Yazar "Yazar, Mehmet Emin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Inflammatory myofibroblastic tumor of the lung: histopathology and imaging findings(Turkish Assoc Tuberculosis & Thorax, 2020) Poyraz, Necdet; Yazar, Mehmet Emin; Kilinc, Fahriye; Korkmaz, Celalettin; Altinok, TamerInflammatory myofibroblastic tumor is a neoplasia of unknown clinical etiology that clinically and radiologically tends to mimic a malignant neoplasm. The tumor is histologically composed of a mixture of inflammatory cells, myofibroblastic spindle cells and plasma cells. It can occur in any part of the body. Although pulmonary inflammatory myofibroblastic tumor is the most common primary lung mass especially in childhood, this entity is usually not considered in differential diagnosis of lung nodules or masses. In this article, we aimed to disscus the pathology and imaging findings of the pulmonary inflammatory myofibroblastic tumor and increase the familiarity of radiologists and clinicians to this entity.Öğe Rüptüre olmuş intrakranial anevrizmalarda woven endobridge tedavisinin etkinliğinin değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2023) Yazar, Mehmet Emin; Koç, OsmanAmaç: Rüptüre olmuş intrakranial anevrizma nedeniyle subaraknoid kanama gelişen hastaların tedavisinde çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Çalışmamızda woven endobridge cihazı ile tedavi edilen rüptüre olmuş anevrizması bulunan hastaların klinik sonuçlarını ve oklüzyon oranlarını değerlendirerek tecrübelerimizi sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Aralık 2015-Mayıs 2022 tarihleri arasında hastanemize intrakranial anevrizmaya bağlı subaraknoid kanama ile başvuran ve girişimsel radyoloji departmanında WEB ile tedavi edilen 41 hastaya ait 42 anevrizma çalışmaya dahil edilmiştir. Tedavi sonrası ortalama 15 ay (aralık 1-83 ay) takip edilen hastaların Manyetik Rezonans anjiyografi ve dijital subtraksiyon anjiyografisi ile oklüzyon oranları ve 1. yıl takiplerinde modifiye Rankin Skorlaması ile klinik iyileşme durumları değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya alınan hastaların 18’i erkek, 23’ü kadın (ortalama yaş: 53; aralık: 33–83) hastaya ait rüptüre olmuş 42 anevrizma WEB ile tedavi edildi Anevrizmaların ortalama çapı 5.3 mm, çap aralığı ise 3-10 mm’dir. Boyun genişliği ortalama 3.94 mm, aralık ise 2-7 mm idi. Anevrizmaların tamamı geniş boyunluydu (4 mm ve daha geniş boyunlu ve/veya kubbe/boyun oranı≤1,6 anevrizmalar). Anevrizmaların 17’si (%40) AComA, 14’ü (%33) MCA, 6’sı (%14) baziler tepe, 2’si (%5) ACA, 1’i (%2) İCA tepe, 1’i (%2) PİCA, 1’i (%2) PComA lokalizasyonunda yerleşmişti. Tüm hastalarda cihaz başarılı bir şekilde yerleştirilmiştir. Takip incelemeleri olan 25 hastanın 23‘ünde (%92) yeterli oklüzyon tespit edilmiştir. İki hastada anevrizma kalıntısı saptanmış ve hastalara tedavi önerilmiştir. Uzun dönem takiplerinde 13 hasta hayatını yitirmiştir. 17 hastada asemptomatik bir şekilde hayatına devam etmektedir (mRS 0). 7 hastada ise iyi klinik sonuç (mRS 1-2) mevcuttur. Hastalarda tedaviye bağlı morbidite ya da mortalite saptanmamıştır. Sonuç: WEB cihazının rüptüre olmuş, geniş boyunlu anevrizmalarda akut oklüzyon oluşturması, işlem sonrası antiplatelet tedavi gerektirmemesi, kısa ve uzun dönem takiplerinde yeterli oklüzyon sağlaması, rekanalizasyon oranlarının düşük olması sebebiyle uygun anevrizmalarda efektif bir tedavi seçeneği olduğu görülmektedir. Morbidite-mortalite oranlarının düşük olması, intraoperatif rüptür ve tromboembolik komplikasyonların az görülmesi güvenli bir tedavi yöntemi olduğunu doğrulamaktadır.