Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Arslan, Şevket" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anjiotensin Konverting Enzim İnhibitörü ve Anjiotensin Reseptör Blokeri İlaç Tedavilerinde "Karın Ağrısı"
    (2016) Arslan, Şevket; Uçar, Ramazan; Uçar, Esma; Savut, Bülent; Sayın, Serhat; Türkmen, Kültigin
    Amaç: Anjiotensin konverting enzim inhibitörleri (ACEİ) ve anjiotensin reseptör blokerleri (ARB) hipertansiyon tedavisinde ilk sırada reçete edilen ilaçlar arasındadır. Bu grup ilaçların farkındalık düzeyi düşük bir yan etkisi de; intestinal ödeme bağlı olarak ortaya çıkan karın ağrısı ataklarıdır. Bu advers etki ile ilgili yayınlar olgu sunumu ve literatür taramaları şeklindedir. Gereç ve Yöntem: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi etik kurulundan onay alınarak, aynı hastanenin iç hastalıkları polikliniklerine herhangi bir şikayetle müracaat etmiş 8736 hastadan hipertansiyon endikasyonu ile ACEİ ve ARB kullanmakta olduğu tespit edilen 1010 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların bu ilaçları kullanmaya başladıktan sonra oluşan dil-dudakta şişlik, öksürük ve karın ağrısı semptomları sorgulandı. Karın ağrısı şikayeti olup herhangi bir patoloji saptanamayan hastalar, çalışmanın hedefini oluşturacak grup olarak belirlendi. Bulgular: Hastaların 650 (%64.3)'si kadın ve 360 (%35.6)'i erkek idi. Yaş ortalamaları 528.02 idi. 553 (%55.3) 'ü ARB ve 447 (%44.7)'si ACEİ kullanmaktaydı. Hastaların ilacı kullanma süreleri ortalama ACEİ için 607.4 ay ARB için 568ay idi. Karın ağrısı tarifleyen 12 hastanın 7'si ACEİ, 5'i ARB kullanmaktaydı. Sonuç: ACEİ ve/veya ARB kullanımında intestinal anjioödeme bağlı olarak gelişen karın ağrısı görülebilmektedir. Bu ilaçlarla gelişebilecek gastrointestinal manifestasyonların farkındalığı arttıkça bu klinik semptom hekimler tarafından daha iyi tanınacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Astım ve anafilakside tetikleyici antijen tespitinin önemi: Soya allerjisi olan bir olgu
    (2013) Arslan, Şevket; Çalışkaner, Zafer
    Allerjik hastalıklar ve astım pratiğinde sorumlu allerjenlerin tespit edilmesi ve mümkünse uzaklaştırılması önemli yer tutmaktadır. Bu durum özellikle hayatı tehdit eden sonuçları olabilen anafilakside önem arz etmektedir. Olguların incelenmesi sırasında, allerjenlerin yayılma şekilleri, allerjenlere maruziyet yolları ve neden olduğu klinik tablolar ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Bu yazıda, kontrol altına alınamayan periyodikleşmiş astım atakları ve son bir yıl içinde üç kez tekrarlamış olan anafilaksi atağı olan 60 yaşında kadın olgu sunuldu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Common variable immunodeficiency in adults requires reserved protocols for long-term follow-up
    (2016) Çalışkaner, Ahmet Zafer; Reisli, İsmail; Arslan, Şevket; Uçar, Ramazan; Ataseven, Hüseyin; Selçuk, Nedim Yılmaz
    Background/aim: The aim of this study is to establish follow-up protocols for adult patients with common variable immunodeficiency (CVID) in a recently founded adult immunology clinic in the Central Anatolia Region of Turkey, where a clinical immunology center for adults was not available previously. Materials and methods: A total of 25 patients with CVID aged 18 years and older were included in this study. The file format consisted of 13 pages and was developed for the purpose of the study. Separate sections were designated for identity information, medical history, disease course, previous and current laboratory and imaging studies, follow-up plans, detection and management of complications/ comorbidities, and treatment results. Results: The mean age of the patients was 36.6 ± 13.4 years. The delay in diagnosis was 107 ± 95.6 months. In 92% of patients, initial symptoms resulting in admission to healthcare facilities were infections. Seventeen of 25 patients (68%) had bronchiectasis at the beginning of follow-up. Conclusion: Early identification of complications and comorbidities in patients with CVID will significantly improve quality of life and survival. Close observation and standardized protocols for follow-up are essential components of management.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hereditary angioedema may not be the only cause of abdominal pain in patients with hereditary angioedema!
    (2016) Kartal, Özgür; Arslan, Şevket; Güleç, Mustafa; Çalışkaner, Ahmet Zafer; Baysan, Abdullah; Ersöz, Nail; Muşabak, Uğur; Şener, Osman
    Herediter anjioödemin temel klinik presentasyonlarından birisi karın ağrısıdır. Danazol herediter anjioödem hastalarında uzun yıllar yaygın olarak kullanılmış olan bir ilaçtır. Burada nihai tanıları kolon karsinomu olan danazol tedavisi altında karın ağrısı olan iki herediter anjioödem hastası sunulmuştur. Bu makalede 2 konu vurgulanmıştır. Birincisi; herediter anjioödem hastalarında ''karın ağrısı'' ayırıcı tanısının, herediter anjioödem tanısı mevcut olsa bile yapılması gereken bir semptom olma özelliğini koruduğunu vurgulamak; ikincisi ise uzun süreli uygulanan danazol tedavisinin maligniteler gibi olası bir advers etkisini ortaya koymaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İki herediter anjioödem olgusunda başarılı gebelik ve doğum: Olgu sunumu
    (2016) Arslan, Şevket; Uçar, Ramazan; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Herediter anjioödem C1 inhibitor eksikliği veya disfonksiyonuna bağlı cilt ve mukoza ödemi ile karakterizedir. Herediter anjioödem hastalığının küratif tedavisi yoktur. Hamilelik boyunca hastalığın atak sıklığı artar. Tedavi anlamında temel yaklaşımlar atakları önleyici profilaktik uygulamalar ve akut atak tedavilerinden ibarettir. Bu yazıda; hamilelikte C1 inhibitör konsantresini, profilaksi ve atak tedavisi şeklinde kullanarak başarılı bir doğum yapan herediter anjioödem tanılı iki hasta sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kronik lenfositik lösemi tanısını maskeleyen primer immün yetmezlik: Bir selektif immünglobulin A eksikliği olgusu
    (2015) Arslan, Şevket; Uçar, Ramazan; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Primer immün yetmezliklerin erişkin hastalarda da görülebileceği konusunda farkındalık düzeyi giderek artmaktadır. Ancak erişkinde primer immün yetmezlik tanısını kesinleştirmeden önce ayırıcı tanıların dikkatlice yapılması gereklidir. Bu yazıda tekrarlayan akciğer infeksiyonları ve selektif IgA eksikliği nedeniyle primer immün yetmezlik ön tanısı almış, ancak son tanısı kronik lenfositik lösemi olarak belirlenen bir hasta sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Metamizole Karşı IgE Aracılı Reaksiyon: Ağır Anafilaksili Bir Hastanın Değerlendirilmesi
    (2016) Arslan, Şevket; Uçar, Ramazan; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Metamizol, temel olarak analjezik ve antipiretik etkili, ayrıca kısmen antiinflamatuvar ve spazmolitik etkileri de olan bir ilaçtır. Metamizole bağlı birçok istenmeyen etki tanımlanmıştı. Erken ya da geç başlangıçlı sistemik reaksiyonlara ve kemik iliği baskılanması ile ilişkili reaksiyonlara neden olabilir. Bu makalede, parenteral metamizol (Novalgin ampul; Sanofi aventis, İstanbul, Türkiye) uygulanmasını takiben sistemik reaksiyon gelişen bir hastada reaksiyonun mekanizmasına yönelik araştırmalar sunularak tartışılmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Plazma Aterojenik İndeks, Sistemik Lupus Eritematozusunda Subklinik Aterosklerozun Bağımsız Bir Göstergedir
    (2017) Uslu, Ali Uğur; Küçük, Adem; İçli, Abdullah; Cüre, Erkan; Sakız, Davut; Arslan, Şevket; Aydoğan Baykara, Rabia
    Amaç: Sistemik lupus eritematozus (SLE), kronik inflamasyon ile karakterize bir hastalıktır. Plazma aterojenik indeks (PAI), kardiyovasküler hastalık ve kardiyak risk için değerli bir belirteçtir. Bu çalışmanın amacı PAI'in SLE hastalarında aterosklerozu ve kardiyak riski değerlendirmekteki rolü ve klinik kullanılabilirliliğini araştırmaktır.Gereç ve Yöntem: Amerikan Romatoloji Koleji (1997) tanı kriterlerine göre değerlendirilen 56 kadın SLE hastası dahil edildi. Ayrıca yaş ve vucüt kitle indeksi uyumlu 56 kadın sağlıklı kişi seçildi. PAI, trigliserit'in yüksek yoğunluklu kolesterole oranı logartimik ölçümüdür. Karotis intima medya kalınlığı (KIMK) inflamatuvar belirteç olarak yaygın olarak kullanıldığından, bu işareti bu çalışmada kullandık. Hasta ve kontrol gruplarının lipid ve diğer biyokimyasal parametreleri incelendi.Bulgular: Hasta grubunda PAI 0,040,23, KIMK 0,780,18 mm, kontrol grubunda PAI -0,090,20, KIMK 0,500,15 mm olduğu tespit edildi. Hasta grubunda PAI ve KIMK'ın kontrol grubuna kıyasla yüksek olduğu görüldü (sırasıyla p0,002, p0,001). SLE hastaları içerisine KIMK ile PAI arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü (r0,273, p0,003). Multipl logistik regresyon analize göre PAI, KIMK için bağımsız risk faktörü olarak değerlendirildi (Olasılık oranı: 2,6, Güven aralığı %95 1,506-4,374, p0,029).Sonuç: Bu çalışma bize PAI'nın SLE hastalarında subklinik aterosklerozun değerlendirilmesinde kullanılabilecek bağımsız bir belirteç olabileceğini düşündürdü
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Probable “Escitalopram induced” angioedema in a patient with hereditary angioedema
    (2019) Aytekin, Gökhan; Çölkesen, Fatih; YıIdız, Eray; Arslan, Şevket; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Hereditary angioedema is an autosomal dominant disorder. Considerable rate of mortality determines the importanceof disease. In this paper, a patient with HAE who developed severe facial angioedema after the first dose of an antidepressant prescribed by a psychiatrist because of diagnosis of depression, was presented and discussed. In the presentedcase, severe facial angioedema was not found to be clearly associated with a particular cause. There were possibilities such assporadic/idiopathic attack or depression related attack. However, occurrence of an acute attack soon after a newly started drug hadto draw attention to Escitalopram. So, in patients with HAE under an antidepressant treatment, antidepressant related angioedemamust be kept in mind when the HAE control deteriorated.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tekrarlayan Anafilaksi: Olağandışı Bir Neden Olarak Rüptür Gelişmemiş Splenik Hidatid Kist
    (2016) Kıraç, Cem Onur; Uçar, Ramazan; Arslan, Şevket; Taşcı, Halil İbrahim; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Anafilaksi ölümle sonuçlanabilecek ani başlangıçlı bir sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonudur. İlaçlar, idiyopatik tetikler, Hymenoptera zehri ve gıdalar anafilaksinin en sık görülen nedenleridir. Açık bir etiyolojisi olmadan tekrarlayan bir anafilaksi öyküsü ve artmış IgE düzeyleri olan hastalarda hidatid kist rüptürü özellikle hastalığın endemik olduğu bölgelerde akla gelmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yüksek Serum İmmünglobulin E Düzeyi Her Zaman Allerjiye Bağlı Değildir: Etiyolojik Değerlendirmede İpuçları
    (2017) Arslan, Şevket; Çalışkaner, Ahmet Zafer
    Tıp biliminin her geçen gün ilerleme kaydediyor olması, hekimlikte spesifik konularda ihtisas yapma gerekliliğini doğurmuştur. Günümüzde özellikle dahili branşlarda ve onu takiben cerrahi branşlarda çok sayıda yeni bilim dalları kurulmuştur.Ancak bazı konular vardır ki, hekimler hangi uzmanlık alanına yönlenmiş olurlarsa olsunlar pek bir değişikliğe uğramadan kalır. Bunlara en iyi örnek; eozinofil sayısı yüksek ya da IgE düzeyi yüksek hastalarda, birinci sıradaki ön tanının "ALLERJİ" olmasıdır. Bu yazıda, yüksek IgE düzeyi ile gelen hastalarda ayırıcı tanı konusu ele alınmakta, IgE yüksekliğinin nedenleri, ne zaman araştırılmalı, IgE yüksekliğinin araştırılmasını şekillendirecek klinik bulgular ve değerlendirmeleri konularına değinilmektedir.

| Necmettin Erbakan Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Yaka Mahallesi, Yeni Meram Caddesi, Kasım Halife Sokak, No: 11/1 42090 - Meram, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez ayarları
  • Gizlilik politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri bildirim Gönder