Yazar "Pekince, Oğuzhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Humerus diyafiz kırıklarında; plak ile tespit ve açık veya kapalı redüksiyon ve titanyum elastik çivi ile tespit ve kilitli intramedüller çivi ile tespit yöntemlerinin orta dönem klinik sonuçlarının karşılaştırılması(Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2016) Pekince, Oğuzhan; Toker, SerdarBu çalışmamızda erişkin humerus diyafiz kırıklarında plak vida tespiti, kilitli intramedüller çivi ile tespit ve yeni bir tedavi metodu olarak titanyum elastik çivi ile tespit sonucunda kırık kaynama oranlarını, komplikasyon oranlarını ve hastaların fonksiyonel sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Elde edilen bulgular ışığında humerus cisim kırıkları için daha basit, kırık biyolojisine daha uygun ve fonksiyonel durumu en üst düzeye çıkarabilecek bir tedavi metodu ortaya konulabilir mi sorusunu araştırmayı planladık. Gereç ve Yöntem: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında Ocak 2012 ve Ocak 2015 tarihleri arasında tedavi edilen 38 erişkin yaş grubu humerus diyafiz kırığı retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaş aralığı, cinsiyete göre dağılımı, kırık etyolojisi,ve hastanede kalış sürelerine yönelik veriler kayıt altına alındı. Hastaların kırık sınıflandırılması AO/OTAsınıflamasına göre yapıldı. En az 6 aylık takibi olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların kontrolleri esnasında direk grafi ile kırık kaynama oranları, varus/valgus dereceleri, ön/arka planda açılanma oranları incelendi. Hastalara fonksiyonel skorlama olarak Omuz, dirsek ve el sakatlık skorlaması (DASH), Mayo Dirsek Skorlaması, UCLA Omuz Skorlaması, Steward-Hunley kriterlerine göre değerlendirme yapıldı. Tüm bu veriler istatistiksel olarak değerlendirilerek 3 tedavi yöntemi arasında fark olup olmadığı değerlendirildi. Bulgular: Gruplar arasında epidemiyolojik olarak anlamlı fark bulunamadı. Kırık etyolojisi, cinsiyet dağılımı ve yaş aralığı literatürle uyumlu bulundu. Hastanede yatış süresinin TEN grubunda anlamlı olarak kısa olduğu bulundu. Kırık kaynama oranlarında ve fonksiyonel skorlamalarda tedavi tiplerine göre anlamlı bir farkı olmadığı anlaşıldı. Varus/valgus ve ön/arka planda açılanma oranlarının TEN ile tedavi edilen grupta bir miktar yüksek olduğu görüldü. Ancak bu oranlar humerus diyafiz kırıkları için kabul edilebilir sınırlar arasında bulundu. Varus/valgusun ve ön/arka plandaki açılanmanın fonksiyonel skorlara etkisi de değerlendirildi ve fonksiyonel durumu etkilemediği analiz edildi. Her üç tedavi tipinde de mükemmel ve iyi sonuçların çoğunlukta olduğu ve gruplarının birbirine istatistiksel olarak üstün olmadığı sonucuna varıldı. Sonuç: Sonuçlarımız ve literatür bilgileri ışığında konservatif tedavinin ekstremiteyi uzun süre hareketsiz bırakması, hastaların yaşam konforunu ve kişisel bakımlarını kısıtlaması, plak vida osteosentezinde yumuşak doku hasarı ve kırık biyolojisinin bozulması, ve kilitli intramedüller çivilerdeki muhtemel omuz problemleri göz önünde bulundurulduğunda titanyum elastik çivinin humerus cisim kırıklarında iyi bir alternatif olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak bu tedavi metoduyla alakalı hem bizim serimizin ve takip süremizin az olması nedeniyle hem de literatürde böyle çalışmalar bulunmadığı için yüksek vaka sayılı ve daha uzun süre takipli, randomize kontrollü, prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Anahtar Kelimeler: Humerus diyafizer kırıkları, elastik çivi ,TEN, intramedüller çivi, plak vida tespit, erişkin yaş, fonksiyonel sonuçlar, varus/valgus deformiteÖğe Kırık olmadan Akut izole distal radioulnar eklem çıkığı cerrahi tedavisi: Nadir görülen pediatrik olgu sunumu(2017) Atılgan, Numan; Pekince, Oğuzhan; Kaçıra, Burkay KutluhanDistal radioulnar eklem (DRUE), el bilek stabilitesinde rol oynayan en önemli yapılardan biridir. DRUE çıkığı atlanırsa, instabilite ile sonuçlanır. Bu da el bileği fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Çocuklarda kırık olmadan distal radioulnar eklem çıkığı nadirdir. Cerrahi olarak tedavi edilen ve 12 ay takip edilen nadir görülen pediatrik bir vakayı sunuyoruz. Travma hikayesi olup, ağrılı önkol supinasyon ve pronasyon varlığında bu yaralanmadan şüphe etmek gerekir. Radyografi ile tanı tam doğrulanmalıdır. Kapalı redüksiyon ve perkütan Kirschner teli ile yapılan cerrahi sonrası olumlu klinik ve fonksiyonel sonuç verir.