Ultrasonografi ile ölçülen arteriyal kan akımının radiyal arterkateterizasyonuna etkisi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2023

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Çalışmada, genel ve lokal anestezi sonrası invaziv arteriyal monitörizasyon planlanan hastalarda, USG ile radiyal arter akım ölçümleri yapılarak arteriyal kataterizasyonun ilk geçiş başarısına, kataterizasyon süresine ve cilt perforasyon sayısına olan etkisi araştırıldı. Yöntem: Çalışma; anestezisti tarafında invaziv arteriyal monitörizasyonu uygun görülmüş ve kataterizasyonu USG eşliğinde yapılmış hastalar dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastalar, lokal anestezi sonrası arter kanülasyon grubu (Grup L), indüksiyon sonrası arter kanülasyonu grubu (Grup G) olarak ayrıldı. Hastaların demografik özellikleri, vital bulguları ve kateteriasyon öncesi radyal arter akım ve çapları kaydedilip bu hastalarda radial artere ilk geçiş başarısı, kullanılan katater sayısı, cilt perforasyon sayısı, başarılı kanülasyona ulaşma süresi (saniye) değerlendirildi. Bulgular: Grup L’nin kanülasyon sırasındaki sistolik kan basınçları, diyasyolik kan basınçları, ortalama arter basınçları ve SPO2 değerleri Grup G’den yüksek bulundu (p<0,001). İki grup arasında arter çapları arasında anlamlı fark görülmedi (p:0,872; p:0,239). Grup L’de akım parametleri daha yüksek olarak bulundu (p<0,001; p:0,003). İki grup arasında kateterizasyon başarısı açısından fark görülmedi (p:0,152; p:0,152; p:0,152; p:0,212). Ancak diyabetes mellitus (OR: 2,043, P: 0,027, CI %95: 1,26-46,9), hipertansiyon (OR:1,603, P:0,042, CI %95: 1,05- 23,29) ve end diyastolik akım düşüklüğü (OR: 0,221, P:0,023, CI %95: 0,662-0,970) kateterizasyon başarızlığında risk faktörü olarak belirlendi. Sonuç: Radial arter akımlarına bakıldığında; lokal anestezi ile kanülasyon sırasında ölçülen Pik Sistolik ve End-Diyastolik arter akımlarının genel anestezi sonrası ölçülen akımlardan yüksek görüldü. Genel anestezi ile meydana gelen MAP düşüşü arter kan akışı yanıtının ana belirteçlerinden olabilir. Çalışmada lokal anestezi ile genel anestezi gruplarının kataterizasyon başarılarına bakıldığında anlamlı fark bulunmadı. Diyabetes mellitus, hipertansiyon, end diyastolik arter akımı ilk geçiş başarısızlığına etki eden risk faktörleri olarak bulundu. Pik sistolik radiyal arter akımı için cut off değer 33.6 cm/s; end diyastolik radiyal arter akımı için cut-off 7.6 cm/sn olarak bulundu.
In this study, the effect of arterial catheterization on first pass success, catheterization time and skin perforation number was investigated by making radial arterial flow measurements with USG in patients scheduled for invasive arterial monitoring after general and local anesthesia. Method: Study; Patients who were deemed suitable for invasive arterial monitoring by the anesthesiologist and whose catheterization was performed under USG guidance were included. Patients included in the study were divided into post-local anesthesia arterial cannulation group (Group L) and post-induction arterial cannulation group (Group G). The demographic characteristics, vital signs, and radial artery flow and diameters before catheterization were recorded, and the success of the first passage to the radial artery, the number of catheters used, the number of skin perforations, and the time to reach successful cannulation (seconds) were evaluated. Results: Systolic blood pressures, diastolic blood pressures, mean arterial pressures and SPO2 values during cannulation of Group L were found to be higher than Group G (p<0.001). There was no significant difference in arterial diameters between the two groups (p:0.872; p:0.239). Flow parameters were found to be higher in Group L (p<0.001; p:0.003). There was no difference in catheterization success between the two groups (p:0.152; p:0.152; p:0.152; p:0.212). However, diabetes mellitus (OR: 2.043, P: 0.027, CI 95%: 1.26-46.9), hypertension (OR: 1.603, P: 0.042, CI 95%: 1.05-23.29) and end-diastolic low flow (OR: 0.221, P: 0.023, CI 95%: 0.662-0.970) was determined as a risk factor for catheterization failure. Conclusion: Considering the radial arterial flows; Peak Systolic and End-Diastolic arterial flows measured during cannulation with local anesthesia were higher than those measured after general anesthesia. MAP decrease with general anesthesia may be one of the main markers of arterial blood flow response. In the study, when the catheterization successes of the local anesthesia and general anesthesia groups were examined, no significant difference was found.Diabetes mellitus, hypertension, and end-diastolic arterial flow were found to be risk factors for first-pass failure.The cut-off value for peak systolic radial artery flow was 33.6 cm/s; The cut-off for end diastolic radial artery flow was 7.6 cm/sec. We think that arterial catheterization failure is higher in flows below these values.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

İnvaziv arteriyal kateterizasyon, Akım, USG, Invasive arterial catheterization, Flow, USG

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Erdem. F. K. (2023). Ultrasonografi ile ölçülen arteriyal kan akımının radiyal arterkateterizasyonuna etkisi. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Konya.

Koleksiyon