Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 18 / 18
  • Öğe
    Convenience of Cryptocurrency in terms of Islamic Monetary System: Proposal of Islamic Cryptocurrency Model Applicable in Turkey
    (JAFAS, 18.06.2020) Kazak, Hasan; Çeker, Orhan; Erkan, Hasan
    Turkish abstract: Çalışmanın Amacı: Günümüzde finans dünyasında önemli bir hacme ulaşan kripto paraların İslami finans sistemi içerisindeki durumunu ortaya koyarak İslami para ve finans sistemine uygun Türkiye için uygulanabilir kripto para model önerisi geliştirmek amaçlanmıştır. Çalışmanın Metodolojisi: Yapılan çalışmada öncelikle paranın ilk icadından günümüze kadar olan seyri ortaya konmuş, bu seyir içerisinde insanlığın ve İslam aleminin ilk zamanlardan bugüne kadar ortaya çıkan durumlar ve bu durumlar karşısında ortaya koydukları tepki ve çözüm yolları incelenmiştir. Bu tespitler ışığında uygun bir model geliştirilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın Bulguları: Yapılan literatür çalışmalarında kripto paralar konusunda çok fazla çalışmanın olduğu İslami kripto para konusunda ise çalışmaların sınırlı sayıda olduğu görülmüştür. İslami kripto para konusunda yapılan çalışmaların halen yeterli olgunluğa ulaşmadığı, sistem üzerinde halen tartışmaların devam ettiği, üzerinde uzlaşılan bir modelin ortaya konulamadığı ve bu nedenle de üzerinde çalışma yapılmaya ihtiyaç olduğu görülmüştür. Çalışmanın Önemi: Çalışmada İslami para ve finans sistemine uygun kullanılabilir bir kripto para modeli önerilmiştir. Literatürde yer alan çalışmalardan farklı unsurları içeren ve İslam’ın para kriterlerini taşıdığı düşünülen bu modelin en önemli avantajı modelin hemen uygulanabilmesinin mümkün olması ve İslam dünyasının gelişen bu para sistemi içerisinde yer almasını mümkün kılabilecek bir öneri sunmasıdır. English abstract: Objective of the Study: It is aimed in this study to develop a model of cryptocurrency which is applicable in Turkey and suitable for Islamic monetary and financial system, by presenting the condition of cryptocurrency, which has reached a significant size in the world of finance, in the system of Islamic finance. Methodology of the Study: In this study, first of all, the course of money from its invention and first use to the present time has been revealed, and the cases that have emerged in this course since the earliest days of humanity and the Islamic world, and their reactions as well as solutions to these cases have been examined. In the light of these findings, an appropriate model has been tried to be developed. Findings of the Study: With a close review of literature, it has been observed that while there are limited number of studies on cryptocurrencies, and that number is limited when it comes to the studies on Islamic cryptocurrency. It has also been seen that studies on Islamic cryptocurrency are still not ground, discussions on the system still continue, a model that is not agreed upon has not, yet, been put forth, and therefore there is a need to conduct more studies on it. Significance of the Study: In the study, a practicable cryptocurrency model that is suitable for Islamic money and financial system has been proposed. The most important advantage of this model, which contains different elements from those stated in studies available in the literature and which is thought to meet the monetary criteria of Islam, is that it is possible to apply it immediately and that it offers a proposal that enables it to be included in this developing monetary system of the Islamic world.
  • Öğe
    Küresel düzeyde sermaye hareketlerini yönetmede Tobin vergisi: Türkiye örneği
    (2012) Öcal, Fatih Mehmet; Atay Polat, Melike
    Yıllardır gelişmekte olan ülkeler yabancı sermaye yatırımlarını kamu açıklarının bir finansman aracı olarak kullanmaktadırlar. Daha çok portföy yatırımları şeklinde gelen yabancı sermaye ülkede yaşanan istikrarsızlık ortamında hızla ülkeyi terk etmekte iken bu durumun ülkelere maliyeti kriz şeklinde oldukça önemli bir boyuta ulaşmaktaydı. Sermaye hareketlerinin bu olumsuz yanını elimine etmek için ülkeler öncelikle sermaye hareketlerinin kontrolüne yönelik tedbirler almışlardır. Tobin vergisi de bu amaçla geliştirilmiş bir vergi türü olup uygulama alanı son zamanlarda ülkeler arasında tartışılmaya başlanmıştır. Küreselleşme sürecinde mal ve hizmet alışverişinin yanında sermayenin de ülkeler arasındaki dolaşımının serbestleşmesi Türkiye için de önem arzetmektedir. Dolayısıyla çalışmamızın amacı, Türkiyenin yabancı sermaye hareketlerini yönetmede Tobin vergisinin uygulanabilirliliğini ortaya koymaktır.
  • Öğe
    İnanç Turizmi Bağlamında Kentsel Turizm ve Kültürel Turizm: Konya Örneği
    (2016) Kaynak, İbrahim Hakkı; Karabulut, Tahsin
    Turizm faaliyetleri modern toplumlara ait bu olgu biçiminde ortaya çıkmış ve özellikle küreselleşme ile birlikte herkesin katılabildiği bir organizasyona dönüşmüştür. Söz konusu faaliyetler içerisinde önemli bir yer tutan kent, kültür ve inanç turizmine yönelik organizasyonlar turist veren ülkeler ile turist alan ülkeler arasında sosyo-kültürel hareketlilik meydana getirmesinin yanında ülke ekonomilerine önemli bir katkı sağlamaktadır. Turizmde kentlerin sahip olduğu coğrafi, kültürel ve tarihi özellikler, o toplumun doğal yaşantısı içerisinde kentsel ve kültürel turizmi faaliyetleri olarak ziyaretçilere sunulmaktadır. Kentler sahip oldukları ayırt edici özelliklerini ön plana çıkartarak kentsel turizmin kazanımlarından faydalanabilmek için koruma ve imar projeleri geliştirmektedirler. Dinamik bir yapıya sahip olan toplumsal hayattaki değişimler deniz-kum-güneş konseptindeki turistik faaliyetlerin yerine alternatif turizm türlerine olan ilginin artmasına neden olmuştur. Söz konusu bu gelişmeler sosyal, kültürel, sanatsal birçok amaçla kentlere yapılan kısa süreli ziyaretleri içeren kent turizminin gelişmesine neden olmuştur. Kent turizminin gelişmesinin temel nedenlerinden birisi de insanların kentlerin tarihi süreç içerisinde oluşturdukları fiziki, sosyal, kültürel ve işlevsel kimliklerini daha iyi tanıma isteklerinden kaynaklanmaktadır. Anadolu kültür ve medeniyetlerin beşiği, mayası ve bir yeryüzü cennetidir. Bu beşikteki medeniyet hamurunun mayası M.Ö 10.000'lerde atılmış ve zenginleşerek tatlı bir kıvamla bugüne kadar gelmiş zengin, cömert bir coğrafi mekân ve destinasyondur. Bu açıdan Anadolu'da pek çok kent bu tarihsel mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Konya ili Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda en köklü şehirlerinden biridir. İnsanlık tarihinde bir devrim niteliğinde olan göçebelikten, avcı - toplayıcılıktan yerleşik ve ziraat toplumuna geçişin bu topraklar üzerinde gerçekleştiğini gösteren belgeler Konya Çatalhöyük kazı çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Bugünkü dünya medeniyetinin beşiği sayılan Konya, inanç tarihi açısından da önemli bir konuma sahiptir. Çatalhöyük'te M.Ö. 6500'lü yıllarda ortaya çıkan Ana Tanrıça, Kybele kültü paganist dinlerin de ilk nüvesini oluşturmaktadır. Konya diğer dinlere de tarihsel süreç içinde ev sahipliği yapmış bir kenttir. Bu çalışmamızda Konya'da var olan inanç ve kültürel değerler Hıristiyanlık ve İslam dini açılarından değerlendirilerek Kentsel Turizme katkısı üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    Petrol fiyatları ve döviz kuru arasındaki ilişkinin ampirik analizi: Asimetrik nedensellik analizi
    (2016) Adıgüzel, Uğur; Bayat, Tayfur; Kayhan, Selim
    Son dönemde petrol fiyatlarında yaşanan yoğun dalgalanmaların yanısıra Türk lirasının yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesi petrol fiyatları ile döviz kurları arasındaki ilişkinin tekrar gündeme gelmesine neden olmuştur. Bu çalışmada petrol fiyatları ile döviz kuru arasındaki ilişkinin Türkiye ekonomisi için asimetrik nedensellik testi ile incelenmesi amaçlanmaktadır. Son dönemde Hatemi-J ve Roca (2014) tarafından geliştirilen asimetrik nedensellik testi ile 2009 - 2015 yılları arasında kalan ve dalgalı döviz kuru rejiminin uygulandığı dönem incelenerek değişkenler arasındaki muhtemel asimetri test edilmektedir. Test sonuçları petrol fiyatlarından döviz kuruna doğru bir nedenselliğin olduğunu dahası ilişkinin asimetrik bir davranış sergilediğini göstermektedir
  • Öğe
    Para ve Fiziki Sermaye İlişkisi: McKinnon Tamamlayıcılık Hipotezi Türkiye Ekonomisi İçin Ne Kadar Geçerli?
    (2014) Üçler, Gülbahar; Özşahin, Şerife
    Para ve fiziki sermaye arasında tamamlayıcılık ilişkisine vurgu yapan finansal liberalizasyon teorisine göre serbestleşme uygulamaları sonucu yükselen reel faiz oranları, para talebi ve yatırımlarda artışa yol açacaktır. Literatürde McKinnon tamamlayıcılık hipotezi olarak da isimlendirilen bu hipotezin geçerliliği, finansal liberalizasyon politikalarını hayata geçiren pek çok ülkede yapılan ampirik testlerle sınanmış ve bu doğrultuda para talebi, faiz oranı ve yatırım hacmi arasındaki ilişki tayin edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada, 1998-2013 dönemi için çeyrek dönemli verilerle Türkiye'de para ve fiziki sermaye arasındaki mevcut ilişki, sınır testi ve ARDL yöntemi aracılığıyla araştırılmıştır. Ampirik analiz sonucu elde edilen bulgular, Türkiye ekonomisinde para ve fiziki sermaye arasında sınırlı bir tamamlayıcılık ilişkisi olduğuna işaret etmektedir.
  • Öğe
    Ticari Dışa Açıklık ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Yükselen Piyasa Ekonomileri
    (2018) Özcan, Ceyhun Can; Özmen, İbrahim; Özcan, Günay
    Küreselleşme kavramı geniş bir anlam içermesine rağmen ülke ekonomilerinin dışa açıklığı anlamında da kullanılabilir. Dünyaekonomisinde 1980 yıllarda başlayan serbestleşme süreci Sovyet Bloğuna dair son dönem siyasi gelişmeler ile de yakından ilgilidir.Dünya ticaretine entegrasyonu oldukça önemli olan yükselen ülkeler ve ekonomileri, ticaretin serbestleşmesi ve küresel sistemeentegrasyon açısından özel bir konumda sahiptiler. Küreselleşen dünya ekonomisinde, faklı yapıdaki ülkelerin dünya ekonomisineentegrasyonunda üstesinden gelmek zorunda oldukları sorunlardan birisi de ticari dışa açıklığın ekonomik büyüme üzerine olanetkilerinin tam olarak anlaşılabilmesidir. Bu bağlamda iki değişken arasındaki karşılıklı veya tek yönlü ilişki ülke ekonomilerininsağlıklı bir şekilde anlaşılması açısından önem taşımaktadır.Bu çalışma yükselen ekonomilerde ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi 18 yükselen ülke ekonomisine ait1992-2015 dönem verileri ile incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla ticari dışa açıklık ve kişi başı gayri safi yurt içi hâsıla arasındakiilişki çeşitli ekonometrik testler ile sınanmıştır. Çalışmada, serilerin durağanlığına dair 1. nesil panel birim kök testleri tercihedilmiştir. Diğer yandan seriler arasındaki nedensellik ilişkisinin anlaşılması için Dumitrescu-Hurlin panel nedensellik testi ve yataykesit bağımlılığını da göz önünde bulunduran Emirmahmutoğlu-Köse ve Kónya panel nedensellik testleri tercih edilmiştir.Çalışmadan elde edilen birim kök test sonuçlarına göre, ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme değişkenleri birinci farkındadurağan olmaktadır. Bu sonuçlar her iki değişkeninde ekonomik şoklardan etkilendiğini ancak çeşitli politik veya ekonomikaraçlarla tekrar dengeye geldiğini göstermektedir. Diğer yandan nedensellik testlerine ilişkin sonuçlar arasında Dumitrescu-Hurlinpanel nedensellik testi panelin genelinde kişi başı gayri safi hasıladan (Gdpp) ticari dışa açıklığa (Open) doğru nedenselliğinolduğunu göstermektedir. Buna ek olarak küreselleşme sürecinde ülkelerin bir birleri ile ekonomik etkileşimleri göz önündebulundurulduğunda, Emirmahmutoğlu-Köse ve Kónya nedensellik testlerine ait bireysel nedensellik testi sonuçları Çin veRomanya’da ticari dışa açıklıktan kişi başına gayri safi hasılaya doğru, Filipinlerde ise kişi başı gayri safi hasıladan ticari dışa açıklığadoğru nedenselliğin olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlara göre özellikle Çin, Romanya ve Filipinler iki değişken arasındakinedensellik ilişkisinde diğer ülkelere göre ön plana çıkmaktadır.
  • Öğe
    Türkiye’de kamu harcamalarının iktisadi büyüme üzerindeki etkisi (1970-2009)
    (2012) Mızırak, Zekeriya; Üçler, Gülbahar
    Küreselleşmeye birlikte devlet anlayışı ve devlete yüklenen görevler değişmiş, devletin yapısal ve işlevsel değişikliği ile birlikte kamu harcamalarının miktarı ve bileşimi de tartışılır olmuştur. İktisadi büyümenin geliştirilmesi ve toplumsal refahın artırılması için devlete büyük sorumluluklar düşmektedir. Çalışmanın amacı Türkiye’ de kamu harcamalarının iktisadi büyüme üzerine etkilerini araştırmaktır. Bu çerçevede öncelikle kamu harcamalarının teorik çerçevesi çizilmiş, sonrasında ise Türkiye’ de kamu harcamalarının tasnifi ve harcamaların 1980’ den günümüze seyri ele alınmıştır. Son olarak 1970-2009 yılları arasında Türkiye’ de kamu harcamalarının büyüme üzerinde ki etkileri ARDL sınır testi yöntemi ile analiz edilmiştir.
  • Öğe
    Dışa Açıklık, Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Yoksulluk İlişkisi: Türkiye Örneği
    (2016) Şahbaz, Ahmet; Buluş, Abdulkadir; Kaleci, Fatih
    Klasik ve Neo-Klasik İktisat teorisine göre, ekonomiler dışa açıldıkça ekonomik büyümeleri artmakta ve daha yüksek bir refah düzeyine ulaşacakları ileri sürülmektedir. Çünkü dış ticaretin arttırılabilmesi bir taraftan verimliliği arttırırken, diğer taraftan dış ticareti yapılan malların üretimine yoğunlaşarak, uzmanlaşmayı teşvik etmektedir. Ayrıca sermaye gereksinimi duyan ülkelerin sermaye tedarik yöntemlerinden birisi de DYY girişlerini arttırmaktır. Bu nedenle uzun vadeli yatırımların ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Dolayısıyla yoksulluk gibi kadim bir sorunun çözümünde dışa açıklık ve DYY sermaye girişlerinin bir katkı sunup sunmadığı, tespit edilmesi gereken önemli bir konudur. Bu çalışmanın temel amacı; Türkiye ekonomisinde 1980-2015 dönemi için dışa açıklık ve DYY girişlerinin yoksulluk üzerindeki etkisini zaman serisi yöntemi kullanarak incelemektir. Çalışmada uzun dönemde dışa açıklığın ve DYY girişlerinin yoksulluğu azalttığı bulunmuştur. Granger nedensellik analizleri neticesinde de DYY ve yoksulluk arasında çift yönlü ve dışa açıklıktan yoksulluğa doğru da tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ayrıca dışa açıklıktan DYY girişlerine doğru da bir nedensellik bağıntısı vardır.
  • Öğe
    Toplam Faktör Verimliliğinin Belirleyicileri Üzerine Ampirik Bir İnceleme: Seçilmiş OECD Ülkeleri Örneği
    (2017) Gömleksiz, Mustafa; Şahbaz, Ahmet; Mercan, Birol
    Günümüzde, ülkelerarası gelir ve ekonomik büyüme farklılıklarının önemli bir kısmı verimlilikte ortaya çıkan farklılıklardan kaynaklanmaktadır. İktisadi büyüme odaklı politikalar çerçevesinde verimliliği belirleyen unsurların incelenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, toplam faktör verimliliğinin potansiyel belirleyicilerini analiz etmektir. Bu kapsamda beşeri sermaye, Ar-Ge, ticari dışa açıklık ve ileri teknolojili ürün ithalatının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkileri seçilmiş 12 OECD ülkesine ait 1993-2014 yılları arası dönemde ekonometrik olarak incelenmektedir. Analiz sonucu elde edilen bulgular Ar-Ge, ticari dışa açıklık ve ileri teknoloji ürün ithalatının verimlilik artışlarında önemli birer belirleyici olduğunu gösterirken, beşeri sermayeye ilişkin anlamlı bir bulguya rastlanmamıştır.
  • Öğe
    Göçmen gönderileri ve reel efektif döviz kuru ilişkisi: Gelişmekte olan ülkelerde Hollanda hastalığı etkisi üzerine ampirik bir analiz
    (2017) Üçler, Gülbahar; Özşahin, Şerife
    Çalışmak amacıyla gittiği ülkede bir yıldan daha fazla süreyle kalan göçmenlerin ailelerine gönderdikleri para olarak tanımlanan göçmen havaleleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerin önemli sermaye kaynaklarından biridir. Literatürde göçmen gönderilerinin giriş yaptığı ülkede yoksulluğu azaltarak refah seviyesini yükselteceği, büyüme performansını gidereceği, dış finansman kaynaklarına duyulan ihtiyacı azaltacağı ve daha yüksek yatırım potansiyeli yaratacağı yönünde pek çok kazanımından bahsedilmektedir. Ancak göçmen gönderilerinin reel döviz kurunda değerlenmeye yol açarak ülkenin dış ticarette rekabetçi üstünlüğünü zedelediği ve üretim faktörlerini ticarete konu olan sektörlerden konu olmayan sektörlere doğru harekete geçirebileceğine yönelik olumsuz etkilerine de dikkat çekilmektedir. Göçmen gönderilerinin reel döviz kurunun değerlenmesiyle ortaya çıkardığı bu durum Hollanda hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmanın amacı en fazla göçmen gönderisi alan sekiz gelişmekte olan ülkede Hollanda hastalığının varlığını araştırmaktır. Bu doğrultuda 1982-2015 dönemi verileri kullanılarak ikinci nesil panel veri yöntemleri ile ekonometrik analiz yapılmıştır. AMG tahmincisi kullanılarak elde edilen sonuçlara göre göçmen gönderilerinin Çin ve Nijerya'da reel döviz kurunun değerlenmesine yol açtığı ancak göçmen gönderileri ticarete konu olan sektörlere kanalize edildiği için Hollanda hastalığı etkisi yaratmadığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Trade openness, financial development and economic growth in turkey: linear and nonlinear causality analysis
    (2014) Kar, Muhsin; Nazlıoğlu, Şaban; Ağır, Hüseyin
    Bu makale, ticari açıklık, finansal gelişme ve ekonomik büyüme arasında nedenselliğin yönünü Türkiye için ampirik olarak test etmeyi amaçlamaktadır. Ocak 1989-Kasım 2007 dönemi aylık verileri kullanarak yapılan lineer ve lineer olmayan nedensellik yaklaşımları, i) ekonomik büyüme ve ticari açıklık arasında tek yönlü nedensellik olduğunu, ii) ekonomik büyümenin finansal gelişmeye neden olduğunu ve iii) finansal gelişmenin ticari açıklığa yol açtığını göstermektedir. Lineer ve lineer olmayan yaklaşımlar finansal gelişme, ticari açıklık ve ekonomik büyüme arasında güçlü nedensellik bağlantılarını doğrulamaktadır. Bu sonuçlar, 1989 yılından sonra sermaye hesabında serbestleşme tecrübe eden Türkiye'de, ekonomik büyümenin kısmen dış finansman üzerinden ticari serbestleşmeye bağlı olduğunu ima etmektedir.
  • Öğe
    E7 Ülkelerinde Finansal Derinleşme ve Yoksulluk İlişkisi: Bootstrap Panel Nedensellik Analizi
    (2019) Özcan, Günay; Özmen, İbrahim
    Bu çalışmada, E7 ülkelerinde finansal derinleşme ve yoksulluk arasındaki nedensellik ilişkisinin 2001-2016 dönemleri için araştırılması amaçlanmaktadır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkinin test edilmesinde bootsrap panel Granger nedensellik analizi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar trickle down hipotezinin (damlama hipotezinin) sadece bir ülkede geçerli olduğunu diğer yandan tamamlayıcılık hipotezinin (complementary hypothesis) ise üç ülkede geçerli olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar özel sektör kredilerinden (DC) yoksulluğa doğru tek yönlü, yoksulluktan para arzına (M2Y) doğru tek yönlü nedensellik ilişkisini ifade etmektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de sanayi üretim endeksi ve imalat sanayi eğilim göstergeleri arasındaki ilişkinin ekonometrik analizi
    (2013) Öcal, Fatih Mehmet
    Bu çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu tarafından uygulanan aylık imalat sanayi eğilim anketi ile derlenen göstergelerle sanayi üretim endeksi arasındaki uzun dönemli ilişki araştırılmıştır. Çalışmada 2001-2008 dönemi için aylık veriler kullanılmış ve 15 eğilim göstergesi ile sanayi üretim endeksi için öncelikle durağanlık testi yapılmış ve daha sonra Engle-Granger iki aşamalı eştümleşme analizi yapılmıştır. Eştümleşme analizine göre uzun dönemli ilişkiye sahip oldukları tespit edilen değişkenler için hata düzeltme modelleri kurularak, denge durumuna ulaşılmasına kadar kısa dönemde sapmaların ne kadarının düzeltildiği tespit edilmiştir. Son olarak kurulan hata düzeltme modelleri yardımıyla değişkenler arası nedensellik ilişkisinin varlığı F test kullanılarak test edilmiştir. Bunun yanında seriler arası eştümleşme ilişkinin araştırılması amacıyla Engle-Granger analizine ek olarak Johansen Eştümleşme Analizi yapılmıştır. Sonuç olarak 15 eğilim göstergesi içinden yalnızca üretim miktarı göstergesinin sanayi üretim endeksi ile uzun dönemli ilişkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye Ekonomisi Üzerine Bir İnceleme Nominal Döviz Kuru ve Sektörel Üretim Hacminin Ampirik Analizi
    (2017) Özşahin, Şerife; Gerçeker, Mustafa; Ay, Ahmet
    Bu çalışma, Türkiye ekonomisinin yedi alt sektöründe nominal döviz kuru ve sektörel üretim hacmi arasındaki ilişkiyi para arzı, kamu harcamaları, petrol fiyatları ve işsizlik oranı gibi kontrol değişkenlerin yardımıyla tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda 1998.Q1-2015.Q3 dönemi için sınır testi ve ARDL yöntemi kullanılarak uzun dönemli muhtemel ilişkiler saptanmaya çalışılmıştır. Yapılan ekonometrik analizler sonucunda inşaat sektörü dışında kalan diğer sektörlerde, sektörel üretim ve nominal döviz kuru arasında uzun dönem ilişki olduğuna yönelik bulgulara ulaşılmış ve bu doğrultuda altı sektör için uzun dönem katsayılar tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular imalat sanayi gibi ithal girdi kullanımının yüksek olduğu sektörlerde nominal döviz kurundaki yükselişlerin maliyet etkisi yaratarak sektörel çıktı hacmini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymaktadır
  • Öğe
    Resilience of the Turkish Financial System to Failed Coup Attempt
    (2016) Kayhan, Selim; Kar, Muhsin
    Bu çalışma, 15 Temmuz darbe girişiminin finansal sistem ve Türk ekonomisine etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda finansal sektördeki dalgalanmayı görmek için birkaç değişkenin davranışını ve ekonomideki değişimi incelenecektir. Analiz sonuçları, finansal sistemin darbe girişiminden etkilenmediğini ve sektörün kısa süreli bir daralmadan sonra etkin bir şekilde çalıştığını göstermektedir.
  • Öğe
    Yükselen Piyasa Ekonomilerinde Menkul Kıymetler Borsalarının Entegrasyonu: Türkiye ve BRICS Ülkeleri Üzerine Çoklu Yapısal Kırılmalı Eş-bütünleşme Analizi
    (2017) Özşahin, Şerife
    1990'lı yıllarda hayata geçirilen finansal liberalizasyon politikaları, sermaye hareketliliğinin önüne engel oluşturan pek çok uygulamanın terkedilmesine yol açmıştır. Bu doğrultuda finansal işlemler, ulusal para ve sermaye piyasalarının ötesine taşınmış ve ülkelerin dış dünyaya entegrasyon seviyesinde artış gözlenmiştir. Ancak entegrasyon düzeyindeki bu artış, ülkelerden birinde ortaya çıkacak bir sorunun diğer ülkelere de yansımasına neden olmuş ve özellikle yükselen piyasa ekonomilerinin menkul kıymetler borsalarında benzer hareketler ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada BRICS ülkeleri olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ile Türkiye'nin borsa endeksleri arasında eşzamanlı hareketlenmenin olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu amaçla, bu ülkelere ait 2000-2016 dönemi aylık MSCI Yükselen Piyasalar Endeksi kullanılarak Carrion-i-Silvestre (2009) çoklu yapısal kırılmalı birim kök testi ve Maki (2012) çoklu yapısal kırılmalı eş-bütünleşme testleri ile ekonometrik analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda Brezilya haricindeki diğer dört ülkenin menkul kıymetler borsası ile Türkiye BIST borsasının uzun dönemde birlikte hareket ettiği bulgusuna ulaşılmıştır. FMOLS ve DOLS modellerinin uzun dönem katsayı tahmin sonuçları ise Türkiye ile Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika borsa endeksleri arasında uzun dönemde pozitif ve %99 önem düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı ilişkilerin mevcut olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuca dayanarak uzun dönemde bu ülke borsaları arasında risk çeşitlendirmesi yapmanın mümkün olmayacağı yorumu yapılabilecektir.
  • Öğe
    Kurumsal Kalite Doğrudan Yabancı Yatırımlar İçin Ne Kadar Önemli? Türkiye Üzerine Ekonometrik Bir Analiz
    (2016) Özşahin, Şerife
    1990’lı yıllarla birlikte ekonomik kalkınma üzerine yapılan pek çok çalışmada, ülkeler arası gelişmişlik farkının kurumsal faktörlerden kaynaklanacağı dile getirilmiştir. Bu bağlamda kişisel haklar, yolsuzluk, bürokratik kalite, siyasi özgürlük gibi kurumsal kalite göstergeleri ile ekonomik risk düzeyi, özellikle kalkınma yolundaki ülkelerin dış yatırımları çekebilmesi ve bu doğrultuda büyüme hedeflerini yakalaması açısından çok önemli hale gelmiştir. Türkiye’de kurumsal kalite ve ekonomik risk düzeyinin doğrudan yabancı yatırım hacmi ve oynaklığı üzerindeki etkisinin araştırıldığı bu çalışmada, sınır testi ve gecikmesi dağıtılmış otoregresif model (autoregressive distributed lag-ARDL) yardımıyla 3 farklı eşitlik tahmin edilmiştir. Yapılan ekonometrik analiz sonucunda daha kaliteli kurumsal yapı ve düşük ekonomik risk düzeyinin ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım hacmi üzerinde pozitif yönlü etkiye sahip olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu ise yüksek kurumsal kalite düzeyinin ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımların oynaklığı üzerindeki azaltıcı etkisidir.