Yazar "Uyar, İlker" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Scrotal Fasciocutaneous Flap for the Reconstruction of the Pubic Region After a High-voltage Electrical Burn(2016) Altuntaş, Zeynep; Uyar, İlker; Dadacı, Mehmet; İnce, Bilsev; Yavuz, Nurten; Gündeşlioğlu, Ayşe ÖzlemÖğe Temporomandibular Eklem Disfonksiyon Tedavisinde Konsantre Büyüme Faktör (CGF) Etkinliği(2017) İnce, Bilsev; Uyar, İlker; Yıldırım, Mehmet Emin Cem; Dadacı, Mehmet; Yarar, SerhatÇene hareketleri sırasında çenede ve çevre dokularda ağrı, çene hareketlerinde kısıtlılık ve/veya klik, krepitasyon gibi sesler, baş, boyun, kulak, diş ağrıları ile semptomlarıyla ortaya çıkan temporomandibular eklem (TME) disfonksiyon tedavisinde PRP uygulamaları ile ilgili yayınlar yer almakla birlikte, konsantre büyüme faktör (CGF) kullanımının etkisine dair herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada TME disk deplasmanı, redüksiyonlu/ redüksiyonsuz disk dislokasyonu ve eklem dejenerasyonu olan hastalarda konsantre büyüme faktör (CGF) etkinliğinin araştırılması amaçlanmaktadır. 2015-2016 arasında TME’de ağrı, eklemde klik sesi, ağız açıklığında azalma şikayeti olup konservatif tedaviye yanıt vermeyen hastalar çalışmaya alındı. Hastalarda yaş, cinsiyet, önceki tedavi, ağrı, eklemde klik sesi, ağız açıklığı ve enjeksiyon öncesi ve sonrasında yapılan manyetik rezonans görüntüleme bulguları kayıt altına alındı. Hastalarda çene ekleminde hissettikleri ağrı 0’dan 10’a kadar numaralandırıldı ve vizüel analog skalasına (VAS) göre puanlandı. Ağız açıklığı ölçüldü. CGF (Truecell) enjeksiyonu öncesi ve sonrası 6. ayda tüm hastalara TME manyetik rezonans görüntüleme yapıldı. Tüm ölçümler CGF enjeksiyonu sonrası 6. ay ve 1. yıl sonunda tekrarlandı. Çalışmaya katılan 10 hastanın (3 erkek, 7 kadın) ortalama yaşı 30, enjeksiyon öncesi ağız açıklığı ortama 2.1 cm’di. Enjeksiyon sonrası 1. yılda ağız açıklığı ortalama 3 cm olarak ölçüldü. Uygulamadan önce tüm hastalarda klik sesi mevcutken 1. yıl sonunda sadece 2 hastada ses mevcuttu. VAS ortalama skoru enjeksiyon öncesi 8, enjeksiyon sonrası 3 idi. Bu çalışmada eklem içi tek sefer 1 cc CGF enjeksiyonunun TME disk deplasmanı, redüksiyonlu/ redüksiyonsuz disk dislokasyonu ve eklem dejenerasyonu olan hastalarda ağız açıklığının artması, VAS skoru ve klik sesinde azalmayı sağladığı belirlendi. TME disfonksiyonu olan hastalarda CGF enjeksiyonu semptomatik iyileşme sağlayabilir.Öğe Tendon iyileşmesine mezenkimal kök hücre ve plateletten zengin plazma tedavisinin etkisi: Deneysel bir çalışma(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2018) Uyar, İlker; Altuntaş, ZeynepGelişmiş ülkelerde fleksör tendon yaralanmalarında çoğunlukla iş kazaları ilk sırayı alırken, gelişmekte olan ülkelerde ilk sırayı cam kesileri almaktadır. El yaralanmalarının tamamında fleksör tendon yaralanmaları 20 ve 44 yaşları arasında görülmektedir ve birçoğunda yumuşak doku yaralanmalarıyla beraberlik göstermektedir. Kullanılan onarım tekniği, yaralanmanın niteliği, uygulanan rehabilitasyon programı onarımın başarısını etkiler. Sütur materyalinin yaralanma zonundaki hacmi ve oluşturduğu yabancı cisim reaksiyonu, tendonda sıyrılma ve süturde ayrışma durumu, tendon kılıfının tamir edilmesi, iyileşmeyi etkileyen teknik etkenlerdir. Postoperatif süreçte erken rehabilitasyon, onarım başarısında oldukça önemlidir. Aktif interfalangial eklem fleksiyonuna sıklıkla 3. haftanın sonunda başlanır. Direnç gerektiren egzersizlere, 8. haftanın ardından geçilir. 12. haftaya kadar direnç gerektiren egzersizlerin devamı, elin normal olarak kullanılması için gereklidir. Yaptığımız literatür taramasında tendon iyileşmesi üzerine mezenkimal kök hücre ve prp kombinasyonunun etkisi ile ilgili bir çalışmaya rastlamadık. Çalışmamızda rat aşil tendonu iyileşmesinde cerrahi onarım sonrası plateletten zengin plazma, mezenkimal kök hücre, mezenkimal kök hücre ve plateletten zengin plazma kombinasyonunun tendon iyileşmesi üzerine etkileri araştırılacaktır. Çalışmanın sonucunda postoperatif dönemde tendon iyileşmesinde pozitif ve hızlı iyileşme olması durumunda rehabilitasyona erken dönemde başlanması hedeflenmektedir. Böylece postoperatif dönemde özellikle fleksör tendonlarda sık karşılaşılan tendon yapışıklığının azaltılması, hastaların aktif yaşamlarına daha erken dönmesi amaçlanmaktadır.