Ebeveynleri boşanmış bireylerin çocukluk çağı travma ve öz şefkat düzeyleri
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu araştırma, 18 yaşından önce ebeveynleri boşanmış yetişkin bireylerin çocukluk çağı travmaları ile öz şefkat düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Nicel araştırma olarak kurgulanan bu araştırmada, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Türkiye’nin farklı şehirlerinde ikamet eden, 18 yaşından önce ebeveynleri boşanmış ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan yetişkin bireylerden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak, Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Çocukluk Çağı Travma Ölçeği (ÇÇTÖ) ve Öz-Duyarlık Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, çevrim içi anket yöntemiyle toplanmıştır. Elde edilen veriler, IBM SPSS 26.0 programına aktarılmış ve analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, çocukluk çağı travmaları ile öz-şefkat arasında negatif yönlü ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu sonuç, çocukluk çağı travma düzeyleri arttıkça öz-şefkat düzeyinin azaldığını göstermektedir. Ayrıca, çocukluk çağı travmalarının, öz-şefkat düzeyindeki değişimin %30,5’ini açıkladığı belirlenmiştir. Katılımcıların öz-şefkat düzeylerinde; cinsiyet, medeni durum, aile tipi, kardeş sayısı ve ebeveynler boşandığında çocukların bulunduğu yaş grubu gibi demografik değişkenlere göre anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Ancak il merkezinde yaşayan bireylerin aşırı özdeşleşme düzeyleri, ilçe merkezinde yaşayanlara kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Ruh sağlığı sorunu bildiren bireylerin, bildirmeyenlere kıyasla öz-şefkat düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Ebeveynleri 4-5 yaş grubunda boşanmış bireylerin, 0-1 ve 6-12 yaş gruplarına göre daha yüksek düzeyde duygusal istismar yaşadığı; kadın katılımcıların erkek katılımcılara kıyasla daha fazla fiziksel istismar bildirdiği; boşanmış bireylerin duygusal istismar, fiziksel istismar ve genel travma düzeylerinin, evli ve bekar bireylere göre, boşanmış bireylerin ise bekar bireylere göre fiziksel ihmal düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca köyde yaşayan bireylerin çocukluk çağı travma düzeyleri ile fiziksel ve duygusal ihmal düzeylerinin il merkezinde yaşayanlara göre daha yüksek olduğu; geniş ailede yetişen bireylerin ise duygusal istismar ve fiziksel ihmal puanlarının çekirdek ailede yetişenlere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Dört ve üzeri kardeşe sahip bireylerin, tek çocuk olanlara ve bir kardeşi olanlara kıyasla daha yüksek düzeyde duygusal istismar, fiziksel ihmal ve genel travma yaşadığı; ruh sağlığı sorunu bildiren bireylerin ise bildirmeyenlere göre çocukluk çağı travmasının tüm alt boyutlarında anlamlı şekilde daha yüksek puan aldığı tespit edilmiştir. Bu bulgular doğrultusunda, çocukluk çağı travmalarının bireylerin öz-şefkat düzeyleri üzerinde belirgin bir olumsuz etkisi olduğu görülmüştür. Özellikle duygusal istismar, fiziksel ihmal gibi travma türlerinin; yaşanılan yer, aile tipi ve kardeş sayısı gibi demografik değişkenlere göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Öte yandan, öz-şefkat düzeylerinde cinsiyet, yaş, medeni durum ve aile tipi gibi değişkenlere göre anlamlı bir fark bulunmazken; ruh sağlığı sorunu bildiren bireylerin öz-şefkat düzeylerinin daha düşük olduğu belirlenmiştir.
This study aims to examine the relationship between childhood traumas and self-compassion levels of adult individuals whose parents divorced before the age of 18. In this study, which was designed as a quantitative research study, a relational survey model was used. The sample of the study consists of adult individuals residing in various cities in Turkey, whose parents divorced before they turned 18, and who volunteered to participate in the study. Socio-Demographic Information Form, Childhood Trauma Scale (CTS), and Self-Sensitivity Scale were used as data collection tools. Data were collected through an online survey method. The data were transferred to the IBM SPSS 26.0 program and analyzed. According to the study's findings, a negative and moderately significant relationship was observed between childhood traumas and self-compassion. This result shows that as the level of childhood trauma increases, the level of self-compassion decreases. In addition, it was determined that childhood traumas explained 30.5% of the change in self-compassion level. No significant difference was found in the self compassion levels of the participants according to demographic variables such as gender, marital status, family type, number of siblings, and the age group of children when parents divorced. However, overidentification levels of individuals living in the city center were found to be higher than those living in the district center. Self compassion levels of individuals who reported mental health problems were found to be statistically significantly lower than those who did not report mental health problems. It was determined that divorced individuals in the 4 5 age group experienced higher levels of emotional abuse compared to 0-1 and 6-12 age groups; female participants reported more physical abuse compared to male participants; divorced individuals had higher levels of emotional abuse, physical abuse and general trauma compared to married and single individuals, and divorced individuals had higher levels of physical neglect compared to single individuals. In addition, it was found that individuals living in villages had higher levels of childhood trauma and physical and emotional neglect compared to those living in the provincial center, and individuals raised in extended families had higher emotional abuse and physical neglect scores than those raised in nuclear families. It was found that individuals with four or more siblings experienced higher levels of emotional abuse, physical neglect and general trauma compared to those who were only children and had one sibling; and individuals who reported mental health problems scored significantly higher in all sub-dimensions of childhood trauma compared to those who did not report mental health problems. In line with these findings, it was observed that childhood traumas had a significant negative effect on individuals' self compassion levels. In particular, trauma types such as emotional abuse and physical neglect were found to differ significantly according to demographic variables such as place of residence, family type, and number of siblings. On the other hand, while there was no significant difference in self-compassion levels according to variables such as gender, age, marital status, and family type, it was determined that individuals who reported mental health problems had lower levels of self-compassion.