Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Comparison of the pull-out bond strength of endodontically treated anterior teeth with monolithic zirconia endocrown and post-and-core crown restorations
    (Nihon University, School of Dentistry, 2023) Bozkurt, Durmuş A.; Büyükerkmen, Emine Begüm; Terlemez, Arslan
    Purpose: The purpose of this study was to assess the pull-out bond strength (PBS) of endodontically treated anterior teeth that had been restored with monolithic zirconia endocrowns using different extension depths (EDs) and post-and-core crowns after chewing simulation.Methods: Thirty-six maxillary central teeth were used (n = 12). Group I: Glass fiber post-and-core crown, Group II: Endocrown with 3-mm EDs, Group III: Endocrown with 5-mm EDs. Restorations were fabricated from monolithic zirconia blocks using a CAM (computer-aided manufacturing) device. For cementation, conventional resin luting agent (Multilink N) was used. All samples were aged with a chewing simulator and PBS tests were conducted at a speed of 1 mm/min using an electromechanical servo universal testing machine. The values were recorded in MPa by dividing the failure load by the bonding area. One-way ANOVA and the post-hoc Tukey test were used for statistical analysis (P = 0.05).Results: Group III demonstrated significantly greater PBS values than Groups I and II (P = 0.001). No significant difference was found between Groups I and II (P = 0.072).Conclusion: Increasing the ED of an endocrown influences the PBS of endodontically treated anterior teeth restored with monolithic zirconia endocrowns.
  • Öğe
    Evaluation of the Effect of Fixed Prosthesis on Trabecular Structure of Condyle: Radiographic Texture Analysis
    (2018) Mağat, Güldane; Büyükerkmen, Emine Begüm; Şener, Sevgi Özcan
    Objective: The point of this research was to assess impact of the fixed prosthesis on the trabecular structure of condyle using fractal analysis (FA). Material and Methods: In this retrospective research, 100 dental panoramic radiographs of males and females taken for routine dental examination of patients between 30-44 years who are utilizing unilateral fixed prosthesis were chosen. Regions of interest (5050 pixels) were selected within the cortical boundary of the mandibular condyle, and the fractal dimension (FD) was calculated using the box-counting method with ImageJ version 1.48. Results: The mean age was 37.780.44 years. The mean FD was 1.260.12. There was no statistically significant difference between the right and left condyles on both genders for FD values (p0.05). It was found that a significant difference in FD values between males and females (p0.01). Males had greater FD values than females. Whereas the mean FD value was 1.210.19 in females, the mean FD value of males was 1.320.08. A positive significant correlation was found between age and FD values for both condyles (p0.05). Conclusion: The findings of this study showed that the use of fixed prosthesis had no effect on the trabecular structure of the condyle. The FD value decreased with age, especially in females. Radiographic findings should be supported electromyographic results to clarify the relationship between masticatory activity and mandibular remodeling in this region.
  • Öğe
    Majewski osteodysplasic primordial dwarfısm type II: Clinical findings and dental management of a child patient
    (2015) Terlemez, Arslan; Altunsoy, Mustafa; Çelebi, Hakkı
    Mikrosefalik osteodisplastik primordial cücelik tip II (MOPCII), küçük kafa ölçüleri ile doğum ve ilerleyen ciddi mikrosefali, ilerleyen kemik displazisi ve tipik yüz ve kişilik farklılıkları ile karakterize, otozomal çekinik olarak aktarılan ve nadir görülen bir cücelik tipidir. Bu olgu sunumunda, MOPC II sendromlu beş yaşında bir kız bildirilmektedir. Hasta, kliniğimize sol mandibular molar süt dişlerde şiddetli diş ağrısı ile başvurdu. Klinik incelemede birçok süt dişinin çürük olduğu ve dişlerin hipoplastik olduğu görüldü. Sol alt süt molar dişler köksüz olduğu için tedavi edilmesi mümkün değildi ve bu dişler çekildi. MOPC II sendromlu hastaların dişlerinin doğru ve zamanında değerlendirilmesi, bu hastalarda dişsel problemlerin önlenebilmesi ve ağız sağlığının sürdürülebilmesi için büyük önem taşımaktadır.
  • Öğe
    Effect of luting space and cements on retention of implant supported crowns fabricated by laser sintering
    (2017) Özyılmaz, Özgün Yusuf; Akın, Ceyda; Sevimay, Müjde
    Lazer sinterize yoluyla üretilen implant destekli kronların tutuculuklarında siman aralığının ve simanların etkisi Amaç: Bu çalışmanın amacı iki farklı siman aralığı ile yapılan implant destekli kronlar için kullanılan beş farklı simanın tutuculuk mukavemetini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Standart titanyum dayanaklar dijital bir 3D lazer tarayıcı aracılığıyla tarandı. 100 standart metal alt yapı bir CAD/CAM sistem aracılığıyla iki farklı siman aralığı değerinde (20 ve 40 µm) tasarlandı. Alt yapılar beş farklı siman kullanılarak yapıştırıldı (n10). Poly F (PF), GC FujiCEM (GCF), Rely X (RX), MIS Crown Set(MCS) and Multilink N (MN). Örnekler 24 saat bekletildikten sonra 1000 devir termal siklus uygulandı. Termal siklustan sonra örnekler universal test cihazında 0.5 mm/dk. hızla çekme testine tabi tutuldu. Test sonuçları iki yönlü varyans analizini takiben tamhane testleri kullanılarak çoklu karşılaştırmalarla analiz edildi (?0.05). Bulgular: İstatistiksel analiz değerlendirildiğinde siman grupları arasında anlamlı farklılıklar görüldü (p0.05). PF ve MN sırasıyla en yüksek ve en düşük tutuculuk kuvveti ortalamasına sahipti. RX ve MCS arasında anlamlı farklılık bulunmadı. 20 den 40µm ye artan siman aralığı, her siman grubu için tutuculuğu anlamlı ölçüde arttırdı (p0.05). Sonuç: Çalışmada sunulan simanların klinisyenler için, implant dayanakların üzerine üretilen CAD/CAM metal alt yapılar için uygun siman seçimini belirlemede isteğe bağlı bir rehber olması amaçlanmıştır.
  • Öğe
    Kalan kron miktarının ve iki farklı fiber-post sistemlerinin endodontik tedavili dişlerin kırılma dayanımları üzerine etkisi
    (2016) Çelebi, Hakkı; Terlemez, Arslan; Büyükerkmen, Emine Begüm; Ünlü, Nimet; Korkut, Emre
    Kalan kron miktarının ve iki farklı fiber-post sistemlerinin endodontik tedavili dişlerin kırılma dayanımları üzerine etkisi Amaç: Bu in-vitro çalışmanın amacı iki farklı cam fiber-post sistemiyle restore edilen endodontik tedavi görmüş mandibular premolar dişlerde 2 mm yüksekliğinde kron varlığının ya da yokluğunun, dişlerin kırılma dayanımına etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Endodontik tedavi görmüş 56 adet yeni çekilmiş tek köklü insan premolar dişi rastgele 2 gruba ayrıldı. Bir grupta dişler mine-sement birleşim yerinden kesildi. Diğer grup mine-sement birleşiminin 2 mm yukarısından kesildi. Gruplar iki alt gruba ayrıldı. GC ve Glassix olmak üzere iki farklı cam fiber post sitemi kök kanallarına simante edildi (n14). Simantasyon işlemi çift aşamalı polimerize olan rezin siman (Panavia SA Cement Plus Automix , Kuraray Noritake Dental Inc., Japonya) ile gerçekleştirildi ve dişlerin koronal kısmı kompozit rezin kor materyali (Estelite Posterior, Tokuyama Dental Corp., Tokyo, Japonya) ile restore edildi. Daha sonra dişlerin üst yapısı metal destekli seramik sistemle restore edildi. Her bir numune akrilik rezin içerisine gömüldü ve üniversal bir yükleme test cihazına monte edildi. Dişin uzun aksına 135 derece açı ile 1 mm/dk piston hızıyla kırık oluşuncaya kadar yük uygulandı. Kırık tipleri X20 büyütmeli ışık mikroskobu altında incelenerek, tamir edilebilir ve tamir edilemez olarak sınıflandırıldı. Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri Two Way ANOVA ve Tukey HSD testleri vasıtasıyla gerçekleştirildi. Bulgular: Endodontik tedavi görmüş dişlerin kırılma direnci üzerinde bu çalışmada kullanılan post sistemlerinin ve kron yüksekliklerinin önemli derecede etkilendiği görülmüştür (p0.000). En yüksek kırılma dayanımının Glassix cam fiber post uygulanan ve 2 mm kron varlığı olan grupta olduğu görülmüştür. Sonuç: Her iki cam fiber post sistemi uygulamasında, 2 mm kron varlığının olması dişlerin kırılma dayanımını arttırıcı etki ortaya koymuştur.
  • Öğe
    Bruxism’i olan hastalarda styloid process uzunluğunun değerlendirilmesi
    (2017) Tunçdemir, Ali Riza; Büyükerkmen, Emine Begüm; Çelebi, Hakkı; Akın, Ceyda
    Amaç: Styloid Process 20 ila 30 mm arası bir uzunlukta, temporal kemikte lokalize ve stylomastoid kemiğin önünde yer alan bir kemik uzantısıdır. Uzamış Styloid Process, Eagle Sendromu olarak adlandırılır ve genel olarak baş ve boyun bölgesinde ağrı semptomu olarak görülür. Materyal ve Metod: Bu çalışma, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi' nde bruxism tanısı konulan 50 hastanın ve kontrol grubu olarakta yine 50 hastanın panoromik radyografilerinin retrospektif olarak incelenmesiyle yapılmıştır. Bu hastaların 88'i kadın ve 12 si erkek olup, 11-60 yaşları arasındadır. Röntgen üzerinde Styloid Process uzunluğu diş hekimliği fakültesinde kullanılan otomasyon proğramının (Turcasoft software) ölçüm çubuğu ile tecrübeli bir diş hekimi tarafından yapılmıştır. Styloid Process uzunluk ölçümü, SP uç noktası ile tympanic kemik arasında yapılmıştır. Bulgular: Yapılan istatistik analizi sonucunda, bruksizmli hastalar ile kontrol grubu arasında istatistiki olarak anlamlı bir sonuç bulunmuştur (P0,05). Sonuç: Bruxism hastalarda Styloid Process'in uzamasına sebep olabileceği, buna da bağlı olarak Eagle Sendromunun gelişmesine neden olabileceği görülmüştür.
  • Öğe
    Diş hekimliği fakültesi öğrencilerinin dental anksiyete-korku düzeylerinin değerlendirilmesi
    (2018) Menziletoğlu, Dilek; Akbulut, Makbule Bilge; Büyükerkmen, Emine Begüm; Işık, Bozkurt Kubilay
    Amaç: Diş hekimliği fakültesi 1., 2., 3. ve 4. sınıflar arasındaki dental anksiyete-korku seviyelerini karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Diş hekimliği fakültesinde eğitim gören 1. sınıf (n66), 2. Sınıf (n59), 3.sınıf (n60) ve 4. sınıf öğrencilerinin (n49) dental girişimlere karşı olan anksiyete ve korku seviyelerini ölçmek için anketler uygulandı. Bu anketler Modifiye Dental Anksiyete Skalası (MDAS) ve Dental Korku Skalası’ydı (DKS). MDAS skorları 19 olanlar yüksek anksiyete seviyesi olduğu düşünüldü. DKS skorlarına göre; 80 puan üstü aşırı yüksek anksiyeteli, 60-80 puan arası yüksek anksiyeteli, 4060 puan arası ılımlı anksiyeteli ve 40 puanın altı düşük anksiyeteli olarak değerlendirildi. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için IBM SPSS Statistics 22 programı kullanıldı. Bulgular: Bu çalışma; 79’u (%33.8) erkek ve 155’i (%66.2) kadın olmak üzere toplam 234 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Öğrencilerin DKS skorları 19 ile 89 arasında değişmekteydi. Birinci sınıfların DKS puan ortalamaları, diğer sınıflardan anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur (p:0,011). Öğrencilerin MDAS skorları 5-20 arasında değişmekte olup, öğrenciler arasında %3.8’inde yüksek dental anksiyete görülmüştür. Gruplar arasında MDAS puan ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p:0,206). Sonuç: Birinci sınıf öğrencilerinin dental anksiyete ve korku düzeyleri diğer sınıflara göre daha yüksek bulundu. Hem eğitim seviyesinin hem de diş hekimliği eğitiminin, dental anksiyete ve korku seviyesinin azalmasında etkili olabileceğini göstermektedir.
  • Öğe
    The effect of different dentin hypersensitivity treatments on the shear bond strength of self-adhesive resin to dentin
    (2017) Akın, Ceyda; İnan, Özgür
    Amaç: Bu in vitro çalışmada farklı dentin hassasiyet tedavilerinin self adeziv rezin simanın bağlanma dayanımına etkisi değerlendirildi. Gereç ve Yöntemler: Kırk sekiz dentin örnek rastgele dört gruba ayrıldı (n12). Grup K (kontrol); (2) Grup G (Gluma hassasiyet giderici uygulaması); (3) Grup E (Er:YAG lazer uygulaması); (4) Grup EG (Er:YAG lazer uygulamasını takiben Gluma uygulaması). Akıcı self adeziv rezin siman dentin yüzeylerine yapıştırıldı ve makaslama bağlanma testleri yapıldı. Ortalama makaslama bağlanma değerleri hesaplandı ve veriler tek yönlü varyans analizi ve post hoc testiyle analiz edildi. Bulgular: İstatistiksel analiz değerlendirildiğinde Grup E, diğer hassasiyet giderici gruplardan istataistiksel olarak anlamlı ölçüde düşük bağlanma değerleri gösterirken (p0.005), diğer gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı (p0.05). Sonuç: Dentin yüzeyi Er:Yag lazer ile muamele edilecekse, self adeziv rezinin bağlanma dayanımı azalacaktır.