Yazar "Karademirci, Medine Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İntörn Doktorların Stresle Başa Çıkma Durumları ile Gelecek Kaygı Düzeyleri(2017) Cihan, Fatma Gökşin; Kutlu, Ruhuşen; Karademirci, Medine MerveAmaç: Bu çalışma intörn doktorların gelecek ile ilgili kaygı durumları yanı sıra etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.Yöntemler: Kesitsel tipteki bu analitik araştırma Eylül 2015- Şubat 2016 tarihleri arasında aile hekimliği stajı yapan 296 son sınıf öğrencisinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyo-demografik bilgileri içeren anket formu ile Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ), Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği 2 (State-Trait Anxiety Inventory - STAI TX-2) uygulanmıştır.Bulgular: Çalışmaya katılanların %47,3'ü (n140) kız ve %52,7'si (n156) erkek olup kız ve erkek öğrencilerin yaş ortalaması sırasıyla 23,831,18 ve 24,131,18 yıl olarak bulunmuştur. Öğrencilerin %51,8'i (n142) arkadaşıyla birlikte, %34,3'ü (n103) ailesiyle birlikte, %12,8'i (n38) ise yurtta kalmaktadır. Katılımcıların %81,8'i (n242) meslek kaygısı taşımaktadır. Mesleki kaygı taşıyan kız öğrencilerin sıklığı, erkek öğrencilerden anlamlı olarak daha fazla idi (?2 5,167, p0,05). Tıp eğitimi sırasında öğrencilerin %68,9'u (n204) sözlü sınavlar, %18,9'u (n56) kıdemli personel ile iletişim kuramama, %27,0'ı (n80) vizitlerde hasta sunulması, %22,3'ü (n66) yanlış tanı koyma, %15,9'u (n47) psikiyatrik hastadan anamnez alma, %16,6'sı (n49) vaka sunma konusunda zorlandıklarını belirtmişlerdir.Sonuç: Hekimlik toplum tarafından yüksek gelirli ve iş garantili bir meslek olarak görülmektedir. Ancak tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin gelecekle ile ilgili mesleki kaygılarının yüksek oranda olduğu ortaya konmuştur. Nedenleri ve çözümleri ile ilgili daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardırÖğe Occupational Future Concerns and Stress Management Conditions of Intern Doctors(Aves, 2017) Cihan, Fatma Goksin; Kutlu, Ruhusen; Karademirci, Medine MerveObjective: The study was conducted to evaluate the occupational anxiety levels of the final year medical students about their future and the factors affecting it. Methods: This cross-sectional analytical research was conducted between September 2015 and February 2016 with 296 final year students who were at family medicine internships. The Perceived Stress Scale (PSS) and the State Trait Anxiety Inventory (STAI TX-2), and a questionnaire containing socio-demographic items prepared by the researchers were administered. Results: Of the participants, 47.3% (n=140) were female and 52.7% (n=156) were male. The average ages of the male and female students were 23.83 +/- 1.18 and 24.13 +/- 1.18 years, respectively. Among the students, 51.8% (n=142) were living with their friends, 34.3% (n=103) with their family members and 12.8% (n=38) in hostels. 81.8% (n=242) of the participants had occupational future anxiety. Occupational anxiety was significantly more frequent in female students than in male students (.2=5.167, p< 0.05). During medical education, 68.9% of the students (n=204) had difficulty during oral exams, 18.9% (n=56) were unable to communicate with senior staff, 27.0% (n=80) had difficulty with presenting their patient during visits, 22.3% (n=66) were afraid of misdiagnosing, 15.9% (n=47) were afraid of psychiatric patient management, and 16.6% (n=49) had difficulty with reporting a case. Conclusion: Being a doctor is accepted as a profession with high income and work quarantee in general. However, this study has revealed that final year students have high levels of occupational future concerns. There is a need for further research on causes and solutions.Öğe Sigara içen ve içmeyen erkeklerde vitamin e, vitamin c ve total antioksidan status (tas), total oksidan status (TOS) düzeylerinin değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2016) Karademirci, Medine Merve; Kutlu, RuhuşenSigara başta akciğer ve kalp hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın etiyolojisinde rol alması nedeniyle tüm dünyada ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Sigaranın bu olumsuz etkilerinin içerdiği serbest radikallere bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada sigara içen ve sigara içmeyen erkeklerde vitamin E, vitamin C ve total antioksidan status (TAS), total oksidan status (TOS) düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Vaka kontrol tipindeki bu analitik araştırma Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Polikliniğinde yapıldı. Çalışmaya vaka grubu olarak sigara bırakmak için başvuran erkek hastalar, kontrol grubu olarak periyodik sağlık muayenesi polikliniğine herhangi bir sebeple başvuran ve hiç sigara içmemiş bireyler alındı. Çalışmaya alınan sigara içen 78 kişi ve sigara içmeyen 82 kişi cinsiyet ve yaş yönünden birbirine benzer özellikteydi. Hipertansiyon, diyabet, kronik obstruktif akciğer hastalığı, koroner arter hastalığı gibi bilinen sistemik bir hastalık öyküsü olanlar ile son 2 ay içerisinde antioksidan özellikli ilaç kullanım öyküsü olanlar çalışmaya alınmadı. Katılımcılara sosyodemografik özelliklerini ve sigara kullanım durumlarını içeren bir anket formu uygulandı. Katılımcıların bağımlılık durumunu değerlendirmek için Fagerström nikotin bağımlılık testi kullanıldı. Ayrıca katılımcıların kilo, boy, bel, kalça çevreleri ve kan basınçları ölçüldü. Katılımcıların 10–12 saat açlık sonrası alınan kanlarında HDL-c, LDL-c, trigliserit, total kolesterol, açlık kan şekeri, TAS, TOS, vitamin E, vitamin C düzeyleri tayin edildi. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 20.00 programı kullanıldı, p değerinin <0.05 olması anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmamıza katılan 160 kişinin yaş ortalaması 33,00±10,61 (min=20, max=68) yıl olup, tamamı erkeklerden oluşmakta idi. Sigara içen ve içmeyen gruplar AKŞ (p<0,001), Hb (p<0,001), Hct (p=0,032), RBC (p=0,023) değerleri açısından karşılaştırıldığında sigara içen grupta bu değerler istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Sigara içen grup ile içmeyen grup TAS, TOS, OSI, Vitamin C, Vitamin E parametreleri karşılaştırıldığında sigara içmeyen grupta TAS (p=0,003), vitamin C (p<0,001), vitamin E (p<0,001) değerleri anlamlı derecede yüksekti. TOS (p<0,001) ve OSİ (p<0,001) düzeyleri ise sigara içen grupta daha yüksek idi ve bu yükseklik istatistiksel olarak önemli idi. WBC (p=0,065), MCV (p=0,527), Trombosit (p=0,656), MPV (p=0,357), Trigliserit (p=0,445), T.kolesterol (p=0,676), LDL (p=0,819), HDL (p=0,528), VKİ (p=0.307), ABİ (p=0,938) açısından karşılaştırıldığında ise iki grup arasında istatistiksel fark saptanmadı. Sigaraya başlama yaşı ile TAS, Vitamin E ve Vitamin C değeri arasında negatif (p<0,001) yönde, TOS, OSİ değeri (p<0,001) arasında pozitif yönde anlamlı bir korelasyon bulundu. Sigara içme süresi ile TAS (p=0,001), Vitamin E (p<0,001) ve Vitamin C değeri (p=0,019) arasında negatif yönde, TOS (p=0,006) ve OSİ değeri (p<0,001) arasında pozitif yönde bir korelasyon mevcuttu. Fagerstörm puanı ile TAS (p=0,002) ve Vitamin E (p<0,001) değeri arasında negatif yönde, TOS (p=0,005) ve OSİ değeri (p<0,001) pozitif yönde korelasyon vardı. Sonuç: Sigara dumanı, içerdiği serbest radikallerin etkisiyle oksidatif dengenin bozulmasında ve hücre hasarında önemli bir faktördür. Bu durum sigaranın neden olduğu kanser, kalp ve akciğer hastalıkları gibi birçok sağlık probleminin temelini oluşturmaktadır. Toplumun sigaranın zararları ile ilgili bilinçlendirilmesi ve sigara kullanmakta olanların sigarayı bırakma konusunda teşvik edilmesi birçok hastalığın önlenmesinde etkili olacaktır. Sigara içenlerde askorbik asit, α tokoferol gibi plazma antioksidan düzeylerinin düşmesi bu vitaminlerin tüketimindeki ve absorbsiyonundaki azalmaya bağlı olabilir. Bu da sigaranın patojenitesini daha da arttırmaktadır. Bu nedenle sigara kullananların diyetleri antioksidan vitaminler yönünden zengin hale getirilmelidir. Anahtar kelimeler: Total antioksidan status, total oksidan status, vitamin E, vitamin C, sigara.Öğe Yürüme Bozukluğuyla Başvuran Hastada Brusella Sakroileiti(2017) Cihan, Fatma Gökşin; Karademirci, Medine MerveBruselloz, enfekte hayvanlardan insanlara doğrudan temas, süt ve süt ürünlerinin taze olarak tüketilmesi ve/veya enfekte damlacıkların inhalasyonu ile bulaşabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık hayvancılığın yoğun, çiğ süt ve süt ürünlerinin tüketiminin yaygın olduğu ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde halen önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bruselloz, Türkiye'de endemik olarak görülen bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Önlenebilir bir hastalık olduğu için, toplumu korunma yöntemleri hakkında bilgilendirmek ve komplikasyonların erken teşhisi özellikle önemlidir. Tipik olarak ateş, halsizlik, terleme, kilo kaybı, hepatosplenomegali görülür. Klinikte en sık %20-60 sıklıkla sakroileit olmak üzere kemik ve eklem komplikasyonları karşımıza çıkar. Brusella sakroileiti, aile hekimlerine ateş, bel ağrısı ve yürüme güçlüğü nedeniyle başvuran hastalarda ayırıcı tanıda akla getirilmesi gereken önemli bir sağlık problemidir. Bu yazımızda halsizlik, bel ve kalça ağrısı yakınmaları ile polikliniğimize başvuran bir brusella sakroileiti olgusu sunulmuştur.