What are the Affectionate Reactions of Students to Activities by Faculty Members During Courses?

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Problem Durumu: Eğitim fakültelerinde görev yapan üniversite öğretim üyelerinin öğretmenlik davranışlarını göstermesi beklenmektedir. Alanyazında öğretmenlik davranışlarına ilişkin olarak bazı araştırmalara rastlanılmaktadır. Yurtdışı alanyazın incelendiğinde de bu alanda yapılmış çalışmalar vardır. Yapılan araştırmalarda üniversitelerde ders veren öğretim üyelerinin öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerini sınıf ortamında etkili bir şekilde kullanmadıkları görülmektedir. Bu etkinlikler, öğretmen ve öğretim üyesince sınıf ortamında sergilenmelidir. Bir ders planı genellikle biçimsel boyut, giriş, geliştirme, sonuç ve değerlendirme bölümlerinden oluşabilir. Biçimsel Boyutta araç-gereçler, içerik, ana ve yardımcı noktalar, kazanımlar yer alır. Giriş bölümünde dikkati çekme, güdüleme, gözden geçirme ve derse geçiş basamakları aşamalı olarak sıralanır. Dikkati çekme basamağında öğretmen kazanımlarla ilgili açık uçlu bir soru sorabilir. Kısa bir drama, film, kukla, örnek olay sunulabilir. Güdüleme basamağında derste öğreneceklerinin yaşamda ne işe yarayacağı belirtilmelidir. Gözden geçirmede ise o derste kazandırılacak en üst düzeydeki kazanım söylenmelidir. Derse geçişte en alt basamaktaki kazanıma göre bir etkinlik düzenlenmelidir. Geliştirme bölümünde dönüt, düzeltme, ipucu, pekiştireç ve öğrencinin etkin katılımı sağlanmalıdır. Ayrıca kazanımlara ve öğrenciye uygun öğrenme strateji, yöntem, teknik ve taktikleri yeri ve zamanı gelince işe koşulmalıdır. Eğitim ortamında değişik ve uygun öğrenme-öğretme yöntem ve teknikleri yeri ve zamanı gelince kullanılmalıdır. Bunlarla öğrenci erişisi arasında anlamlı ilişki olduğu yapılan araştırmalarla gösterilmiştir. Sonuç bölümü ise son özet, tekrar güdüleme ve kapanıştan oluşabilir. Son özette ana nokta, ya da en üst düzeydeki kazanım söylenebilir. Tekrar güdülemede girişteki güdülemenin aynısı yapılabilir. Kapanış ta ise, dikkati çekmedeki soru yeniden sorulabilir. Sınıfın en az %70'i sorunun yanıtını verebiliyorsa, ders planının etkili, kullanışlı ve geçerli olduğu söylenebilir. Değerlendirme bölümünde o derste kazandırılacaklarla ilgili her düzeyde en az bir soru sorulmalıdır. Bu sorular açık uçlu, yazılı, çoktan seçmeli, doğru yanlış, doldurmalı olabilir. Ayrıca rubrik, öğrenci dosyası, öğrenci akran değerlendirmesi, veli değerlendirmesi, öğrencinin kendini değerlendirmesi şeklinde işe koşulabilir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmada, öğretim üyesinin ders planında saptanan temel etkinliklerden hangilerini sergilediğini ve bu konudaki öğrenci görüşlerini saptamak ve çözüm bulmak amaçlanmıştır. Üniversite öğrencilerine göre eğitim dersleri öğretim üyesi ile alandan gelen öğretim üyesinin bir dersi işlerken gereken etkinlikleri yapma düzeyleri arasında anlamlı bir fark var mıdır? Üniversite öğrencilerine göre eğitim dersleri öğretim üyesi ile alandan gelen öğretim üyesinin dersin giriş, geliştirme, sonuç, ders planındaki toplam etkinlikleri yapma düzeyleri arasında anlamlı bir fark var mıdır? Öğrencilerin bu konudaki görüşleri ve değerleri nedir? Araştırmanın Yöntemi: Araştırmada, nicel araştırmanın anket tekniği ile nitel araştırmanın yazılı görüş alma tekniği kullanıldı. Nitel veriler üzerinde betimsel veri analizi yapıldı. Puanları üç uzmanca belirlendi. Bu araştırmada, nicel araştırmanın yirmi iki sorudan oluşan anket formu ve nitel araştırma yönteminin ad belirtmeden yazılı görüş alma tekniği kullanılmıştır. Araştırmada eğitim fakülteleri öğrencilerine dönem sonunda, bitirme sınavlarından sonra, notlar açıklanmadan "öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme derslerine bir öğretim üyesinin ders planındaki hangi davranışları sınıf ortamında kullandığını ölçen" güvenirliği.76 bulunan 22 sorudan oluşan bir anketi yanıtlamaları istendi. Araştırmanın iç güvenirliği ve tutarlılığını saptamak için de sorulara verilen yanıtlarla, görüş ve değerler arasındaki anlam ilişkilerine, özeliklerine bakıldı. Bu üç uzmanın görüşleri arasında.80'lik bir ilişki bulundu. Bu ilişki güvenirlik katsayısı olarak kabul edildi. Araştırmada evren ve örneklem tayinine gidilmedi. Bunun yerine uygun durum çalışma grubu seçildi. Araştırmanın Bulguları: Öğrenciler eğitim derslerine giren öğretim üyelerinin büyük bir çoğunluğunun ders planındaki etkinlikleri sınıf ortamında yerine getirmediklerini belirtmişlerdir. Bu durumun bu tür eğitim derslerine ve öğretim üyelerine karşı onlarda olumsuz ilgi ve tutumlarının oluşmasına neden olduğunu vurgulamışlardır. Ders planındaki etkinlikleri yerine getiren öğretim üyesine karşı ise, olumlu duygular oluşturmuşlar ve onu örnek alacaklarını söylemişlerdir. Öğrenci yüzdeleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı yüzdeler arası farkın test edilmesinde kullanılan t testiyle yoklanmıştır. Hesaplanan t değeri, tablodan okunan t değerinden küçük olduğundan öğrencilerin fen ve sosyal bilimlere dağılımları arasında anlamlı bir fark yoktur. Çalışma grubunda bulunan öğrenciler sosyal ve fen bilimlerine aynı yüzde ile dağıldıkları söylenebilir. Öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim derslerine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin giriş bölümündeki toplam dört etkinliği toplam yedi üzerinden ortalama 5.11;alandan gelen öğretim üyelerinin giriş bölümündeki toplam dört etkinliği, yedi üzerinden ortalama 2.89 düzeyinde sergiledikleri söylenebilir. Bu verilere dayanarak, öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim dersine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin, alandan gelen öğretim üyelerine göre dersin giriş bölümündeki etkinlikleri daha üst düzeyde yerine getirdiği söylenebilir. Öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim derslerine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin geliştirme bölümündeki etkinlikleri yapma ortalaması 4.64; alandan gelen öğretim üyelerinin geliştirme bölümündeki etkinlikleri yapma ortalaması ise 3.43'tür.Bu verilere dayanarak, öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim dersine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin, alandan gelen öğretim üyelerine göre dersin geliştirme bölümündeki etkinlikleri daha üst düzeyde yerine getirdiği söylenebilir. Öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim derslerine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin dersin sonuç bölümündeki etkinlikleri yapma ortalaması 4.84; alandan gelen öğretim üyelerinin sonuç bölümündeki etkinlikleri yapma ortalaması ise 2.67'dir. Bu verilere dayanarak, öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim dersine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin, alandan gelen öğretim üyelerine göre dersin sonuç bölümündeki etkinlikleri daha üst düzeyde yerine getirdiği söylenebilir. Öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim derslerine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin ders planındaki tüm etkinlikleri yapma ortalaması 4.86; alandan gelen öğretim üyelerinin ise 2.99'dur. Bu verilere dayanarak, öğretim ilke ve yöntemleri ile program geliştirme ve öğretim dersine giren eğitim dersleri öğretim üyesinin, alandan gelen öğretim üyelerine göre ders planındakitüm etkinlikleridaha üst düzeyde yerine getirdiği söylenebilir. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Öğrencilerin anlamlı bir çoğunluğu, öğretim üyesinin eğitim ortamında sevgi göstermesini istemişlerdir. Böyle bir öğretmenin öğrencileri küçük görmeme, aşağılamama, hakaret etmeme, taraf tutmama, adil davranma, otoriter ve ciddi olma, dönüt, düzeltme, pekiştireç, ipucu verme, öğrenciyi derse etkin katma etkinliklerini sınıf ortamında sergilemesi gerekir. Buna karşın öğrenciler diğer eğitim derslerine giren öğretim üyelerinde bu tür davranışların çoğunu görmediklerini, derslere ve o öğretim üyelerine karşı olumsuz duygular oluşturduklarını vurgulamışlardır. Öğretim üyesi alanını öğretirken çeşitli ve değişik uygun öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerini sınıf ortamında kullanabilmelidir. Bunu için uygulamalı bir eğitimden geçmelidir. Her okul, sınıf ve ders düzeyinde öğrencilerden öğretmenlerinin hangi davranışlarını beğenip beğenmedikleri nedenleriyle araştırılabilir. Bu verilerden sonra eğitim fakültelerinde öğretmenlik mesleğine ilişkin derslerin programları yeniden düzenlenebilir.
Problem Statement: Faculty members working in the education faculties of universities are expected to show teacher behaviors. In articles on this subject, some research on teacher behavior can be found. Some articles on this subject exist in the literature in foreign countries. These studies show that faculty members teaching in universities do not effectively use the teaching-learning method and techniques in the classroom. This research is necessary to resolve this issue and create solutions. Purpose of the Study: The present study seeks answers to the questions “According to university students, how frequently do faculty members display the behavior envisaged in the course plan?” and “What are the opinions and values of students in this regard?” Method: This study used the questionnaire technique of quantitative research and the technique of soliciting written opinion of qualitative research. Descriptive data analysis was conducted on qualitative data. Scores were determined by three experts. Finding and Results: Students stated that a large majority of faculty members attending courses in education do not give effect to activities envisaged in the course plan in class environments. They stress that this state of affairs makes them lose interest and fosters a negative attitude about such courses and faculty members. Students reported that they have positive feelings for other faculty members who are engaged in activities specified in the course plan and so will take them as their models. Conclusion and Recommendations: A significant majority of students want faculty members to display affection in education environments. A faculty member is expected, in this context, not to despise, degrade, and insult students; not to take sides, to behave fairly, and act in a disciplined and serious manner; to give feedback, reinforcement, and hints; and to engage in efforts in class environments to actively involve students. Meanwhile, many studies have shown that feedback, correction, reinforcement, and student participation enhances student performance and achievement. It can also be said that stimulants of this kind influence the affective domain of students, subsequently leading students to develop positive and desired feelings. However, students stressed that they cannot see many of these characteristics in faculty members attending other education courses and they develop negative attitude to these courses and their teachers.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Education, Values, Student, Process, Eğitim, Değer, Öğrenci, Süreç

Kaynak

Eurasian Journal of Educational Research

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Q3

Cilt

16

Sayı

64

Künye

Alacapınar, F. G. (2016). What are the affectionate reactions of students to activities by faculty members during courses? Eurasian Journal of Educational Research, 16, 64, 213-230.