Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

 

Güncel Gönderiler

Öğe
Abbâsîler döneminde berîd (posta) teşkilatı
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Arslan, Halime Nur; Atçeken, İsmail Hakkı
İstihbarat, bilgi toplama, haberleşme faaliyetleri eski zamanlardan itibaren uygulanmış, devletlerin kendi otoritesini korumak ve güçlü tutmak amacıyla haberleşmeye ayrı bir öneme verilmiştir. Sözlükte posta hayvanı, postacı, elçi, ulak gibi anlamlara gelen berîd, iki posta menzili arasındaki mesafeyi ifade etmektedir. İslâm tarihinde posta ve haberleşme işleri berîd adı altında karşımıza çıkmaktadır. Hz. Peygamber (sav) döneminden itibaren Hulefâ-yi Râşidîn ve Emevîler'de de var olan berîd, 750-1258 yılları arasında hâkimiyet kuran Abbâsîler devrinde ise posta ve haberleşme sistemi “Dîvânü'l-berîd” adı verilen kurumsal hale getirilmiştir. Devletler ve milletler için önemli olan sistemin Abbâsîler döneminde berîd adı altına düzenlenmesi, haberleşmenin kültür ve medeniyet gelişiminde de önemli rol oynaması dönemin berîd teşkilatı konusu ve bünyesinde barındırdığı görev alanları yüksek lisans tezi olarak araştırılmıştır. Çalışmamızda Abbâsîler dönemi berîd teşkilatı, görevlileri ve teşkilatta kullanılan yöntemler detaylı olarak ele aldık, diğer merkez ve taşra çalışanları ile farklı divanlar arasında benzer yönlerini tanıtmaya çalıştık.
Öğe
Ukrayna Kozak Hetmanlığı'nın Kırım Hanlığı ve Osmanlı Devleti ile olan münasebetleri (XVII. ve XVIII. yüzyıllar)
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Gündüz, Hande; Özcan, Kemal
Dmitro Vışnevetskıy tarafından 1552’de kurulan Ukrayna Kozak Hetmanlığı’nın idaresindeki Zaporog Kozakları, kendilerine has olan deniz araçlarıyla belirli tarihlerde Azak, Kerç, Kefe, Akkirman, Trabzon, Sinop ile İstanbul’a saldırıda bulunmuşlardır. Yağma ve talana dayanan bu saldırılar şüphesiz Kırım hanları ile Osmanlı sultanlarını bir hayli uğraştırmıştır. Lakin 1648’de, Ukrayna Kozak Hetmanlığı’nın yönetimine Bohdan Hmelnıtskıy’ın getirilmesiyle beraber bir müttefiklik süreci ortaya çıkmıştır. Öyle ki hem onun zamanında hem de Petro Doroşenko devrinde münasebetler tabiiyetle ve anlaşmalarla güçlendirilmiştir. Böylelikle Zaporog Kozaklarının hakları güvence altına alınarak Lehistan ile Çarlık Rusya’ya karşı Ukrayna Kozak Hetmanlığı’nın toprak bütünlüğü savunulmuştur. Fakat güçlü hetmanlardan sonra devletin bünyesinde meydana gelen çalkantılı dönem Ukrayna Kozak Hetmanlığı’nı zayıflatmıştır. En sonunda ise Çariçe II. Katerina’nın, 1764’te Ukrayna’yı işgale başlamasıyla münasebetler sonlanmıştır.
Öğe
Muhafazakâr siyasi partilerin karşılaştırmalı göç politikası analizi: CDU, Muhafazakâr Parti ve AK Parti örnekleri
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Özçelik, Mehmet; Kocaoğlu, Mehmet
Göç, sosyal bilimler alanındaki popülaritesini korumaya devam etmekte, göç çalışmaları da her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle 2011 yılındaki Suriye iç savaşı neticesinde Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeye mülteci akını başlamış ve göç konusu toplumsal ve küresel bir fenomen hâline gelmiştir. Göç; toplumsal, ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan sonuçları olan bir olgudur. Siyasi partiler bir kamu politikası aktörü olarak göç konusunda sorunları tespit etmekte, gündem belirlemekte, konunun kamuoyunda tartışılmasını sağlamakta, iktidara geldiklerinde ya da hükümette yer aldıklarında ise seçmenlerine yönelik politika vaatlerini hayata geçirmektedir. Bir karşılaştırmalı siyaset bilimi çalışması olan bu çalışma, “az vakalı çalışmalar” kategorisine girmektedir. Çalışmada karşılaştırma vakaları olarak İngiliz Muhafazakâr Partisi, Alman Hristiyan Demokrat Birliği ve Türkiye’den AK Parti seçilmiştir. Çalışmanın kuramsal perspektifini muhafazakâr ideoloji oluşturmaktadır. Tezde, muhafazakâr siyasi partilerin göçe dair izledikleri kabul ve güvenlik, vatandaşlık, istihdam ve entegrasyon politikalarındaki farklılıklar, benzerlikler, devamlılıklar ve kopuşlar analiz edilmektedir. Çalışmanın amacını muhafazakâr siyasi partilerin göç politikalarını anlamak, ülkelerin göç tecrübelerini yakından tanımak ve özellikle Türkiye’deki yerli literatüre katkı sağlamak oluşturmaktadır. Muhafazakâr ideoloji toplumsal düzen açısından kontrollü ve düzenli göçü öncelemekte, açık kapı politikasına tedbirli yaklaşmaktadır. İngiliz Muhafazakâr Partisi kontrollü göç politikalarını uzun yıllardır sürdürmekte, kısıtlayıcı politikalarla favori mültecilerini seçme eğilimi göstermektedir. Almanya’da Hristiyan Demokrat Birliği’nin uzun süredir yürüttüğü sınırlı ve kontrollü göç politikası, Merkel döneminde açık kapı politikası ile sona ererken, entegrasyon partinin öncelikleri arasında yer almaktadır. Uzun yıllar Türk soyu ve kültüründen gelenlerle, Avrupa’dan gelenlere kapılarını açan Türkiye, AK Parti döneminde açık kapı politikası izlemektedir.
Öğe
Abbâsî Devletinde siyaset-ulemâ ilişkisi: "İlk asır örneği"
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Kamit, Maşide; Varol, M. Bahaüddin
Bu araştırmada, Abbâsî Devleti’nin ilk asrında (132/750-232/847) siyasetulemâ ilişkisinin fiilî ve fikrî alanda nasıl tezahür ettiği ve bu ilişkinin Abbâsî yönetimi ve ulemâ açısından ortaya çıkan olumlu ve olumsuz sonuçları incelenmiştir. Tarihi süreçte İslâm toplumlarında siyaset ve ulemâ arasındaki ilişki, toplum düzeninin korunması, adaletin sağlanması ve dinî ilke ve değerlerin siyasî kararlara yansıtılmasında önemli bir fonksiyona sahiptir. Bu ilişki, toplumun dinî ve ahlaki normlarının korunmasının yanı sıra siyasî gücü elinde tutan yöneticilerin halk nazarındaki meşruiyetlerinin pekiştirilmesinde de kritik bir rol oynamıştır. Abbâsîler, İslâm tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen bir ihtilalle Emevîler’in yaklaşık bir asırlık hakimiyetine son vererek 132/750 yılında iktidara gelmiştir. Sosyal ve siyasî yapıda önemli değişikliklerin gerçekleştiği bu dönemde başta tedvin, tasnif ve çeviri faaliyetleri olmak üzere İslam düşünce ve medeniyetini şekillendiren gelişmeler yaşanmıştır. Bu nedenle Abbâsî Devleti’nin ilk asrı siyaset ve ulemâ arasındaki ilişkilerin seyri yönüyle ayrı bir önem taşımaktadır. Abbasî yönetiminin siyasî ideolojisi karşısında ulemânın iş birliği ve muhalefet yönünde sergilediği yaklaşımlar, idari, hukuki, dinî ve ilmî alanlardaki görevlendirmeler ve ulemâya karşı baskı uygulamaları kapsamında ele alınmıştır.
Öğe
Akademisyen dindarlığı: Konya örneği
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Demirbağ, Cumali; Korkmaz, Arif
Bu çalışmada, akademisyenlerin din ve dindarlık konularındaki kanaatlerinin neler olduğunu ve aynı zamanda sahip oldukları dindarlığın tespiti amaçlanmıştır. Akademisyen dindarlığının objektif olarak tespit edilmesinin hem sosyolojik hem de teolojik önemine binaen; Konya İlindeki devlet Üniversitelerinde görev yapan Selçuk Üniversitesi’nden 360 akademisyen, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden 229 akademisyen ve Konya Teknik Üniversitesi’nden 87 akademisyen olmak üzere toplam 676 kişi basit rassal örnekleme yöntemi ile seçilerek araştırma örneklemi oluşturulmuştur. Örneklemde 228 Araştırma Görevlisi, 89 Öğretim Görevlisi, 148 Dr. Öğr. Üyesi, 94 Doçent Öğretim üyesi ve 117 Profesör akademisyen yer almıştır. Araştırmada akademisyenlerin din ve dindarlık konusundaki algılarını ölçmek için hazırlanan ankette 66 adet soru yer almaktadır. Örneklemin, Glock (1998)’un beş ayrı kategoride topladığı ve toplamda 29 alt kategoriden oluşan dindarlığın boyutları ile ilgili anket sorularına verdiği cevaplar ile demografik değişkenlere ilişkin verdiği cevaplar arasındaki ilişki, verilerin özelliklerine ve yapısına uygun istatistiksel teknikler kullanılarak IBM SPSS 22 paket programı yardımı ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen bilgiler ikinci bölümde bulgular ve yorumlar bölümünde tablolar halinde verilerek her bir tablonun altında yorumları yapılmıştır. Akademisyenlerin dindarlığın boyutlarına ilişkin verdikleri cevaplar ile demografik özellikleri arasındaki ilişkiye ait öne çıkan bulgulara sonuç ve öneriler bölümünde yer verilmiştir.