Yazar "Ege, Emel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 17 / 17
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Annelerin doğum sonu güvenlik hisleri ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik çalışması(2016) Geçkil, Emine; Koçak, Vesile; Altuntuğ, Kamile; Ege, EmelAmaç: Bu çalışmada annelerin doğum sonu ilk haftada güven hislerini ölçmek için Annelerin Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Annelerin Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeğinin geçerlik ve güvenirliğinin test edildiği bu araştırma metodolojik türde bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemi doğum sonu ilk hafta içindeki 222 anneden oluşmuştur. Ölçek uyarlamasında geçerlik çalışması için dil (uzman görüş), kapsam (Kapsam Geçerlik İndeksi-KGİ) ve yapı geçerliği (Doğrulayıcı Faktör analizi); güvenirlik için iç tutarlılık (Cronbah’s alfa), madde analizleri ve zamana göre değişmezlik (test tekrar test) analizleri yapılmıştır. Bulgular ve Sonuç: Ölçeğin KGİ puanı 0.89 olup kapsam geçerliği yeterlidir. DFA sonucunda X 2=229.04 (serbestlik derecesi = 129), X 2 /df =1.78 ve RMSEA=0.059 bulunmuş olup model iyi/mükemmel uyuma işaret etmektedir. Ölçeğin madde ortalamaları 2.31±1.10 ile 3.41±.80 arasında, madde-faktör yükleri .29-.89 arasında değişmekte, alt-üst %27’lik farklar bütün maddeler için anlamlı olup (p<0.001), Ölçeğin toplam Cronbach’s alfa katsayısı .84 ve test tekrar test korelasyon .93 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar; Annelerin Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.Öğe Araştırma Babaların Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği'nin Geçerlilik Ve Güvenirliğinin İncelenmesi(2015) Koçak, Vesile; Altuntuğ, Kamile; Geçkil, Emine; Ege, EmelAmaç: Bu çalışma, Babaların Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği'nin geçerlilik ve güvenirliğini test etmek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Metodolojik türde yapılan çalışmanın örneklemini, açımlayıcı faktör analizi için 0-7 günlük bebeği olan 130 baba ve doğrulayıcı faktör analizi için 65 baba oluşturmaktadır. Veriler SPSS 20 programı ve LİSREL 9.1 programında değerlendirilmiştir. Ölçeğin çeviri süreci ardından geçerliliğine yönelik kapsam ve yapı geçerliliği yapılmıştır. Kapsam geçerliliği için uzman görüşleri sonrası kapsam geçerlilik indeksi hesaplanmıştır. Yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi, güvenirlik için madde analizleri ve iç tutarlık analizi yapılmıştır. Bulgular ve Sonuç: Ölçeğin kapsam geçerlilik indeksi .98 olarak bulunmuştur. Açımlayıcı faktör analizinde ölçek maddeleri, özdeğeri 1'i aşan 4 faktörde toplanmıştır. Bu dört faktör toplam varyansın %61.19'unu açıklamaktadır. Maddelerin faktör yükleri .63- .78 arasında değişmektedir. Doğrulayıcı faktör analizinde dört faktörlü yapı doğrulanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda uyum indeksleri; kikare67.85, (p0.201), serbestlik derecesi 59, RMSEA 0.048 olarak bulunmuştur. Elde edilen uyum indekslerinin iyi uyum gösterdiği belirlenmiştir. Ölçek madde toplam puan korelasyonları 0.63- 0.78 arasındadır. Ölçek toplam puanına göre Cronbach's alfa güvenirlik katsayısı .74 olarak bulunmuştur. Babaların Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği, babaların doğum sonu güvenlik hislerini ölçmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir araçtır.Öğe The development of the postpartum mobile support application and the effect of the application on mothers' anxiety and depression symptoms(W B Saunders Co-Elsevier Inc, 2021) Kocak, Vesile; Ege, Emel; Iyisoy, Mehmet SinanObjective: The study aimed to develop the postpartum mobile support application to support postpartum mothers and to examine the effects of the use of mobile app on mothers' anxiety level and depression symptoms. Research design/setting: It is a parallel group pretest-posttest randomized controlled study carried out between July 2017 and February 2020. The mothers (62 in the experiment and 62 in the control group) who gave birth in full-term at a university hospital in Konya province in Turkey and who had healthy newborns constituted the study group. Data were collected using the Information Form, the STAI State and Continuity Anxiety Scale, and the Edinburgh Postpartum Depression Scale. Mixed pattern variance analysis (mixed anova), t test in dependent groups, t test and chi square analysis in independent groups were used to analyze the data. Findings: Most of the mothers who used the application fed their baby only with breast milk and felt more sufficient about breastfeeding. The depression symptoms of mothers using the postpartum mobile support application was lower than that of the mothers in the control group; however, it was found that the application was not adequate alone to decrease anxiety levels and depression symptoms (p > 0.05). Conclusions: The postpartum mobile support application is an important and useful source in accessing reliable information; however, it was found to be insufficient to lower anxiety levels and prevent depression symptoms at the end of the six-week postpartum period.Öğe Doğum Ağrısı ve Masaj(2019) Altuntuğ, Kamile; Ege, Emel; Ak Sözer, GülşenDoğum eylemindeki ağrı, bugün bilinen ve tanımlanan en şiddetli ağrı kaynaklarından biridir. Doğum ağrısını hafifletmek ve gebenin ağrıyla baş etmesini kolaylaştırmak için kullanılan farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemler vardır. Masaj, bu yöntemlerden en eski ve yan etkisi en az olan nonfarmakolojik yöntemlerden biridir. Masaj kan, lenfatik dolaşım ve endorfin salınımını artırarak,ağrı, inflamasyon ve ödemi azaltmakta, depresyon ve anksiyeteye iyi gelmektedir. Bu derlemenin amacı; doğum ağrısı sırasında masajın gebeye fizyolojik ve psikolojik etkilerini araştıran literatür bulgularını incelemektir.Öğe Ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin genetik hastalık ve genetik danışmanlık bilgi durumları(2014) Turaçlar, Nesrin; Altuntuğ, Kamile; Ege, EmelAmaç: Çalışmanın amacı ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin genetik hastalık ve genetik danışmanlık bilgi durumlarını incelemektir. Yöntem: Bu çalışma kesitsel bir çalışma olup, çalışma yeri Türkiyedeki üniversitelerin hemşirelik ve ebelik bölümleri bulunan sağlık yüksekokullarıdır. Örnek seçiminde küme örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Farklı yüksekokullardan gelen 418 anketin tümü çalışmaya katılmıştır. Verilerin değerlendirilmesi SPSS 10.0 programında yapılmıştır. Sayı ve yüzde dağılımları ve ki-kare analiz testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 22,31,3, %48,3ü ebelik, %51,7sinin hemşirelik öğrencisi olduğu, %21,3ünün anne babalarının akraba olduğu saptanmıştır. Çalışmamızda öğrencilerin %56,5i genetik bilgilerinin yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Öğrenciler, genetik konusundaki bilgileri üniversite eğitimleri sırasında aldıklarını ifade etmişlerdir (%97,1). Bu öğrencilerin %64,4ü genetik bilgilerini Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları dersinden öğrendiğini ve bunun da yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç: Genetik hastalıklar, önlem programları ve son günlerde önemi ve sayısı giderek artan genetik testleri ile ilgili bilgilerin ebelik ve hemşirelik bölümü dersleri içerisine konması, okullarda bu konuda konferans ve seminerlerin verilmesi önerilebilir.Öğe The Evaluation of the Validity and Reliability of the Breast Cancer Awareness Scale (for Turkish Women)(Kare Publ, 2021) Altuntug, Kamile; Kocak, Vesile; Ege, EmelOBJECTIVE The aim of this study is to evaluate the validity and reliability of the Breast Cancer Awareness Scale (B-CAS) in Turkish. METHODS This study is a methodological study. The validity and reliability of the B-CAS were evaluated. RESULTS The Kaiser-Meyer-Olkin value was found to be 0.76, while the Bartlett's test results were found to be X-2=6411.088, and both test results were found to be at p=0.00 significance level. As a result of the analyses, a five-factor structure that explains 57.85% of the variance and has factor loadings ranging from 0.63 to 0.82 was obtained. It was found that the sub-dimensions of the scale have a good internal consistency. The Cronbach Alpha internal consistency coefficients of the sub-dimensions of the scale were found as 0.87 for Knowledge of Risk Factors, 0.88 for Knowledge of Signs and Symptoms, 0.81 for Attitude to Breast Cancer Prevention, 0.78 for Barriers of Breast Screening, and 0.61 for Health Behavior related to Breast Cancer Awareness. CONCLUSION The analyses revealed that the B-CAS is a valid and reliable tool. The Turkish version of the 29 item B-CAS can be used as a valid and reliable measurement tool.Öğe An Investigation of Sexual/Reproductive Health Issues in Women with a Physical Disability(Springer, 2014) Altuntug, Kamile; Ege, Emel; Akin, Belgin; Kal, H. Esra; Salli, AliWomen with a physical disability continue to live with many physical, psychological, and social challenges. Long-term disability in women leads to negative consequences on their sexual functions. The study was designed to investigate sexual challenges in women with a physical disability. Employing a qualitative design, the study was conducted with ten married women with a physical disability, who fit into the inclusion criteria and had applied to the Physical Treatment and Rehabilitation Department of the Meram Medical Faculty, Necmettin Erbakan University, in Konya, Turkey. The data related to women's sexual experiences, were analyzed using descriptive and content analysis. All participants were homemakers from middle-income families, with at least one child, and were socially supported by their families since their disorder. In addition to physical disability in all cases, seven participants were diagnosed with concomitant hypertension with diabetes mellitus, and three with concomitant chronic obstructive pulmonary disease with diabetes mellitus. All were found to experience sexual problems. Sexual dysfunction is seen as a frequently encountered health challenge in women with a physical disability and should definitely be evaluated in each patient. In light of our findings, it may be suggested that healthcare professionals should be made aware of the sexual lives of women with a physical disability and should be trained for counseling.Öğe Premenstrüel sendrom sorunu olan üniversite öğrencilerinde, semptomların kontrolü ve yaşam kalitesinin artırılmasında eğitimin etkinliği(2013) Ege, Emel; Ariöz Düzgün, AytenAmaç: Bu çalışma, premenstrüel sendrom ile baş etmek için verilen eğitimin semptomlar ve yaşam kalitesi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve yöntem: Araştırmada deney grubuna Konya Sağlık Yüksekokulu'ndan 50 ve kontrol grubuna Akşehir Sağlık Yüksekokulu'ndan 50 olmak üzere 100 öğrenci alındı. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan 23 soruluk anket formu, Premenstrüel Sendrom Ölçeği (PMSÖ) ve "WHOQOL-BRIEF (Kısa Form) ile toplandı. Bulgular: Deney grubunun ön test ve son test puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Deney grubundaki öğrencilerin eğitim öncesi ve eğitim sonrası yaşam kalitesi alt boyutları incelediğinde; psikolojik sağlık ile sosyal ilişkiler alt boyutlarında eğitim öncesi ve eğitim sonrası puanlarında anlamlı fark saptandı. Sonuç: Sonuç olarak adölesan dönemde PMS'nin yaygın bir sağlık problemi olduğu ve öğrencilerin yaşam kalitesini etkilediği görüldü. Premenstrüel sendrom semptomlarıyla baş etmede verilen eğitimin önemli bir yaklaşım olduğu saptandı.Öğe Prenatal tarama testi uygulanan gebelerin kaygı düzeyi ve ilişkili faktörler(2016) Koçak, Vesile; Ege, EmelAmaç: Tarama testlerinin gebelerde fiziksel, psikolojik ve sosyal birçok etkisi bulunmaktadır. Bu etkilerden biri de kaygıdır. Bu araştırma prenatal tarama test uygulanan gebelerin kaygı düzeyleri ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı türde yapılmıştır. Araştırmanın örneğini prenatal tarama testi uygulanacak olan 139 gebe oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından hazırlanan 29 sorudan oluşan anket formu ve 'Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği' kullanılmıştır. Veriler bir Tıp Fakültesi Hastanesi Doğum ve Kadın hastalıkları polikliniğine prenatal tarama testi için başvuran gebelerle, poliklinikte, yüz yüze görüşme yöntemiyle 01.09.2013-01.11.2013 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Independent Samples Test, One-way Anova testleri kullanılmıştır. Bulgular ve Sonuç: Gebelerin %35,2'sinin hafif/orta düzeyde durumluk kaygısı olduğu, %69,8'inin de hafif/orta düzeyde sürekli kaygısı olduğu bulunmuştur. Durumluk kaygı puan ortalaması 37,379,13, sürekli kaygı puan ortalamasının ise 44,437,57 olduğu saptanmıştır. Gebelerin sosyo-demografik, obstetrik, tarama test özellikleri ile kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Gebelikte enfeksiyon hastalığına maruz kalma durumu ile durumluk ve sürekli kaygı puanları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p0,05). Ayrıca daha önce prenatal test yaptıran gebelerde durumluk kaygı puanı yüksek ve aradaki fark anlamlı bulunmuştur (p0,05). Yaşayan çocuğu olmayanlarda sürekli kaygı puanının yüksek ve aradaki farkın anlamlı olduğu görülmektedir (p0,05). Sonuç olarak prenatal tarama testleri gebelerde yüksek düzeyde kaygıya neden olmamakla birlikte, testler konusunda gebelerin yeterli bilgi sahibi olmadıkları görülmüştür. Sağlık profesyonellerinin prenatal tanı sürecindeki gebelere danışmanlık yapmaları ve kaygıyı etkileyebilecek risk faktörlerinin belirlenmesinin yararlı olabileceği söylenebilir.Öğe Primipar ve Multipar Gebelerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışlarının İncelenmesi: Karşılaştırmalı Bir Çalışma(Hacettepe Üniversitsi, 2023) Akkaş, Melike Beyza; Ege, EmelAmaç: Gebelik dönemindeki bütün uygulamaların anne ve bebek sağlığı üzerinde etkileri vardır. Bundan dolayı bu dönemdeki sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve uygulamaları normalde olduğundan daha büyük öneme sahiptir. Bu çalışma ile gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını incelemek primipar ve multipar gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma karşılaştırmalı-tanımlayıcı türde yapılmıştır. Çalışma Karaman’da bir kamu hastanesinin kadın doğum polikliniklerine başvuran 140 primipar ve 140 multipar toplam 280 gebe ile gerçekleştirilmiştir. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan 26 soruluk anket formu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeği (SYBDÖ) II formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler bilgisayar ortamında SPSS (Statistical Package for Social Sciences) programı ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Primipar ve multipar gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının karşılaştırıldığı bu çalışmada primipar gebelerin SYBDÖ toplam puan ortalaması (138.58±16.72 sd:278) sağlık sorumluluğu, fiziksel aktivite, beslenme, manevi gelişim, kişilerarası ilişkiler ve stres yönetimi alt boyut puan ortalamaları, multipar gebelerin puan ortalamalarına (123.51±19.04) göre yüksek ve aradaki fark ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<.001). Sonuç: Sonuç olarak primipar gebelerin multipar gebelere göre daha sağlıklı davranışlar sergiledikleri görülmüştür. Ayrıca sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının gebelerin eşlerinin eğitim düzeyi, maddi durum algısı gibi bazı sosyodemografik değişkenlerinden etkilendiği saptanmıştır. Tüm bu değişkenler dikkate alınarak gebelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile ilgili konularda bilgilendirilmesi ve deneyimli olmaları nedeniyle multipar gebelerin göz ardı edilmemesi önerilebilir.Öğe The Reasons of Induced Abortion and Contraceptive Preference in 15-49 Years Women(Istanbul Univ, Fac Nursing, 2010) Yilmaz, Sema Dereli; Ege, Emel; Akin, Belgin; Celik, CetinAim: The aim of this study is to describe the reasons of induced abortion and contraception preference of the 15-49 years old women. Method: This study has descriptive design. The study setting is Dr. Faruk Sukan Women and Children Hospital in Konya. 103 women (15-49 yrs) who came for induced abortion to the MR (Menstrual Regulation) Polyclinic from 11 November 2005 to 31 January 2006 and who accepted to join the study. It has been used a questionnaire consisted of 27 questions on variables such as demographic features, the reasons of voluntary abortion and contraception preference of women. One investigator collected the data with face to face interviews. Percentages were calculated and Chi-squared tests carried out. Results: The mean age of the 103 women in the study was 32.7 (SD: 5.91, median: 32.0, mode: 30, min. 18, max. 45). From the 103 women studied 85.4% of them were literate or primary school graduates, women with 3 or more pregnancy used abortion/MR with high frequency (94.2%). The most frequent reason for abortion was the number of children (47.6%) and 59.4% of women had been used to coitus interruption for contraceptive method just before the abortion. Conclusions: Induced abortion is still used as method of family planning. Focused contraception counseling, especially in their post partum setting, is important to help ensure the well-being of women and children.Öğe Relationship between birth memories and recall and perception of traumatic birth in women in the postpartum one-year period and affecting factors(Springer, 2023) Altuntug, Kamile; Kiyak, Sibel; Ege, EmelThis study examines the relationship between birth memory and recall and the perception of traumatic birth in women who were a postpartum one-year period and the affecting factors. This descriptive and correlational study was conducted with 285 participants in the pediatric department of a state university medical school. Data were collected using a participant information form, Birth Memories and Recall Questionnaire, and Perception of Traumatic Childbirth Scale. In the study, it was determined that the women had a moderate level of birth memories and recall, and the rate of those with a high and very high perception of traumatic childbirth was 45.9%. According to path analysis, Birth Memories and Recall Questionnaire score and educational status (primary secondary school) have a positive and significant effect on the perception of traumatic birth. The perception of traumatic birth was a predictor that explained 17.3% of birth memories and recall. Nearly half of the study participants perceived the experience of giving birth as traumatic, and birth memories and recall were at a moderate level. Improving women's perception of education and traumatic birth will contribute to positive birth memories and to create positive emotions when they remember their birth.Öğe Sağlık eğitiminin annelerin taburculuğa hazır oluş, doğum sonu güçlük yaşama ve yaşam kalitesine etkisi(2013) Altuntuğ, Kamile; Ege, EmelAmaç: Çalışma; gebeliğin son trimestrinde ve doğumdan sonra hastanede verilen eğitimin annelerin, taburculuğa hazır oluşluk, doğum sonu güçlüm yaşama ve yaşam kalitesine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalında gerçekleştirilen çalışma; kontrol gruplu deneysel bir çalışmadır. Toplam 40 müdahale ve 40 deney grubu olmak üzere 80 gebe ile çalışılmıştır. Çalışmanın verileri Kişisel bilgi formu, Anne- bebek formu, Hastane Taburculuğuna Hazır Oluşluk Ölçeği - Yeni Doğum Yapmış Anne Formu (HTHÖ-YDAF), Doğum Sonu Yaşam Kalitesi Ölçeği (MAPP-QOL) ile toplanmıştır. Müdahale grubuna doğum ve doğum sonrasına yönelik gebeliğin son trimestirinde ve doğumdan sonra hastanede eğitim verilmiş, kontrol grubuna eğitim verilmemiş ancak hastanenin rutin hizmetlerinden yararlanmıştır. Hastane taburculuğuna hazır oluşluk doğum sonrası ilk 24 saat içinde, doğum sonu güçlük yaşama durumu ve doğum sonu yaşam kalitesi ise doğumdan sonraki 4-6. haftada değerlendirilmiştir. Bulgular: Müdahale grubunda kadınların taburculuğa hazır oluşluk puan ortancası (157.0) ve doğum sonu yaşam kalitesi puan ortancası (26.5) kontrol grubuna göre (sırasıyla 151; 24.3) daha yüksek ve fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Gebelik ve doğum sonu dönemde verilen doğum ve doğum sonrasına yönelik eğitimin kadınların hastane taburculuğuna hazır oluşluk düzeyini, doğum sonu güçlük yaşama durumunu ve doğum sonu yaşam kalitesini olumlu yönde etkilediği söylenebilir.Öğe Traditional Practices of Mothers in the Postpartum Period: Evidence from Turkey(Womens Health & Action Research Centre, 2018) Altuntug, Kamile; Anik, Yesim; Ege, EmelIn various cultures, the postpartum period is a sensitive time and various traditional practices are applied to protect the health of the mother and the baby. The aim of this study was to determine traditional practices of mother care in the postpartum period in Konya City of Turkey. The research was a descriptive, cross-sectional study carried out among 291 women at the first 8 weeks of postpartum period who visited to family health centers from June 1 to December 1, 2015. The data were collected using questionnaires. Statistical analysis of the data was done with SSPS version 22.0. Descriptive statistics were used to analyze the data. Based on the results, 84.5% of women applied a traditional mother care practice during the postpartum period. The most popular, were practices for increasing of breast milk (97.9%), preventing incubus albasmasi (81.8%), getting rid of incubus (74.9%), and preventing postpartum bleeding (14.1%).The findings of the study show that traditional practices towards mother care in the period after birth are common. In order to provide better health services, it is important for health professionals to understand the traditional beliefs and practices of the individuals, families, and society that they serve.Öğe Traditional Practices Performed by Nurses During Postpartum Period(Marmara Univ, Inst Health Sciences, 2021) Aygor, Hamide; Durduran, Yasemin; Ege, EmelObjective: In order to provide a quality health service, the awareness of traditional practices of healthcare providers, especially nurses, is as important as the understanding of the illnesses and health perception of those receiving care and their approaches to contemporary and traditional practices, because nurses' own cultural values and beliefs can affect their decisions and attitudes toward the patients. . Methods: This descriptive study was performed with female nurses with children and working in a university hospital. The sample was not determined by using any special method of selection. The study was completed with the participation of 316 nurses who volunteered to participate in the study. The participation rate was 82%. Data were collected from October 2018 to April 2019 by using a survey form developed by the researchers based on the literature Results: Of the nurses, 91.5% thought traditional practices were important but 8.5% thought that such practices were unimportant to prevent/ resolve health-related problems. The most common first three practices that the nurses implemented to prevent puerperal fever included fortieth-day baths (44.3%), praying (37.3%), and not staying home alone (28.2%). Conclusion: It is important for nurses to be aware of their viewpoints against traditional practices as to understanding transcultural care and providing service in this direction.Öğe THE USE OF ALTERNATIVE METHODS IN REDUCING MENOPAUSAL COMPLAINTS IN TURKEY(African Networks Ethnomedicines, 2014) Ege, Emel; Kal, Halime Esra; Altuntug, KamileBackground: Millions of women experience menopause every year, therefore the aim of this study is to determine the rates of application of alternative methods applied by women in order to reduce their complaints caused by menopause and alternative application methods. Materials and Methods: This study was carried out on 246 women in their menopausal period. The data was obtained by the researcher through face to face interviews during the home visits. During the collection of data, a questionnaire form by the researcher that was developed in accordance with the literature information was applied. Results: 37.4% of women were determined to use alternative methods to reduce their menopausal symptoms. In the consequence of statistical analysis, a significant relation was found between the menopausal complaints such as hot flashes, night sweats and sleeping problem and the use of alternative methods in order to reduce their menopausal complaints (p<0.05). Conclusion: It was determined that the women at their menopausal ages experienced vasomotor complaints and sleeping problems and they used alternative methods to reduce those problems.Öğe The Views of Students on Sexual Health and Reproductive Health Course(Springer, 2017) Aygor, Hamide; Altuntug, Kamile; Ege, EmelTraining the young on sexual and reproductive health issues is important in the prevention of risky sexual behaviors. Designed as descriptive, the present study was performed to determine the views of students attending sexual health/reproductive health classes as elective courses. Composed of 124 students, all participants constituted the sampling group. The data were collected by a questionnaire. In analysis, percentage and mean values were used. Students' mean age was 20.45 +/- 1.08. Of all students, 87.9% were defined sexual health as healthy sexuality (n = 109). Students were detected to receive information on sexual/reproductive health issues at most from family/friends (38.7%) and secondly from the Internet (25.0%); however, the rate of getting information from health care providers was found very low (12.1%). Students stated that sexual health/reproductive health classes should primarily be given in the form of case presentation (96.0%) and interactive methods (70.2%), while 60.5% reported the lesson should be taught as compulsory, and 94.4% stated the training should be included to the curricula of all faculties in the university. We determined that students' sources of information on sexual/reproductive health issues were insufficient. Based on these findings, sexual health/reproductive health classes should be included to the curricula in all departments.