Yazar "Baysal, Bülent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 18-45 Yaş Grubu Kadınlarda, Trichomonas Vaginalis Ve Diğer Mikroorganizmaların Vajinal Akıntı Örneklerinden Mikroskobik Olarak İncelenmesi(2012) Keşli, Recep; Pektaş, Bayram; Özdemir, Mehmet; Günenç, Oğuzhan; Coşkun, Erkan; Baykan, Mahmut; Baysal, BülentAmaç: Trichomonas vaginalis vajinal mukozada nekrotik ülserler ve yüzeysel defektlerle beraber köpüklü, yeşilimsi kötü kokulu akıntı ile karekterize olan trichomoniasise neden olan bir protozoondur. Trichomoniasis insandan insana seksüel temasla taşınır ve hemen hemen dünyanın her tarafında görülür. Bu çalışmanın amacı 18-45 yaş grubu vajinal akıntı şikayeti olan ve 1 Eylül-15 Aralık 2003 tarihleri arasında Konya Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği'ne başvuran 70 kadında Trichomonas vaginalis sıklığının belirlenmesidir. Yöntemler: Örnekler bir spekulum ve steril pamuklu eküvyonlu çubuklar yardımı ile vajen posterior forniksinden alındı. Bütün örnekler ışık mikroskobu altında nativ preparat, Gram ve Giemsa boyama metodları ile incelendi. Bulgular: Yetmiş örneğin 6'sı (%9) Trichomonas vaginalis, 9'u (%13) Gardnerella vaginalis biri Mobilincus spp. ve 11'i (%16) Candida spp. pozitif bulundu. Sonuç: Ttrichomoniasis kesin tanısı kültür metodu ile yapılmasına rağmen direkt mikroskobi ile vajinal smear incelemesinin enfeksiyonun tanısında önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Direkt mikroskobik inceleme trichomoniasis tedavisine başlamaya karar vermekte yardımcı olacaktır.Öğe Hepatit C Enfeksiyonunun Tanısında Hepatit C Virüsü Kor Antijen Testinin Etkinliği(2016) Demircili, Mehmet Emin; Özdemir, Mehmet; Feyzioğlu, Bahadır; Baysal, BülentAmaç: Hepatit C virüsü (HCV) kor antijen testinin tanı değerinin antiHCV testi pozitif veya negatif olan hastalarda HCV ribonükleik asit (RNA) ile kıyaslanarak araştırılmasıdır.Gereç ve Yöntemler: Necmettin Erbakan Üniversitesi Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi'ne Aralık 2010- Şubat 2012 tarihleri arasında başvuran ve çeşitli nedenlerle HCV RNA testi çalışılan 189 hastadan elde edilen serum örnekleri bu çalışmaya dahil edildi. İki mL serum örneği uygun koşullar altında saklandı ve anti HCV, HCV kor antijen ve strip immünblot testi [Ticari INNO LIA(TM) HCV Score testi (Innogenetics NV in Ghent, Belçika)] testleri çalışıldı. HCV RNA pozitif olan örneklere genotipleme yapıldıBulgular: Çalışmamızda HCV kor antijen testinin sensitivite, spesifite; negatif prediktif değer ve pozitif prediktif değerleri sırayla %96,2, %100, %97,3 ve %100 olarak tespit edildi. Genotipleme yapılan 65 örneğin 59'u genotip 1b, 2'si genotip 1a/1b, 1'i genotip 3a, 1'i genotip 4, 1'i genotip 2a/2c ve 1'i genotip 1a olarak tespit edildi.Sonuç: HCV kor antijen testi sensitivitesi ve spesifitesi yüksek, kolay uygulanabilir, güvenilir bir testtir. Bu test HCV enfeksiyonunun tanısında anti-HCV test sonuçlarının konfirmasyon ve tamamlayıcı testi olarak kullanılabilir.Öğe Otoimmün hastalıklarda antinötrofil sitoplazmik antikorların araştırılması(2012) Özdemir, Mehmet; Feyzioğlu, Bahadır; Gündem, Nadire Seval; Baykan, Mahmut; Baysal, BülentAmaç: Antinötrofil sitoplazmik antikorlar, monositlerin lizozomları ve nötrofillerin sitoplazmik granüllerinde bulunan antijenlere karşı oluşan otoantikorlardır. Özellikle Wegener granulomatozis olmak üzere pek çok sistemik vaskülitte tanı değeri olan değerli bir prognostik belirteçtir. Çalışmada 2009 yılında otoimmün hastalık ön tanısı alan hastaların ANCA test sonuçlarının retrospektif olarak irdelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmada hastanemizde 2009 yılında otoimmün hastalık ön tanısıyla Mikrobiyoloji Laboratuvarına gönderilen 1040 hastanın serum örneklerinde antinötrofil sitoplazmik antikorlar indirekt immunfloresans yöntemi ile incelenmiş, hedef antijenleri ve nötrofillerde oluşturdukları paternlere göre sitoplazmik (cANCA) veya perinükleer (pANCA) varlığı kalitatif olarak belirlenmiştir. Bulgular: Toplam 1040 hastanın 44’ünde (% 4,2) antinötrofil sitoplazmik antikorlar pozitif olarak bulunmuştur. Bunlar içinde 34’ü (% 3,2) pANCA, 10’u (% 1,0) cANCA’dır. Bu 44 hastanın 10’u (% 22,7) kronik akciğer hastalığı, 5’i (% 11,3) bağ dokusu hastalığı, 5’i (% 11,3) artrit, 5’i (% 11,3) sistemik hastalıklar, 4’ü (% 9,09) romatoid artrit, 4’ü (% 9,09) vaskülit, 4’ü (% 9,09) iridosiklit, 2’si (% 4,5) sistemik lupus eritematosus (SLE), 2’si (% 4,5) mikroskopik polianjitis, 2’si (% 4,5) ülseratif kolit, 1’i (% 2,2) lokalize skleroderma tanısı almıştır. Sonuç: ANCA pozitifliğinin özellikle vaskülitler başta olmak üzere otoimmün hastalıklarda tanı açısından önemli bir yeri vardır. ANCA tayini klinik tanıya yardımcı olarak araştırılması gereken önemli bir otoantikordur. Elde ettiğimiz veriler, hastanemizde ANCA testlerinin maliyet etkin kullanım politikalarının gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.