Aile hekimlerinin tıbbi kılavuz kullanma durumları ve kanıta dayalı tıp konusundaki tutumları: Kesitsel bir çalışma

Küçük Resim Yok

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Aile hekimliği, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin iç içe geçtiği; çoğu zaman belirgin şekilde ayrıştırılamayan sağlık problemlerinin ön planda olduğu, karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle, aile hekimlerinin güncel, güvenilir ve bütüncül bilgiye dayalı kararlar alması kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada aile hekimlerinin kanıta dayalı tıp konusundaki farkındalıklarının değerlendirilmesi, tıbbi kılavuzlara ihtiyaç durumu, yeni tedavi ve uygulamalara yönelik tutumlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki bu çalışmada Konya ilinde aile sağlığı merkezinde çalışan aile hekimlerine oluşturulan anket formu Google Forms ile online ve araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulandı. Anket formunda; sosyodemografik bilgiler ve Kanıta Dayalı Uygulamalar Tutum Ölçeği (KDUTÖ) yer almaktaydı. Veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences for Windows) 20.0 programı kullanılarak analiz edildi. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Araştırmaya 254 aile hekimi katılmış olup, katılımcıların yaş ortalaması 44,2±8,9 yıl, mesleki deneyim süresi ortalama 18,8±9,2 yıldı. Katılımcıların %61,4’ü erkek, %84,3’ü pratisyen aile hekimi ve %81,1’i kentsel bölgede çalışmaktaydı. Hekimlerin birimlerine kayıtlı nüfus ortalaması 3144 kişi, günlük bakılan hasta sayısı ise ortalama 60 kişi olarak saptandı. Katılımcıların %64,6’sı günlük pratiğinde tıbbi kılavuza başvurduğunu belirtirken, son üç ayda en sık başvuru nedeni güncel bilgi edinme (%62,6) olarak bildirildi. Kılavuzlara en çok ihtiyaç duyulan alan ‘dahiliye’ (%55,5) olup, hekimlerin kılavuzlarda en fazla önem verdiği özellik erişilebilir olmasıydı (%52,4). Kılavuz kullanmama gerekçeleri arasında hasta yoğunluğu (%20,9) ilk sırada yer aldı. Katılımcıların %50,8’i daha önce kanıta dayalı tıp (KDT) hakkında eğitim aldığını ifade etti. KDUTÖ toplam puanı 36,58±7,0 olup Cronbach’s alpha değeri 0,768 bulundu. Alt boyut puanları Gereksinim 5,04±2,83, İlgisini çekme 10,63±2,76, Yeniliğe açıklık 9,55±2,96 ve Ayrışma 11,3±2,7 şeklinde idi. Meslekte 10 yıldan az deneyimi olanların KDUTÖ Ayrışma alt boyut puanı, daha uzun süre çalışanlara göre yüksekti (p=0,016). Biriminde 3000’den az nüfusu olanların KDUTÖ ilgisini çekme ve yeniliğe açıklık puanları anlamlı olarak yüksekti (p=0,039; p=0,023). Sonuç: Bu çalışmada 45 yaş altında ve mesleki deneyimi 10 yıldan az olan hekimlerin KDT’ye yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların yaklaşık yarısı KDT eğitimi aldığını ifade etmiş, ancak bu eğitimin tutumlara etkisinin sınırlı olduğu görülmüştür. Aile hekimlerinin kanıta dayalı uygulamalara yönelik tutumlarının genel olarak orta-üst düzeyde olumlu olduğunu göstermiştir. Cinsiyet ve yerleşim yeri faktörlerinin tutumlar üzerinde anlamlı bir fark oluşturmadığı, pratisyen aile hekimlerinin ise tıbbi kılavuzlara daha fazla ihtiyaç duyduğu saptanmıştır. Kılavuz kullanımının önündeki temel engeller ise hasta yoğunluğu, zaman kısıtlılığı ve bilgi eksikliği olarak tanımlanmıştır. Aile hekimleri yeniliklere açık olmakla birlikte KDT ve kılavuz kullanımı ile ilgili daha fazla eğitime ihtiyaç duymakta olup aile hekimliği alanına özel güncel kılavuzlara da ihtiyaç olduğu görülmüştür.

Aim: Family medicine is characterized by an intertwined structure of biological, psychological, and social factors. Health problems that are often indistinguishable from one another take center stage, creating a complex, multidimensional framework. Because of these characteristics, it is crucial for family physicians to base their decisions on reliable, comprehensive, and up-to-date information. The purpose of this study is to evaluate family physicians' knowledge of evidencebased medicine, determine their need for medical guidelines, and examine their attitudes toward new treatments and practices. Materials and Methods: This descriptive, cross-sectional study involved administering a questionnaire to family physicians working at family health centers in Konya Province. The questionnaire was distributed online via Google Forms and through face-to-face interviews conducted by the researcher. It included sociodemographic questions and the Evidence-Based Practice Attitude Scale (EBPAS). The data were analyzed using the 20.0 program of the Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows. A p<0.05 value was considered statistically significant. Results: The study included 254 family physicians with an average age of 44.2 years (±8.9) and an average of 18.8 years (±9.2) of professional experience. Sixty-one percent of the participants were male, 84.3% were general practitioners, and 81.1% worked in urban areas. On average, the physicians' units had 3,144 registered patients, and the physicians saw an average of 60 patients daily. Although 64.6% of the participants said they referred to medical guidelines in their daily practice, the most frequent reason for referral in the last three months was to obtain up-to-date information (62.6%). Internal medicine was the field where guidelines were most needed (55.5%), and physicians considered accessibility (52.4%) to be the most important feature of guidelines. The most common reason for not using guidelines was patient workload (20.9%). Fifty-point-eight percent of participants stated that they had previously received training in evidence-based medicine (EBM). EBPAS was 36.58 ± 7.0, and the Cronbach's alpha value was 0.768. The subscales were Need (5.04 ± 2.83), Interest (10.63 ± 2.76), Openness to Change (9.55 ± 2.96), and Differentiation (11.3 ± 2.7). Those with less than 10 years of experience had a higher EBPAS differentiation score than those with more experience (p=0.016). Those with a population of less than 3000 in their unit had significantly higher EBPAS attraction and openness to innovation scores (p=0.039; p=0.023). Conclusion: This study found that physicians under the age of 45 with fewer than 10 years of professional experience had more positive attitudes toward EBM. While approximately half of the participants reported receiving EBM training, this training was found to have a limited effect on attitudes. Family physicians' attitudes toward evidence-based practices were generally moderately to highly positive. Gender and location were found to have no significant effect on attitudes. However, general practitioners were found to have a greater need for medical guidelines. The main barriers to guideline use were identified as patient workload, time constraints, and lack of information. Family physicians are open to innovation; however, more training on evidence-based medicine and guideline use is needed, as well as up-to-date guidelines specific to family medicine

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tıbbi kılavuz kullanım durumu, kanıta dayalı tıp, aile hekimliği, Clinical guideline usage, evidence-based medicine, family medicine

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Denizler, E. B. (2025). Aile hekimlerinin tıbbi kılavuz kullanma durumları ve kanıta dayalı tıp konusundaki tutumları: Kesitsel bir çalışma. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Konya