Yazar "Görmüş, Niyazi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Arteriyovenöz Fistül Anevrizmalarının Tedavisi ve Tan-Gör Cilt Flebi Tekniğinin Tanımlanması(2018) Tanyeli, Ömer; Görmüş, NiyaziAmaç: Bu çalışmada, arteriyovenöz fistül (AVF) anevrizma tedavisine ilişkin deneyimlerimiz sunuldu ve dev AVF anevrizmalarının rezeksiyonlarında yeni bir teknik olan Tan-Gör tekniği tanıtıldı.Hastalar ve Yöntemler: Ocak 2011 - Aralık 2015 tarihleri arasında AVF anevrizması veya yüksek debili AVF nedeniyle ameliyat edilen toplam 48 hasta (26 kadın, 22 erkek; ort. yaş 51.5 yıl; dağılım 16-85 yıl) retrospektif olarak incelendi. Kırkı (%80) sol üst ekstremite, dokuzu (%18) sağ üst ekstremite ve biri (%2) sol alt ekstremite olmak üzere, toplamda 50 cerrahi işlem uygulandı.Bulgular: Tüm ameliyatların %64'ü (n32) sefalik venlere uygulandı. Bu hastaların 22'sine anevrizmektomi ve eksizyon, altısına plikasyon, dördüne banding ve ikisine banding ile birlikte plikasyon işlemi uygulandı. On dört ameliyat bazilik venlere uygulandı; altı hastaya yalnızca anevrizmektomi, dördüne anevrizmektomi ile birlikte greft interpozisyonu, ikisine plikasyon, birine banding ve birine de banding ile birlikte plikasyon uygulandı.Sonuç: Arteriyovenöz fistüllerin anerizmal dilatasyonlarında ilk seçenek AVF'nin korunması olmalıdır. Arteriyovenöz fistüllerin rekonstrüksiyonunun mümkün olmadığı ve anevrizmektominin zorunlu olduğu durumlarda, komplikasyonların azaltılması, ameliyat süresinin kısaltılması, yara iyileşmesi ve kozmetik sonuçların iyileştirilmesi için, bu yeni teknik, venin üzerindeki deri ile birlikte eksizyonuyla güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilirÖğe Kardiyopulmoner bypass sırasında oluşan akciğer hasarının önlenmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2001) Görmüş, Niyazi; Özergin, UfukKardiyopulmoner bypass tüm kardiyak cerrahi prosedürleri için en sık kullanılan tekniktir ve kardiyopulmoner bypass sırasında gelişen akciğer hasan halen önemli problemlerden biridir. Bu deneysel çalışmada preoperatif ve intra-operatif pentoksifilin ve aprotinin uygulamasının akciğer hasarım azaltmadaki etkinliğini araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Sağlıklı 18 adet köpek üç eşit gruba ayrıldılar; kontrol grubu (grup I, n=6), pentoksifilin grubu (grup II, n=6) ve aprotinin grubu (grup İÜ, n=6). Tüm deneklere genel anestezi altında standart kardiyopulmoner bypass uygulandı ve preoperatif sağ pulmoner venden kan örneği ve sağ üst akciğer lobundan akciğer dokusu alındı. Kardiyopulmoner bypasstan çıkıldıktan sonra da aynı bölgelerden postoperatif numuneler alındı. Histopatolojik incelemeler, ışık mikroskobunda (x4, xlO) yapıldı. Tüm örnekler iltihabi hücre infiltrasyonu, alveolar septal defekt ve bazal membran kalınlaşması yönünden incelendi. Biyokimyasal incelemede ise IL-6, TNF-a ve GSH-PX düzeyleri ölçüldü. Tüm sonuçlar bilgisayar ortamına aktarılarak SPSS 10.0 Windows programında istatistiki değerlendirmeleri yapıldı. Sonuçlar: Aprotinin grubu kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, KPB sırasmda oluşan iltihabi hücre infîltrasyonunu ve alveolar septal defekti önlemesi açısından aprotinin başarılı bulundu. Kontrol grubu pentoksifilin grubu ile karşılaştırıldığında iki grup arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). IL-6 açısından hem pentoksifilin hem de aprotinin postoperatif dönemde kontrol grubuna göre anlamlı bir azalma sağlamışlardır (p<0,05). Kararlar: Histopatolojik ve biyokimyasal incelemelerde aprotininin kardiyopulmoner bypass sırasında oluşan akciğer hasarını önemli derecede önlediği, pentoksifilinin ise sadece biyokimyasal olarak akciğer hasarını baskıladığı saptanmıştır.Öğe Koroner arter baypas cerrahisinde radiyal arter grefti kullanılan hastalarda ameliyat sonrası dönemde brakiyal ve ulnar arterlerde meydana gelen akım ve çap değişikliklerinin incelenmesi(2015) Işık, Mehmet; Yüksek, Tahir; Dereli, Yüksel; Görmüş, Niyazi; Durgut, Kadir; Koç, OsmanAmaç: Radiyal arter grefti koroner baypas cerrahisinde yaygın olarak kullanılan bir seçenektir. Bu hastalarda önkol ve el dolaşımı ulnar arter tarafından sağlanmaktadır. Bu çalışmada, koroner baypas cerrahisi için radiyal arter grefti kullanılan hastalarda brakiyal ve ulnar arterlerde meydana gelen akım ve çap değişikliklerini araştırdık. Yöntemler: Kliniğimizde Eylül 2007 ile Eylül 2008 tarihleri arasında elektif koroner baypas cerrahisi uygulanan 20 hastada radiyal arter grefti kullanıldı. Ameliyat sonrası dönemde, Allen Testi ve Doppler ultrasonografi ile önkol ve el dolaşımı için ulnar arterin yeterli olup olmadığı araştırıldı. Brakiyal ve ulnar arterlerin bazal akım ve çap değerleri ölçüldü. Kontrol Doppler ultrasonografi ölçümleri ameliyat sonrası üçüncü ayda yapıldı. Brakiyal ve ulnar arterlerde meydana gelen akım ve çap değişiklikleri kaydedildi. Bulgular: Ameliyat sonrası ölçümlerde ulnar arter akım ve çap değerlerinde anlamlı artış gözlendi. Brakiyal arterde ise kesit alanı olarak anlamlı artış görülürken, akım değerlerinde rölatif bir azalma gözlendi. Çalışmamızda mortalite ve iskemik komplikasyon görülmedi. Nörolojik komplikasyon olarak 4 hastada geçici parestezi saptandı. Sonuç: Koroner arter baypas cerrahisi için radiyal arter kullanımı ulnar ve brakiyal arterlerde önemli değişikliklere yol açar. Bu akım ve çap değişiklikleri erken dönemde renkli Doppler ultrasonografi ile tespit edilebilir. Bu adaptasyon mekanizmaları radiyal arterin greft olarak güvenle çıkarılabileceğini göstermektedir.Öğe Primary Intravascular Lipoma of the Superior Vena Cava(2015) Tanyeli, Ömer; Dereli, Yüksel; Görmüş, Niyazi; Ödev, KemalÖğe Stuck aortic valve treated by reteplase in a Bentall patient(2015) Tanyeli, Ömer; Dereli, Yüksel; Düzenli, Mehmet Akif; Görmüş, NiyaziIntroduction: Reteplase, a recombinant plasminogen activator, is indicated for the thrombolytic treatment of suspected myocardial infarction with persistent ST elevation or recent left bundle-branch block within 12 h; however, its use on stuck mechanical valves remains controversial.Öğe Transaortic accessory mitral valve excision in an adult patient: Case report(2018) Işık, Mehmet; Tanyeli, Ömer; Mercan, İlker; Dereli, Yüksel; Görmüş, NiyaziAccessory mitral valve tissue is a rare congenital cardiac anomaly, and is usually incidentally detected in childhood. In this case, we present a 65-year-old man with aortic stenosis originating from an accessory mitral valve leaflet attached to the anterior mitral leaflet. Interestingly enough, the patient’s accessory mitral valve remained undetected for years until he became symptomatic for degenerative aortic stenosis. Aortic valve replacement and excision of the accessory mitral valve attached to the anterior mitral leaflet was performed with a transaortic approach instead of atriotomy. It was also unusual to see accessory mitral valve tissue with aortic stenosis instead of other frequently associated congenital anomalies.Öğe Unutulmuş Kılavuz Tel(2014) Dereli, Yüksel; Tanyeli, Ömer; Mustafa , Dağli; Görmüş, NiyaziSantral venöz kateterizasyon; açık kalp cerrahisi gibi bazı özellikli ameliyatlar, uzun süreli intravenöz ilaç kullanımı, parenteral beslenme, geçici kalp pili yerleştirilmesi ve hemodiyaliz amacıyla uygulanan invaziv vasküler erişim yoludur. Santral venöz kateterin takılması esnasında hemotoraks ve pnömotoraks gibi mekanik komplikasyonlar veya kateterin kullanımı sırasında kateter trombozu ve enfeksiyon gibi problemler gelişebilir. Bu makalede, bir olgu vasıtası ile santral venöz kateterizasyona bağlı daha nadir görülen bir komplikasyon olan kılavuz tel unutulması sunuldu.