Yazar "Taşsöker, Melek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Assessment of the mandibular incisive canal by panoramic radiograph and cone-beam computed tomography(2017) Işık, Bozkurt Kubilay; Taşsöker, Melek; Menziletoğlu, Dilek; Şener, Sevgi; Esen, AlparslanMandibuler insiziv kanalın panoramik radyograf ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi Amaç: Bu çalışmada, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (CBCT) ve digital panoramik radyograf (DPR) kullanarak mandibular insiziv kanalın, anterior loop"un ve mental foramenin karakteristiğini ve lokalizasyonunu incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Mandibuler insiziv kanal görünürlüğü, anterior loop ve mental foramenin lokalizasyonu için hem DPR hem de CBCT görüntüsü olan 430 hasta bu retrospektif çalışmaya dahil edildi. Bütün CBCT"ler konik ışınlı volumetrik tomografi cihazı ile alındı. Bulgular: Panoramik görüntüde %17.7 ve CBCT görüntüsünde %89.1 interforaminal bölgede en az bir tarafta mandibular insiziv kanal (MIK) gözlemlenmiştir. MIK"ın fark edilmesinde kullanılan iki metod arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p.000). Sonuç: Mental foraminalar arasında cerrahi bir operasyon planlandığında MIC ,,ın olma ihtimali düşünülmelidir. Bunun yanı sıra; DPR, MIC"ın araştırılmasında güvenilir bir teknik değildir. Kritik durumlarda CBCT kullanımı tavsiye edilirÖğe Bir Diş Hekimliği fakültesine başvuran hastaların diş hekimliği uzmanlık alanları konusundaki bilgi düzeyleri(2017) Kök, Hatice; Şener, Sevgi Özcan; Taşsöker, MelekAmaç: Bu çalışmanın amacı Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne başvuran hastaların diş hekimliği uzmanlık alanları konusundaki bilgi düzeylerini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Hastaların diş hekimliği uzmanlık alanları konusundaki bilgi düzeylerini değerlendirmek amacıyla hazırlanan anket, lise ve üzeri eğitim durumuna sahip, tamamı internet kullanıcısı olan 1000 hasta ve fakültemizde farklı birimlerde görevli diş hekimi olmayan 38 çalışana uygulanmıştır. Karşılaştırmalar için ki-kare testi uygulanmış olup, önemlilik derecesi p0,05 olarak ele alınmıştır.Bulgular: Hastaların en fazla doğru yanıtladıkları uzmanlık alanı ağız, diş ve çene radyolojisi (%62,9), en fazla yanlış yanıt verdikleri uzmanlık alanı periodontoloji (%41) olurken, yakın çevrede diş hekimi olmasının ve medeni durumunun verilen cevaplar üzerinde etkisi olmadığı gözlenmiş (p0,05); cinsiyet, eğitim durumu, gelir düzeyi, diş hekimi ziyareti sıklığı parametreleri ile verilen cevaplar arasında anlamlı farklılıklar saptanmıştır (p0,05).Sonuç: Diş hekimliği fakültesine başvuran bireylerde başta Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi olmak üzere sırasıyla Çocuk Diş Hekimliği, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi ve Ortodonti diğer uzmanlık alanlarından daha fazla doğru bilinme oranına sahiptir. Bu bilgi toplum genelini yansıtmamakla birlikte gelecekte daha geniş kitlelerle yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardırÖğe Fenestrasyon Tipi Periodontal Defektlerin Tespitinde Farklı Voksel Çözünürlüklerinin Etkisinin Değerlendirilmesi: İn Vitro Çalışma(2018) Çetmili, Hayriye; Taşsöker, Melek; Özcan Şener, SevgiAmaç: Periodontal defektlerin saptanmasında konik ışınlı bilgisayarlı tomografinin (KIBT)tanısal doğruluğu ve iki farklı voksel çözünürlüğünün in vitro periodontal defektlerin saptanmasına etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Necmettin Erbakan Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalı bünyesinde yer alan 10 kuru kafanın alveolar kemik bölgelerinde yer alan fenestrasyon tipi defekt varlığı incelenmiştir. Daha sonra kuru kafalardan 0,160 mm ile 0,250 mm voksel çözünürlükteiki farklı KIBT taraması elde edilmiştir. Kuru kafalar üzerinden elde edilen verilerle iki farklı voksel çözünürlüğündeki KIBT taramalarından elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: Analiz sonucuna göre fenestrasyon tipi defektlerin saptanmasında KIBT’ninher iki voksel çözünürlüğünde de yüzde 100’e yakın duyarlılığa sahip olduğu belirlenmiştir. Sonuç: KIBT taramalarında kullanılan ışınlama parametreleri hastanın alacağı radyasyon dozu ve tarama zamanını etkileyeceğinden, çalışmamızda elde ettiğimiz veriler ışığında yapacağımız taramalarda öncelikli olarak voksel boyutunu baz almak yerine radyasyon dozunu azaltmak için olabildiğince küçük görüntüleme alanı seçimi yapılması önerilmektedir.Öğe Investigation of Tooth Extraction Reasons in Patients Who Applied to a Dental Faculty(2018) Taşsöker, Melek; Menziletoğlu, Dilek; Baştürk, Funda; Karabekiroğlu, Said; Şener, SevgiObjective: This study was aimed to determine the reasons for extraction of permanent teeth in patients who applied to Necmettin Erbakan University Faculty of Dentistry in Turkey. Materials and Methods: A clinical survey was done for the patients ranging in age from 11 to 79 years that has undergone tooth extraction at department of oral and maxillofacial surgery. The permanent tooth extraction reasons were recorded excluding third molars. Reasons for tooth extraction were assigned to eight groups: tooth caries, periodontal disease, orthodontic, endo-perio lesions, preprosthetic, patients request, trauma and other reasons. Additionally, frequency of tooth brushing and dental visit, sociodemographic datas such as age, gender, residence place, education and income level were recorded for each participant. Obtained data were statistically analyzed by using descriptive statistics and chi-square test with a significance level at p0.05. Results: A total of 792 teeth were extracted from 487 patients. Males were 50.7% while females formed 49.3%. The reasons for extractions were: tooth caries 39.6%, periodontal disease 31.2%, orthodontic 1.8%, endo-perio lesions 17.5%, preprosthetic 6.8%, patient request 2.1%, trauma 0.8% and 0.2% other reasons. The tooth type most frequently extracted was the first left mandibular molar. The tooth type least frequently extracted was the left mandibular canine. Conclusion: Both caries and periodontal disease were the main reasons for tooth extraction in this Turkish subpopulation, so that proper oral health system including efficient programs focusing on prevention and treatment of these diseases should be created and developed.Öğe Kanal tedavisi gerektiren ve kanal tedavisi geçirmiş daimi dişlerin sıklığı ve dağılımının incelenmesi(2018) Taşsöker, MelekAmaç: Çalışmanın amacı daimi dişlerde kanal tedavisi sıklığının ve kanal tedavisi gerektiren daimi dişlerin dağılımının saptanmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilk muayene kliniğimize başvuran 775 hastadan 19800 diş dahil edilmiştir. Tüm hastalar kanal tedavisi geçirmiş ve gerekliliği olan dişlerin saptanması için, radyolojik ve klinik olarak muayene edilmiştir. Her hasta için yaş, cinsiyet, eğitim, yaşanılan yer, gelir düzeyi, diş fırçalama sıklığı ve diş hekimi ziyareti parametreleri kaydedilmiştir. Veriler ki-kare testi ile p0.05 önemlilik düzeyinde analiz edilmiştir.Bulgular: 19800 dişte kanal tedavisi gereksinimi %3, kanal tedavisi görmüş dişlerin oranı %4'tür. Kanal tedavisi görmüş olma durumu, farklı yaş gruplarındaki bireylerde anlamlı fark göstermektedir (p0.05). Cinsiyet, diş fırçalama ve diş hekimi ziyaret sıklığı ile endodontik tedavi gerekliliği arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır (p0.05).Sonuç: Çalışmamız Türk toplumunda kanal tedavisi konusunda epidemiyolojik bir bilgi sağlamaktadır. Bu veriler vatandaşların genel sağlık durumunun iyileştirilmesinde önemli bir adım teşkil edecek olan kamu diş sağlığı sorunlarının belirlenmesine yardımcı olacaktır.Öğe Ponticulus posticus: Is it important for a dentist as a radiological finding?(2017) Taşsöker, Melek; Özcan, SevgiAtlas omurundaki gelişimsel anomaliler sadece anatomistlerin değil, morfolojideki farklılığın kliniğe yansımasının bilincinde olması gereken klinisyenlerin, radyologların ve cerrahların da ilgi alanıdır. Diş hekimleri, nedeni açıklanamayan baş ve boyun ağrısı, görme rahatsızlıkları, konuşma ve yutma problemleri, vertigo, vasküler problemler, vertebral arter ve suboksipital sinirin sıkışması ile ilgili semptomlarla ilişkili olabileceğinden, bu durumların varlığında Ponticulus posticus'u (PP) dikkatlice incelemelidirler. Bu yazının amacı, diş hekimlerini, özellikle oral ve maksillofasiyal radyologları ve ortodontistleri, doğrudan servikal omur anomalilerinin tedavileri ile ilgili olmasalar da, servikal omurları inceleme ve normal anatomiden ayrılan farklılıklarını saptama konusunda duyarlı hale getirmektir.Öğe Radiographi evaluation of periapical status and frequency of endodontic treatment in Turkish population: Retrospective study(2016) Taşsöker, Melek; Akgünlü, FarukPurpose: The aim of this study was to determine the frequencies of apical periodontitis and endodontic treatment in Turkish population using retrospective analysis of orthopantomograms. Materials and Methods: The sample consisted of orthopantomographs of 25 subjects who had been referred to our clinic for an initial visit between the years of 2013 and 2014. The periapical status of all teeth (with the exception of third molars) was examined using periapical index scoring system (PAI). Data were analyzed statistically using the Chi-squared test at the significance level of p0.05. Results: The study sample comprised 6196 teeth belonging to 25 patients. Out of 6196 examined teeth, thefrequencies ofapicalperiodontitis and endodontic treatment was 1.8% and 3.7%, respectively. Gender had no eflect on the presence ofapical periodontitis or the frequency of endodontic treatment. The frequency of apical periodontitis and endodontic treatment increased with age, but it did not show statistical significance among different age groups. Conclusion: This study provides epidemiological data about apical periodontitis and endodontic treatment in Turkish population.Öğe Radiographic evaluation of periapical status and frequency of endodontic treatment in a Turkish population: A retrospective study(2016) Taşsöker, Melek; Akgünlü, FarukPurpose: The aim of this study was to determine the frequencies of apical periodontitis and endodontic treatment in a Turkish population using a retrospective analysis of orthopantomograms. Materials and Methods: The sample consisted of orthopantomographs of 250 subjects who had been referred to our clinic for an initial visit between the years of 2013 and 2014. The periapical status of all teeth (with the exception of third molars) was examined using periapical index scoring system (PAI). Data were analyzed statistically using the Chi-squared test at the significance level of p>0.05. Results: The study sample comprised 6196 teeth belonging to 250 patients. Out of 6196 examined teeth, the frequencies of apical periodontitis and endodontic treatment was 1.8% and 3.7%, respectively. Gender had no effect on the presence of apical periodontitis or the frequency of endodontic treatment. The frequency of apical periodontitis and endodontic treatment increased with age, but it did not show statistical significance among different age groups. Conclusion: This study provides epidemiological data about apical periodontitis and endodontic treatment in a Turkish population.Öğe Uzamış stiloid proçes ile tonsillektomi ilişkisinin incelenmesi: Vaka Kontrol Çalışması(2018) Taşsöker, Melek; Şener, SevgiAmaç: Çalışmamızın amacı literatürde stiloid proçes (SP) uzamasındaki nedenlerden biri olarak tartışılan tonsillektomi cerrahisinin SP uzaması ile ilişkisini belirlemektir.Gereç ve Yöntem: İlk muayene amacı ile kliniğimize başvuranhastalar üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, vaka grubunu 5yıl ve daha fazla süre önce tonsillektomi operasyonu geçirdiğini belirten hastalar oluşturmuştur. Kontrol grubu tonsillektomi öyküsü olmayan bireylerden, vaka grubunun yaş vecinsiyetleri göz önüne alınarak eşleştirme tekniği ile oluşturulmuştur. 24 vaka ve 24 kontrol olmak üzere 48 hasta uzamış SPaçısından incelemeye alınmıştır. Ölçümlerde hastaların panoramik radyografileri kullanılmıştır. 30 mm üzeri ölçümlerde SP,uzamış kabul edilmiştir.Bulgular: Sağ ve sol SP uzunlukları vaka ve kontrol grubu arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki göstermemiştir (p0.05).Bununla birlikte sağ ve sol tarafta vaka grubunda SP uzunlukları daha fazladır. Sağ ve sol taraf ayrı ayrı incelendiğinde,sağ SP’nin uzamış olma durumu vaka ve kontrol grubu arasında anlamlı fark gösterirken (p0.05), sol SP göstermemiştir(p0.05). Yaş ve cinsiyet parametreleri ile SP uzamışlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki görülmemiştir (p0.05).Sonuçlar: Tonsillektomi operasyonu boyun bölgesinde cerrahi bir travma oluşturması sebebiyle reaktif olarak SP uzamasında rol sahibi olabilir. Daha büyük çalışma grupları, busonucun doğrulanmasında faydalı olacaktır.