Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Hipernatremik Dehidratasyon ile İlişkili Konjenital Pilor Atrezi(2017) Tarakçı, Nuriye; Konak, Murat; Hüseyin, Altunhan; Yurtçu, Müslüm; Örs, RahmiKonjenital pilor atrezisi (KPA) oldukça nadir bir durumdur. İzole olabileceği gibi eşlik eden anomaliler de bulunabilir. İzole vakalarda prognoz iyi olup eşlik eden patolojiye bağlı olarak fatal de olabilmektedir. Etyolojisi bilinmemektedir. Ailesel vakaların literatürde bildirilmesi hastalığın genetik geçişli olabileceğini de düşündürmüştür. Bu olguda intrauterin tanısı olmayan hipernatremik dehidratasyon kliniği ile geç tanı almış bir KPA vakası nadir görülmesi nedeni ile sunulmuştur.Öğe Çocukluk çağında gonad tümörleri(2012) Çiftci, İlhan; Köse, Doğan; Köksal, Yavuz; Günel, EnginGiriş: Testis ve over tümörleri nadir görülen tümörlerdir ancak çocuklarda sıklığı yetişkinlere oranla daha yüksektir. İki taraflı da görülebilirler ancak sağ tarafı tercih ederler. Dördüncü dekatta pik yapmalarına rağmen her yaşta görülebilirler. Ergen ve çocuklarda en sık rastlanan genital neoplazma ise germ hücreli tümörlerdir. Akciğer, meme, kolon ve pankreas kanserlerinden sonra ölümlerin en sık nedenidir. Metod: Bu çalışmamızda retrospektif olarak Çocuk Onkoloji ve Çocuk Cerrahisi Kliniklerine son yedi yılda gonadal kitle nedeni ile başvuran hastaların epidemiyolojik ve klinik özellikleri gözden geçirilmiştir. Sonuç: Gonadal tümör teşhisi erkeklerde oldukça kolaydır. Dikkatli fizik muayene ile testiste kitle tespit edilebilir, hidrosel gibi, testiste kitle yapan hastalıklardan ayırt edilmelidir. Kızlarda şikâyetler belirsiz olduğu için teşhis genellikle kitle etkisi nedeni ile konulmaktadır. Bu nedenle yaş olarak daha geç tanı almaktadırlar. Kliniğe üriner sistem semptomları yada kabızlık ile gelen hastalarda mutlaka sorgulama ve fizik muayene dikkatle yapılmalı, gonadal tümörler unutulmamalıdır.Öğe Sağlık Profesyonellerinin Ateş Yönetimi Bilgilerinin Değerlendirilmesi(2017) Dinçer, Şaduman; Taş Arslan, FatmaAmaç: Araştırma sağlık profesyonellerinin, ateş yönetimi ve antipiretik kullanımı konusundaki bilgilerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Yöntemler: Araştırma üç hastanenin çocuk kliniklerinde çalışan, 160 sağlık profesyonelinin katılımı ile gerçekleşti. Anket formu literatüre dayalı olarak oluşturuldu. Veriler tanımlayıcı istatistikler, Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis analizleri ile değerlendirildi. Bulgular: Katılımcıların %83,1'i kadın, %42,5'i lisans mezunu %35'i 10 yıl ve üzeri çalışma deneyimine sahip ve %55'inin 3 yıl ve üzeri çocuk hemşireliği deneyimi olduğu bulundu. Katılımcıların %86,9'unun mezuniyet sonrası çocuklarda ateş yönetimi konusunda mesleki bir eğitim almadığı, %73,8'inin ateş yönetimi konusunda bilimsel makale okumadığı, %50,6'sının ateş yönetimi konusunda bilgilerini yeterli buldukları belirlendi. Sağlık profesyonellerinin ateş yönetimi bilgi durumlarından ateş fizyoloji bilgi puanı 5,78±1,06, ateş yönetimindeki genel bilgi puanı 5,07±1,03, ateş yönetiminde antipiretik kullanımı bilgi puanı 4,17±0,87 ve toplam bilgi puanının 15,02±1,90 olduğu görüldü. Yüksek lisans öğrenimine sahip ve 0-2 yıldır çocuk kliniklerinde çalışan katılımcıların ateş yönetimi puanları yüksekti (sırasıyla p=0,049; p=0,041). Katılımcıların ateş yönetimi bilgi puanları ile diğer sosyo-demografik ve mesleki özellikler arasında anlamlı fark gözlenmedi. Sonuç: Sağlık profesyonellerinin ateş yönetiminin bazı alanlarında eksiklikler bulunmakla birlikte bilgi düzeylerinin yüksek olduğu belirlendi. Çok karşılaşılan ve önemli sonuçları olan "çocuklarda ateş" konusunda; sağlık çalışanlarının eğitilmesi, klinik uygulama standartlarının oluşturulması gerekli ve önemlidir.