 mg/kg/h ketamin infüzyonu, diğer gruba 1 mg/kg bolus sonrası 0,6 mg/kg/h lidokain infüzyonu ve kontrol grubuna 0,9% NaCl infüzyonu verildi. Olgulara O2 sürekli 2 lt/dk konsantrasyonda maske ile verildi. Operasyon sonrası servis takiplerinden hastaların ilk analjezik ihtiyaç duydukları zaman kaydedildi.Gruplar arasında demografik özellikler, klinik özellikler, cerrahi süre, turnike süresi, anestezik madde infüzyon süreleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu(P>0,05). Her üç grupta da, SAB, DAB, OAB, solunum sayısı, KAH ve SpO2 değerlerinde hiçbir olguda tedavi gerektirecek bir değişiklik olmadı. Biyokimyasal parametrelerden İMA ve D-İMA düzeyleri, gruplar arası değerlendirmede, grup I ve II karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark yok idi (p=0,05). Grup II ve III karşılaştırıldığında D-İMA T3 ve İMA T3 düzeyi grup II'de istatistiksel olarak anlamlı düşük idi (p<0,05). Grup I ve III karşılaştırıldığında grup I'de İMA T2, D-İMA T2, İMA T3 ve D-İMA T3 düzeyleri anlamlı düşük bulundu (p<0,05). Grup I ile grup II karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamakla beraber grup II de İMA ve MDA değerleri daha yüksek idi (p=0,05).Grup içi değerlendirmede İMA T1, MDA T1, D-İMA T1'e göre tüm gruplarda, tüm zamanlarda istatistiksel olarak anlamlı fark yok idi (p>0,05).Grup II ve III karşılaştırıldığında, laktat T3 düzeyi, grup II'de anlamlı düşük bulundu (p<0,05). Grup III'de laktat T3 düzeyi laktat T1'e göre anlamlı yüksek bulundu (p<0,05)Olguların postoperatif ilk analjezi ihtiyaç zamanına kadar geçen süreleri, gruplar arası karşılaştırma yapıldığında, grup I'de grup III' e göre anlamlı yüksek idi (p<0,05, p=0,001).Sonuç olarak, turnike uygulanan hastalarda, düşük dozlarda uygulanan ketamin ve lidokain infüzyonunun, vital bulgularda önemli bir değişikliğe neden olmadan, iskemi reperfüzyon hasarını önlemede etkin olduğu bulundu. Her iki grup karşılaştırıldığında, istatistiksel anlamsız olmakla birlikte, ketamin grubunda İMA ve MDA daha düşüktü. Hastalar kontrol grubuna göre daha sedatize idiler ve yan etki gözlenmedi. Uygun durumlarda İ/R hasarını önlemede ketamin ve lidokain kullanılabilir.