Serebral palsili çocuğu olan ebeveynlerin öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve anne- baba ebeveyn öz yeterlik düzeylerinin karşılaştırılması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Araştırma, Serebral palsili çocuğu olan ebeveynlerin öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve anne-baba ebeveyn öz yeterlik düzeylerinin karşılaştırılması amacıyla yapılan tanımlayıcı türde bir araştırmadır. Araştırmanın örneklem grubunu Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 4 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine devam etmekte olan Serabral palsili çocuğun 153 ebeveyni oluşturmuştur (106 anne ve 47 baba). Bu ebeveynlerin 47'si çifttir. Araştırma verileri Şubat-Mart 2019 tarihleri arasında bilgi formu ve Ebeveyn Öz Yeterlik Ölçeği (EÖYÖ) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve minimum-maximum değer; t testi, varyans analizi, Mann-Whitney U testi, Kruskall-Wallis testi ve pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Anlamlılık p<0,05 olarak değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan ebeveynlerin yaş ortalaması 37,35±7,00 olup %69,3'ü kadın, %27,5'i ilköğretim mezunu, çocuk sayısı ortalaması 2,00±1,01, %71,9'u çekirdek aile yapısına sahip, %66,0'sı ev hanımı, %67,3'ü çalışmıyor, %76,5'inin ekonomik durumu algısı orta düzeyde ve %85,6'sının ise düzenli ilaç kullanmadığı belirlendi. Serebral palsili çocuğun yaş ortalaması 8,83±4,58 olup; %54,2'sinin erkek, %72,5'inin okula gitmediği ve %46,4'ünün ikiden fazla ekstremite etkilenimi olduğu bulunmuştur. Ebeveynlerin EÖYÖ puan ortalaması 100,52±17,50'dır. Çekirdek aile tipi ile tek ve iki ekstremite etkilenimli çocuğu olan ebeveynlerde EÖYÖ puan ortalaması yüksek bulunmuştur. Cinsiyet, çalışma durumu, düzenli ilaç kullanımı gerektirecek sağlık problemi varlığı, eğitim durumu, ekonomik durum, çocuğun engelli duruma geldiği yaş, çocuğun okula gitme durumu ile EÖYÖ arasında istatistiksel olarak fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Yaşamın etkilenme durumu (çevre ile ilişkiler, kişisel bakıma ayrılan zaman, evdeki sorumlulukları yerine getirebilme, ev dışı yaşam/çalışma, çocuğun bakımında zorlanma, diğer aile üyelerine ayrılan zaman) ile EÖYÖ puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0,05). SP'li çocuğa sahip ebeveynlerin şefkat, üzüntü, gelecek kaygısı duygu durumları ile EÖYÖ arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05). Ebeveynlerin mutsuzluk, kaygı, öfke duygu durumları ile EÖYÖ arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0,05). SP'li çocuğu olan anne-babaların EÖYÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Ebeveynlerin öz yeterlik puan ortalaması yüksek bulunmuştur, ebeveynlerin ve çocuğun bazı özelliklerinden etkilenmektedir. Ebeveyn öz yeterlik puanının yüksek olması ailelerin zorlu ve stresli durumları etkili bir şekilde ele alarak çocuklarına daha uygun bakım vermelerini sağlamaktadır. Anne-babaların ebeveyn öz yeterlik puan ortalamaları benzerdir. Hemşirelerin özellikle geniş aile yapısına sahip olanlara, ikiden fazla ekstremite etkilenimi olan çocukların ebeveynlerine, çocuklarına karşı şefkat duygusu hissetmeyen ebeveynler ile üzüntü duyan ve gelecek kaygısı hisseden ebeveynlerin öz yeterliklerini geliştirmeye yönelik girişimler planlaması ve bu ebeveynlere destek sağlaması önemlidir. Bu konuda sağlık çalışanlarının eğitilmesi, riskli ve kurum desteği almayan bireylerin tespit edilerek desteklenmesi, ebeveyn öz yeterliği destekleyecek girişimsel uygulamaların yapılması önerilmektedir.
The descriptive type study was conducted to determine the self-efficacy levels of the parents of children with cerebral palsy and compare their parental self-efficacy levels. The sample group of the study consisted of 153 parents of children with cerebral palsy, who were attending to four SPecial education and rehabilitation centers affiliated to the Konya Provincial Directorate of National Education. (106 mothers, and 47 fathers). Of these parents, 47 were couples who provide care for the same child. The study data was collected using the Introductory Information Form and the Parental Self-Efficacy Scale (PSES) between February and March 2019. In the analysis of the data, descriptive statistics, number, percentage, average, standard deviation and minimum-maximum value, t-test, ANOVA, Mann-Whitney U test, Kruskal-Wallis test and Pearson correlation analysis was used. P<0.05 was accepted as the level of significance. The average age of the parents included in the study was 37.35±7.00, and 69.3% was female, 27.5% had a primary education, the average number of children was 2.00±1.01, 71.9% was living in a nuclear family, 66.0% was housewife, 67.3% was unemployed, 76.5% had a moderate economic status, and 85.6% was not using regular medication. The average age of children with cerebral palsy was 8.83±4.58, and 54.2% was male, 72.5% did not attend school, and 46.4% had more than two affected extremities. The PSES score average of the parents was 100.52±17.50. The difference between PSES and family type was statistical significant (p<0.001). The average score of those living in a nuclear family was higher than those living in an extended family. There was a statistically significant difference between PSES and the number of affected extremities of the children (p<0.05). The average score of parents of children with single and two affected extremities was higher than those parents of children with more than two affected extremities. There was no statistically significant difference between PSES and gender, employment status, health problems requiring regular drug use, educational status, economic status, age of onset of the children's disabilities and the children's attendance to school (p>0.05). The relationship between PSES and the impact on the life (relationships with the environment, time allocated to personal care, ability to fulfill responsibilities at home, life/work outside the home, difficulty in child care, time allocated to other family members) was not statistically significant (p>0.05). There was a statistically significant difference between PSES scores and the feelings of compassion, sadness and anxiety about the future of parents with CP (p<0.05). There was no significant relationship between parents' PSES scores and unhappiness, anxiety, anger and mood states (p>0.05). There was no statistically significant difference between the PSES score averages of the parents of children with CP (p>0.05). The parents' self-efficacy score was found to be high, and affected by some of the characteristics of the parents and the children. Parents' parental self-efficacy score averages were similar. It is important to provide individual and institutional support to these parents. In this regard, it is recommended to provide training to healthcare professionals, identify and support individuals who are at risk and who do not receive institutional support, and to implement interventional practices to support parental self-efficacy.

Açıklama

Yüksek Lisans Tezi

Anahtar Kelimeler

çocuk, ebeveyn, hemşire, öz yeterlik, Serebral palsi, child, parent, nurse, self-efficacy, cerebral palsy

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Aşkın Ceran, M. (2020). Serebral palsili çocuğu olan ebeveynlerin öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve anne- baba ebeveyn öz yeterlik düzeylerinin karşılaştırılması. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı, Konya.