Yazar "Öztürk, Ali Osman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Eigene und fremde Emotionsschilderungen von Else Günther in ihrem Kinderroman Sonjas lustige Türkenreise(2016) Öztürk, Ali OsmanElse Günther çocuk kitabı yazarı olarak İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'da büyük bir başarı kazandı. Kültürlerarası karakteristiğe sahip çocuk kitaplarmda savaş sonrası Alrnanya'smda Alman çocuklarına bir yandan Afrika ve Asya (Türkiye) gibi yabancı kıtaları diğer yandan Avrupa ülkelerini (İsveç gibi) tanıtmaya ve bu sayede, benim görüşüme göre, savaş sonrası çocuklarınm kültürlerarasılık yetilerini geliştirmeye çalışıyor. Makalemin konusunu çocuk romanı Sonjas lustige Türkenreise oluşturuyor. Romanda başkahraman Sonja (biraz) Türkçe bilen dayısına Türkiye seyahatinde eşlik ediyor, bir İslam ülkesinde yabancı kültüre ilişkin ilk deneyimlerini yapıyor. Yazar burada figürlerinin korku, mutluluk ve sıla hasreti gıbi duygularını onlarından yalnızca kendi çocuk bakışmdan değil, yetişkin perspektifinden de anlatıyor. Bu iki perspektifi fark eden okur bu iki bakış açısı arasında gidip gelme ve nihayetinde bir sentez yapma olanağını buluyor. Makalede şu sorulara yanıt arıyorum: 1) Yazar kendini algılamada hangi duygusal ifadeleri kullanıyor? 2) Yazar başkalarını algılamada hangi ifadeleri kullanıyor? 3) İki algılama biçimi arasında hangi farklılıklar saptanabiliyor? Önyargılara dayalı duyguların çoğu olumsuz türden ve olumsuz duygu ifadelerine ve patlamalarma, ayrıca bedensel durumlara (kızarma) yol açıyor. Fakat olumsuz duyguların olayın devamında yabancı ülkeyi tanıdıktan sonra olumluya döndüğü ve insanların birbiriyle temas kurmaları halinde mevcut önyargılarm sorgulandığı söylenebilir. İnceleme metni olarak seçilen çocuk romanmm önemi özellikle de ne oryantalist hmçlarm ne de 1960'larm başmdaki işçi göçü nedeniyle Ahnanlarda yabancıya karşı oluşan önyargılarm yükü altında bulunan bir dönemde yaymlanmış olmasından kaynaklanıyor. Çocukların duyguları en safça ve en doğal duyulardır ve bunların pedagojik amaçlarla kullanıhnası büyük bir katkı sağlayabilir.Öğe Oğuz Tansel masallarının derin kökleri üzerine bir örnek Mavi Gelin Masalı(2017) Öztürk, Ali OsmanDaha çok bir halk efsanesi olarak bilinen Şahmaran hikayesinin kaynakları, yazılı kültürde öncelikle Binbir Gece Masalları'na kadar uzanır. Binbir Gece Masalları M.S. 250 yılı civarı Hint, 500 yılı civarı İran ve 8. yüzyıldan itibaren Arap kaynaklarında görülür. Osmanlı Devleti'nde Dilimize ilk çevirisi (sadece bir bölümü) Câmasbname adıyla 15. yüzyıl şairlerinden Abdî tarafından; son önemli çeviri 1992-1993 yıllarında Âlim Şerif Onaran tarafından Fransızcadan yapılmıştır. Bu makale'de Oğuz Tansel'in 1943-45 tarihlerinde derlediği "Mavi Gelin" masalının motifleri bakımından Binbir Gece Masalları'ndan bugüne geçirdiği değişiklikler ortaya konulmuştur. Tansel fantastik öğelerin yerine, masala gerçekçi olanları yerleştirir. Çıkardığı diğer önemli hususlardan biri de erotik öğelerdir: Kahramana vaad edilen bin altın ödülün yanında bakire yoktur ya da havuzda yüzen kızlarla cilveleşme yoktur. Çocuk aklıyla tuzağa düşmenin nedeni, bir işin sonunu düşünememe durumudur. Sarayın yerini konak almıştır; Hz. Süleyman'ın bina ettiği Kuşlar Tekkesi'nin bekçisi normal bir konak sahibi oluverir, kuşları değil, kardeşini ziyaret için konaktan ayrılır. Yasak bahçede yakuttan taht yerine bol çiçekli bir bahçe ve havuz vardır. Ak güvercinler soyunmaz, çırpınıp kılık değiştirirler vs. En önemli değişiklik olarak, Binbir Gece Masalları'nda ya da Şahmaran'da kızın ölümünden dolayı ortaya çıkan mutsuz son kaldırılmış, bunun yerine Türk masallarında sık görülen mutlu son ikame edilmiştir. Masal kahramanının merakı uğursuzlukla, eşinin ölümüyle cezalandırılmaz. Oğlanın başına gelenler her ne kadar cahaletinden de olsa, sözü ve gözü pekliği, korkusuzluğu övülür. Sonuç olarak, eski olağanüstü masal ve efsane motifleri Mavi Gelin masalında çağımıza uygun olarak daha gerçekçi bir nitelik kazanmıştır.Öğe Werteorientierung bei Herta Müller am Beispiel des Filmes Reise der Hoffnung von Xavier Koller(2019) Albayrak, Kadir; Öztürk, Ali OsmanIn dem Film Reise der Hoffnung von 1990 des Schweizer Regisseurs Xavier Koller gehtes um den Kampf der Auswanderung einer türkischen Familie aus Maraş, um einbesseres Leben in der paradiesischen‘ Schweiz zu erreichen. Für Haydar und seineFamilie stellt die Schweiz ein Land dar, in dem sie ihr Glück finden können. Umdieses Leben zu ermöglichen, begeben sich Haydar, seine Frau Meryem und einesihrer Kinder, Mehmet Ali, auf eine gefährliche Reise von Maraş bis in die Schweiz. Dietopographischen Barrieren, die Absperrungen auf der Reise eskalieren zuletzt ander Grenze der von den Alpen umgebenen Schweiz. Auch wenn die Auswandererdoch noch in der Schweiz ankommen, scheitert diese Reise der Hoffnung auf einglücklicheres und besseres Leben mit dem Verlust des Kindes, das wegen der Kältein den Bergen stirbt. Somit wird für sie die paradiesische Schweiz zum Land derKälte und des Todes.In unserem Beitrag werden die Veränderungen der internationalen ImageVorstellungenüber die Schweiz und deren Rolle als ein isoliertes Land aus einerbestimmten ‚räumlichen‘ Perspektive analysiert. Dabei wird auch versucht, die Fragezu beantworten, inwiefern sich die Werteorienterung der Personen in diesem Filmändert und welche Rolle die durch den Tod des Kindes verstärkte Tragik für dieseWerteorientierung spielt, so wie es auch von Herta Müller in ihrem Aufsatz Der Fischin der Turnhalle kritisiert wird. Herta Müller, die den Nobelpreis für Literatur erhaltenhatte, kritisiert in ihrem Aufsatz, dass Koller, der sich mit der Flüchtlingsproblematikbeschäftigt, den Tod des Kindes als Instrument benutzt.Öğe Zum pädagogischen Wert der Kinderliteratur am Beispiel von Else Günthers Roman Sonjas lustige Türkenreise(2018) Öztürk, Ali OsmanElse Günther ist eine Kinderbuchautorin, die sich nach dem Zweiten Weltkrieg schriftstellerisch zu betätigen begann undgegen Ende der siebziger Jahre fast völlig verschwunden ist. In ihren Kinderbüchern von vor-interkultureller Charakteristikversucht sie in Nachkriegs-Deutschland, den deutschen Kindern fremde Kontinente wie Afrika und Asien (die Türkei)einerseits und europäische Länder (wie Schweden) näher zu bringen und dadurch meines Erachtens die interkulturelle Kompetenz der Nachkriegskinder zu fördern. Ausgehend von dem Inhalt ihres Kinderromans Sonjas lustige Türkenreisekann man sehen, dass die Autorin, obwohl sie Anfang der 50er Jahre schreibt, nicht von den Verwüstungen oder Folgendes vorangehenden Nationalsozialismus redet, sondern ein musterhaftes Familienleben in einer Wohlstandsgesellschaftin den Vordergrund rückt. Else Günthers Mädchenroman Sonjas lustige Türkenreise finde ich schon mit dem Titel auffällig;es heißt nicht Türkei-, sondern Türkenreise. Hiermit scheint wahrscheinlich eine mentale Reise in die Welt der Türken (alsein asiatisches Volk) gemeint zu sein. Der Roman handelt von “mittleren Helden” aus einem gut bürgerlichen Milieu, wowir ebenfalls beobachten, dass “Fantasie und Psychologie, die den Kinderfiguren aus der Verpflichtung aufWohlanständigkeit und strikte Anpassung an die von Erwachsenen gesetzten Verhaltensnormen heraushelfen, (…) zuwichtigen Elementen [werden]” (Steinlein, 2008, S. 327), was uns meines Erachtens ermöglicht, Else GünthersMädchenroman mit seiner freimütigen und z.T. rebellischen Protagonistin zu dem Bereich der ‚Schwellentexte, d.h.Vorläufertexte‘ einer “Literatur der Kindheitsautonomie” (Ewers) zugehörig zu betrachten. Nicht nur der Umgang derEltern mit den Kindern, sondern auch die Art und Weise der literarischen Darstellung fremder Welten der Autorin ElseGünther erscheint uns aus pädagogischer Perspektive von grosser Bedeutung, besonders im Hinblick auf interkulturelleErziehung der Nachwuchsgenerationen.