Kitap / Bildiri / Sunum Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Uluslararası Orta Doğu’da Din ve Medeniyet Sempozyumu (UODMS) Özet Kitabı(NEÜ Yayınları, 2021) Editörler: Şenzeybek, Aytekin; Erdem, Ömer Faruk; Dadan, Ali; Parlakkılıç Mucan, Ayşe; Sayğın, Sümeyye; Şenzeybek, Aytekin; Erdem, Ömer Faruk; Dadan, Ali; Parlakkılıç Mucan, Ayşe; Sayğın, SümeyyeAsya, Afrika ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Orta Doğu; politik, kültürel ve ekonomik özellikleri ile tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. İlk çağlardan itibaren Doğu ve Batı arasındaki ekonomik, dinî ve kültürel transferde köprü vazifesi olan bu bölge; aynı zamanda pek çok din ve medeniyete de yaşam alanı oluşturmuştur. Orta Doğu, tarih boyunca gerek süregelen çatışmalar ve anlaşmazlıklar gerekse bölgesel ve küresel anlamdaki güç mücadelesi sebebiyle uluslararası siyasetin devamlı olarak ilgi odağı olmuştur. Bu nedenle Orta Doğu gibi kendine has dinamiklere sahip olan bir bölgeyi kavramak için sadece tek bir disiplinle hareket etmek yeterli olmayacaktır. Bu nedenle Batı’da üretilen teorik birikimin yanı sıra bölgenin tarihsel, kültürel ve dini birikimin kapsayıcı bir şekilde ele alınması bölgeyi kavraya bilmek açısından daha isabetli olacaktır. 22-24 Ekim 2021 tarihlerinde, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi tarafından Uluslararası Orta Doğu’da Din ve Medeniyet Sempozyumu düzenlenmiştir. Farklı ülkelerden seçkin araştırmacıların katkıları ile gerçekleştirilmiş olan bu sempozyum, medeniyetlerin ve semavî dinlerin beşiği olan Orta Doğu’da “Din ve Medeniyet” konusuna odaklanmayı hedeflemiştir. Bu hedef doğrultusunda Orta Doğu; Dinler, İnançlar, Mezhepler, Tarikatlar gibi dinî temaların yanı sıra Siyaset ve İktidar, Hak ve Özgürlükler, Sanat, Mimarî, Dil ve Edebiyat, Tarih, Felsefe ve Ahlâk gibi kültürel temalar bakımından ele almıştır. Yanı sıra Uluslararası Orta Doğu’da Din ve Medeniyet Sempozyumu; Orta Doğu’daki tarihsel dinamikleri, Orta Doğu halklarının kimlik oluşum süreçlerini, din ve medeniyet merkezli çatışmaları, dil ve kültürlerini, felsefi birikimlerini yeni bir tarih ve kimlik okumasına tabi tutarak medeniyet tasavvurlarını irdelemiştir. Orta Doğu’da Din ve Medeniyet Sempozyumu'nun özet bildiri kitabı açık erişim olarak hizmete sunulmuştur.Öğe Selçuklu ve Beylikler Devri Cild Sanatı (Kastamonu Yazma Eser Kütüphanesi Örnekleri)(NEÜ Yayınları, 2023) Boydak, Fatma ŞeymaCİLD SANATI, Türk İslâm kitap sanatları içerisinde gerek bezemeleri gerekse muhafaza göreviyle hem işlevsel hem de tezyînî özelliğe sahip bir sanattır. İlk Türk cildinin tespit edildiği Uygurlar döneminden bu yana cild sanatımız; Gazneliler, Büyük Selçuklularla gelişme göstermiş ve Anadolu coğrafyasında zirve noktasına ulaşmıştır. XI. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu'ya hâkim olan Selçuklular, burada XII. ve XIII. yüzyıllarda sanat değeri yüksek cildler üreterek Türk İslâm cild sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Cild sanatındaki teknik ve tezyînî gelişmeler Anadolu Beylikleri döneminde de sürmüştür. Gerek Selçuklu gerekse Beylikler devri mücellidlerince üretilen cildler bu ilerlemeyi kanıtlar niteliktedir. Onlar tarafından üretilen geçme, geometrik, rûmî ve bitkisel tezyînâtlı cildler dönemin cild üslûbunu oluşturmuştur. Çalışmada Selçuklu ve Beylikler dönemi cild üslûbu detaylı bir şekilde ele alınmış, Kastamonu ve yöresinde üretilmiş olması muhtemel Beylikler devri cildlerinin teknik ve tezyînî özellikleri belirlenmiş ve bu cildlerin Selçuklu cild üslûbuna benzer veya ondan farklı yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. İncelenen örneklerden ulaşılan sonuçlar gösteriyor ki Anadolu coğrafyasındaki Selçuklu ve Beylikler devri mücellidlerinin sanat üslûbu birbirine benzemektedir. Selçukluların Orta Asya ve İran coğrafyasından Anadolu'ya getirip burada geliştirdikleri cild üslûbları, devamında gelen Beylikler devri sanatkârlarına ışık tutmuştur. Anadolu'da Selçuklular tarafından üretilen cildler, XIV. ve XV. yüzyıllarda tüm Anadolu Beyliklerinin cildlerine tesir etmiştir. Candaroğulları da bu tesirde kalan beyliklerden birisi olmuştur. Beyliğin hâkimiyet bölgesi olan Kastamonu'daki çeşitli medrese ve dergâhlara vakfedilen eserlerin cildlerinden anlaşıldığı kadarıyla, Candaroğulları hem Selçuklu üslûbunda cildler üretmiş hem de özgün bir cild üslûbu ortaya koymaya çalışmıştır.Öğe Dîvân-ı Lutfî “İnceleme Metin ve Dizin”(NEÜ Yayınları, 2022) Kiraz, SeydiXVIII. yüzyılın ikinci, XIX. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Ali Lutfî, divan sahibi şairlerden biridir. Divanı, Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, H. Şemsi, F. Güneren Bölümü, nr. 69’da kayıtlı, 1b-54a aralığında bulunmaktadır. Divanda 22’si tekke edebiyatı, 165’i divan edebiyatı nazım biçimleriyle yazılmış 187 manzume bulunmaktadır. Manzumelerin muhtevası ve eserdeki kayıtlar, şairi tanıma ve yaşadığı dönemi tespit etme bakımından mühim bilgiler içermektedir. Tespit edilen bu bilgiler, giriş ve üç bölüm halinde tasnif edilerek okuyuculara sunulmuştur.Öğe Orta Doğu'da Din ve Medeniyet(NEÜ Yayınları, 2022) Editörler: Şenzeybek, Aytekin; Parlakkılıç Mucan, Ayşe; Sayğın, Sümeyye; Parlakkılıç Mucan, Ayşe; Sayğın, Sümeyye; Şenzeybek, AytekinAsya, Afrika ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Orta Doğu; politik, kültürel ve ekonomik özellikleri ile tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. İlk çağlardan itibaren Doğu ve Batı arasındaki ekonomik, dinî ve kültürel transferde köprü vazifesi olan bu bölge; aynı zamanda pek çok din ve medeniyete de yaşam alanı oluşturmuştur. Orta Doğu, tarih boyunca gerek süregelen çatışmalar ve anlaşmazlıklar gerekse bölgesel ve küresel anlamdaki güç mücadeleleri sebebiyle uluslararası siyasetin de ilgi odağı olmuştur. Bu nedenle Orta Doğu gibi kendine has dinamiklere sahip olan bir bölgeyi kavramak için sadece tek bir disiplinle hareket etmek yeterli olmayacaktır. Batı’da üretilen teorik birikimin yanı sıra bölgenin tarihsel, kültürel ve dinî birikiminin kapsayıcı bir şekilde ele alınması bölgeyi kavrayabilmek açısından daha isabetli olacaktır. Farklı ülkelerden seçkin araştırmacıların katkıları ile hazırlanan olan bu kitap, medeniyetlerin ve semavî dinlerin beşiği olan Orta Doğu’da “Din ve Medeniyet” konusuna odaklanmayı hedeflemiştir. Bu hedef doğrultusunda Orta Doğu; Dinler, İnançlar, Mezhepler, Tarikatlar gibi dinî temaların yanı sıra Siyaset ve İktidar, Hak ve Özgürlükler, Sanat, Mimarî, Dil ve Edebiyat, Tarih, Felsefe ve Ahlâk gibi kültürel temalar bakımından da ele alınmıştır.Öğe Gelenek ve Modernite Arasında İslam Yorumları(NEÜ Yayınları, 2017) Editörler: Ak, Murat; Cansız, Hasan; Ak, Murat; Cansız, Hasanİslam düşüncesi külli perspektif sahibi klasik yöntemlerle, faydayı ve işlevselliği önceleyen çağdaş yöntemler arasında sıkışmış durumdadır. İlahiyat eğitimi alanında meseleye bakıldığında gerek müfredat gerekse dini algı bakımından pek çok sorunun olduğu görülmektedir. İşte böyle önemli bir konuyu gündeme getirmek, farklı görüşleri ortaya koymak ve değerlendirmek amacıyla düzenlenen "Gelenek ve Modernite Arasında İslam Yorumları" konulu toplantı yapılmıştır. Bu kitap toplantı konularının derlemesiyle ortaya çıkmıştır.Öğe Şehir ve Âlimleri(NEÜ Yayınları, 2017) Editörler: Altıntaş, Ramazan; Erten, Hayri; Karapınar, Fikret; Dadan, Ali; Erdem, Ömer Faruk; Boydak, Fatma Şeyma; Kandemir, Ahmet Mekin; Altıntaş, Ramazan; Erten, Hayri; Karapınar, Fikret; Dadan, Ali; Erdem, Ömer Faruk; Boydak, Fatma Şeyma; Kandemir, Ahmet MekinŞehrimiz Konya tarihin her döneminde tebarüz etmiş bir beldedir. Şehrin kucaklayıcı, birleştirici ve iyiliği teşvik edici yapısı, alimlerin ilminin artması yanında şehrinde öne çıkmasını sağlamıştır. Tarihi boyunca dünyanın farklı bölgelerinden ilim talep eden insanları çekmeyi başarmış Konya, her zaman çekim merkezi olmuştur. Bu zenginliğe paralel olarak da bir çok Alime ev sahipliği yapmıştır. Bu kitap Şehir ve Alimleri sempozyumunda sunulan bildirilerden oluşturulmuştur.Öğe Prof. Dr. Ahmet Önkal Kitabı: Siyer-i Nebi'ye Adanan Bir Ömür(NEÜ Yayınları, 2020) Editör: Varol, M. Bahaüddin; Varol, M. BahaüddinAkademik kişiliğinin ötesinde Ahmet Önkal denince zihinlerde, adeta yaşayan bir davetçi profili oluşur. İnandığı davayı cesaretle savunur, her alanda ilkeli bir duruş sergiler ve hiç kimseden çekinmeden hakikati savunurdu. Hayatında ayırımcılık nedir bilmez, hak ve adalet uğruna en yakınına bile müsamaha göstermezdi. İlkeleri uğruna her türlü riski ve zorluğu üslenir ve göğüslerdi. Vakur, sabırlı ve metanetliydi. Olaylar karşısında soğukkanlı olan, baskıya asla boyun eğmeyen bir tabiatı vardı. Son derece mütevazı idi. Kapısı herkese açıktı, derdi olan herkesle ilgilenir ve problemlerini çözmeye çalışırdı. Son derece sessiz ve sakin olan hocam, haksızlık karşısında bir anda celallenir, bu haksızlığı gidermek için bütün gücünü ortaya koyardı. Toplumsal meselelere karşı asla bigâne kalmaz, mutlaka taşın altına elini koyar ve çözüm için ne gerekiyorsa yapmaya çalışırdı. Makam ve mevki düşkünü değildi. Makamı hizmet aracı olarak görür, etkili ve yetkili olamayacağı makamları kabul etmezdi. Ahmet Hoca iyi bir sırdaş idi. Kendisiyle önemli ya da önemsiz her ne konuşursanız konuşun, bu konuşmayı bir başka yerde asla duyamazdınız. Ahmet Hoca duruma göre bir baba, bir dost, bir ağabey, bir sırdaş, bir yoldaş, bir hoca, bir yönetici, bir ilim adamı, bir dert ortağı, bir güzel insandı. Sözün özü o, Peygamber ahlakı ile mücehhez bir İslam davetçisi idi. Merhum hocamızın bizleri yetiştirdiği gibi bundan sonraki öğrenciler için de bir rehber olması arzusuyla kitap, kitap bölümleri ve ansiklopedi maddelerinin dışındaki çalışmalarını (makale, tebliğ, müzakere, mektup, röportaj vs.) bir araya toplanmıştır. Hocamızın bütün bu yazılarının yoğun bilgi ve içeriğinin yanında usül ve üslup olarak ta okurlarına çok önemli katkılar sağlayacağı düşüncesindeyiz.