Yazar "Soyal, Rukiye" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Assessment of the prelacrimal recess in different maxillary sinus pneumatizations in relation to endoscopic prelacrimal recess approaches: a computed tomography study
    (Springer France, 2023) Soyal, Rukiye; Acar, Gulay; Cicekcibasi, Aynur Emine; Goksan, Ahmet Safa; Aydogdu, Demet
    PurposeTo assist in planning before the endoscopic prelacrimal recess (PLR) approach, we aimed to investigate the relationship between morphometry and variations of PLR in maxillary sinus (MS) pneumatizations.MethodsRetrospective analysis of the paranasal sinus computed tomography images of 150 patients was conducted to determine the pneumatization patterns of the MS, PLR variations, and the applicability of the PLR approach. The results were compared based on lateralization, gender, and age groups.ResultsThe PLRwidth, the anteroposterior diameter of the nasolacrimal duct (NLD), the vertical and horizontal diameters of the MS were the highest in hyperplasic MS, and decreased significantly with increasing age (p = 0.005, p = 0.017, p = 0.000), respectively. Most of the morphometric measurements were higher in hyperplasic MS, while the medial wall thickness of PLR was higher in hypoplasic MS. The PLRwidth for feasibility of the PLR approach were Type I (48%) in hypoplasic MS and Type III (80%) in hyperplasic MS (p < 0.001), respectively. The PLR medial wall thickness was higher in Type I, while the piriform aperture angle (PAA), MS volume, length, and slope of the NLD were higher in Type III PLRwidth (p = 0.000), respectively. The highest anterior and separation-type variations of the PLR were observed in hyperplasic MS, whereas 31.0% of hypoplasic MS had no PLR (p < 0.001).ConclusionThis study revealed that PLRwidth and PAA were the highest in hyperplasic MS, which allows the endoscopic PLR approach to be performed more easily. For safer and uncomplicated surgery, surgeon should be aware of the PLR anatomy in different MS pneumatization patterns.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Assessment of the prelacrimal recess in different maxillary sinus pneumatizations in relation to endoscopic prelacrimal recess approaches: a computed tomography study (vol 45, pg 963, 2023)
    (Springer France, 2023) Soyal, Rukiye; Acar, Gulay; Cicekcibasi, Aynur Emine; Goksan, Ahmet Safa; Aydogdu, Demet
    [Abstract Not Availabe]
  • Küçük Resim
    Öğe
    Morphometric analysis of cervical vertebrae with multidetector computerized tomography
    (2019) Alkan, Şenay Burçin; Acar, Musa; Tolu, İsmet; Seçkin, Erdi; Soyal, Rukiye; Saricat, Seher; Yıldız, Rabia
    Aim: We aimed to present some morphometric values of the cervical vertebra in our study. Materials and Methods: The study was performed on 100 individuals (50 females-50 males) aged between 20 and 80 years with multidetector computed tomography and cervical vertebrae. Parameters are measured and recorded in our work; sagittal diameter of foramen vertebra, transverse diameter of foramen vertebra, sagittal diameter of corpus vertebra, transverse diameter of corpusvertebra and corpus vertebra height. Findings: We investigated whether there was a statistically significant difference between men and women. Sagittal diameter ofcorpus vertebra and transverse diameter of corpus vertebra values were significantly higher in all cervical vertebrae than in females (p0.05). Corpus vertebrae height values were significantly higher (p0.05) in men except C2 vertebrae. Conclusion: As a result, the averages we obtained are important in terms of creating reference values in Turkish society. We think that these values will help radiologists for diagnosis and surgeons for surgical interventions.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Prelacrimal recess'in sinus maxillaris ön duvarına göre yerleşiminin endoskopik endonasal cerrahi girişimler açısından incelenmesine ilişkin bilgisayarlı tomografi çalışması
    (2022-11-14) Soyal, Rukiye; Çiçekcibaşı, Aynur Emine
    Sinus maxillaris’in (SM) anterior duvarındaki ve tabanındaki lezyonlara cerrahi olarak erişmek oldukça zordur. Bu alanlara erişim için geleneksel açık cerrahi yaklaşımlardan olan Caldwell-Luc, lateral rinotomi veya midfasiyal degloving gibi teknikler kullanılmaktadır. Fakat bu tekniklerin komplikasyon ve postoperatif morbidite oranları oldukça yüksektir. Günümüzde cerrahlar bu yaklaşımlar yerine mümkün olan en non-invaziv müdahaleyle PLR’nin medial duvarının çıkarılmasını sağlayan endoskopik prelacrimal recess (PLR) yaklaşımını sıklıkla tercih etmektedirler. Bu yaklaşım ile hem concha nasalis inferior (CNI) hem de canalis nasolacrimalis (CNL) korunarak SM’nin anterior duvarı, fossa pterygopalatina (FPP), fossa infratemporalis ve fossa cranii media gibi yapılara erişim sağlanır. Bu yaklaşım açık cerrahi yaklaşımlara göre limitasyonlarının olmaması veya az olması sebebiyle oldukça güvenilir bir tekniktir. Çalışmada, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji AD arşivinde kayıtlı bulunan 19-72 yaş arası 150 (75 kadın, 75 erkek) hastanın paranazal sinus MDBT görüntüleri retrospektif olarak incelendi. PLR’ye ait parametreler SM’nin normal, hipoplazik ve hiperplazik pnömatizasyon tiplerinde sağ ve sol taraf için ayrı ayrı ölçüldü ve varyasyonları tespit edildi. Elde edilen verilerin cinsiyete, lateralizasyona, yaş gruplarına göre analizi yapıldı ve parametreler arasındaki korelasyon ilişkileri tespit edildi. Endoskopik PLR yaklaşımının uygulandığı yer olan SM anterior duvarı ile CNL anterior duvarı arası güvenli mesafe hipoplazik SM’lerde 3,33 mm, normal SM’lerde 5,42 mm, hiperplazik SM’lerde ise 7,79 mm olarak bulundu. PLR yaklaşımının yapıldığı PLR’nin medial duvar kalınlığı hipoplazik SM’lerde 6,62 mm, normal SM’lerde 4,39 mm, hiperplazik SM’lerde 2,75 mm olarak bulundu. Yaş ile birlikte güvenli mesafenin anlamlı derecede azaldığı, duvar kalınlığının ise arttığı tespit edildi. PLR yaklaşımı sonrasında potansiyel nöral morbiditeyi tahmin etmek için preoperatif planlamada kullanılan PA açısı hipoplazik SM’lerde 31,49°, normal SM’lerde 48,50°, hiperplazik SM’lerde ise 47,28° olarak bulundu. Cerrahi girişim yapılan yerin belirlenmesinde oldukça önemli olan PLR’nin tipi ve konumu tüm SM pnömatizasyon tiplerinde en fazla sırasıyla ayrı ve anterior tipte bulundu. PLR’nin olmaması durumu en fazla hipoplazik SM’lerde gözlendi. Çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz verilerin, PLR boyutları ve varyasyonları hakkında bir veri tabanı oluşturarak bölgeye yapılacak endoskopik endonasal cerrahi girişimlerde komplikasyonların azaltılması ve bölgedeki patolojilerin tespitinin kolaylaştırılması açısından faydalı olacağı kanaatindeyiz.