Epiforalı hastaların değerlendirilmesinde dijital substraksiyon makrodakriyosistografi ve manyetik rezonans dakrisistografi

Küçük Resim Yok

Tarih

2004

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışmanın amacı; epiforalı hastalarda dijital substraksiyon dakriyosistografı (DSM) ile tear-drop ve intrakanaliküler kontrast madde verilerek yapılan manyetik rezonans dakriyosistografı (MRD)'nin sonuçlarını karşılaştırmaktır. Epiforalı toplam 38 hastanın her iki gözüne, Gd-DTPA içeren solüsyonla MRD-td ve MRD-cn ve suda eriyen iyotlu kontrast madde kullanarak DSM incelemeleri yapıldı. Kanülasyon için galaktografı kanülü kullanıldı. Kontrast maddenin LDS'deki pasajı her üç yöntemle de incelenerek sonuçlar karşılaştırıldı. DSM ile 76 LDS'nin toplam 33 'ünde çeşitli seviyelerde obstruksiyon saptandı. MRD-cn ve MRD-td ile de 33 LDS'nin tamamında obstruksiyon gösterildi. MRD-cn ile 76 LDS'nin 2 'sinde, MRD-td ile de 76 LDS'nin 6'sında yalancı pozitif sonuç izlendi. MRD imajlarda çevre dokulara ait ek bilgiler elde edildi. Çalışmamız sonucunda; radyasyon içermemesi, viskoz kontrast maddeye ihtiyaç duymayışı ve çevre yumuşak dokular hakkında ek bilgiler vermesi nedeniyle epiforalı hastalarda MRD'nin ilk kullanılabilecek radyolojik yöntem olduğunu düşünmekteyiz. MRD'nin yeterli bilgi sağlayamadığı olgularda ise gold standart DSM kullanılabilir.
Digital subtraction and magnetic resonance dacryocystography in patients with epiphora The goal of this study was to compare the results of tear-drop (td) and canalicular (en) magnetic resonance dacryocystography (MRD) with the results of digital substraction macrodacryocystography (DSM) in patients with epiphora. We performed bilateral DSM, MRD-td and MRD-cn in 38 patients with epiphora using Gd-DTPA-containing solutions and water soluble contrast medium. Blunt galactography cannula was used for cannulation. The passage of the contrast material was compared in these three procedures. In 33 of 76 nasolacrimal systems, nasolacrimal duct obstruction at varying levels was demonstrated by DSM. The level of obstruction was diagnosed in all 33 cases by MRD-cn and by MRD-td. False-positive results were determined in 2 of 76 cases by MRD-cn and in 6 of 76 cases by MRD- td. Additional information was also provided by the MR images. We think that in patients with epiphora MRD can be used first, because it is radiation-free, does not need viscose contrast media and giving additional information about the surrounding soft tissue structures so is an effective diagnostic method. If MRD dose not provide enough information, "gold standard" DSM should be carried out.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Epiforalı hastalar, Patients with epiphora, Dijital substraksiyon dakriyosistografı, Digital subtraction dacryocystograph, Manyetik rezonans dakrisistografi, Magnetic resonance dacrycystography

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Yalınbaş, H. S. (2004). Epiforalı hastaların değerlendirilmesinde dijital substraksiyon makrodakriyosistografi ve manyetik rezonans dakrisistografi. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Radyoloji Anabilim Dalı, Konya.

Koleksiyon